rexanas

Sevdiğimiz şarkıları Mp3 olarak indirip elektronik cihazlarımızda biriktirdiğimiz ve sıkıldıkça eskileri silip yenilerini yüklediğimiz günleri neredeyse unutacağız. Dünyanın her yerinde çalınan parçaların bir tık uzağımızda olduğu bugün, istediğimiz şarkıları dinlemek, listeler oluşturmak ve sevdiğimiz sanatçıların güncel çalışmalarını takip etmek müzik uygulamaları sayesinde oldukça kolay. Pek çok şarkının anında ulaşılabilir olmasını sağlayan müzik dinleme uygulamaları ile aradığımız tarzda listeler, remix’ler ve hatta podcast’ler her an elimizin altında. Biz de bu yazımızda bahsi geçen bu uygulamalar arasında en popüler olan 8 tanesini sizler için derledik. Spotify Popülerlik sırasında başı çeken Spotify, müzikseverlerle buluştuğu 2006 yılından beri kendini sürekli geliştiren ücretsiz müzik dinleme uygulamaları arasında. Özellikle 2016 yılından beri her Aralık ayında kullanıcılarına sunduğu Wrapped eklentisi ile geçmiş yıl boyunca dinlediğiniz şarkılarla ilgili verilerinizi görerek sosyal medyada arkadaşlarınızla paylaşmanızı sağlıyor. Müzik dinlemeyi interaktif hale getiren uygulamanın birlikte liste oluşturma ve takip ettiğiniz kişilerin dinledikleri şarkıları eş zamanlı görebilme gibi özellikleri de mevcut. Ücretli ve ücretsiz olmak üzere iki farklı üyelik tipi bulunan uygulamada, ücretli Premium hesabına geçiş yaptığınız anda hiçbir sınırlama olmadan müzik dinleyebiliyorsunuz. Reklamsız ve çevrim dışı dinleme imkânı sunan Premium üyeliğine Bireysel, Duo, Aile ve Öğrenci paketlerinden biri ile sahip olmak mümkün. Ayrıca İsveç menşeli uygulama yeni kullanıcılarına 60 günlük ücretsiz deneme teklifinde bulunuyor. Youtube Music Google ailesine ait Youtube’un 2015 yılında çıkardığı Youtube Music uygulaması, özellikle müziği video ile birleştirmeyi sevenlerin tercih ettiği bir platform. Ücretsiz üyelik halinde dahi listeler oluşturabildiğiniz ve her müziğe erişiminizin bulunduğu Youtube Music’i kullananların ilk seferde fark etmiş olabileceği zorluklarından birisi ücretsiz üyelikte uygulamanın arka planda çalışmaya devam etmemesi olabilir. Premium üyelik ile bu sorunu ortadan kaldıran Youtube, ücretli üyelik paketinde reklam olmadan kesintisiz müzik keyfi, arka planda dinlemeye devam etme ve çevrim dışı dinlemek üzere müzik indirme özelliklerini sunuyor. 2 aylık ücretsiz deneme süresinin ardından ayda 29.99 TL’ye Premium üye olabileceğiniz uygulamanın farklı ekonomik avantajlara sahip Yıllık, Aile ve Öğrenci planları da bulunuyor. SoundCloud Yine İsveç’ten çıkan bir başka uygulama olan SoundCloud, 2008 yılından beri sadece müzik dinlemek için değil ayrıca müziğini yükleyip dünyayla paylaşmak için de sıklıkla kullanılan bir uygulama. Müzik üreticileri ile fanları bir araya getiren uygulamada en yeni parçalar, demolar, podcast’ler ve daha fazlası mevcut. Standart kullanım imkânı sunan ücretsiz üyeliğin yanı sıra ayda €2.50’dan başlayan Next Plus ve Pro üyelik paketleri de mevcut. Platform, ücretli üyelik halinde müziğiniz ile para kazanmanızı ve profesyonel bir müzik deneyimi yaşamanızı destekliyor. Oldukça geniş bir portföyü bulunan SoundCloud içerisinde her zevke hitap eden şarkı, müzik listeleri ve setlere ulaşmak mümkün. Shazam Listemizdeki diğer müzik dinleme platformları arasında farklılığıyla öne çıkan Shazam, en bilinen müzik tanıma uygulamalarından birisi. Kısa bir örneğin dinletilmesi üzerine şarkının ismini bulup getiren bu harika uygulama 2018’den beri Apple’a ait. Tamamen ücretsiz şekilde kullanılabilen Shazam’da doğrudan müzik dinlemek mümkün olmasa da liste oluşturmak ve bulduğunuz şarkıları tek tıkla Spotify veya Apple Music üzerinden dinlemek mümkün. Fizy Türk menşeli Fizy, 2008 yılından bu yana milyonlarca şarkı, klip ve radyo kanalı içeriğini kullanıcılarıyla buluşturan dijital müzik platformlarından birisi. Youtube Music ile benzer özelliklere sahip olan uygulamada ne yazık ki ücretsiz paket mevcut değil. Fizy’nin de diğer platformlar gibi Duo, Premium ve Öğrenci gibi farklı üyelik paketleri bulunuyor. Üstelik her bir pakette ilk ay ücretsiz faydalanma imkânı da sunuluyor. Deezer Fransız uygulama Deezer, çevrim içi ve çevrim dışı müzik dinleyebileceğiniz platformlardan bir tanesi. Ücretsiz üyelik oluşturarak müzik, podcast ve radyo içeriklerine erişmeniz, dinlediklerinize göre yapılan öneriler içerisinden binlerce yeni içeriğe ulaşmanız mümkün. 1 ay ücretsiz deneme imkânı sunan Premium üyelikte ise reklamsız dinleme keyfinin yanı sıra favori parçalarınızı indirerek çevrim dışı dinleme olanağı da sunuluyor. Apple Music Müzik, ses ve video kliplere bir arada ulaşabileceğiniz bir diğer uygulama ise Apple Music. Farklı modlara göre oluşturan müzik listelerinin bulunduğu, canlı performansların ve radyo yayınların yer aldığı uygulama 1 ay ücretsiz deneme fırsatına sahip. Öğrenci, Bireysel ve Aile üyelikleri bulunan uygulamanın her üç paketi de 100 milyonun üzerinde şarkıya erişim sağlıyor. Dolby Atmos özellikli uzamsal ses teknolojisi ve Siri desteği gibi özellikleri ile kullanıcıların ilgisini çekmeyi başaran Apple, Music uygulamasında uzmanlar tarafından derlenen 30.000’den fazla çalma listesini müzikseverlerle buluşturuyor. Amazon Music En iyi müzik dinleme uygulamaları listemizin son üyesi Amazon Music, 2007 yılından beri faaliyette olan bir başka platform. Farklı podcast ve müzik içerikleri ile özelleştirilmiş bir müzik dinleme deneyimi sunan uygulamada en yeni çıkanları takip edebilir, dinlediklerinize benzer sanatçı ve müzikleri keşfedebilirsiniz. Amazon Prime üyelerine ücretsiz olan uygulama ne yazık ki henüz Türkiye’de aktif hale gelmedi. Gördüğünüz üzere, genel olarak ücretsiz üyelik ile günümüzde popüler hale gelen müzik dinleme uygulamalarından faydalanmak mümkün. Ancak müzik zevkim reklamlarla kesintiye uğramasın, indirdiğim şarkıları her an çevrim dışı dinleme imkânım olsun ve ek avantajlardan yararlanabileyim diyenler için ücretli üyelik yaptırmanın gerektiğini söyleyebiliriz. Aylık ücretleri ortalama 20 TL civarında değişen bu uygulamalar avantajlı paketlerle de kullanıcıların aklını çelmeyi başarıyor.

