Jump to content
×
×
  • Create New...

Lorem Ipsum is simply dummy text

Lorem Ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry. Lorem Ipsum has been the industry's standard dummy text ever since the 1500s

Test Test

Lorem Ipsum is simply dummy text

Lorem Ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry. Lorem Ipsum has been the industry's standard dummy text ever since the 1500s

Test Test

Lorem Ipsum is simply dummy text

Lorem Ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry. Lorem Ipsum has been the industry's standard dummy text ever since the 1500s

Test Test

Lorem Ipsum is simply dummy text

Lorem Ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry. Lorem Ipsum has been the industry's standard dummy text ever since the 1500s

Test Test

Lorem Ipsum is simply dummy text

Lorem Ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry. Lorem Ipsum has been the industry's standard dummy text ever since the 1500s

Test Test

  • Profil Reklam Alanı

kral medya

Members
  • Posts

    25
  • Joined

  • Last visited

  • Feedback

    0%

About kral medya

monthly_2022_05/Member.png.b6ca39eaa5d9f3810153f1ced9933fd4.png
  • User Group: Members


  • Rank: Contributor


  • Content Count: 25


  • Content Post Ratio: 0.03


  • Reputation: 0


  • Achievement Points: 251


  • Number Of The Days Won: 0


  • Joined: 06/09/2022


  • Been With Us For: 849 Days


  • Birthday: 02/04/2001 (23)


  • Last Activity:

About kral medya

  • Birthday 02/04/2001

Personal Information

  • About Me
    fşlşldfflfdl
  • Renk
      #2986CC
  • Takım
    galatasaray
  • Where did you see it
    Google

Recent Profile Visitors

234 profile views

kral medya's Achievements

Contributor

Contributor (5/14)