Osmanlı Devletinin Yıkılışının İç Nedenleri Osmanlı Devleti’nin gerilemesine ve daha sonrada çöküşüne sebep olarak gösterilen nedenlerin başında mülki idarenin ve ordu teşkilatının bozulması, ilmiye sınıfının yetersiz kalması, adliye mekanizmasının çöküşü ve ekonomik yapının bozulması gelmektedir. Mülki İdarenin Bozulması: Osmanlı Devleti, eski Türk hâkimiyet anlayışına göre, veraset usulüyle tahta geçen hükumdarlarca yönetilmekteydi. Devletin başında Osmanlı hanedanına mensup bir hükümdar bulunurdu. Hanedan üyelerinden kimin hükümdar olacağı ile ilgili kesin çizgilerle belirlenmiş bir kural yoktu. Hükümdarın ölümünden sonra hanedan üyelerinin her biri gücü ve nüfusu varsa, sonucuna katlanmak şartıyla taht üzerinde hak iddia edebilir ve mücadelesinde başarılı olması halinde iktidarı ele geçirirdi. Daha sonra 1603 yılında tahta geçen I. Ahmet Döneminde bu usul değiştirilerek yerine hanedanın en büyük erkeğinin tahta geçirilmesini öngören, Ekberiyet sistemi getirildi. Bu sistem taht kavgalarını ve dolayısıyla kardeşkanı dökülerek devletin iç bunalıma itilmesini önlemiştir. Ancak iktidarı elde etmede sadece yaşın ölçü olması, şahsi yeteneklere bakılmayışı, yetersiz hanedan üyelerinin de devletin başına geçmesine yol açmıştır. Ayrıca Osmanlı Devleti’nin kuruluş döneminde uygulanan şehzadelerin sancaklara gönderilmesi uygulaması kaldırılmış, şehzadelerin sarayda tutulması, devleti yönetme alışkanlığından uzak, deneyimsiz padişahların ülkeyi kötü yönetmelerine neden olmuştur. Devleti iyi yönetemeyen, eğitimi yetersiz padişahların yönetime gelmesi de, yukarıdan aşağıya doğru mülki idarenin tüm kademelerinde bozulmaya yol açmıştı. Hükümdarlık müessesesindeki bu bozulma sonucunda liyakat usulü ortadan kalkmış, yeteneksiz ve ehliyetsiz kişiler toplumda huzur ve mizamı sağlamaktan çok huzursuzluk kaynağı olmaya başlamışlardır. Ordu Teşkilâtının Bozulması: Osmanlı ordusu başlangıçta yaya ve müsellemlerden (atlı) oluşan, savaş zamanlarında toplanan bir uç beyliği ordusu niteliğindeydi. Devletin kurulmasından sonra yaşanan gelişmelere paralel olarak ordu da yeniden teşkilâtlandırılmıştır. Devlet tam anlamıyla kurulduğunda, Osmanlı Kara Ordusu Yeniçeri Ocağı (Kapıkulu) ve Tımarlı Sipahiler olmak üzere iki kısımdan oluşmaktadır. Devletin en güçlü olduğu dönemlerde, ordunun çoğunluğunu Tımarlı Sipahiler oluşturmaktaydı. Ancak gerileme döneminden itibaren her iki askeri birlikte çağın gerektirdiği yeniliklere ayak uyduramamış, bunun sonucunda Osmanlı ordusu eski savaş gücünü yitirmiş, disiplinsiz, amirine başkaldıran, yeniliklere tavır alan bir insan topluluğu görünümüne bürünmüştür. Özellikle yeniçeri teşkilâtı düşmandan çok kendi yönetimini ve halkını korkutan bir ordu haline dönüşmüştür. Tımarlı Sipahi sisteminin bozulmasında ise, bu teşkilâtla doğrudan ilgili olan dirlik denen toprak sisteminin bozulması etkili olmuştur. Bir hizmet karşılığı verilen dirliklerin hakkı olanlarla değil de iltimasla rastgele şahıslara verilmesi Tımarlı Sipahi sisteminin de bozulmasına yol açmıştır. Bu durum alınan tüm önlemlere rağmen Tımarlı Sipahi sayısının hızla azalmasına ve Yeniçeri Tımarlı Sipahi dengesinin Yeniçeriler lehine bozulmasına neden olmuştur. Preveze deniz zaferiyle Akdeniz’in en üstün gücü haline gelen Osmanlı donanması ise 17. yüzyılda gerilemiştir. Avrupa’daki gemi teknolojisine ayak uyduramayan Osmanlı donanması 19. yüzyılda büyük ölçüde çökmüştür. Kara ve deniz kuvvetlerinden oluşan Osmanlı ordusunun devletin kuruluş dönemindeki gücünü devam ettirememesinin ve çöküntüye uğramasının nedenlerini şu üç maddede özetlemek mümkündür: Osmanlı Devleti’nin kuruluş yıllarındaki dinamizmini sürdürememesi buna bağlı olarak Osmanlı ordusunun gelişen Avrupa orduları karşısında yetersiz kalması Avrupa orduları ateşli silâhlarla donatılırken Osmanlı devletinin bu konuda gerekli duyarlılığı gösterememesi. Yakın Çağda dışarıdan modern silâh alma çabalarının da sonuçsuz kalması Gerileme döneminden itibaren uğranılan yenilgilerin orduda moral çöküntüsü yaratması. Bu çöküntünün tedbir alınarak giderilmesi yerine teşkilâtın ihmal edilmesi. Bu sebeplerden dolayı çöküntüye uğrayan Yeniçeri Ocağı önce ıslah edilmeye çalışılmış, III. Selim Döneminde Nizam-ı Cedid kurulmuştur. Ancak bu çabalar Padişahın canına mal olunca Ocak, Vaka-yı Hayriye olayı ile 1826’da II. Mahmut tarafından kaldırılmış ve yerine Asakir-i Mansure-i Muhammediyye ordusu kurulmuştur. İlmiye Teşkilatının Yetersiz Kalışı: Osmanlı ilmiye Teşkilatı XV. ve XVI. yüzyıllarda çağdaşlarına göre oldukça ileri bir seviyedeydi. Fatih döneminde Osmanlı Medreseleri, gerek eğitim kadrosu, gerekse program bakımından çok zengindi. Yükselme devirlerinin devlet adamlarını ve devlet kadrolarını yetiştiren Osmanlı İlmiye Teşkilatı, XVIII. ve XIX. yüzyıla gelindiğinde çok farklı bir mahiyet almıştır. Zamanın şartlarına göre Avrupa’daki ilmi gelişmeleri takip edemediği gibi pozitif bilimler lüzumsuz ve faydasız görülerek medreselerden çıkarılmış ve sadece dini ilimler verilmeye başlanmıştır. Diğer taraftan önceleri eğitim çalışmalarını teşvik etmek amacıyla çıkarılan “beşik ulemalığı” daha sonra suiistimal edilmiş ve gerekli eğitimi almadan bu payeyi alan bilim adamları türemiştir. Zamanla bu kişilerden dolayı medrese, ilimle uğraşmayan, siyasetle uğraşan bir yapıya dönüşmüştür. Bu durum, medreseye hem itibarını hem de muhtariyetini kaybettirip, onu siyasetin emrine sokmuştur. Müderrisler yani ulema sınıfı, maddi ve siyasi menfaatler elde etmek için medreseyi vasıta olarak kullanmışlardır. İlmi payeler kayırma ve rüşvetlerle elde edilmeye başlanmış ve eski yapısını kaybeden medrese, kendisiyle birlikte devleti ve toplumu da çöküşe sürüklemiştir. Yakınçağda özellikle II. Mahmud döneminde eğitimle ilgili reformlar yapılmaya çalışılmışsa da bu reformlar medresenin dışında gerçekleşmiştir. Bu durum eğitimde birliği bozmuştur. Bir taraftan medreseler eğitim faaliyetlerine devam ederken diğer taraftan batı tarzında eğitim veren başka okullar eğitimini sürdürmüştür. Adalet Sisteminin