  • One Month Later
  • Week One Done
  • Conversation Starter

Recent Badges

0

Reputation

  1. Elektriği Kim Buldu? Pek çok farklı kaynağa bakıldığında elektriği bulan kişinin Benjamin Franklin olduğu tarihi kayıtlara geçiyor. Bu bilginin doğru olduğunu söylemek ile beraber eksik olduğunu da dile getirmek mümkün. Daha açıklamalı şekilde Benjamin Franklin döneminde bazı deneyler gerçekleştirdi. Yaptığı bu deneyler ile beraber elektrik ile yıldırım arasındaki bağlantıyı ortaya çıkardı. Ancak bu durum günümüze tam olarak bir elektrik enerjisi değildir. Aslında elektriğin ilk anlaşılmayı başladığı dönemde M.Ö. 600’lü yıllara kadar uzanmaktadır. Yunanlılar amberlere tüylü kumaşları sürterek güçlü çekim kuvveti oluşturarak ilk elektrik kıvılcımların ortaya çıkardı. Yani statik elektriği bulmuşlardı. 1600'lü yıllarda ise İngiliz doktor William Gilbert Latin dili üzerinden ‘elektricricus’ ismini kullanmak suretiyle, bazı maddelerin birbirine sürtünmesiyle ortaya çıkan güç şeklinde tanımlama yapmıştır. Bundan birkaç yıl sonra ise İngiliz bilim insanı Thomas Browne kitabında elektrik kelimesini kullanmış. 1752 yılında ise Benjamin Franklin bir uçurtma ve bir anahtar ile beraber yıldırım üzerinden ilk elektrik kıvılcımını yakalamıştır. Elektrik İlk Olarak Ne Zaman, Nasıl İcat Edilmiştir? Elektriğin keşfinin 1752 yılında Benjamin Franklin’in yaptığı deney üzerinden ortaya çıktığını söylemek mümkün. Ancak belirli kimyasal reaksiyonlar ile beraber elektrik üretebilecek keşfi ise, 1800 yılında İtalyan fizikçi Alessandro Volta tarafından ortaya çıkarılmıştır. Özellikle pozitif ve negatif yüklü konnektörleri birbirine bağlamak suretiyle, elektirksel yükle voltajı onlar üzerinden sürmek suretiyle ilk elektrik akımını elde etmiştir. Elektriğin Tarihçesi Elektriğin tarihçesine bakıldığında M.Ö. 600’lü yıllara kadar indiği görülüyor. O dönem Yunanlılar amberler ile tüylü kumaşları sürmek suretiyle çekim kuvveti oluşturmuştur. Daha sonra 1600’li yıllarda İngiliz doktor William Gilbert ile devam eden elektrik üzerine çalışmalar, 1752 senesinde Benjamin Franklin ile tamamen ortaya çıkarılmıştır. Daha sonra ise yapılan çalışmalar ile beraber keşifler sayesinde, günümüzde elektrik farklı güçler üzerinden kullanmaya devam ediliyor.
  2. Koltuk Altı Kararması Neden Olur? Özellikle yaz aylarında insanların korkulu rüyası hâline gelen koltuk altı kararması genellikle aşırı terlemeden dolayı meydana gelir ancak bu sorunun tek nedeni aşırı terleme değildir. Çoğu kişi koltuk altı kararmasının nedenini terlemeye bağlasa da kullanılan ağdalar, jiletler, epilasyon aletleri, deodorantlar ve antiperspirantlar bu bölgenin kararmasına neden olan durumlardır. Kullanılan ürünlerin yanı sıra koltuk altı kararması genetik olarak da meydana gelir. Koltuk altı kararması sorunu çoğunlukla esmer kişilerde daha yaygın biçimde kendini gösterir. Aynı zamanda hamilelikte koltuk altı kararması da olabilir. Koltuk Altı Kararması Nasıl Geçer? Koltuk altı ve bikini bölgesi kararmaları vücutta en yaygın kararma yaşanan bölgelerdir. Peki, koltuk altı kararması nasıl giderilir? Bu bölgelerde, özellikle koltuk altını beyazlatmak için evde tedavi yöntemleri uygulanabileceği gibi, çeşitli tıbbi çözümler ve kozmetik ürünler de kullanılabilir. 1) Doğal Beyazlatıcılar Kullanabilirsiniz Koltuk altı kararması çözüm önerilerinde en çok doğal beyazlatıcılar kullanmak yer alır. Bu tür maddeleri evde koltuk altınıza uygulayabilir ve uzun veya kısa vadede etkili sonuçlar alabilirsiniz. Patates: Bu ürünlerden biri patates. Patatesi ince ince dilimleyerek bir dilimini koltuk altınıza uygulayın. 10 dakika yaptığınız bu uygulamadan sonra koltuk altınızı durulayın. Limon: Koltuk altı kararması limon ile de giderilebilir. Tıpkı patates uygulamasında olduğu gibi, yuvarlak dilimlediğiniz limonu koltuk altı bölgenize uygulayın. Bu uygulama bölgeyi ölü derilerden de arındıracaktır. Salatalık: Salatalık da doğal beyazlatıcılar arasında. Diğer ürünlerde olduğu gibi, salatalık dilimlerini de koltuk altınızda bir süre bekletin. Ardından bölgeyi durulayın. Bu uygulamalarda cildiniz besinlerin asitlerinden dolayı kuruyabilir. Bu nedenle koltuk altınıza uygulamadan sonra nemlendirici sürebilirsiniz. 2) Bölgeyi Ölü Derilerden Arındırabilirsiniz Ölü deriler en çok koltuk altı gibi bölgelerde birikir. Bu da kararmaya neden olabilir. Bu nedenle bölgeye çeşitli maddelerle peeling yapmak ölü derilerden arınmaya yardımcı olabilir. Şeker: Bu maddelerden biri şeker. Kahverengi şekeri bir miktar zeytinyağı ile karıştırdıktan sonra ıslak cildinize uygulayın. Ardından bölgeyi durulayın. Bu uygulamayı haftada iki kez yapmak iyi sonuç almanızı sağlayabilir. Karbonat: Koltuk altı kararması karbonat ile de giderilebilir. Yaygın bilinen uygulamalardan biri olan karbonat da karbonat su ile karıştırılmalı ve ardından bir macun kıvamı elde edilmelidir. Ardından bu macun bölgeye uygulanmalı ve bu uygulama düzenli olarak yapılmalıdır. Karbonat uygulamasında karbonat gül suyu ile de karıştırılabilir. Bu şekilde de bir macun kıvamı elde edilir. Uygulama su ile yapılan şekildedir ve koltuk altı beyazlayana kadar uygulanmaya devam edilir. 3) Koltuk Altı Kararmasına Etkin Bakım Deosprey Kullanabilirsiniz Dove koltuk altı kararması için özel olarak geliştirdiği Dove Eventone Koltuk Altı Kararmasına Etkin Bakım Deosprey ile kararmaları kontrol altına almayı sağlar. Kalendula özlü bu ürün antiperspirant etkilidir ve koltuk altı kararması için etkin bakım sunar. Dove’un bu ürünü, nemlendirici içeriğe de sahip olduğundan aynı anda tüm ihtiyaçlarınızı karşılayabilir. 4) Tıbbi Tedavi Yöntemlerini Deneyebilirsiniz Cildiniz çabuk tahriş oluyorsa bu çözümleri uygulamak size fayda yerine zarar verebilir. Aynı zamanda bu uygulamalar herkeste etkili sonuçlar da doğurmayabilir. Bu nedenle bir uzmana danışmak ve sorunun nedenini öğrenmek daha uygun olabilir. Doktorunuzun tavsiyelerini bu aşamada uygulamalı, gerekirse beslenme şeklinizi değiştirmelisiniz. Aynı zamanda kullandığınız ilaçları reçeteli ve doktor kontrolünde almak da önemli olabilir.
  3. Pişik Nedir? Pişik, tıpta amonyak dermatiti adıyla bilinen bir deri hastalığıdır. Özellikle yaz aylarında aşırı terleme sebebiyle; aşırı kilolu, yatağa bağımlı ve hassas cilt sahibi kimselerde ciltte sürtünmenin fazla olduğu bölgelerde pişik gözlemlenebilir. Zamanında tedavi edilmeyen pişik problemi, deride yara oluşumuna yol açar. Pişik; pop bölgesi, kasık çevresi ve cinsel organların etrafında cildin amonyak sebebiyle tahriş olmasıyla meydana gelen bir deri problemidir. İnsan idrarında amonyağın bir türü olan üreye rastlanır. Üre cildi tahriş edici özelliğe sahip olmasa da, özellikle yeni doğan bebeklerde bebek bezinin sık değiştirilmemesi ve ürenin cilde uzun süre temas etmesi pişik problemine yol açabilir. Çünkü ürenin içinde bulunan bir bakteri türü, uygun sıcaklıkta ürenin amonyağa dönüşmesine neden olur. Sıcak havalarda pişik probleminin artması, üredeki bakterilerin amonyak dönüşümünü daha hızlı gerçekleştirmesiyle ilgilidir. Pişik Neden Olur? Yetişkinlerde ve bebeklerde rastlanan pişik probleminin bazı sebepleri vardır. Pişiğe sebep olan belli başlı nedenler şu şekilde sıralanabilir: Bebeklerde; Alt değiştirme sırasında cildi tahriş eden ıslak mendil ve temizleyici ürün kullanımında aşırıya kaçılması İshal döneminde sıklaşan idrar yapımı Sıcak aylarda ve ortamlarda bebek bezinin zamanında değiştirilmemesine bağlı olarak gelişen bakteri üremesi Bazı hastalıkların tedavisi için kullanılan antibiyotikler Çinko yetersizliği ve bazı kalıtsal hastalıklar pişik oluşumunun belli başlı nedenleri arasında yer alır. Yetişkinlerde; Bağışıklık sisteminin zayıf olmasına bağlı olarak kişilerde mantar ve enfeksiyon kapma riskinin yükselmesi Cinsel organ ve kasıklar etrafının temizliğinin yeterince yapılmaması ve bu bölgelerde bakteri üremesine uygun ortam oluşması Hareketsizlik ve aşırı kilo gibi sebeplerde bölgedeki sürtünmenin artmasıyla deride tahrişin meydana gelmesi gibi sebepler pişik oluşumuna ortam hazırlayan nedenler arasında gösterilebilir. Pişiğe Ne İyi Gelir, Pişik Nasıl Geçer? Pişiğe engel olmak için uygulanması gereken en önemli yöntem, gerekli bölgenin yeterli hijyeninin sağlanmasıdır. Bölgenin iyice temizlenmesi ve kurulanması pişiğin birkaç gün içinde hafifleyerek geçmesini sağlar. Pişik olan bölgeye çinko içerikli losyon ve krem uygulamasının yapılması pişiğin hafiflemesine yardımcı olur. İyice temizlenen ve kurulanan bölgeye uygulanan merhem ve losyonlar bölgedeki pişik probleminin kısa sürede geçmesinde etkili olur. Bölgenin iyice temizlenerek ve kurulanması ve sonrasında uygulanan losyon tedavisinin yeterli olmadığı durumlarda uzman bir hekime başvurulması önerilir. Hekimin hastanın cildindeki problemi detaylı bir şekilde inceleyerek vereceği ilaçların düzenli kullanımı, pişik probleminin kısa sürede geçmesini sağlayacaktır. Bu nedenle pişik probleminde öncelikle uzman bir hekimle görüşülmesi tavsiye edilir. Bebeklerde ve Yetişkinlerde Pişiği Geçirme Yöntemleri Nelerdir? Bebeklerde ve yetişkinlerde oluşan pişik probleminin geçmesine yardımcı olacak tedavi yöntemleri bulunur. Bu yöntemlerden en önemlisi, pişik gözlemlenen bölgenin yeterince temizliğinin yapılmasıdır. Özellikle bebeklerde gözlemlenen pişik probleminde, bölgenin her alt değiştirme sırasında iyice temizlenmesi ve kurulanması gerekir. Kurulanan bölgeye pudra, losyon, krem ve merhem gibi pişik önleyicilerin uygulanması pişik probleminin kısa sürede ortadan kalkmasını sağlar. Bu sırada bebek bezi değiştirme sıklığının da arttırılması önerilir. Yetişkinlerde gözlemlenen pişik probleminde de bölgenin öncelikle hijyenine dikkat edilir. Bölgenin iyice temizlenerek kurulanması ve losyon uygulaması yetişkinler için de etkili bir tedavi yöntemidir. Ayrıca bebekler ve yetişkinlerde cildin hava almasını sağlayacak pamuklu ve temiz kıyafetlerin giyilmesi ve pişik olan bölgenin kısa sürede iyileşmesine yardımcı olur.