Çökmesi: Adalet kurumu, Osmanlı Devleti’nin sınırlarının genişlemesinde büyük rol oynamıştır. Osmanlının adalet sistemi ve anlayışı devletin güçlü olduğu dönemlerde, değişik toplumlar arasında büyük ilgi uyandırmıştır. Bu dönemdeki adalet anlayışını, Kınalızade Ali Efendi’nin Ahlak-i Alâi eserinde bulunan sekiz maddelik yöntem en güzel şekilde açıklamıştır. Ancak, 19. yüzyılda adaletin yerini rüşvet, adam kayırma ve menfaat almıştır. Adalet sisteminin çökmesi hukukun üstünlüğü anlayışının yıkılması Osmanlı Devleti’ni hızla çöküntünün eşiğine getirmiş, halkın adalete ve dolayısıyla devlete karşı olan güveni zayıflamıştır. Ekonominin Bozulması: Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren izlediği çok başarılı ekonomik politikalar sonucunda halkın refah düzeyini artırmayı başarmıştı. Osmanlı toplumu bir refah toplumu haline gelmişti. Buna rağmen aynı zamanda kanaat toplumu olan ve zaruri ihtiyaçlarından fazlasını hayır hizmetlerine harcayan Osmanlı toplumu her türlü ihtiyaca cevap veren vakıfları desteklemiş, bu sayede toplumda muhtaç insan bırakılmamıştı. Ancak Osmanlı İmparatorluğu’nun güçlü olduğu dönemlerde sahip olduğu bu güçlü ekonomisinin zaman içerisinde zayıfladığı görülmektedir. Ekonomik alanda çöküşün başlıca sebepleri şunlardır: Başlangıçta Fransa’ya daha sonra diğer Avrupa devletlerine verilen kapitülasyon denilen ticari imtiyazların Osmanlı Devleti aleyhinde gelişme göstermesi. Batıdaki sanayii inkılabının Osmanlı Devleti’nde gerçekleştirilememesi, sanayii ürünlerinin yerli Osmanlı el sanatlarını ezmesi ve eritmesi Kaybedilen savaşlar sonucunda ganimet elde edilemediği gibi ödenmek zorunda kalınan tazminatlar ve artan askeri giderler Dışarıdan alınan dış borçların ödenememesi sonucunda kurulan düyunu Umumiye Teşkilatı’nın olumsuz etkileri Artan rüşvet ve su istimal olaylarını devlet adamlarının çözememeleri Ekonomiyi yönlendirecek insan unsurunun yetiştirilmemesi Sömürgecilik hareketinin sonucunda İspanyolların güney Amerika’dan getirdikleri altınlar yüzünden Avrupa’yı sarsan enflasyonun Osmanlı devletini olumsuz etkilemesi Dirlik sisteminin bozulması yüzünden tarım faaliyetlerinin aksaması ve devletin vergi kaybına uğraması Coğrafi keşifler sonucu dünya ticaret yollarının değişmesi ve Osmanlı Devleti’nin daha önce elinde tuttuğu ticari avantajları kaybetmesi

Kızılcık Şerbeti'nin yargı kraliçesi Kıvılcım'ı canlandıran Evrim Alasya, popüler dizi hakkında açıklamalarda bulundu. Kızılcık Şerbeti'nin Kıvılcım'ı Evrim Alasya Dizi Hakkında Resmen Duygularım Darmadağın Anlayamazsınız Dedi 6 sezondur hız kesmeden devam eden Yasak Elma bu akşam yayınlanan 177. bölümle ekranlara veda edecekti. Son anda yaşanan bir gelişmeyle Yasak Elma'nın final bölümünün ertelenmesine karar verildi. Yasak Elma Final Bölümü Bu Akşam Yok mu? Yasak Elma Finali Neden Yayınlanmadı? 28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı Seçimi için dün pek çok kanal canlı yayınla seçim sonuçlarını aktardı. Seçim Özel programlarının reyting sonuçlarında bir kanal açık ara önde geldi. 28 Mayıs Seçim Gecesinin Reyting Şampiyonu Açıklandı: FOX TV Diğer Kanallara Epey Fark Attı! Bu akşam final bölümüyle ekranlara gelmesi beklenen atv'nin Bir Küçük Gün Işığı dizisi son anda yayınlanmama kararı aldı. Bir Küçük Gün Işığı Final Bölümü Neden Yayınlanmadı? Bir Küçük Gün Işığı Bu Akşam Yok mu, Neden Yok? Fenomen dizi Yalı Çapkını'nın geçtiğimiz hafta yayınlanan 34. bölümünde kesilen sahneler dizinin YouTube hesabında yayınlandı.

Türkiye Tek Yürek kampanyasına bağışı ile destek verenler arasında ünlü yayıncı iShowSpeed de vardı. Canlı yayına bağlanmayan, ancak bağış yaparak kampanyaya destek olan iShowSpeed'in alt bantta yer alan ismi dikkatli gözlerden kaçmadı. 3,766,000 TL değerinde bağışta bulunan iShowSpeed'in tek yardımı bu da değil. iShowSpeed deprem felaketinin ardından açtığı canlı yayınında da afetzedeler için bağış toplamıştı. Jahrein'in Dünyaca Ünlü Yayıncılara Yaptığı Çağrıya Hasanabi ve Ishowspeed Destek Verdi İçeriği görüntüle iShowSpeed'in YouTube'da 15,6 milyon abonesi bulunuyor. Kendi bağışı haricinde bu geniş kitlesini Türkiye için bağış yapmaya teşvik etmesi de dolayısıyla oldukça önemli bir katkı. Topluluk kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle Twitch'ten banlanan yayıncı yayınlarına YouTube üzerinden devam ediyor.

Eğer psikologsanız ya da psikolojiye ilgi duyuyorsanız bu test tam size göre. Bir kısmı daha önce hiç duymadığınız on tane sendromun bulunduğu bu testten kaç tanesini bildiğinizi görün ve tabii ki diğerlerini de öğrenin. Nerede işinize yarayacağını bilemezsiniz. Psikoloji insan davranışlarını inceleyen bir bilimdir. İnsanı incelerken de bazı kavramlar kullanır. Bunlardan biri de sendrom. Sendromlar, bazı insanlarda belirli sorunlarına yol açan "kötü hisler" ya da "garip düşünceler" gibi birçok farklı belirtiyi ifade eden özel sözcüklerdir. Bu yazımızda da biz belirtiyi vereceğiz ve siz hangi sendrom/fenomen/etki olduğunu bulmaya çalışacaksınız. Bu sendromların isimlerinin ne olduğunu öğrenmek için resme tıklayın! 1. Bu sendrom, adını Kızıl Ordu Fraksiyonu'ndan alır. Bu fenomende, bir şey hakkında bazı bilgiler öğrendikten sonra, o şeyi her yerde görmeye başlarsınız. Sanki o şey aniden her yerde varmış gibi hissedersiniz! A) Baader-Meinhof Fenomeni B) Kızıl Ordu Sendromu C) Kızıl Etkisi D) Zeigarnik Etkisi Cevap için tıkla! 2. Bu sendrom, adını bir kitaptan alır. Kulağa güzel bir peri masalı gibi gelen, ama aslında yaşayan kişi için çok rahatsız edici bir durum olan bu sendromda, insanlar gerçek dünyayı gerçek dünya olarak göremeyebilirler ve bir peri masalı dünyasında yaşadıklarını düşünebilirler. A) Pinokyo Sendromu B) Diderot Etkisi C) 80 Günde Devri Alem D) Alice Harikalar Diyarında Sendromu Cevap için tıkla! 3. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmak bir sendrom olsaydı bu sendrom olurdu. İki Amerikalı sosyal psikolog tarafından keşfedilen bu sendromda bazı insanlar kendilerinin gerçekte olduğundan daha akıllı olduklarını düşünürler. Yani uzmanı olmadığı konularda kendilerini uzman zannederler. A) Dunning-Kruger Etkisi B) Capgras Sanrısı C) Barnum Etkisi D) Cahillik Sendromu Cevap için tıkla! 