  4. Burun akıntısı neden olur? Burun akıntısı, burun dokularını tahriş eden ya da buradaki iltihabi süreci uyaran herhangi bir şeyden kaynaklanabilir. Soğuk algınlığı, grip, alerjiler ve çeşitli tahriş edici maddeler burun akıntısına neden olabilir. Burun akıntısının daha az yaygın nedenleri arasında polipler, yabancı cisim, tümör veya migren benzeri baş ağrıları olabilir. Burun akıntısının nedenleri arasında şunlar vardır: Akut sinüzit (sinüs enfeksiyonu) Alerjiler Kronik sinüzit Soğuk algınlığı ve grip Dekonjestan grubu burun spreylerinin aşırı kullanımı Sapmış burun septumu Kuru hava Hormonal değişiklikler Burna yabancı cisim kaçması Yüksek tansiyon, erektil disfonksiyon, depresyon, epileptik nöbet ve diğer bazı durumları tedavi etmek için kullanılan bazı ilaçlar Burun polipleri Alerjik olmayan rinit (alerji ile ilgili olmayan kronik tıkanıklık veya akıntı) Mesleki astım Gebelik Respiratuar sinsityal virüsü (RSV) Beyin omurilik sıvı kaçağı Sigara dumanı Sürekli burun akıntısı Kişinin hasta olmadığı zamanlar da dahil olmak üzere sürekli burun akıntısının olması rahatsız edici ve utanç verici olabilir. Burun içindeki doku ve kan damarları çevresel bir ajana tepki gösterdiğinde ve kişiyi korumak için sıvı veya mukoza ürettiğinde burun akıntısı başlar. Bazı kimselerin, görünürde bir sebep olmaksızın sürekli olarak burun akıntısı vardır. Bu durum alerjik olmayan veya vazomotor rinit olarak adlandırılır. Belirtiler alerjilere benzese de, bağışıklık sistemi tarafından tetiklenmez. Stres, hipotiroidi, gebelik, tansiyon ilaçları, uzun süreli burun damlası kullanımı, aşırı fiziksel aktivite, cinsel ilişki ve sigara dumanı vazomotor rinit nedenleri arasında sayılabilir. Bazı kokular, ilaçlar, hava durumu değişiklikleri veya baharatlı yiyecekler gibi tetikleyici ajanlar nedeniyle kronik burun çekme, burun tıkanıklığı ve burun akıntısı şikâyetleri vardır. Hapşırma veya göz tahrişi gibi diğer soğuk algınlığı veya alerji belirtilerinin yokluğu ile ayırt edilir. Vazomotor rinit belirtileri, kişi belirli koku veya parfümlerin yakınındayken, sıcaklık değiştiğinde, belirli duyguları hissettiğinde veya parlak ışıklara maruz kaldığında kötüleşebilir. Rahatsızlığın bilinen kesin bir tedavi yoktur. Bununla birlikte tetikleyicileri önleyerek, uygun ilaçları alarak ve tuzlu su çözeltileri ile burnu sık sık temizleyerek belirtiler yönetilebilir. Burun akıntısını ne durdurur? Alerji ve soğuk algınlığına bağlı burun akıntısını durdurmak için sıcak bir duş alabilir, evin havasını nemlendirmek için buhar makinesi kullanabilir ya da burun ve çevresine sıcak tatbiki yapabilirsiniz. Burun akıntısına tıkanıklık da eşlik ediyorsa tuzlu su çözeltileri hazırlayarak burnunuzu temizleyebilirsiniz. Bu amaçla kullanılacak tuzlu su çözeltisi tarifi: 3 çay kaşığı iyot içermeyen tuz ve 1 çay kaşığı kabartma tozu karıştırılır. Bu karışım 3/4 litre kaynamış veya damıtılmış suya ilave edilir ve iyice karıştırılır. Hazırlanan çözelti bir enjektöre çekilerek burun deliklerine nazikçe sıkılır. Burun akıntısına ne iyi gelir? Bir burun akıntısı soğuk algınlığının en rahatsız edici belirtilerinden biridir. Burun akıntısına iyi gelen, evde yapılabilecek uygulamalardan bazıları şunlardır: Bol miktarda sıvı tüketmek. Burun akıntısı ile birlikte burun tıkanıklığı belirtileri de varsa bol sıvı içmek önemlidir. Böylece sinüsler ve burun boşluğundaki mukusun atılması kolaylaşır. Aksi takdirde mukus koyu ve yapışkan bir kıvam alır ve sonuç olarak burun daha da tıkalı hale gelir. Böyle durumlarda sıvı atılımını artıran kahve, siyah çay, limon suyu gibi içeceklerden uzak durmakta fayda vardır. Buhar banyosu yapmak. Sıcak buhar teneffüs etmek, burun akıntısını azaltmaya yardımcı olur. Soğuk algınlığı olan kişilerle yapılan bir çalışmada buhar tenefüsü yapanlarla yapmayanlarda iyileşme süresi kıyaslanmış, buhar banyosunun iyileşmeyi hızlandırdığı görülmüştür. Buhar banyosu için kaynar suya çeşitli yağlardan 3 - 4 damla damlatarak teneffüs etmek uygulamanın etkinliğini artırır. Bu amaçla okaliptüs, nane, çam, biberiye, adaçayı, çay ağacı ve kekik yağı tercih edilebilir. Uygulamayı yapan kişi başının üzerine kaynar suyun bulunduğu tencereyi de kaplayacak şekilde havlu örterek daha fazla yarar sağlayabilir. Eğer evde bu tarz bitkisel yağlar yoksa 1-2 tatlı kaşığı kuru nane, kekik, zencefil vb. kullanılabilir. Sıcak bitki çayları içmek. Sıcak bitki çayları burun akıntısı için çoğu zaman soğuk içeceklerden daha yararlıdır. Bazı bitki çayları, hafif burun açıcı otlar içerebilir. Papatya, zencefil, nane veya ısırgan gibi anti inflamatuar ve anti alerjik özelliklere sahip otlar içeren çaylar tercih edilebilir. Maksimum yarar sağlamak için bir bardak kafeinsiz sıcak bitki çayı yapıp içmeden önce buharı teneffüs edilebilir. Boğaz ağrısı sıklıkla burun akıntısına eşlik eder. Sıcak bitki çayı içmek boğaz ağrısını hafifletmeye de yardımcı olur. Zerdeçal. Zerdeçal, burun akıntısı da dahil olmak üzere birçok sağlık sorunu için faydalı etkilere sahiptir. Zerdeçal, güçlü bir antioksidan, anti inflamatuar, antibakteriyel ve antiviral özelliklere sahiptir. Bu sebeple burun akıntısının yanı sıra soğuk algınlığı tedavisinde de etkili olur. Burun akıntısı için bir çay kaşığı toz zerdeçal bir bardak sıcak sütle karıştırılıp yatmadan önce içilebilir. Bu karışım, burun akıntısı ve tıkanıklığı, öksürük, soğuk algınlığı ve boğaz ağrısı için hızlı bir rahatlama sağlar. Karışıma biraz da karabiber ekleyerek etkinlik artırılabilir. Bir buçuk çay kaşığı kuru, öğütülmüş zerdeçal kaynar suya ilave edilerek buharının solunması da yararlıdır. Buhar banyosu yaparken buhar, önce bir burun deliğinden sonra diğerinden yavaşça çekilmelidir. Bunu günde iki kez yapmak burun akıntısına iyi gelir. Zencefil. Zencefilin çeşitli sebeplerle ortaya çıkan burun akıntısını rahatlatan özellikleri vardır. Zencefil antioksidan, antiviral, antitoksik ve antifungal özellikler barındırır. Tuz serpilmiş çiğ zencefili günde 2 - 3 kez çiğnemek burun akıntısını çabucak hafifletir. Zencefili çay şeklinde tüketmek de burun akıntısına iyi gelir. Bunun için taze zencefil kökü ince dilimler halinde kesilip, üzerine bir bardak kaynar su konulur. Hazırlanan çay 3 - 4 dakika demlenmeye bırakılır. Daha sonra tatlandırmak için biraz bal eklenerek içilir. Bu çayın günde üç veya dört kez içilmesi soğuk algınlığı ve burun akıntısında hızlı bir rahatlama sağlar. Sarımsak. Sarımsak, antibakteriyel ve antiseptik özelliklere sahiptir. Burun akıntısı için birkaç bardak suda üç ya da dört diş kıyılmış sarımsak birkaç dakika kaynatılır. Üzerine biraz şeker eklenir ve karışım günde iki kez içilir. Ayrıca günde üç ya da dört kez küçük bir parça sarımsak çiğnemek de rahatlama sağlar. Sarımsak takviyeleri, akıntıyı önlemek veya azaltmak için düzenli olarak alınabilir. Burun akıntısı nasıl geçer? Burun akıntısının geçmesine yardımcı olabilecek bazı yöntemler şu şekilde sıralanabilir: Akupresür. Sinüs ağrısı, tıkanıklığı ve ilişkili burun akıntısı hafif akupresür ile tedavi edilebilir. Burnunuzun etrafındaki alanda akupresür kullanmak, burun akıntısı, tıkanıklığı ve baş ağrısını hafifletebilir. Bu amaçla hafif bir basınç kullanarak burnun her bir köşesine 10 kez baskı yapılır. Aynı şey gözlerin hemen üstündeki alanda da yapılır. Sinüslerin rahatlaması için bu uygulama günde 2-3 kez tekrarlanır. Sıcak uygulama. Yüz ve buruna günde birkaç kez ılık, nemli bir bez tatbik etmek akıntının geçmesine yardımcı olabilir. İlaçlar. Doktor tarafından altta yatan nedene yönelik reçete edilen antihistaminik, dekonjestan ve steroid maddeler içeren çeşitli ilaç ve spreyler burun akıntısının geçmesine yardım eder. Tetikleyicilerden kaçınma. Alerjik ya da vazomotor rinite bağlı akıntıyı durdurmak için tetikleyici ajanlar tespit edilmeli ve bunlardan uzak durulmalıdır.
  5. Diş Beyazlatma, dişlerin yüzeyinde oluşan lekelerin ve sararmaların organik v inorganik maddeler sayesinde giderilmesi işlemine verilen isimdir. Diş beyazlatma yöntemlerine genellikle kişisel bakımına özen gösteren, güzel bir gülüşe sahip olmak isteyen ve dişlerinin inci gibi görünmesi isteyen bireyler başvurmaktadır. Diş Beyazlatma Yöntemleri Nelerdir? Diş beyazlatma yöntemleri diş polikliniklerdi yapılan diş beyazlatma işlemleri ve doğal diş beyazlatma yöntemleri olarak ikiye ayrılmaktadır. Diş Polikliniklerinde Yapılan Beyazlatma İşlemleri Diş polikliniklerinde yapılan diş beyazlatma işlemini Power Bleaching olarak adlandırılmaktadır. Bu yöntemde dişler, özel ya da devlet diş polikliniklerinde uzman doktorlar yardımıyla doğal renklerine kavuşturulmaktadır. Diş beyazlatma fiyatları hakkında bilgi almak için yazımızı inceleyebilirsiniz. Bu yöntemde dişlerinizi beyazlatmak için özel olarak üretilen solüsyonlar kullanılmaktadır. Beyazlatma sırasında solüsyonlar bir ışık yardımıyla dişlerinize sürülerek beyazlatma işlemi gerçekleştirilir. Bu sayede dişleriniz 4-5 kat daha beyazlatılabilir. Bu yöntem en güvenilir ve en hızlı şekilde sonuç veren yöntemdir. Klinik ortamında dişlerinizi beyazlatma işleminde kullanılan solüsyonlar %10 seviyesinde kullanıldığı takdirde dişlere ve diş etlerine hiçbir şekilde zarar gelmemektedir. Diş beyazlatmak için kullanılan diğer ilaçlar kesinlikle uzman hekimlerin tavsiyesi alınarak kullanılmalıdır. Doğal Diş Beyazlatma Yöntemleri İnsanlar kliniklere başvurmadan da dişlerini beyazlatabilmeleri mümkündür. Sizlere dişlerinizi beyazlatarak doğal renklerine kavuşturabileceğiniz Evde Diş Beyazlatma Yöntemleri hakkında bilgi vermeye çalıştık. Diş Macunu İle Diş Beyazlatma Ağız ve diş sağlığınızda problemler oluşmaması ve dişlerinizi beyaz kalmasına yardımcı olmak için günde en az 2 sefer dişlerinizi diş macunlarıyla fırçalamalısınız. Limon ve Karbonat İle Diş Beyazlatma Evde diş beyazlatmak isteyenler limon ve karbonat karışımını kullanabilirler. Bir çay kaşığı karbonatı bir kabın içerisine atarak üzerine limon sıkınız. Daha sonra karışımda köpükler oluşana kadar karıştırınız. Daha sonra diş fırçanıza karışımdan bir miktar sürerek dişlerinizi fırçalayabilirsiniz. Bu karışımı bir haftada en fazla 2 sefer uygulamanızı tavsiye ederiz. Çünkü karışımda asit özelliği olduğu için çok fazla kullanıldığında dişlere ve diş etlerine zarar verebilir. Karbonat İle Diş Beyazlatma Dişlerinizi karbonat ile birlikte fırçaladığınız takdirde dişlerinizin beyazladığını fark edeceksiniz. Bu yöntemi bir hafta 2 ya da 3 kez deneyebilirsiniz. Karbonat, Tuz ve Sirke Karışımıyla Diş Beyazlatma Karbonatın ve tuzun dişleri beyazlatmada kullanılan yöntemler olduğu artık herkes tarafından biliniyor. Sirke ise dişlerde oluşan lekelerin temizlenmesi yardımcı olmaktadır. Bu karışımı yaparak karbonat, sirke ve tuzdan 1 çay kaşığı alınarak bir kap içerisinde karıştırılır. Dişlerinizi fırçalarken bu karışımdan bir miktar diş fırçasına sürün ve o şekilde fırçalayın. Bu karışımı birkaç kez yaptığınızda farkı fark edeceksiniz. Karbonat, Tarçın ve Adaçayı İle Diş Beyazlatma Dişlerinizde oluşan bakteri ve iltihapları adaçayı ve tarçın ile temizlerken karbonat ile dişlerinizi beyazlatabilirsiniz. Evde Diş Beyazlatma Yöntemleri arasında yer alan bu karışımı oluşturabilmeniz için havanda dövülen adaçayına 1 çay kaşığı karbonat ve tarçını ekleyerek karıştırınız. Muz Kabuğu İle Diş Beyazlatma Diş Beyazlatma Yöntemleri arasında yer alan Muz kabuğu yardımıyla dişlerinizi beyazlaştırabilirsiniz. Muz kabuğu, potasyum, magnezyum ve manganez maddelerini bolca içermektedir. Bu nedenle muz kabuğunuzu dişinize direk sürerek dişlerinizi beyazlatabilirsiniz. Defneyaprağı ve Portakal Kabuğu İle Diş Beyazlatma Defneyaprağı dişlerde oluşan mikropların yok edilmesine yardımcı olmaktadır. Bu nedenle defneyaprağı ve portakalla dişlerinizi doğal rengine kavuşturabilirsiniz. Defneyaprağını un haline gelene kadar eziniz ve daha sonra portakal kabuğuyla rendeleyerek karıştırınız. Dişlerinizi fırçalayacağınız zaman karışımdan bir miktar diş fırçasına sürerek fırçalama işlemini gerçekleştiriniz. Çilek İle Diş Beyazlatma Çilek, dişlerin yüzeyinde meydana gelen zorlanmaları ve plak oluşumunu önlemektedir. İçerisinde yer alan malik asit sayesinde ve lif açısından zengin olması nedeniyle dişlerinizin beyazlaşmasına yardımcı olabilir. Bu yöntemi kullanabilmek için çilekleri ezerek bir püre haline getirmelisiniz. Sonra bu püreden bir miktar diş fırçanıza sürün ve o şekilde dişlerinizi fırçalayın.