4. Falcılar ve astrologlar para kazanmak için bu sendromdan faydalanırlar. Bu sendromda insanlar kendilerini tanımlayan açıklamaları her zaman kendilerine özelmiş gibi algılayabilirler. Yani örneğin “Anneni seviyorsun” gibi herkes için genel geçer doğrular sanki sadece size aitmiş gibi zannedersiniz. A) Falcı Sendromu B) Barnum Etkisi C) İmposter Sendromu D) Seyirci Etkisi Cevap İçin Tıkla! 5. Bu sendrom, öz güven problemi olan insanların sendromu olarak da bilinir. Bu sendroma sahip insanlar başarılarını kendilerine bağlamak yerine, şansa veya diğer faktörlere bağladıkları için kendilerine güvenleri zayıf kalır. A) İmposter Sendromu B) Freud Fenomeni C) Stendhal Etkisi D) Öz Güvensizlik Sendromu Cevap İçin Tıkla! 6. Bu sendrom, adını 1973’teki İsveç'in başkenti Stockholm'da yaşanan banka soygunundan alır. Banka soyguncusu tarafından 6 gün boyunca rehin tutulan banka görevlisi bir kadın, duygusal olarak suçluya bağlanır. Yani bu sendromda rehin alınan kişi, kendisini rehin alan kişi veya kuruma karşı olumsuz bir tutum geliştirmek yerine onların tarafını savunur. A) İsveç Fenomeni B) Stockholm Sendromu C) Soygun Aşkı Fenomeni D) Diderot Fenomeni Cevap İçin Tıkla! 7. “Güzelliğin başımı döndürdü” cümlesi bu sendrom ile birlikte mecaz anlamını yitirip gerçek anlamına kavuşuyor. Bu sendromda, insanlar güzel sanat eserleri veya doğal manzaralar karşısında baş dönmeleri, kalp çarpıntısı, nefes darlığı vb. semptomlar yaşayabilirler. A) Stendhal Sendromu B) Sanat Etkisi C) Da Vinci Fenomeni D) Van Gogh Sendromu Cevap İçin Tıkla! 8. Bu sendrom, bir fabrikada yapılan araştırmalar sırasında keşfedilir. Bizi izleyen biri olduğunda performansımızın kendiliğinden arttığı görülmüş. Yani bu sendromda kendimizi olumlu bir şekilde sunmak ve diğerlerini etkilemek isteriz. A) Deney Sendromu B) Hawthorne Deneyi Fenomeni C) İzleyici Etkisi D) Hawthorne Etkisi Cevap İçin Tıkla! 9. Dilinize dolanan şarkıyı unutmak için kullanabileceğiniz bir sendrom. Söz konusu sendroma göre; yarım kalan şeyler, tamamlananlara göre daha çok hatırlanır. Yani dilinize dolanan şarkıyı unutmak istiyorsanız şarkıyı söyleyerek tamamlamayı deneyin. A) Tamamlama Fenomeni B) Zeigarnik Etkisi C) Tourette Sendromu D) Asperger Sendromu Cevap İçin Tıkla! 10. Ev hanımlarının perde, koltuk, halı değiştirme telaşını bu etkiyle açıklayabiliriz belki. Yani bu etkide bir kişi bir eşyaya sahip olduğunda, o eşyanın etrafındaki diğer eşyalarla uyumlu olmasını veya diğer eşyalarla bir bütün oluşturmasını ister. Bu yüzden de sürekli bir şekilde yeni yeni eşyalar alır. A) Yeni Eşya Alma Tutkusu Fenomeni B) Diderotic Sendromu C) Diderot Etkisi D) Denis Diderot Sendromu Cevap İçin Tıkla! Kimler 10'da 10 yapabildi?

Çocukken vazgeçilmez eğlencelerimizden biri kuşkusuz çizgi film izlemekti. Hatta sırf bunun için bile sabah erkenden uyanıp televizyonun başına geçerdik. Bu yazımızda hem geçmişe yolculuk yapacağız hem de çocukluğumuzun vazgeçilmez çizgi film karakterlerinden bazılarının gerçek isimlerini öğreneceğiz. Ülkemizde daha çok sevilmesi için Temel Reis’e bu isim verilmiş. Aslında gerçek ismi “Popeye”. Türkçe anlamı ise "Pörtlekgöz". Temel Reis’in zeytin gözlü biricik aşkı Safinaz’ın gerçek ismi ise “Olive Oly”. Türkçede "Zeytin Oly" anlamına geliyor. Temel Reis’ten bahsetmişken düşmanı Kabasakal’dan bahsetmemek olmaz. Küçükken nefret ettiğimiz Kabasakal’ın gerçek ismi aslında “Bluto”. Zenginliğiyle tanıdığımız Varyemez Amca’nın gerçek ismi ise “Scrooge McDuck”tır. Türkçede "Cimri Ördekoğlu" anlamına gelen isim, tam bir iş adamı havasına sahip. Ayrıca kendisi 2007 senesinde, 28.8 milyar dolar değerindeki hazinesi ile Forbes’un kurgusal zenginleri listesinde birinci sırada yer almış. Gölgesinden bile hızlı silah çeken kovboy Red Kit’in gerçek ismi “Lucky Luke”. Türkçede "Şanslı Luke" anlamında. Red Kit’in isim babası olan Ferdi Sayışman, ismin hikayesi ile ilgili olarak; "Bir arkadaşın çıkarmak istediği Red Rider (Kızıl Sürücü) diye bir dergi vardı. Ben de Bil Kit diye başka bir derginin kopyasını yapıyordum. Red kısmını Red Rider'dan, Kit kısmını da Bil Kit'ten aldık; Red Kit oldu." demiştir. Red Kit’in sadık atı Düldül'ü biliyoruz. Oysaki onun gerçek ismi “Jolly Jumper”mış. Türkçe "Neşeli atlayan" anlamına gelen bu isim, sempatik olmasına rağmen bir Düldül kadar iyi değil. Red Kit’in bir de biraz şapşal köpeği Rintintin vardı. Onun gerçek ismi ise aslında “Rantanplan”mış… Şirinler’i yakalamaya ant içen Gargamel’in bir de Azman isimli bir kedisi vardı. Onun gerçek ismi “Azrael” yani Türkçe olarak “Azrail”miş. İyi ki tam çevirmemişler.. Yetimhanede büyüyen ve hayatının aşkını arayan Şeker Kız Candy’nin orijinal ismi ise "Candy Candy"’dir. Türkçe "Şeker şeker" anlamına geldiği için bizce güzel bir isim olmuş. Flapjack'te yer alan mavi denizci Kaptan Yosun’un gerçek adı ise “Captain Knuckles”mış. Türkçede "Kaptan eklem" anlamına geliyor. İsminin böyle olmasının sebebi, ergenlikte bir elini mutfak robotuna sıkıştırdıktan sonra kendisine ahşaptan bir el yapmasından dolayıymış. Daha sonra yaptığı bu elin diğer elinden farklı olmasından rahatsız olup sağlam elini de kesip yerine ahşap bir el daha yapmış. Günlük hayatta benzetme olarak bile kullandığımız Edi ile Büdü’nün gerçek isimleri “Bert and Ernie”ymiş. Taş Devri olarak bildiğimiz çizgi filmin gerçek ismi "The Flintstones"tur. Türkçede "Çakmaktaşlar" anlamına gelen bu ismi neden direkt çevirmemişler biz de anlayamadık. Sadece ailenin soyadı olarak kullanmayı tercih etmişler. Jetgiller'in gerçek ismi "Jetsons"tır. Türkçeye çevirdiğimizde "Jetoğulları" anlamına geldiği için Jetgiller'in daha doğru bir çeviri olduğunu söylemek mümkün. Bonus: Yosemite Sam'i küçükken çizgi film karakteri olarak aynı isimle tanısak da büyüdüğümüzde onu "Küfürbaz Haydo" olarak tanıdık. Siz de gerçek ismine en çok şaşırdığınız karakterleri yorumlarda belirtmeyi unutmayın.

Günümüzde her yaştan insanın programlama dillerini belli bir yere kadar öğrenip kod yazabilmesi mobil uygulamalar sayesinde oldukça kolaylaştı. Günlük hayatımızın en önemli parçalarından biri haline dönüşen mobil uygulamalar, HTML, CSS, Javascript, Python ve Java gibi önemli programlama dillerini öğrenmek için kullanışlı birer araç halini aldı. Kod öğrenmek için kullanılabilecek en iyi 5 mobil uygulamayı sıralıyoruz. Encode: Learn to Code Kod öğrenmeye yeni başlayacaklar için listemizin en iyi alternatiflerinden olan Encode, kısa dersler sayesinde programlama öğretmeyi vadediyor. Programlama dili olarak JavaScript tercih eden Encode, özellikle internet bağlantısı gerektirmemesiyle rakiplerinin önüne geçiyor. Encode uygulamasını Android için buradan, iOS için ise buradan indirebilirsiniz. Lightbot : Code Hour Özellikle çocuklar için en başarılı kod öğrenme uygulamalarından biri olan Lightbot : Code Hour, oyunlar sayesinde programlama öğretiyor. İçerisindeki bulmaca oyunları sayesinde programlamayı eğlenceli bir hale getiren Lightbot, ücretsiz versiyonunda 28, ücretli versiyonunda ise 50 bulmaca barındırıyor. Lightbot : Code Hour uygulamasını Android için buradan, iOS için ise buradan indirebilirsiniz. Udacity - Learn Programming Listemizdeki en kapsamlı kod öğrenme uygulaması olan Udacity - Learn Programming, yaklaşık 3 milyonluk geniş bir kitle tarafından kullanılıyor. HTML, CSS, Javascript, Python ve Java gibi önemli programlama dillerini öğrenmenize olanak sağlayan Udacity uygulamasını Android için buradan, iOS için ise buradan indirebilirsiniz. Khan Academy Sahip olduğu Türkçe dil desteği sayesinde öne çıkan Khan Academy, sadece kod ve programlama değil, pek çok alanda ücretsiz eğitim sunan ilginç bir uygulama. Videolu dersler sayesinde belli bir konuyu öğrenmenize olanak sağlayan Khan Academy, kod öğrenmeden tutun da matematik, fizik ve kimya gibi aklınıza gelebilecek pek çok konu hakkında videoya sahip. Khan Academy uygulamasını Android için buradan, iOS için ise buradan indirebilirsiniz. Udemy Khan Academy gibi pek çok farklı alanda videolu derslere sahip olan Udemy, yaklaşık 13 milyon kişi tarafından kullanılıyor. Khan Academy'den farklı olarak konuları daha derinlemesine işleyen Udemy, Java, Swift, Python, Ruby on Rails ve JavaScript gibi programlama dilleri hakkında video içerikleri sunuyor. Udemy uygulamasını Android için buradan, iOS için ise buradan indirebilirsiniz.

Fıstık Ezmeli Protein İçeceği Efsane Fıstık ezmesi, süt ve protein tozu... Bundan daha güzel bir karışım olabilir mi? Antrenmandan sonra içtiğiniz protein içeceğine seviye atlatmak istiyorsanız size lezzetine bayılacağınız bir tarif hazırladık. Tek ihtiyacınız olan şey, fıstık ezmesi, süt, kakao ve protein tozu. Tercihinize bağlı olarak yağlı ya da yağsız süt kullanabilirsiniz. Kakao kullanımını da tercihinize bırakıyoruz. Ancak tavsiyemiz, kullanmanız yönünde. İçeceğinize çok hoş bir lezzet katacaktır. Üstelik kalori değeri de yüksek değildir. 1 tatlı kaşığı kakaoda yaklaşık 12 kcal bulunmaktadır. Fıstık ezmesi ise karışıma sadece lezzet katmakla kalmayacak, besin değerlerini de yukarı taşıyacaktır. Fıstık ezmesi çok iyi bir omega 6, B3, B6, E vitamini kaynağıdır. Ve protein açısından zengindir. İçeceğinizin besin değerleri, kullanacağınız süt ve protein tozu seçeneğine göre değişiklik gösterecektir. Biz tam içindeki sindirim enzimleri ile maksimum yararlanım sağlayan Bigwhey Classics whey protein tozu ile hazırladık. Malzemeler (1 kişi için) Bir bardak süt. 1 tatlı kaşığı kakao. 1 tatlı kaşığı BIGJOY fıstık ezmesi. 1 ölçek protein tozu. Yapılışı 300 ml sütü, 1 tatlı kaşığı kakao ve 1 kaşık fıstık ezmesini ekleyerek mikserde karıştırın. İsteğinize göre buz da ilave edebilirsiniz. Besin değerleri Enerji: 292 kcal Protein: 38 gram Karbonhidrat: 19.8 gram Yağ: 12.6 gram

Unutulmaması gereken kurallar.... Bu basit kurallara uyarak verilerinizin istenmeyen ellere geçmesini önleyebilirsiniz. 1. Şifre, İlk alınan önlemlerden biri elbette ki bilgisayarımıza bir şifre koymaktır. Şifre sayesinde en basit olarak amatör saldırıları savuşturmamız mümkündür. Bilgisayarımızda basit bir şifre oluşturmak için Denetim Masası kısmındaki Kullanıcı Hesaplarını açmamız ve buradan Yönetici Hesabını tıklamamız yeterli olacaktır. Daha sonra daima hatırlayacağımız bir şifreyi yazıp onaylayarak işlemi tamamlayabiliriz. 2. Standart Şifreleri Değiştirin Bilgisayarımıza kurduğumuz birçok program otomatik olarak şifreleme kullanır. Yalnız bu standart şifreler pek de kullanışlı değildir. Bilgisayarımıza eklediğimiz bir parça ya da program sonrası mutlaka verilen standart şifreleri değiştirmeliyiz. Bu sayede yapılan bir saldırıda, saldırıyı yapan kişinin standart şifreyi girip bilgisayarımıza ulaşmasını engellememiz mümkün olur. 3. Ziyaretçi Hesapları Bilgisayarımızda bir yönetici hesabı açılmış ve şifresi değiştirilmiş olsa bile sistem yöneticisi dışındaki hesapların aktif olması mümkündür. Bu kısıtlı kullanıcılara ait hesap ve şifreler çok daha rahat aşılabilmekte ve şifreleri daha kolay kırılabilmektedir. Bu sebeple eğer ki bilgisayarı sadece siz kullanıyorsanız bu tarz ek hesapları kaldırmakta fayda var. Bu tarz ziyaretçi hesaplarının Windows’umuzda olup olmadığını Denetim Masasında yer alan Kullanıcı Hesaplarından kontrol edip gerekiyorsa kaldırabiliriz. 4. Portlara Bir Göz Atın Windows Firewall sayesinde birçok saldırı engellenebilir. Ama bazı programlar genelde güncelleme yapabilmek amacıyla bu güvenlik duvarındaki bazı portları açarlar. Bu portların açılmasıyla beraber bilgisayarımıza girilmesi için bir açık vermiş oluruz. Denetim Masasında yer alan Güvenlik Duvarı bölümünden hangi programlar için bilgisayarımıza giriş izni verildiğine bir göz atmakta fayda var. Kurduğumuz ve emin olduğumuz programlar, oyunlar haricinde burada görünen ve ne olduğunu bilmediğimiz programları iptal etmeliyiz. 5. Sürekli Şifre Değiştirmek Bilgisayarımızdaki şifreyi değiştirmiş olsak bile düzenli olarak şifremizde değişiklik yapmazsak, şifremizi öğrenmiş biri her zaman için bilgisayarımızı ziyaret edebilir. Bu sebeple bilgisayar bağlantı şifrelerimizi düzenli bir şekilde değişmekte fayda var. Bu işlemi sürekli hale getirmek için Bilgisayarım’a sağ tıklayıp Yönet kısmını açmamız gerek. Açılan ekranda Yerel Kullanıcılar ve Gruplar başlığının altında bulunan Kullanıcılar kısmına girmeliyiz. Burada karşımıza çıkan kullanıcı listesinden aktif olan kullanıcıyı seçip, sağ tıklayıp özellikleri seçersek karşımıza yeni bir ekran çıkar. Bu ekranda otomatik olarak işaretli gelen Parola her zaman geçerli olsun’un yanındaki işareti kaldırmamız (3. seçenek) ve ilk seçenek olan Kullanıcı bir sonraki oturum açışında parolayı değiştirmeli’yi seçmemiz yeterli olacaktır. 