  6. Diş Ağrısı Nedenleri Nelerdir? Diş ağrısı altta yatan birçok durum nedeniyle meydana gelebilecek bir semptomdur. Tüm bu nedenler arasında diş çürüğü, dişin iç yapısında inflamasyon (iltihaplanma) oluşması, apse, diş bütünlüğünün bozulması, diş eti hastalıkları ve diş hassasiyeti gibi durumlara daha fazla rastlanılır: Diş eti hastalıkları, bu yapıların çeşitli mikroorganizmalar tarafından enfekte edilmesini tanımlar. Özellikle gingivit olarak isimlendirilen durumun gelişmesi halinde diş etlerinde iltihaplanma meydana gelerek bu yapıların kızarık ve ödemli görünmesine neden olabilir. Diş eti hastalıklarına uygun şekilde müdahale edilmemesi halinde bu durum zaman içerisinde kemik kaybı ve diş eti hasarı ile sonuçlanabilir. Diş eti bütünlüğünün bozulması, bu noktalarda bakterilerin çoğalmasını kolaylaştırıcı etki gösterir. Diş çürüğü, dişlerin dış kısmı olan mine tabakasında erozyon ve kavitasyon meydana gelmesini tanımlar. Diş ağrısının en sık karşılaşılan nedenidir. Bakterilerin meydana getirdiği yapışkan yapılar olan plaklar, gıdalar vasıtası ile alınan ve ağız içerisinde biriken şekerli partiküller ile beslenen bakterilerin oluşturduğu asit gibi nedenlerle oluşur. Bakterilerin bu metabolik aktivitesi sırasında oluşan asidik ortam diş minesinin zayıflamasına ve hasarlanmasına neden olur. Zaman içerisinde bu hasar ilerleyerek kavitasyon olarak isimlendirilen boşlukların oluşması ile sonlanır. Kavitasyonlar başlangıçta ağrısızdır ancak diş kaybının dişin orta kısmına ilerlemesi halinde hassasiyet şikayetinin oluşmasına neden olabilir. Pulpitis, diş kaybının dişin iç tabakalarına kadar ilerlemesi halinde oluşur. Sinir yapılarının da yer aldığı bu iç tabaka, aynı zamanda kan damarlarından da oldukça zengin bir bölgedir. Bu kısımda meydana gelen inflamasyon, dişin iç kısmında basınç artışına neden olarak çeşitli şikayetlerin oluşması ile sonuçlanabilir. Ağız bölgesine alınan travmalar, diş bütünlüğün bozulmasına neden olabilen durumlardır. Bu hallerde kişiler ısırma veya çiğneme gibi eylemler sırasında keskin bir ağrı hissedebilirler. Bütünlüğü bozulmuş diş aynı zamanda sıcağa, soğuğa, tatlıya ve ekşi yiyeceklere karşı da hassas hale gelebilir. Diş apseleri, müdahale edilmemiş kavitasyonlar veya pulpitis gibi rahatsızlıklar nedeniyle diş kökü içerisinde bakteri toplanmasını ifade eder. Diş kökünün iç boşluğunda meydana gelen enfeksiyon, diş kökünün ucunun bulunduğu bölgeden dışarıya atılmaya çalışılır. Bu drenasyon sırasında kişi ani bir ağrı hissedebilir. Tedavi edilmeyen apselerin şişlik ve ağrı düzeyleri zaman içerisinde artış gösterebilir. Bazı dişlerin hareketleri ağız içerisinde yer alan diğer yapılar tarafından kısıtlanabilir. Böyle durumlar hareketsiz ve gömülü olarak kalan dişler ağız içindeki uygun pozisyonlarına ulaşamazlar. Dişin sıkıştığı bu durumlar en sık olarak yirmilik dişler olarak bilinen yapılarda meydana gelir. Çene kemiğinin bu ekstra dişler için yetersiz kaldığı durumlarda yirmilik dişler diş eti içerisinde sabit kalabilir. Diş Ağrısı Belirtileri Nelerdir? Diş ağrısı ile oluşan diğer şikayetler kişiden kişiye oldukça değişken bir seyir izleyebilir. Bu ağrı bazı kişilerde aralıklı olarak meydana gelebileceği gibi bazı kişilerde ise sürekli devam etme eğiliminde olabilir. Diş ağrısı ile birlikte oluşabilecek belirtiler şu şekildedir: Diş veya diş eti bölgesinde ödem ve zonklayıcı ağrı, Ateş, Isırma ya da çiğneme sırasında keskin bir ağrı meydana gelmesi, Diş çevresinde rahatsızlık ve hassasiyet, Soğuk ve sıcak içeceklere karşı ağrı ve hassasiyet gelişmesi. Diş Ağrısına Ne İyi Gelir? Diş ağrısı varlığında bu rahatsızlığın ortadan kaldırılabilmesi için altta yatan asıl nedenin tespit edilmesi oldukça önemlidir. Hafif düzeydeki tahrişe bağlı meydana gelen diş ağrısında tuzlu su gargarası gibi basit uygulamalar ile sonuç alınabilirken ciddi hastalıklar nedeniyle oluşan diş ağrısında, diş hekiminin müdahalesine ihtiyaç duyulur. Özellikle 1-2 gündür devam eden şikayetlerin varlığında sağlık kuruluşlarına başvurularak diş hekimlerinden destek alınması önerilir. Hekiminizin bilgisi ve önerisi dahilinde diş ağrısına karşı yapabileceğiniz çeşitli uygulamalar mevcuttur: Tuzlu Su Gargarası Diş ağrısı şikayeti olan birçok insan, bu durumun kontrolün için ilk olarak tuzlu su ile gargara yapmayı tercih eder. Tuzlu su doğal bir dezenfektan olup aynı zamanda diş aralarında bulunan gıda artıklarının da temizlenmesine yardımcı olur. Tuzlu su ile gargara sırasında ağız içerisinde bulunan yaralardaki inflamasyonun azaltılması sağlanabilir. Bu uygulama için bir bardak suya yarım çay kaşığı tuz atılması ile hazırlanan karışımla gargara yapılması yeterlidir. Soğuk Uygulamalar Ağrı bölgesine yapılacak soğuk uygulamalar özellikle altta yatan nedenin travma olduğu hallerde etkili bir yaklaşım olabilir. Soğuk uygulamalar sırasında ilgili bölgedeki kan damarları ısı azalmasına bağlı olarak daralır. Bu sayede ağrı hissinde de bir miktar azalma meydana gelir. Sarımsak Sarımsak, binlerce yıldır sağlığa yaptığı çeşitli katkılar nedeniyle hem geleneksel tıp uygulamalarında hem de yemek tariflerinde yer alan bir besindir. Sarımsak, diş üzerinde plak oluşumuna neden olan zararlı bakterilerin ortadan kaldırılmasına yardımcı olduğu gibi, oluşan ağrı hissinin hafiflemesin de sağlayabilir. Diş ağrısı şikayeti için yapılan uygulamalarda sarımsak, rendelenerek veya ezilerek macun kıvamına getirilir. Ardından etkilenen bölge üzerine sürülür. Bazı kişiler direkt olarak çiğ sarımsağı etkilenen dişler arasında çiğnemeyi de tercih edebilir. Karanfil Karanfil, sarımsak gibi uzun yıllardır diş ağrısına karşı başvurulan bir diğer doğal uygulamadır. Karanfilin içerisinde yer alan yağ, ağrı hissinin kontrolünde ve o bölgedeki inflamasyonun azalmasına katkı sağlayabilir. Kekik Kekik, oldukça güçlü antibakteriyel ve antioksidan özelliklere sahip olan bir diğer bitkidir. Bu uygulamaların bitkilerin yağı ile yapılması halinde su ile seyreltilerek bir pamuk vasıtasıyla etkilenen bölgeye uygulanması gerektiği unutulmamalıdır. Kekik yağı aynı zamanda bir bardak suya bir damla olacak şekilde damlatılarak, gargara şeklinde de kullanılabilir. Diş Ağrısı Nasıl Geçer? Diş ağrısı şikayeti ile diş hekimlerine başvuru sonrası öncelikle bu durumun altında yatan asıl nedeni ortaya çıkarılmalıdır. Doğru tanı ile birlikte diş hekimleri, çeşitli ilaç ve dental prosedürler vasıtası ile uygun müdahaleyi gerçekleştirir. İlaç tedavisi kapsamında ağrı şikayetinin kontrolü için ilk olarak nonsteroid anti inflamatuarlara başvurulur. Daha ağır seyreden diş ağrısı varlığında ise bölgesel sinir bloğu gerçekleştirilebilir. Bakteriyel enfeksiyon kaynaklı diş ağrısında antibiyotik ilaçlar ve çeşitli ağız bakım solüsyonları da reçetede yer alabilir. Bazı durumlarda ilaç tedavisine ek olarak çeşitli dental işlemlere başvurularak diş ağrısının altında yatan nedeni tedavi edilebilir. Diş çürümesi sonucu oluşan kavitasyonlarda, diş üzerinde etkilenen bölgenin temizlenmesi ve ardından çeşitli materyaller ile dolgu kullanılarak kapatılması sağlanır. Diş ağrısının ileri evre pulpitis nedeniyle oluştuğu tespit edilirse kanal tedavisi yaklaşımı gündeme gelebilir. Diş ağrısının sayısız sebebi bulunmaktadır. Bu nedenle diş ağrısı şikayetinin ihmal edilmemesi gerekir. Ani başlangıçlı olan veya ağrı seyrinin kısa bir sürede hafiflemediği vakalarda sağlık kuruluşlarına başvurarak uzman diş hekimlerinden destek almanız önerilir.
  7. Bedelli askerlik yapmak isteyenler başvuru şartlarını, bedelli askerliği kaç gün sürdüğünü araştırıyor. Peki, bedelli askerlik kaç gün yapılıyor? Bedeli askerlik kaç gün? Kaç gün bedelli askerlik yapılır? Bedeli askerlik toplam 21 gündür. Bedelli askerlik için görev tarihleri yıllara göre belirlenen takvimde değişmektedir. 2022 yılı bedelli askerlik celp ve sevk dönemleri şöyle: 1. 2022 yılında bedelli askerlik statüsünde silahaltına alınacak yükümlülerin celp ve sevk işlemleriyle ilgili hususlar müteakip maddelerde açıklanmıştır. 2. 2021 yılında bedelli askerlik hizmetinden yararlanmak üzere başvuran ve ödemesini tamamlayan yükümlüler 2022 yılında aşağıdaki celp ve sevk dönemlerinde bir aylık temel askerlik eğitimini yapmak için sevk edileceklerdir. Sevk tarihleri Kovid-19 testinin yapılacağı ve sevk belgesinin alınacağı tarihler 3 Şubat 2022 2-3 Şubat 2022 3 Mart 2022 2-3 Mart 2022 31 Mart 2022 30-31 Mart 2022 12 Mayıs 2022 11-12 Mayıs 2022 9 Haziran 2022 8-9 Haziran 2022 21 Temmuz 2022 20-21 Temmuz 2022 18 Ağustos 2022 17-18 Ağustos 2022 15 Eylül 2022 14-15 Eylül 2022 13 Ekim 2022 12-13 Ekim 2022 10 Kasım 2022 9-10 Kasım 2022 8 Aralık 2022 7-8 Aralık 2022 Bedelli askerlik başvuru şartları nelerdir? 1. Askerlik çağına girmiş yükümlülerden herhangi bir yaş sınırlandırması olmaksızın fiili askerlik hizmetine başlamamış olmak, 2. Yoklamasının yapıldığı tarihte yoklama kaçağı, bakaya veya saklı olmamak, 3. İstekli olmak ve kendisi, eşi, birinci veya ikinci derece kanuni yakınları, velileri, vekilleri ya da vasileri aracılığıyla e-Devlet üzerinden veya askerlik şubeleri aracılığıyla 31 Aralık tarihine kadar başvuru yaparak bedelli askerlik tercihinde bulunmak, 4. Yoklaması olmayan yükümlüler için, yoklamaya esas sağlık muayenelerini 31 Aralık tarihine kadar tamamlayarak “Askerliğe Elverişlidir” kararı verilmiş olmak, 5. Kanunda belirtilen bedel tutarını başvuru tarihinden itibaren iki ay içerisinde ve 31 Aralık tarihini geçmemek kaydıyla, sınıflandırılmış yükümlüler için bakaya kalıncaya kadar (bu tarih hariç) peşin olarak ödemek, 6. Temel askerlik eğitimine alınacağı yılın celp ve sevk dönemleri için e-Devlet üzerinden veya askerlik şubeleri aracılığıyla tercihte bulunmak, 7. Sınıflandırma veya kura çekimi işlemi sonucunda bedelli askerliğe hak kazanmak, 8. Bir aylık temel askerlik hizmetini tamamlamak, 9. Kura sonucu bedelli askerliğe seçilemeyenlerden; erteleme hakkı bulunanlar ile diğer statülerde sınıflandırılanlar bakaya kalacakları tarihe kadar (bu tarih hariç) yeniden başvurabilirler.
  8. 65 yaş aylığına yapılacak zam tutarı, 2022 asgari ücret maaşının belirlenmesi ardından duyurulmuştu. 65 yaş aylığı için yeni rakam duyuruldu. Buna göre 65 yaş aylığı 1296 TL olarak belirlendi. 65 yaş aylığı nasıl alınır? 2022 sayılı "65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun" kapsamında verilen maaş desteğinden faydalanmak için vatandaşların bulundukları ilçedeki Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları'na başvurması gerekiyor. 65 yaş aylığı, bu yaşı doldurmuş, hiçbir sosyal güvencesi bulunmayan ve yapılacak incelemede muhtaç olduğu belirlenen Türk vatandaşlarına, muhtaçlık hali devam ettiği müddetçe ödeniyor. 65 YAŞ AYLIĞI NASIL VE NE ZAMAN ALINIR? Aylık bağlama işlemleri, Mal müdürlükleri/ Defterdarlıklar tarafından tüm belgelerin Genel Müdürlüğümüze eksiksiz olarak ulaşmasıyla ve geliş sırasına konularak yapılmaktadır. Eksik bilgi olması durumunda, yapılacak yazışmalar nedeniyle aylık bağlama işlemleri uzamaktadır. İlk ödeme, Türkiye genelinde herhangi bir T.C. Ziraat Bankası şubeleri tarafından daha sonraki ödemeler ise Türkiye genelindeki herhangi bir PTT şubeleri kanalıyla yapılır. 2022 sayılı Kanun uyarınca ödenen aylıklar bir hizmet veya prim karşılığı olamayıp sosyal yardım niteliğindedir. Bu aylıklar Mart, Haziran, Eylül, Aralık olmak üzere üçer aylık dönemler halinde ödenmektedir.
  9. Mama ve Bez Yardımı Başvurusu Nasıl Yapılır? Yoksul ve fakir ailelerin dünyaya gözlerini yeni açmış bebeklerinin mama ve bez ihtiyaçlarını karşılamak adına ülkemizde belediyeler, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları başta olmak üzere birçok kurum, dernek ve vakıf; bu ailelere mama ve bez yardımında bulunuyor. Yoksul aileler; kamu kurum ve kuruluşlarına mama ve bez yardımı başvurusunda bulunarak; para yardımı alabilecekleri gibi Yeni Doğan Bebek Paketi desteği kapsamında bebek maması, bebek bezi, bebek beşiği vb. malzemelerin yer aldığı hediye paketlerini de alabiliyorlar. Bu yazımızda kısaca mama ve bez yardımı başvurusu nasıl yapılır? Mama ve bez yardımından kimler yararlanabilir? vb. konuyla ilgili olarak merak edilen soruları yanıtlamaya, sizleri bilgilendirmeye çalışacağız. Mama ve Bez Yardımı Nedir? TC Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yoksul ailelere destek olmak, yeni doğan bebeklerin sağlıklı gelişimini desteklemek adına yapılan yardıma mama ve bez yardımı ismi veriliyor. Ülkemizde Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın yanı sıra birçok kurum ve kuruluş da yoksul ailelere mama ve bez yardımı sunabiliyor. Örneğin, ihtiyaç sahibi vatandaşlar, mama ve bez yardımı almak adına belediyelere, derneklere, vakıflara ve sivil toplum kuruluşlarına başvurabiliyorlar. Başvurular; sosyal hizmetler müdürlüklerine gidilerek de gerçekleştirilebiliyor. Mama ve Bez Yardımı Nereden Alınır? Mama ve bez yardımı başvurusu nereye yapılır ve mama ve bez yardımı nereden alınır sorusuna cevap vermek gerekirse; Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına Sosyal Yardım Dernekleri Belediyelere Sosyal Güvenlik Kurumu Kaymakamlıklarda bulunan sosyal hizmetler biriminden Mama ve Bez Yardımı Başvurusu Nasıl Yapılır? Mama ve bez yardımına nasıl başvurabileceğinizi, hangi kurumların mama ve bez yardımında bulunduğunu kısaca aşağıdaki şekilde açıklayabiliriz: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Mama ve Bez Yardımı Başvurusu Nasıl Yapılır? Muhtaç ve yoksul ailelere yönelik birçok yardım yapan Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı; ihtiyaç sahibi ailelerin mama ve bez yardımı başvurularını kabul ediliyor. Bu yardıma başvurmak isteyenlerin kaymakamlık binalarına bağlı olarak faaliyetlerine devam eden sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına gitmeleri, burada başvuru formu doldurmaları gerekiyor. Vatandaşlar; sosyal hizmetler müdürlüklerine giderek de başvurularını gerçekleştirebiliyorlar. Başvurusu kabul edilen adaylar; yeni doğan bebekleri için 2 yıl boyunca bu destekten yararlanabiliyorlar. Mama ve bez yardımı parası; başvuru sahibinin hesabına yatırılıyor. İhtiyaç sahipleri; Ziraat Bankası’ndan ya da PTT şubelerinden kendi hesaplarına yatırılan parayı çekebiliyorlar. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı; başvurusu kabul edilen ihtiyaç sahiplerinin hesaplarına 2022 yılı için aylık 239 TL yardım parası yatırıyor. Yardım parası; her yıl güncelleniyor. Belediye Mama ve Bez Yardımı Başvurusu Nasıl Yapılır? Ayni ve nakdi yardımları ile muhtaç ve yoksul vatandaşlarını 2022 yılında ve pandemi sürecinde de hiçbir şekilde yalnız bırakmayan belediyelerimiz de yoksul ailelere mama ve bez yardımı yapabiliyor. Belediyeler tarafından sunulan mama ve bez yardımına başvurmak isteyenlerin ise bağlı oldukları büyükşehir belediyesine ya da ilçe belediyesine giderek, burada başvuru formu doldurmaları gerekiyor. Belediyelerimiz; Hoş geldin Bebek Paketi kapsamında yeni doğum yapan annelere beşik, bebek bezi, bebek maması, battaniye, kıyafet vb. yeni doğan bebeklerin ihtiyaçlarına yönelik malzemeler hediye ediyor. Örneğin; İstanbul Büyükşehir Belediyesi; ASKIDA FATURA projesi kapsamında Anne-Destek paketi kapsamında yoksul ve dar gelirli annelerin mama ve bez yardımı almalarına olanak tanıyor. ASKIDA FATURA sitesi üzerinden anneler için bağışlanan 150 TL ya da 250 TL yardım parasını ihtiyaç sahibi annelerin İstanbulkart’larına yatırıyor. İstanbulkart sahibi yoksul anneler; İstanbulkart’larına yatırılan 150 TL ya da 250 TL yardımlarla anlaşmalı marketlerden yalnızca bebek maması ve bebek bezi alabiliyorlar. Belediyelerin mama-bez yardımlarına e-devlet üzerinden de başvurma şansınız bulunuyor. Doğum tarihini takip eden 6 ay içerisinde yeni doğan yardım paketine başvurabilirsiniz. Dilerseniz; başvuru formunda yer alan gıda ve erzak yardımı, odun ve yakacak yardımı, giysi yardımı, kırtasiye yardımı vb. diğer sosyal yardım türlerine de aynı form üzerinden kolaylıkla başvurabilirsiniz. Doğum tarihini takip eden 6 ay içerisinde yeni doğan yardım paketine başvurabilirsiniz. Sizler de bağlı olduğunuz belediyeye giderek, mama ve bez yardımı talebinizi iletebilirsiniz. Bez ve Mama Yardımı Başvuruları Nereye Yapılır? Bez ve mama yardım başvuruları, belediyelerin, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarının yanı sıra farklı kurumlara da yapılabiliyor. Bu kurumları kısaca aşağıdaki şekilde açıklayabiliriz: Sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları Belediyeler Kaymakamlık binalarındaki sosyal hizmetler müdürlükleri Sosyal Güvenlik Kurumları Dernekler ve vakıflar İş adamları Başvuru şartlarını taşıyorsanız; yukarıdaki kurumlara giderek, başvuru formu doldurmak suretiyle mama ve bez yardımına başvurabilirsiniz. Mama ve Bez Yardımı Başvurusu Sorgulama Mama ve bez yardımı başvuruları; ortalama 30 gün içerisinde sonuçlanıyor. Başvurusu kabul edilen kişilere sms ya da mail yoluyla bilgi veriliyor. Mama ve bez yardımı başvuru sonucunuzu nasıl sorgulayabileceğinizi aşağıdaki şekilde açıklayabiliriz: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Mama ve Bez Yardımı Başvurusu Sorgulama Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na bağlı olarak 7/24 hizmet veren, vatandaşların sosyal yardım taleplerini dinleyen ALO183 SOSYAL DESTEK HATTINI arayarak, başvurularınızın sonuçlanıp sonuçlanmadığını öğrenebilirsiniz. Başvurunuzu gerçekleştirdiğiniz sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakfına giderek ya da vakfa ait telefon numarasını arayarak da başvurunuzun son durumuna dair bilgi edinebilirsiniz. Belediye Mama ve Bez Yardımı Başvurusu Sorgulama Belediye yardım sonucunuzu öğrenmek istediğinizde de başvurunuzu gerçekleştirdiğiniz belediyeye gidebilir ya da belediyeyi arayabilirsiniz. ALO 153 Beyaz Masa arayarak da yetkili kişilerden başvurunuzun son durumunu öğrenebilirsiniz. 2022 Mama ve Bez Yardım Parası Ne Kadar? Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı; mama ve bez yardım paraları her yıl Haziran ayında güncelleniyor. 2022 yılı için ailelere aylık 239 TL yardım yapılıyor. Başvurusu kabul edilenler; 2 yıl yardım parası alabiliyorlar. Anneler; hesaplarına yatırılan paraları PTT şubelerine giderek çekebiliyorlar. Belediyeler ise ailelere mama ve bez yardım parası vermenin yanı sıra direk mama ve bez dağıtmayı tercih edebiliyorlar. Belediyeler tarafından yapılan yardımın nakdi yardım mı yoksa ayni yardım mı olacağı, yani yeni doğum yapan annenin hesabına para yatırmayı mı yoksa ona bez ve mama dağıtmayı mı tercih edeceği başvurulan belediyenin bütçesine göre değişebiliyor. Belediyeler; mama ve bez yardımını sürekli yani her ay yapabilecekleri gibi tek seferli de yapabiliyorlar. 2022 Mama ve Bez Yardımı Başvurusu için Gerekli Evraklar Mama ve bez yardım başvurusu için gerekli olan belgeleri aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz: TC kimlik kartı ya da nüfus cüzdanı aslı ve fotokopisi SGK’dan alınması gereken gelir belgesi İşsiz vatandaşların SGK’dan almaları gereken ve işsiz olduklarını gösteren belge İkametgah belgesi Vukuatlı nüfus kayıt örneği Kirada oturan başvuru sahipleri için kira sözleşmesi Muhtarlıktan alınması gereken fakirlik belgesi Bebeğin kimlik numarasının bulunduğu nüfus cüzdanı **Kendi üzerine taşınır ya da taşınmaz bir mülkü olanların başvuruları kabul edilmiyor. Mama ve Bez Yardımından Kimler Yararlanabilir? Mama ve bez yardımı; yoksullara, muhtaç ve dar gelirli kişilere yapılıyor. Muhtaçlar yani düzenli bir işi olmayan, işsiz vatandaşlar; diğer yardımlarda olduğu gibi bu yardımdan da öncelikli olarak yararlanıyorlar. Dar gelirli ve yoksullar yani hane halkı kişi başı aylık ortalama geliri; asgari ücretin 1/3’ü ve altında olanlar da bu yardımı alabiliyorlar. Mama ve bez yardımı; 0-3 yaş aralığında en az 1 bebeği olan annelere yapılıyor. PTT’ye yatırılan yardım parasını yalnızca bebeğin annesi çekebiliyor. Yoksul ve dar gelirli vatandaşlara belediyeler ya da Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yapılan mama ve bez yardımını SÜT ve DOĞUM YARDIMLARI ile de karıştırmamak gerekiyor. SÜT ve Doğum yardımı; kendisi ya da eşi sigortalı bir işte çalışan kişilere yapılıyor. Mama ve Bez yardımı ise işsiz yani çalışmayan vatandaşlarla dar gelirli ailelere yönelik olarak yapılıyor. Ailelerde SSK ya da Bağkur’lu olma şartı aranmıyor. Süt yardımı; bir nevi doğum yardımı çeşidi olarak kabul ediliyor. Süt Yardımı Nedir? Süt Parası Başvurusu Nasıl Yapılır? 2015 yılı sonrasında doğum yapan annelere verilen süt yardım parası; mama ve bez yardımlarının aksine yalnızca tek seferli olarak yapılıyor. Süt yardımından yararlanma şartlarını aşağıdaki şekilde özetleyebiliriz: Annenin ya da babanın TC vatandaşı ya da mavi kartlı olması Annenin SSK’lı ya da Bağkur’lu olması Annenin çalışmaması durumunda eşinin SSK’lı ya da Bağkur’lu olması Bebeğin henüz 5 yaşını tamamlamamış olması Doğumun gerçekleşmiş olması ve bebeğin hayatta olması Annenin ya da babanın doğumdan önceki 1 yıl içerisinde toplamda 120 gün sigorta primlerinin yatmış olması Yukarıdaki şartları taşıyan kadınlar; il ya da ilçe Sosyal Güvenlik kurumuna giderek başvurularını gerçekleştirebiliyorlar. Başvurular; en fazla 15 gün içerisinde sonuçlanıyor. Doğumdan sonra 5 yıl geçmesi durumunda annenin süt parası alma hakkı; zaman aşımına uğramış oluyor. Mama ve Bez Yardımı Başvurusu için Gerekli Belgeler Mama ve bez yardımı başvurusunda talep edilen belgeleri aşağıdaki şekilde açıklayabiliriz: Müracaat talep dilekçesi Anne ve babaya ait TC kimlik kartı ya da nüfus cüzdanı aslı ve fotokopisi Doğum raporu Bebeğe ait olan kimlik belgesi Mama ve bez parası; annenin Ziraat Bankası hesabına yatırılıyor. Ziraat Bankası hesabı olmayan anneler ise PTT şubelerinden kendilerine yatırılan parayı alabiliyorlar. Emzirme Parası 2022 Emzirme ödeneği olarak da adlandırılan süt yardım parası, her yıl güncelleniyor. 2022 yılı için annelere tek seferli 232 TL emzirme ödeneği yatırılıyor. Doğum Yardımı Nedir? Eşi ya da kendisi SSK’lı ya da Bağkur’lu çalışan annelerin alabileceği doğum yardımı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından yeni doğum yapan annelere yapılan yardımı ifade ediyor. Süt yardımı gibi tek seferli olarak yapılan doğum yardımlarını ilk kez doğum yapan annelerin yanı sıra ikinci, üçüncü kez ya da daha çok sayıda doğum yapan anneler de alabiliyorlar. Söz konusu ikiz ya da üçüz doğumlar olduğunda annelere yapılan doğum parası yardımı da paralel bir şekilde artış gösteriyor. 