6. Gezdiğiniz Sitelere Dikkat Edin Çeşitli web sayfalarında dolaşırken kişisel şifrelerimizi girmemiz gerekebilir. Bu tarz zorunluluklarda kullandığımız program otomatik olarak bir dahaki sefere kullanıcı adını ve şifreyi otomatik gireyim mi diye sorar. Unutmamak lazım ki bu tarz otomatik hatırlamalar bilgisayarımızda bir yerlere kullanıcı adımızı ve şifremizi not etmek anlamına gelir. Zararlı amaçla bilgisayarımıza saldıran kişiler bunları bularak hesaplarınızı ele geçirebilir. Bu yüzden her ne kadar pratik gibi gözükse de bu tarz otomatik hatırlamalardan uzak durup mümkün olduğunca kullanıcı adımızı ve şifremizi elle girmekte fayda var. 7. Kablosuz Modemlere Dikkat Eğer ki İnternet’e bağlanmak için kablosuz modem kullanıyorsak modemle beraber gelen kitapçığı inceleyip mutlaka şifre koymamız gereli. Bu sayede başkalarının bizim modemimize bağlanıp İnternet’e çıkış yapmalarını engelleyebiliriz. Çoğu kişinin atladığı bu adım aslında güvenliğimiz açısından çok çok önemli! 8. Tanımadığınız Maillerden Uzak Durun Aldığımız tüm önlemler genelde dışarıdan yapılan saldırıları durdurmak içindir. Genel anlamda aktif bir kullanıcıyı durdurmayı pek hedeflemez. Bu sebeple tanımadığımız bir insandan gelen e-postayı açıp içerisinde bulunan programı aktif edersek aldığımız önlemler boşa gidecektir. Bundan kurtulmanın en kolay yolu tanımadığımız insanlardan gelen e-postalarıaçmadan silmektir. Birçok e-posta gönderip alan program veya Web sayfası bu tarz gelen istenmeyen e-postalara karşı önlem almış durumdadır. Bu önlemleri aktif konuma geçirmek faydalı olacaktır. 9. Güncellemeleri Kesinlikle Atlamayın Birçok açığı kapatmanın en iyi yolu firmaların programları için yaptığı güncellemeleri kurmaktır. Bu güncellemeler sayesinde programlarda sonradan fark edilen açıkların neredeyse hepsi kapatılır. Bilgisayarımızda kurulu olan programların güncellemelerini haftada bir kez bile olsa kontrol etmek yahut programda desteği varsa otomatik güncellemeleri aktif etmek oldukça tatminkâr çözümlerden birisidir. 10. Daha Sağlam Bir Güvenlik Duvarı Windows içerisinde otomatik olarak gelen bir güvenlik duvarı bulunmasına karşın bu genel anlamda yeterli değildir. Birçok insanın evde ya da iş yerinde bu standart güvenlik duvarını kullandığını bilen saldırganlar bu standart güvenlik duvarı üzerinde daha fazla açık aramaya vakit ayırmışlardır. Bundan kurtulmanın yolu ücretsiz ya da ücretli olan daha kaliteli bir güvenlik duvarı programı kurmaktır. 11. Yerel Ağ Ayarlarımızı Paylaşımdan Uzak Tutalım Genelde bilgisayarımızda bulunan birçok dosya paylaşıma açıktır. Bu tarz bir paylaşıma ihtiyaç duymuyorsak paylaşımları tamamen iptal etmekte fayda var. En azından paylaşmamız gereken bir klasör varsa bu klasör haricindekileri iptal etmek ve sadece bu klasörü paylaşmak sayesinde saldırganlardan kurtulabiliriz. Bir saldırgan rastgele bilgisayar taraması esnasında açık bulduğu bir bilgisayarın tamamen elinin altında olması, sadece bir klasörün açık olmasından çok daha fazla ilgisini çekecektir. 12. E-postalarımıza Nereden Bakalım? E-posta kontrollerini bir program aracılığı ile yapmakta her zaman için fayda var. Web tabanlı e-posta sayfaları her ne kadar yüksek önlemler almış olsa da spam e-postaların açılmasıyla kullanıcı farkında olmadan bilgilerini ortaya çıkartmış olur. Bu tarz olaylardan kurtulmanın en sağlıklı yolu, e-posta adresimizi aldığımız yer destek veriyorsa, Outlook Express gibi bir program aracılığıyla e-postaları kontrol etmektir. 13. Her Sayfa Güvenli Değildir Bir programı denemek için bilgisayarımıza indirmemiz gerekiyorsa mutlaka bunu programın resmi sayfasından yapmak gerekir. İndirmeyi düşündüğümüz bir programı herhangi bir sayfadan çekmek zaman zaman sorunlara yol açabilir. Programın yasal satıcısından programı temin etmek mümkün değilse bile bu tarz deneme sürümlerini en azından güvenilir ve bilindik sayfalardan yapmakta fayda var. 14. Mac Filtresi Kablosuz ağı korumanın etkin yolarlından biri de uygun bir Mac adresine erişim sağlama izni vermektir. Bu olay her ne kadar saldırıları %100 durduramasa da bilgisayarınızla uğraşmaya kalkan saldırganı önemli oranda yıldıracak ve başka hedeflere yönelmesini sağlayacaktır. 15. Sayfalara Doğrudan Ulaşın Araştırmak istediğiniz konularda sayfalara ulaşımı mümkünse doğrudan adresi yazarak yapın. Google gibi arama motorlarıyla ulaşılan sayfalarda büyük oranda bir sorun olmasa da, ulaşılan bir sayfadan başka bir sayfaya geçişlerde istenmeyen sorunlarla karşılaşmak mümkün. Aynı şekilde size gelen bir e-postada sizin bildiğiniz bir web sayfasına link varsa, mümkün olduğunca gelen e-postadaki linke tıklamak yerine elle yazarak o sayfaya ulaşın. Birçok dolandırıcılık olayında bankaların, açık arttırma sitelerinin, çevrimiçi oyunların kullanıcı hesaplarının aktif edildiği sayfalar birebir taklit edilerek e-postada gönderilen link sayesinde yanlış yerlere gitmemiz sağlanıyor. Doğrudan adres yazamıyorsak ve linke tıklamamız gerekiyorsa bile kullanıcı adı hesabı girmeden önce açılan sayfanın vardığı noktaya bakmakta fayda var. 16. Bios Şifresi Dış saldırıların yanı sıra iç saldırılardan korunmanın bir yolu da Bios şifresi kullanmaktır. Bu sebeple Bios’umza koyacağımız şifre sayesinde Bios’a girilmesi ya da makine resetlenip baştan başlatılması durumunda şifre sorması sağlanabilir. 17. Online Virüs araması İyidir Bilgisayarlarımızda bir virüs programı olması her zaman için güvenlidir ama bazı programlar kullandığımız virüs programlarını atlatmak için o programlara zarar verebilir. Bu zararlar sonrası virüs programımız her ne kadar çalışıyor gibi gözükse de aslında pasif konumdadır. Bu tür bir olasılığa karşın arada sırada online hizmet veren virüs tarama sayfalarından makinemizi taratmak iyi bir seçenek olabilir. 18. Ctrl+Alt+Delete Bilgisayarınızda bir tuhaflık olduğuna inanıyorsanız Ctrl+Alt+Delete tuşlarına basarak Task Manager’dan çalışan programların neler olduğuna bakmak faydalı olabilir. Standart çalışan programlar dışında şüphe çeken bazı programları bu sayede görebiliriz. Bunların yanı sıra Process Explorer programını çekerseniz bilgisayarınızda o an aktif olan programların nelerle bağlantı halinde olduğunu, hangi alt programları çalıştırdığını ve hangi programlara bağlı olduğunu daha detaylı bir şekilde görebilirsiniz. 19. IDS Son olarak Elinizde bir sunucu varsa bu sunucuya IDS kurarak bilgisayardaki hareketleri kontrollü izlemek mümkündür. Bilgisayar ağının standart hareketleri dışındaki bazı değişiklikleri algılayacak olan IDS sayesinde bilgisayarımıza bir saldırı yapılıp yapılmadığını anlamamız mümkün olur. Tabii bu standart tek kullanıcılı bilgisayarlar için biraz lüks bir durum olsa da firma bazlı çözümler için oldukça idealdir.

Eklenti Dosyalarını Oluşturma : Evet, artık eklenti yazmaya başlayabiliriz.. Eklenti yazmak için masaüstünde bir klasör oluşturalım.. Adını istediğiniz bir şey koyabilirsiniz, ben ilk eklentim olarak belirledim.. Bir eklenti klasöründe olması gereken zorunlu tek şey bir json dosyasıdır.. Adının ise manifest olması gerekir.. Hemen klasörümüz içerisine bir manifest.json dosyası oluşturalım; Evet, json dosyamızı da oluşturduğumuza göre şimdi herhangi bir metin editörü yardımı ile açalım ve içerisine aşağıdaki kodları ekleyip kaydedelim; Kod: { "name": "İlk Eklentim", "version": "1.0", "manifest_version": 2, "description": "Bu bir google chrome eklentisidir.", "browser_action": { "default_icon": "icon.png" }} Yukarıdakilere göz attığımızda; name: eklenti adımızı belirler. version: eklenti sürümünü belirler. description: eklenti açıklamasını belirler. browser_action: tarayıcı olaylarını tanımlar. Görüldüğü üzere standart bir ikon resmi tanımladık. Bu şekilde eklenti bir işimize yaramaz.. O yüzden tarayıcı olaylarına eklentiye basıldığında açılması gereken sayfayı da belirtmemiz gerekiyor.. browser_action kısmını şu şekilde düzenleyelim; Kod: "browser_action": { "default_icon" : "icon.png", "default_popup" : "pencere.html"} Şimdi eklenti klasörümüze icon.png resmini atalım ve pencere.html dosyasını oluşturalım. Eklenti klasörümüzün son hali aşağıda gibi olmalıdır; Şimdi pencere.html dosyamızı açıp içerisinde html kodlarımızı yazalım ve kayıt edelim. Eklentiyi Chrome a Yükleme Artık eklentimizi google chrome a yükleyip test edebiliriz.. Yapmamız gereken adımları aşağıdaki resimlerden takip ederek yapın; 1) Sağdaki simgeden ayarlara giriyoruz. 2) Ayarlar bölümünde soldaki menüden uzantıları tıklıyoruz.. Ve sağ tarafta bulunan geliştirici modunu aktif etmek için tik atıyoruz.. 3) Açılan bölümden Paketlenmemiş Uzantıyı Yükle diyerek, eklenti klasörümüzü seçiyoruz ve yükleme işlememiz tamamlanıyor. 4) Eklentimiz başarıyla yüklendiyse eklentiler bölümünde listeleniyor ve sağ üst köşede simgemiz yerini alıyor.. Tıkladığımızda ise, standart olarak belirlediğimiz pencere.html içeriği gözüküyor.. Eklenti İçin Simgeleri Belirlemek : Yukarıda standart olarak bir icon.png tanımlamıştık.. Ancak resimlerde de göreceğiniz üzere, eklentiler bölümünde simgemiz çıkmıyor.. Bu yüzden manifest.json dosyasında şu parametreleri ekleyelim; Kod: "icons" : { "16" : "icon-16.png", "48" : "icon-48.png", "128" : "icon-128.png"} Evet, artık 16×16 , 48×48 ve 128×128′lik simgelerimizi belirlemiş olduk.. Şimdi bu boyutlarda ve bu isimlerde 3 resmimiz olması gerekiyor.. Bu resimleri oluşturup klasöre koyduktan sonra eklentiler bölümüne tekrar gelip ctrl + r diyerek eklentiyi yeniden yükleyin.. Daha sonra resmin aşağıdaki gibi güncellendiğini göreceksiniz; Simge Üzerine Değer Girmek : Eklentiler için yapabileceğimiz şeylerden biride, simge üzerine değer girmektir.. Aşağıdaki resmi inceleyecek olursak gmail mail sayısı, yeni rss link sayısı, pagerank gibi değerler yazılarak eklentiler kullanışlı hale getirilmiş.. Bizde bu şekilde değerler yazdırabiliriz.. Peki biz nasıl yapacağız? Chrome un modülünü kullanarak.. İlk olarak eklenti klasöründe eklenti.js adında bir javascript dosyası oluşturalım.. Şimdi simge üzerine yazıyı chrome açıldığında yazdırmamız gerek yani eklentiye basınca çalışmayacak.. Bu yüzden manifest.json dosyasında, arkaplanda çalışacak js dosyasını belirleyeceğiz.. javascript dosyasını oluşturduktan sonra json dosyasını açın ve içine uygun bir yere şunu ekleyin; Kod: "background" : { "scripts" : ["site.js"] } Şimdi eklenti.js dosyamızın içine şu kodları yazalım; Kod: chrome.browserAction.setBadgeText({text: String(15)}); Burada 15 gözükecek değerdir.. Onu tyfn diye de değiştirebilirdik.. Bu sefer oraya tyfn yazdıracaktır.. Eklentiyi yeniden yükleyelim ayarlardan ve sonucu birlikte görelim; Paylaş Eklentisi Yazalım : Evet artık öğrendiğimiz bilgiler doğrultusunda işe yarar bir eklenti yazma zamanı geldi sanırım? Bir eklenti yazalım ve sitelerde gezerken o an hangi sitede isek o linki bazı sosyal ağlarda kolayca paylaşabilelim.. Zaten simgemiz paylaşım eklentisine uygun Şimdi ilk olarak tekrar bir eklenti klasörü oluşturalım.. Bir önceki eklentide bulunana simgeleri ona aktaralım.. Manifest.json dosyası oluşturalım ve içerisine şunları yazalım; Kod: { "name": "Hızlı Paylaş", "version": "1.0", "manifest_version": 2, "description": "Bu eklenti sayesinde bulunduğunuz linki kolayca sosyal ağlarda paylaşabilirsiniz..", "browser_action": { "default_icon": "icon.png", "default_popup" : "share.html" }, "icons" : { "16" : "icon-16.png", "48" : "icon-48.png", "128" : "icon-128.png" }, "permissions": [ "tabs" ]} CSS Halinde Yazılmış Hali : Kod: <!DOCTYPE html PUBLIC "-//W3C//DTD XHTML 1.0 Transitional//EN" "http://www.w3.org/TR/xhtml1/DTD/xhtml1-transitional.dtd"> <html xmlns="http://www.w3.org/1999/xhtml" xml:lang="en"> <head> <**** http-equiv="Content-Type" content="text/html;charset=UTF-8" /> <title></title> <style type="text/css"> body {width: 400px; margin: auto; font: 14px Arial} ul, li {padding: 0; margin: 0; list-style: none} ul li {padding: 8px; color: #fff; cursor: pointer} ul li#facebook {background: #3b5998} ul li#twitter {background: #1ab2e8} ul li#linklerin {background: #eee; color: #333} </style> </head> <body> <ul> <li id="facebook">Facebook'da Paylaş</li> <li id="linklerin">Linkler.in'e Ekle</li> <li id="twitter">Twitter'da Paylaş</li> </ul> </body> </html> Evet html dosyamızda tamam.. Bu adımlardan sonra eklenti klasörümüzün son hali aşağıdaki gibi olmalı.. Test etmek için eklentiyi ayarlardan yükleyelim.. Eğer aşağıdaki görüntüyü aldıysanız her şey doğru gidiyor demektir. Artık tek yapmamız gereken hangi sosyal ağa tıklamışsak onda paylaşım yaptırmak için popup açtırmak ve başlık linki göndermek.. Bu arada linkler.ini de araya sıkıştırdım, hazır ona da eklenti yapıyordum paylaş da oda bulunsun istedim js kodlarımızı yazmamız için share.js diye bir javascript dosyası oluşturalım.. jQuery kütüphanesini kullanacağımız için onuda indirip eklenti klasörümüzün içine atıp html sayfamıza dahil edelim.. Şimdi chromeda bulunduğumuz sitenin linkini ve başlığını almak için yazmamız gereken kod şudur; Kod: chrome.tabs.getSelected(null, function(tab) { link = tab.url; title = tab.title;}); Ama tabi ki şuan bu kodlar işimize yaramaz.. O yüzden önce share.js yi açıp aşağıdaki olayları yazalım; Kod: $(function(){ $("ul li").click(function() { var id = $(this).attr("id"); chrome.tabs.getSelected(null, function(tab) { link = tab.url; title = tab.title; if (id == "facebook") window.open("https://facebook.com/sharer.php?u=" + link, "yenipencere","menubar=1,resizable=1,width=550,height=350"); else if (id == "twitter") window.open("https://twitter.com/intent/tweet?text=" + title +"&url=" + link, "yenipencere","menubar=1,resizable=1,width=550,height=300"); else if (id == "linklerin") window.open("http://linkler.in/add.php?link=" + link, "yenipencere","menubar=1,resizable=1,width=476,height=423"); } ); }); }); Evet bu şekilde facebook, twitter ve linkler.in için tek tek pencere açıyoruz ve o an bulunan linkleri paylaşabiliyoruz..