2022 Doğum Yardım Parası Ne Kadar? Süt yardımına başvurabilen anneler; süt yardımının yanı sıra doğum yardımına da başvurabiliyorlar. Yani doğum yardımından da SSK’lı ya da Bağkur’lu bir işte çalışan kadınlar faydalanabiliyorlar. Çalışmamasına rağmen eşi SSK’lı ya da Bağkur’lu olan kadınlara da doğum yardım parası veriliyor. Doğum yardım parasına başvuracak annenin ya da eşinin doğumdan 1 yıl önce en az 120 gün boyunca sigorta primlerinin ödenmiş olması gerekiyor. Yani süt yardımı başvurusu için gerekli tüm şartlar, doğum yardımı başvurularında da geçerli oluyor. Anneler; 2015 yılı sonrasında doğan tüm çocukları için doğum yardımına başvurabiliyorlar. 2022 yılında ilk çocuk için annelere 300 TL; ikinci çocuk için 400 TL; üçüncü çocuk içinse 600 TL doğum yardım parası ödeniyor. Annenin ikiz çocuk doğurması halinde anneye 700 TL; üçüz doğumlarda 1300 TL; dördüz ya da daha fazla çocuk doğurması durumunda ise her çocuk için ek 400 TL ödeniyor. Başvurular; Aile ve Sosyal Hizmetler il ya da ilçe müdürlüklerine ya da sosyal hizmet merkezlerine yapılabiliyor. Anneler; süt ve doğum yardımı başvurularını e-devlet üzerinden takip edebiliyorlar. Doğum ve süt yardımı başvuru sonucu; e-devlet üzerinden sorgulanabiliyor. E-devlet üzerinden sorgulama yapmak isteyenlerin Bu yazımızda kısaca mama ve bez yardımına dair merak edilenleri yanıtlamaya çalıştık. Sizler de mama ve bez yardımı alıyorsanız ya da almayı düşünüyorsanız; konuyla ilgili her türlü soru ve görüşlerinizi yazımızın yorum kısmına yazabilir, önerilerinizi değerli okuyucularımızla paylaşabilirsiniz.
  10. Doğum yapan annelere, devlet tarafından Doğum Parası ödeniyor. Doğumdan sonra ödenen bu destek o dönemdeki asgari ücrete göre hesaplanıyor. İşte doğum parası ile ilgili detaylar... DOĞUM PARASI NE KADAR 2022? Doğum parası, doğum öncesi ve sonrası 112 günlük izin süresi üzerinden hesaplanıyor. Bu haktan yararlanabilmek için en az 90 günlük sigorta priminin ödenmiş olması gerekiyor. Ödenecek tutar ise annenin son 3 aylık brüt ücretine göre hesaplanıyor. Günlük brüt ücret ve üçte ikisi anneye ödeniyor. Buna göre 2022 yılında en düşün doğum parası 12 bin 454 lira. Bununla birlikte anneye çocuk parası ve emzirme ödeneği de veriliyor. DOĞUM PARASI BAŞVURU VE ŞARTLARI Anne adayının doğum parasını alabilmesi için bazı şartlar aranmaktadır. Buna göre; Doğumdan önce 1 yıl içinde en az 90 gün sigorta priminin yatırılması gerekli. Anne adayı, doğum iznine başlamadan önce bir iş yerinde çalışan durumunda olmalı. Rapor süresi yani 112 gün boyunca da işyerinde çalışmamak gerekli. Kadın çalışan doktordan alınan raporu işyerinde ilgili birime teslim etmeli. Diğer işlemler de ilgili birim tarafından tamamlanır. Doğum izni başlamadan işten ayrılan anne adayı bu ödenekten faydalanamaz. DOĞUM PARASI SORGULAMA Doğum parası durumu E-Devlet üzerinden sorgulanabiliyor.
  11. Instagramda sildiğim mesajları nasıl geri getirebilirim? İnstagram silinen mesajları geri getirme?Instagram SİLİNEN geçmişi geri getirme.Silinen Instagram mesajlarının nasıl kurtarılacağına dair eksiksiz bir kılavuzdur. Hepimiz yanlışlıkla bir şeyi sildik ve ona ihtiyacımız vardı. Ne yazık ki, bazen bu Instagram DM’lerimizde oluyor. Önemli mesajları yanlışlıkla Instagram’dan silmek, onları kurtarmanın zor bir görev olacağını biliyorsanız bir felaket gibi görünebilir. Rahatlayın! Burada size silinmiş Instagram mesajlarını kolayca kurtarmak için iki basit yöntem göstereceğim! Hepimizin bildiği gibi Instagram, özel anları dünya ile fotoğraflar ve videolar aracılığıyla paylaşmak için en popüler sosyal medya platformlarından biridir. Ancak birkaç Instagram kullanıcısı Instagram Direct’in ne olduğunu bilmiyor. Instagramdan silinen mesajlar geri gelir mi? İnstagram silinen mesajları geri getirme;Instagram Direct, Facebook Messenger gibi kullanıcıların acı metin mesajları, fotoğraflar, videolar, konum, hashtag’ler göndermesine ve Feed and Stories’de gördüğünüz yayınları mesaj olarak paylaşmasına olanak tanıyan özel bir mesajlaşma özelliğidir. Ayrıca, Instagram’ın hiçbir zaman doğrudan mesaj hizmeti sağlamak için tasarlanmadığını da unutmayın. Bu nedenle Insta, kullanıcıların mesajları veya verileri yedeklemesine izin vermez. Silinmiş Instagram Mesajlarını Kurtarabilir misiniz? Tabi ki yapabilirsin! Peki Instagram’dan bazı önemli doğrudan mesajları yanlışlıkla silerseniz ne yaparsınız? Instagram doğrudan mesaj kurtarma araçlarını veya yazılımlarını kullanabilirsiniz, ancak bunun silinen Instagram mesajlarını görmek için güvenli bir seçenek olarak görülmediğini unutmayın. Aşağıda, üçüncü taraf araçlarını kullanmadan Instagram’da silinmiş DM’leri kurtarmak için eksiksiz bir kılavuz bulabilirsiniz. Silinen instagram mesajlar nasıl kurtarılır
  12. Yerel SEO’nun Değişimi Şubat 2005’te Google Maps ortaya çıktı böylelikle Business Center verileri Maps’e aktarılmaya başladı ve işletmeleri haritalarda görebildik. Ocak 2007’de “3 Pack” denilen üçlü yapıya geçildi. Mayıs 2007’de Universal Search hayata geçmeye başladı. Universal Search’den önce kullanıcılar arama yaptığında sadece organic search çıkardı. Görseller, videolar görülmezdi şu anda hepsini görebiliyoruz bu da lokal sonuçları olumsuz etkiledi. Haziran 2007’de Google Maps’te yorum alanı oluştu. Ocak 2008’de Local One Box onlu bir yapıya geçti bu da işletme sahipleri için daha fazla rekabete yol açtı. Mart 2008’de Google kullanıcı deneyimi tarafından bir geliştirme gerçekleştirdi, işletmeler için öneri verebilme özelliği oluştu. Nisan 2010’da Google Places ortaya çıktı ve Places ile birlikte Search kısmı oluştu bunun sayesinde sadece lokasyon bazlı aramalar yapılabiliyor. Mart 2012’de lokasyon bazlı arama güncellemesi oluşturuldu artık şehire hatta konuma göre sonuçlar karşımıza çıkıyor. Mayıs 2012’de Google Plus’ta lokal arama entegre edildi, bunun avantajı da yorum yapma ve okuma için kolay bir alan oluşması oldu. Haziran 2014’te Google My Business açıldı. My Business ile daha temiz bir dashboard kullanma özelliği ve uzun açıklamalar girebileceğimiz bir alan oluşturuldu fakat soru cevap bölümü kaldırıldı. Temmuz 2014’te klasik SEO sinyalleri lokal aramalar için de çok önemli hale geldi. Bu güncellemeden işletme sahiplerinin sayfa yapıları SEO sinyallerine yönelik optimize edilmediyse olumsuz etkilendi. Yerel SEO Nedir? Bize coğrafi sonuç gösterecek her türlü aramaya yerel arama diyebiliriz. Yerel SEO, alakalı yerel aramalardan daha fazla kullanıcı çekmek için web sitenizi “optimize etme” sürecini ifade eder. Bu aramalar Google’da ve diğer arama motorlarında yapılabilir. Ayrıca lokasyon bazlı kullanıcıların anlık olarak yaptığı arama sonuçlarında sizin de ürün ve hizmetlerinizi tanıtmanıza yardımcı olan çalışmalar bütünüdür. Google yerel SEO hizmetleri, işletme ile ilgili tüm temel bilgileri ad, adres, web sitesi, iletişim numarası, çalışma saatleri, hizmetler, sosyal medya profilleri, yerel dizinler ve Google'daki işletme sayfanız olarak düzenleyen sistemdir. Ayrıca bu durum sadece Google’da yapılmıyor, kullanıcılar artık farklı platformlardan da arama yapıyor. Örneğin; Bing, Yelp, Apple Maps vb. Bing’te arama yaptığımızda aşağıdaki gibi bir sonuçla karşılaşıyoruz: Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre Google’ın pazar payı %88’dir. Bu nedenle Google’da yerel SEO optimizasyonu bizim için büyük önem taşıyor. Örnek verecek olursak Google’da “Kadıköydeki cafeler” araması yapıldığında ilk olarak karşımıza çıkan arama sonuçları aşağıdaki gibidir: Yukarıda görüldüğü gibi iki farklı sonuç türü “snack pack” ve “organik sonuçlar” karşımıza çıkıyor. Snack Pack, Google arama butonunda arama sorgusuyla en alakalı 3 yerel işletme girişini görüntüleyen ve en üstte çıkan alandır. İlgili yazıya buradan ulaşabilirsiniz. Bir araştırmaya göre kullanıcıların %33’ü snack pack sonuçlarını, %40’ı ise organik sonuçlarını tıklıyor. Günümüzde bu tür aramalar telefonlardan, sesli asistanlardan ve harita uygulamalarından yapılıyor, bu nedenle optimizasyon yapmak için hepsini birden düşünmemiz gerekiyor. Ayrıca Google haritaları yol tarifleriyle ilgili yardım sağlıyor. İşletmeniz arandığında, arama sonuçlarının sağ tarafına gerekli tüm ayrıntıları gösteren bir kutu ekliyor. Bu kutuya da “My Business” alanı deniyor. Aşağıda ZEO Agency için gösterilen My Business alanını görebilirsiniz: Yerel SEO, sitenizin Google haritalarında gösterilmesini ve gelişmiş arama sıralamalarında görünürlüğünü sağlıyor. Rekabetin ve işletmelerin artmasıyla, bölgedeki işletmeler hakkında bilgi sahibi olma ihtiyacı giderek artıyor. Google bu güncellemeler ile yanımızda olan işletmeleri görmemize izin veriyor. Google Local optimizasyonu ile işletme bilgilerinizi, hizmetlerinizi ve güvenilir bir işletme olduğunuzu kullanıcılara gösterebilirsiniz. İşletmelerin artan rekabetle sonuçlanan Google Local sonuçlarında kendileri için bir yer yaratması ve buna ayak uydurması gerekir. Google Rehber, gerçek bir çevrimiçi varlık oluşturmanıza yardımcı olur. Yerel işletmelerin Google Haritalar'da listelenmesini ve mağaza hakkındaki bilgileri tüketicilere göstermesini sağlayan çevrimiçi bir araçtır. Yerel SEO ile organik SEO arasında bazı farklılıkları vardır ve yerel arama sonuçları daha hızlı değişmektedir. Yukarıdaki tablo, yerel SEO çalışmaları içindeki çeşitli sıralama faktörlerinin ağırlıklandırılmasını göstermektedir. Burada dikkat edilmesi gereken noktalar Google My Business sinyalleri, linkler, review sinyalleri ve site içi sinyallerdir. Standart SEO çalışmalarımızdan farkı; My Business, review alanı ve odaklanmak isteyeceğiniz bağlantı türleridir. İlgili yazıya buradan ulaşabilirsiniz. Local Pack listesinde yer almak istiyorsanız yapmanız gerekenler nelerdir? Google My Business Optimizasyonu Google My Business, işletme sahiplerinin arama motorunda ve artan hizmet portföyündeki çevrimiçi varlıklarını yönetmelerine yardımcı olan ücretsiz bir araçtır. Google'ın Yerel Arama sonuçları yakındaki işletmelerin bir listesini, belirli bir işletmeyi ve işletme ile ilgili bilgileri (adres, çalışma saatleri vb.) bulmak ve potansiyel olarak satın almak için gereken bilgilerin birçoğunu gösterir. Ayrıca Google’ın Bilgi Grafiği, veritabanında belirli aramalarla alakalı işletmeler ve ilgili varlıklar hakkında bilgi oluşturmasına yardımcı olmak için doğrulanmış Google My Business bilgilerini kullanır. Yeni bir liste oluşturulduktan sonra, kolay erişim ve aranabilirlik için geleneksel Google Arama ile senkronize edilen bir Google Haritalar konumu oluşturulur. Google My Business ve listesi hakkında bilgileri aşağıda görebilirsiniz: Google My Business alanı sitenizin asıl web sitesi yerine geçmez. İşletmeniz hakkında verdiğiniz bilgiler Google Arama'da, Google Haritalar'da ve Google + 'da görünebilir. İşletmeler için Google Places for Business ve Google+ Pages Dashboard, daha önce işletme bilgilerinizi yönetme yollarıydı, ancak ikisi de otomatik olarak Google’ın evrensel platformu Google My Business’a yükseldi. İlk olarak Google My Business listesi hazırlanmalı: Google My Business listesi hazırlamadan önce bir arama yaparak işletmenize ait bir My Business hesabı olup olmadığını kontrol etmeniz gerekiyor çünkü işletmeniz bir veya iki yıldan fazla Google’da yer alıyorsa kendiliğinden oluşan bir liste mevcut olabilir, böyle bir durumda sadece talep etmeniz gerekmektedir. Başarılı bir şekilde talep edildiğinde, bilgileri yıllar önce GMB listesinde kendiniz başlatmış gibi yönetebilirsiniz. İşletmenizin zaten talep etmeniz gereken bir listeye sahip olmadığından emin olmak için GMB listeleri eklemek ve talep etmek için Google İşletme sayfasına gidin ve işletme adını ve adresini girin. İşletmenize ait bir sayfa yoksa bilgilendirme alacaksınız. Ayrıca, bir başkasının işletmenizi talep ettiği konusunda da size bilgi verebilir. İşletmenizi oluşturmak için aşağıdaki adımları izleyin: Doğru biçimlendirilmiş ve bağlantılar içeren uzun, benzersiz bir açıklama ekleyin. İşletmeniz için doğru kategorileri seçin. Mümkün olduğunca çok fotoğraf yükleyin. Girişinize yerel bir telefon numarası ekleyin. Web sitenize ve yerel dizinlere uygun olan işletme adresinizi ekleyin. Yüksek çözünürlüklü bir profil resmi yükleyin. Açılış saatlerinizi ve günlerinizi ekleyin. Müşteriler için yorum alanı ekleyin. İşletmeniz ile ilgili tüm detayları bu bölümde doldurduktan sonra Google My Business sayfamız hazırlanmış olacak. Bu alan hazırlandıktan sonra size posta ile “postcode” gelecek ve bu kodu girdikten sonra işletmeniz bilgileri ile Google My Business alanına eklenmiş olacak. Artık işletmeniz doğru bir şekilde kullanıcılara gösterilecek. Ayrıntılı yazıya buradan ve buradan ulaşabilirsiniz. NAP (Name, Address, Phone Number) Düzenlenmesi Web sitesinin ismi, adresi ve telefon numarası doğru bir şekilde güncellenmesi gerekmektedir. Ayrıca, arama motorlarına şirket bilgilerinizi doğru göstermeleri için ihtiyaç duydukları her şeyi vermek için Schema.org işaretlemesini kullanmak gerekecek. Web sitenize yerleştirmeniz gereken kod aşağıdaki gibi olmalı: Yukarıdaki şablonu kendi web sitenize uygun olarak oluşturabilirsiniz. Ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. NAP ile ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Local Reviews Optimizasyonu Local Reviews olarak bilinen “lokal incelemeler” yerel arama sıralaması üzerinde büyük etkisi vardır. Local Reviews ile öncelikle mevcut hedef kitlenizle temasa geçerek sitenizi incelemeleri için teşvik edeceksiniz. Bu durum sitenizin görünürlüğünü etkilerken müşterilere işletmenize güvenmeleri için bir yol açacaktır. Bu konu hakkında Amerika’da bir deney yapılıyor. Deneyde insanlara babalarının bir konumda kaçırılıp kilitli kaldığı söyleniyor ve telefon kapatılıyor. İnsanların ne yaptığı gözlemlendiğinde ise bir denek ilk olarak SERP’te arama yapıyor ve reklamları geçerek Snack Pack alanına geliyor. Buradaki işletmelerde ilk başta çıkan işletmeyi seçiyor. Neden o işletme seçildiği sorulduğunda ise; ilk sırada çıkması ve yorumların iyi olması olduğunu söylüyor. İkinci denek ise araştırma yapmadan önce konumunu değiştiriyor ve SERP’te arama yapıyor. Bu denek birinci denek gibi yapmayarak ilk iki işletmeyi de inceliyor. Neden o işletmeleri incelediği sorulduğunda ise yine aynı cevap alınıyor, yıldızlar ve yorumlar dikkat edilerek en iyi yerel sonucu seçtiğini söylüyor. Üçüncü denek ise diğerlerinden farklı olarak çeşitli aramalar yapıyor. Bu deneğin dikkatini çeken site ilk yerel sonuçta yer almıyor çünkü ilk sırada çıkan sonucun yorumları ve yıldızları bulunmuyor. Yorumlu ve yıldızlı diğer işletmeye bastığında ise harita bölümü açılması ve yorumların olumlu olması deneği etkiliyor. Her kullanıcının davranışının benzersiz olduğu açık olsa da, bu deneyde odaklanabileceğiniz çok net bazı sonuçlar ortaya çıkıyor: Yapılan her testte, tıklamayı en çok yorumlar bölümü etkiledi. Aynı zamanda rakiplerin de yıldızları ve yorumları inceleniyor. Böylelikle olumlu yorum alan ve yıldızı çok olan işletmeler tıklanıyor. Önemli kaynaklardan bağlantı alan işletmeler daha fazla güven sağlıyor. İlk üç sonuçta listelenmemiş olsanız bile, bazı kullanıcıların siteye girme nedeni harita sonuçları. 6. veya 7. sırada listelenen sayfaların harita özelliği bulunuyor bu durumdan da yararlanılabilir. Bizim üstümüzde listelenen rakiplerimizde yıldız veya yorum yoksa ve bizim yıldızlarımız ve yorumlarımız güçlü ise kullanıcıyı etkileyebilir. Anahtar kelime araştırmanızı niş pazarınız için yapın ve coğrafi değiştiricileri göz önünde bulundurun. Hedeflediğiniz kelimelerin varyantları için uygun anahtar kelime hacimlerine baktığınızdan ve gerektiğinde optimize ettiğinizden emin olun. Ayrıca yorumlar ve yıldızlar için aşağıda listelenenleri yapmamaya dikkat etmelisiniz: Reviews için ödeme yapmayın, kendiliğinden yapılması her zaman önemlidir. Müşteri gibi yorum yapan pazarlamacılara dikkat edilmeli. İşletmenize kendiniz veya çalışanlarınız yorum yapmamalı. Aynı ağa sahip bir ortamdan yorum yapılmamasına dikkat edin. Bunu yapan müşteriler için bir filtreleme şansınız yok fakat kendi şirket içinde yapılırsa önlem alabilirsiniz. Şirketiniz tarafından rakiplerinize karşı olumsuz bir yorum ya da inceleme yapılmamalı. Tek bir platforma yönlenmeyin. Her zaman çeşitlilik sağlamak önemlidir, bir platformda işletmeniz ile ilgili olumsuz bir durum olduğunda çeşitlilik sayesinde olumlu bir taraf olacaktır. Olumsuz yorumlara karşı profesyonel olmayan sahiplerin verdiği yanıtlarla itibarınıza zarar vermeyin. Olumsuz yorumlara her zaman profesyonellik, dürüstlük ve mükemmel müşteri hizmetleri konusunda gelecekteki müşterilere güvence vereceğinizi düşünerek yanıtlayın. Belirli inceleme platformlarının kurallarını göz ardı etmeyin. Kendinize ait başka web sitesi var ise dürüst incelemeler ve referans için kullanabilirsiniz. Google artık üçüncü parti yorum sitelerinden verileri çekiyor. Bu nedenle Zomato, Booking gibi sitelerde de kullanıcı yorumlarına dikkat edilmeli. Ek olarak yukarıda da bahsettiğim gibi yıldız alanı çok göründüğü için direkt kullanıcıyı etkiliyor. İşletme için bu yıldızları almak çok önemlidir. Kullanıcıların en çok değer verdiği özellik yıldızların genel ortalamalarıdır, artık işletmeniz için puan 4’ün altında ise kullanıcılar işletmenizi silebilir ve bu nedenle işletmeniz görünmeyebilir. İlgili kaynağa buradan ve buradan ulaşabilirsiniz. Yerel Site İçi SEO Faktörleri Yerel işletmeler için sayfa içi SEO yöntemleri hepimizin bildiği yöntemlerdir. Yerel arama listelerinde sayfa içeriğine karşı büyük bir ağırlık var, bu nedenle mümkün olduğunca içeriğimizden en yüksek değeri almaya çalışmalıyız. Bu konu ile ilgili 2018’de yapılan ayrıntılı bir çalışmaya buradan ulaşabilirsiniz. Bu çalışmadan çıkan önemli noktaları aşağıda iletiyorum: Açılış sayfası başlık etiketine şehir, bölge ve alakalı bir anahtar kelimeyi eklemeye çalışın. Açılış sayfası H1 etiketine şehir, bölge ve alakalı bir anahtar kelimeyi eklemeye çalışın. Açılış sayfası URL'ine şehir, bölge ve alakalı bir anahtar kelimeyi eklemeye çalışın. Açılış sayfası içeriğine il, bölge ve alakalı bir anahtar kelimeyi eklemeye çalışın. Açılış sayfası görselinin “alt” etiketlerine şehir, bölge ve alakalı bir anahtar kelimeyi eklemeye çalışın. İçeriklerin her zaman söylediğimiz gibi doyurucu ve derin olmasına dikkat edin. Kullanıcı deneyimi için verilen servislerle ilgili açıklayıcı bilgi vermeye çalışın. Müşteri yorumları, referanslar, konumlar, ulaşım ve yol tarifleri eklemeye çalışın. NAP bilgilerinin her sitede tutarlı olmasına dikkat edin. Mümkünse açılış sayfasında bulunan footer alanında adres ve iletişim bilgileri olmasına dikkat edin. Birden çok kontakt sayfamız varsa bunları linklerken yüksek hiyerarşiden linklenmeli yani ana navigasyondan linklemeye başlanmalı. İşletme konumunuzu içeren bir Google haritasını açılış sayfasına eklemeye çalışın. Örneğin ZEO Agency şirketinin web sitesinde bulunan bir harita: Yerel Link Building Yerel SEO kampanyalarında ilgili siteler ile bağlantı kurma inanılmaz derecede önemlidir fakat yeteri kadar dikkat edilmiyor. Standart SEO ile kıyasla yerel SEO, işletmenizle gerçekten alakalı olan diğer yerel web sitelerinden gelen bağlantılara çok daha fazla güveniyor. Bu nedenle yüksek otorite web sitelerinden ve yaptığınız iş ile ilgili web sitelerinden referans almaya dikkat edilmeli. İşletmeniz için oluşturacağınız NAP bilgilerine tutarlı bir şekilde link verilmesi çok önemlidir. Aldığınız tüm alıntıları veya linkleri kontrol etmek için Bright Local gibi bir araç kullanabilir ve sonra hepsini tutarlı olacak şekilde güncelleyebilirsiniz. Aracı, rakiplerinizin alıntı yapılan siteleri izlemek ve kendi web sitelerinizi de aynı web sitelerine eklemek için kullanabilirsiniz. Yerel citation almak için bazı ipuçları: Moz web sitesindeki geniş alıntı listesine göz atmalısınız ve alıntılarınızı manuel olarak gönderebilirsiniz. Rekabet için bağlantı araştırması yapmak ve rakiplerinizin kazandığı linkleri bulmak için Ahrefs, Majestic veya Open Site Explorer gibi araçları kullanabilirsiniz. Rakiplerinizin NAP listesindeki bahsedilen yerleri takip etmek için Mention veya Google Alerts aracılığıyla uyarıları ayarlayabilirsiniz. İşletmenize referans almak için ya da işletmenizden bahsedilmesi için neler yapılabilir? İşletmeniz ile ilgili web siteleri bulunabilir ve sponsorluk hakkında onlarla iletişim kurulabilir. Yerel etkinlikler oluşturarak etkinlikler ile bağlantı oluşturulabilir. İşletmeniz hakkında yapılan röportajlar var ise göz önüne çıkarabilirsiniz. Yerel organizasyonlara, ürünleriniz veya hizmetleriniz için, web sitelerinde verilen bir bağlantı karşılığında indirim yapabilirsiniz. İşletmenizin aldığı yerel ödüller var ise sitenizde gösterebilirsiniz. Yerel haberler için PR çalışması yapılabilir. Düzenli olarak rakiplerinizin linkleri üzerinde çalışma yapın ve kendinize fırsat yaratın. Öğrencilere burs vererek üniversitelerden ve kariyer sitelerinde iş alanı oluşturarak benzer platformlardan link alabilirsiniz. Tıklanma Oranı (CTR) Tıklanma Oranının bu kadar güçlü bir sinyal olması şaşırtıcı değil çünkü Google’ın AdWords platformundaki Kalite Puanı ölçütlerinden biri olarak kullanılıyor. Elde ettikleri kullanıcı deneyimini ölçeceklerini ifade ediyor. Rand Fishkin, tıklama oranındaki büyük artışın arama sıralamalarındaki etkisini görmek için Twitter takipçileri ile ilginç bir deney yaptı. Bir site 7. sırada listeleniyordu ve Rand bir tweet atarak kullanıcılara bu sitenin aramalarını ve sonuçlarını kendi ile paylaşmasını söyledi. Tahminen 175 - 250 kişinin bu deneye katıldığı düşünülüyordu. Deney bitiminde sayfanın 1. sırada listelendiği görülüyordu. Google’ın sıralama faktörlerinde sadece tıklanma oranı olduğu bu deney ile söylenemez tabi ki ama etki ettiğini görebiliyoruz. Önemli bir faktör olan CTR için neler yapılabilir? Yukarıda da bahsettiğimiz gibi schema.org sitesi ile Local Business işaretlemelerinin yapıldığına emin olunmalı, Her zaman söylediğimiz gibi başlık hedef kitle odaklı ve dikkat çekici olmalı, Meta description yapısı açıklayıcı olmalı, URL yapısı anahtar kelime odaklı olarak optimize edilmeli, Yukarıda da bahsettiğimiz gibi reviews alanı oluşturulmalı, Sitemiz mobil uyumlu olmalı, Hedeflediğimiz bölgeye ve kitleye yönelik anahtar kelime analizi yapılmalı. İlgili kaynağa buradan ulaşabilirsiniz. Mobil Uyumluluk Testi Araştırmalara göre mobil kullanıcıların bir işletme ile mobil site üzerinden iletişim kurma olasılığı %61 oranındadır. 2019’da mobil kullanım oranı da artmışken sitemizin mobil uyumlu olmaması bizim için olumsuz bir durumdur. Sitemizi Google’ın Mobil Uyumluluk Testi aracı ile kontrol etmeliyiz: Görüldüğü gibi “kadıköydeki cafeler” sorgusu en fazla aranma hacmine sahip olduğu için bu kelime hedeflenebilir. Not: Bu örneğimiz çok niş bir örnek olduğu için bu kadar az kelime seçenekleri çıkmıştır. Ek olarak Google’da arama yaptığımızda “ilgili aramalar” bölümünde bir kaç kelime de bize örnek olabilir: Bu aramalarımız bittikten sonra rakip incelemelerine geçebiliriz. Ahrefs’te “content gap” bölümünü kullanarak rakiplerimizin sıralandığı kelimeleri inceleyerek hedefleme yapabiliriz. Böylelikle hedef kitlesine yönelik araştırma yaparak lokal aramalarda başarı sağlayabiliriz. Yeni Güncelleme: Mevsimsel İşletmeler İçin Google My Business Klasik yerel SEO’ya ek olarak Google My Business mevsimsel işletmeler için yeni güncelleme getirdi. Bu güncelleme mevsimlik işletmeler için yeni kurallar ve sezon dışı aylarda mesai saatleri ayarlama hakkında detaylara sahip. Sezonluk bir işletme yönetiyorsanız, sezon dışı aylarda “geçici olarak kapatılmış” olarak işaretlenmesi artık önem taşıyor. Eskiden, işletme saatleri Google My Business bölümünden silindiği sürece sezon dışı aylarda bu liste “açık” kalabiliyordu. Şimdi tüm listenin (geçici olarak) kapalı olarak işaretlenmesi gerekiyor. Bu sayede işletme arama sonuçlarında göründüğünde, “geçici olarak kapalı” yazan belirgin bir kırmızı etiketi olacak. Google My Business, işletme sahiplerine girişlerin geçici bir şekilde kapalı olarak işaretlemesine izin vermiyor. Bunu yapmak için, işletmenin sahibinin Google My Business desteğiyle iletişim kurması ve "geçici olarak kapatılmış" ayarını istemesi gerekiyor. İşletme yeniden açıldığında, normal iş saatlerini işletme sahibi tekrar girebilir. İşletmenizin mevsimsel saatleri varsa, aşağıdaki yönergeler kullanılmalı: İşletmenizin açık olduğu sezonda, normal çalışma saatleri ayarlanmalı. Tatiller, geçici kapanışlar veya diğer etkinlikler için özel saatler ayarlayabilirsiniz. Ayrıca, işletmenizin yalnızca iş tanımında belirli bir mevsimsel dönem için açık olduğunu da belirtebilirsiniz. Sezon dışı boyunca, işletmenizin geçici şekilde kapalı olarak işaretlenmesi için destek birimiyle iletişim kurunmalı. Alternatif olarak, bu süre zarfında işinizi “kalıcı olarak kapalı” işaretleyebilirsiniz. İşletmeniz tekrar açıldığında normal çalışma saatlerini ayarlayabilirsiniz. Tüm kullanıcıları birden hedeflemek yerine işletmenize yakın olan, mağazanıza uğrayarak alışveriş yapma fırsatı olan ve satın alma potansiyeline sahip kullanıcıları hedefleyerek konumlandırma yapılmalı. Yerel SEO ile elde edeceğiniz güçlü sonuçlar müşteri sayınızın artmasına ve bu müşterilerin müdavimlere dönüşmesine yardımcı olabilir.
  13. Google SEO Teknikleri; ✔ Domain Adı ✔ Domain Yaşı ✔ Web Site Tasarım ✔ Web Site Aktif Yaşı ✔ Kesintisiz Hosting ✔ Site Ziyaretçi Sayısı ✔ Sayfa İçi Linkler ✔ Sayfa Dışı Linkler ✔ Meta Title ✔ Meta Description ✔ Meta Keywords ✔ HTML Tag Kullanımı ✔ Hatasız Kodlama ✔ Kaliteli Dizinlere Eklenme İYİ BİR SİTE İÇİN ÖNERİLER! Google SEO çalışması yaparken belli başlıklara dikkat edilmelidir. Site içeriği, yazım dili, tasarım rengi ve daha pek çok konu öneriler arasında yer alır ve hazırlanırken her birine özen gösterilmelidir. ✔ Site içeriğine dikkat edin Bir sitenin tasarımı ne kadar güzel olursa olsun içeriğinin kullanıcı açısından faydalı olması gerekir. Aradığı bilgiye ulaşabiliyor mu, içerik birbiriyle uyum gösteriyor mu ve menülere rahatça ulaşılabiliyor mu? Eğer bu sorulara “evet” diyerek cevap verebiliyorsanız SEO için başarılı bir adım atmış olursunuz. ✔ Renk Seçimi Sitenin web tasarım işlemi yapılırken dikkat edilmesi gereken en önemli konu renk seçimidir. Zira bu seçim hem dikkat çekici ve gösterişli olmalıdır hem de göz yormamalıdır. Bilhassa yazıların kolayca okunabilmesi önemlidir. ✔ Kodlamalara Dikkat Edin Sitelerin görünmeyen yüzü dikkat çekilen bir diğer durumdur. Kodlama işleminde şayet bir eksiklik varsa ön sıralarda çıkmak oldukça zordur. Bu sebeple kontroller yapılmalı ve dünya standardı olarak kabul edilen W3.Org kullanılmalıdır. ✔ Fotoğrafları tanıtmak Google’ın fotoğraflara baktığında ne olduğunu anlaması ve tanıması için sizin yol haritası çizmeniz gerekir. Bunun içinde resimlere alt=”” kodunu oluşturmanız yeterlidir. Bu sayede Google’da ön sıralara yükselmeniz kolaylaşacaktır. ✔ Linkleri İsim Verin Google’ın hazırladığınız siteyi anlayabilmesi isimler verilmesi gerekir. Bu durum linkler içinde gereklidir. Link oluşturduğunuzda title bölümüne konuyu özetleyen bir isim vermek hem işinizi kolaylaştıracak hem de artı puan almanıza yardımcı olacaktır. ✔ Backlink Kazanmak Google’da yer alan milyonlarca sitenin sizin adresini yayınlamasına backlink denir. Bu durumda dikkat edilmesi gereken en önemli konu değişim yaptığınız sitelerin kalitesidir. Sektörel olarak ortam olmanız, site içeriğinin düzgün hazırlanması, yazıların bilgilendirici olması gibi noktalar oldukça önemlidir.
  14. HTML5 Dilinin Fayfalarını Maddeler Halinde Sıralıyoruz 1) Dahili ses / video oynatabilme Bir önceki HTML sürümlerinde web yöneticileri ses ve videoyu oynatmak için, Adobe Flash Player, Quicktime veya Silverlight gibi üçüncü parti programları kullanmak zorunda kalırlardı. Bu da sık sık hatalarla sonuçlanırdı. Web tabanlı medya oynatma işlemi hatalarla sonuçlanan web sayfalarının doğmasına sebep olurdu. HTML5 video ve ses yürütmek için tam destek ile bu sorunu çözmüştür. İşte HTML5 video oynatma koduna bir örnek: <video poster="film.jpg" controls> <source src=”film.ogg" type="video/ogg"> <source src="film.mp4" type="video/mp4"> Tarayıcınız <code>video</code> yürütücüsünü desteklemiyor. </video> Yukarıdaki İki dosya içeren kod arasında nasıl fark bir fark var? Bu kod tarayıcılar için uyumlu bir seçim yapılmasını sağlar. Bir ziyaretçinin web tarayıcısı .ogg biçimini desteklemiyor ise bu listede bir sonraki dosyayı (mp4) yürütmek üzere hareket edecek. 2) Çevrimdışı önbelleğe alma Geçmişte sitenin ziyaret edildiğini varsayarsak; HTML5 de ziyaretçilerin aktif internet bağlantısı olmadan bir web sayfasında belirli öğeleri yükleyebilirsiniz. Bir ziyaretçinin internet bağlantısı kopsa bile o sitenin temel unsurları yüklenebilir, web sitesi çalışır durumda görüntülenebilir. HTML5 ile, web yöneticileri ziyaretçilerin kullandığı tarayıcıların hangi dosyaları saklayacağını tanımlarak tasarruf sağlayabilir. Çevrimdışı önbelleğe alma HTML5 ile bütünüyle yeni olan bir şeydir. 3) Temiz Kod Dağınık HTML kodlu uzun bir sayfaya bakarak nefret mi ediyorsunuz? Kötü kod ile inşa edilmiş bir web sitesinde temel değişiklikleri yapmaya çalışmak bile bir kabusa dönüşebilir. HTML5 geliştiriciler için daha kolay temiz kod sunmak için geliştirilmiş, aynı zamanda gelişmiş arama motoru optimizasyonu için tasarlanmıştır. Arama motorlarının bir web sitesinin içeriğini daha kolay 'anlayabilmesi' genellikle daha yüksek arama sıralaması olarak geri kazanç sağlar. 4) Çapraz Tarayıcı Uyumluluğu HTML5'in bir dördüncü faydası ise Firefox, Internet Explorer, Chrome, Safari ve Opera dahil olmak üzere önemli web tarayıcılarının tümüyle çapraz uyumlu olmasıdır. Bu durum bahsi geçen tarayıcıların HTML5'in tüm öğelerini destekleneceği anlamına gelmez, fakat bu durumda dahi en azından doküman türü okumak mümkün olabilmektedir. 5) Mobil Optimizasyon Hala HTML5 kullanmak için başka bir nedene ihtiyacınız varsa, bunlardan birisi de mobil web siteleri ve uygulamaları oluşturulması için optimize edilmiş olmasıdır. Duyarlı (responsive) web siteleri, mobil cihazların her türlü çözünürlükleri arasında tam işlevsellik sunan HTML5 kullanılarak inşa edilmiştir. Yatay kaydırmaya gerek kalmadan, mobil internet kullanıcıları daha verimli olarak web sitelerine göz atabilir. HTML5 Kullanarak Güncel Siteler Oluşturabilirsiniz Son tahlilde: HTML5 yalnızca temiz bir kodlama sağlamakla kalmaz; işinizi kolaylaştırmanın beraberinde tarayıcıların sitenizi doğru biçimde görüntülemesine yardımcı olur. İçerdiği güncel kod parçacıkları sayesinde oldukça verimli bir içerik oluşturmanıza olanak sağlar.
  15. The Search Impact report gives you an idea of how +1's affect your organic search traffic. You can find out if your clickthrough rate changes when personalized recommendations help your content stand out. Do this by comparing clicks and impressions on search results with and without +1 annotations. We'll only show statistics on clickthrough rate changes when you have enough impressions for a meaningful comparison. The Activity report shows you how many times your pages have been +1'd, from buttons both on your site and on other pages (such as Google search). Finally, the Audience report shows you aggregate geographic and demographic information about the Google users who've +1'd your pages. To protect privacy, we'll only show audience information when a significant number of users have +1'd pages from your site. Use the +1 Metrics menu on the side of the page to view your reports. If you haven't yet verified your site on Google Webmaster Tools, you can follow these instructions to get access. Finally, you can also see how users share your content using other buttons besides +1 by using Social Plugin Analytics in Google Analytics. Once you configure the JavaScript for Analytics, the Social Engagement reports help you compare the various types of sharing actions that occur on your pages. The Social Engagement report lets you see how site behavior changes for visits that include clicks on +1 buttons or other social actions. This allows you to determine, for example, whether people who +1 your pages during a visit are likely to spend more time on your site than people who don't. The Social Actions report lets you track the number of social actions (+1 clicks, Tweets, etc) taken on your site, all in one place. The Social Pages report allows you to compare the pages on your site to see which are driving the highest the number of social actions. If you're using the default version of the latest Google Analytics tracking code, when you add +1 buttons to your site, we automatically enable Social Plugin Analytics for +1 in your account. You can enable analytics for other social plugins in just a few simple steps. Social reporting is just getting started. As people continue to find new ways to interact across the web, we look forward to new reports that help business owners understand the value that social actions are providing to their business. So +1 to data! UPDATE: 7/11/11 1:44pm PST, corrected references to the social plugin analytics feature.
  • Profil Reklam Alanı
  • Bu Alana Reklam Verebilirsiniz
    Bu Alana Reklam Verebilirsiniz
×
×
  • Create New...