Otomobil satın almak isteyenlere tavsiyeler Otomobil sahibi olmak isteyenler için hazırladığımız sıfır ve ikinci el araçlar ile ilgili bilgiler ve öneriler, otomobil satın almadan önce yaptığınız araştırmalarda fayda sağlayabilir. Fiyat, marka, performans, konfor özellikleri veya yakıt türü gibi pek çok değişkenin olması nedeniyle, beklentilere göre doğru otomobil tavsiyesi verilebilmelidir. Eğer sıfır km bir otomobil almayı tercih ediyorsanız, alacağınız aracın yeni nesil donanım ve motor özelliklerine sahip olmasının yanında verimlilik, konfor ve güvenlik özellikleri öne çıkacaktır. Yeni nesil teknolojilere sahip araçların daha hafif ve daha düşük yakıt tüketimine sahip oldukları, emisyon oranlarının da düşük olması nedeniyle çevreyi daha az kirlettikleri göz önüne alınmalıdır. Üretim yöntemleri ve kullanılan malzemeler nedeniyle yeni nesil otomobiller, yüksek mukavemette gövde yapısına sahip olmalarının yanında ağırlıkları azalmıştır. Bu durum ağırlığa bağlı yakıt tüketimini ve yol tutuş özelliklerini olumlu yönde etkilemektedir. Düşük hacimli ve yüksek verimle çalışan turbo destekli yeni nesil motorlar, gelişmiş otomatik ve manuel şanzıman sistemleriyle daha az yakıt tüketerek daha yüksek performans sunabilmektedir. Otomatik Start&Stop sistemi, statik dönüş farları, geniş ekran multimedya sistemleri, ABS, ESP gibi gelişmiş güvenlik donanımları günümüzde B ve C segmentinde yer alan yeni pek çok otomobil modelinde bulunmaktadır. İkinci el araç satın alma sürecindeki öncelikleri sıralamak gerekirse; önemli bir kazası olmaması, bakımlarının zamanında, eksiksiz ve tercihen yetkili servisinde yapılması, aracın iç ortamının temiz olması, kilometresinin düşük olması ve mümkün olduğu ölçüde model yılının yakın olması sayılabilir. Yıl içinde otomobil ile yapmayı planladığımız yol miktarı dizel veya benzinli motor tercihimizi etkileyebilecektir. Ayrıca tüm bu araştırma, değerlendirme ve karar verme sürecinde, almak istediğimiz aracın bütçemize ve ihtiyaçlarımıza uygun olması gerektiğini unutmamalıyız. Doğru otomobil seçimi Otomobil alırken doğru bir seçim yapabilmemiz, hangi özelliklerin bizim için öncelikli olduğunu belirlememize bağlıdır. Yakıt tüketimi, bagaj hacmi, sürücü destek sistemleri gibi otomobilin işlevsel özelliklerinin yanında satış sonrası hizmetlerin yaygınlığı ve kalitesi ya da tasarımı, rengi gibi görünüm özellikleri de yeni bir otomobil alırken yapacağımız seçimi etkiler. 0 km yeni mi yoksa ikinci el mi? Son birkaç yıldır düşen sıfır otomobil satışlarında, bu duruma neden olan en önemli etkenler; fiyatların ve taşıt kredisi faiz oranlarının yükselmesi olarak gösterilebilir. Bununla birlikte, döviz kurlarında yaşanan aşağı yönde hareketliliğe, taşıt kredisi faiz oranlarında gerçekleşen düşüş ve markalarının yıl sonu otomobil kampanyaları da eklenince sıfır otomobillere olan ilgi artmış oldu. Bunun yanında ikinci el sorunsuz bir otomobil almak için kapsamlı bir araştırma gereklidir. Günümüzde, Hasar Sorgulama Servisi 5664 ile araçların hasar ve tamir süreçleri hakkında bilgi edinebiliyoruz. Ayrıca otomobil servislerinin 100 nokta kontrolü gibi isimlendirdiği kapsamlı kontroller, almayı düşündüğümüz ikinci el araç hakkında detaylı bilgiler verebilir. İkinci el otoda en çok tercih edilenler İkinci el otomobillerde 2020 yılı Nisan ayı itibariyle en çok tercih edilen otomotiv markası 20.400 adet satışla Volkswagen oldu. Nisan ayında Volkswagen’i 18.582 adet satışla Renault ve 13.341 adet satışla Fiat takip etti. Bu markaları 12.309 adetle Ford, 7.832 adetle Opel, 6.363 adetle Peugeot, 6.351 adetle BMW, 5.907 adetle Mercedes-Benz, 5.807 adetle Hyundai ve 4.101 adetle de Toyota izledi. En çok tercih edilen bu markalar, ikinci el online otomobil pazarındaki satışların %79’luk bölümünü oluşturdular. Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD) verilerine göre, 2020 yılı Nisan ayında Türkiye ikinci el online otomobil ve hafif ticari araç pazarında ilana çıkan 177.589 adet aracın %72’si satıldı. Ayrıca, Nisan ayında online pazarda en hızlı satılan marka 39 günle Renault olurken, en yavaş satılan ise 57 günlük satış hızıyla BMW olarak belirlendi. Nisan ayında ikinci el online pazarda en çok tercih edilen ilk 10 markanın en çok satan binek modeli sıralamasında zirve yine değişmedi. Satışlarda, Volkswagen Passat modeli 6.616 adetle ilk sırada yer alırken, 4.874 adetle Renault Clio ve 4.454 adetle Renault Megane izledi. Ardından 4.299 adetle Opel Astra, 3.707 adetle Renault Fluence, 3.455 adetle Ford Focus, 3.084 adetle VW Polo, 2.992 adetle VW Golf, 2.988 adetle Renault Symbol ve 2.905 adetle de VW Jetta geldi. Hafif ticari araçlar kategorisinde Fiat Fiorino 3.164 adetle Nisan ayında ilk sırada yer aldı. İkinci el hafif ticari araç satışlarında Fiat Fiorino’yu 3.104 adetle Fiat Doblo, 2.151 adetle Ford Transit/Tourneo Courier, 2.33 adetle Ford Transit/Tourneo Connect, 1.615 adetle VW Caddy, 1.451 adetle Ford Transit, 1.332 adetle Renault Kangoo, 1.203 adetle Peugeot Partner, 588 adetle Citroen Berlingo ve 584 adetle de VW Transporter izledi. Dizel, benzinli, hibrit veya elektrikli otomobil tavsiyesi Otomobiller motor tipine göre değerlendirildiğinde, dünya genelinde artık yavaş yavaş üretimi azaltılan ve ileride üretiminin tamamen durdurulması planlanan dizel motorlu otomobil satışlarındaki düşüşün sürmesi dikkati çekiyor. Üreticilerin geçmiş yıllara kıyasla daha az dizel motorlu aracı piyasaya sunması da dizel satışlardaki azalışta önemli etkenlerden biri olarak kabul ediliyor. Oto gazlı otomobil satışlarında da azalış kaydedildi. Gelecekte içten yanmalı motorlu otomobillerin yerini alması beklenen hibrit ve elektrikli otomobillerin satışları ise son dönemlerde olduğu gibi artmaya devam etti. Birçok üretici, daha önce duyurusunu yaptığı modellerini piyasaya sürmeye başladı. Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği’nin verilerine göre geçtiğimiz yıl 7.733 adet elektrikli araç satışı gerçekleşti. Otomatik, yarı otomatik veya manuel vitesli otomobil tavsiyesi Otomatik vitesli otomobiller çift kavramalı gelişmiş otomatik şanzıman teknolojileriyle çok daha seri çalışmakta, yeni nesil yüksek verimli motorlar ile düşük yakıt tüketimi sağlayabilmektedirler. Sürüş kolaylığı ve konforunu da göz önüne aldığımızda, gittikçe yaygınlaşan otomatik vitesli otomobillere artan talebi anlamak mümkün olacaktır. Bunun yanında, marka ve modele göre değişmekle beraber otomatik vitesli otomobiller, genellikle düz (manuel) vitesli otomobillere göre daha yüksek fiyatla satılmaktadırlar. Otomobil üreticileri otomatik şanzıman teknolojileri konusunda yıllar içinde önemli gelişme kaydettiler. Buna bağlı olarak da otomatik vitesli otomobil modelleri de yaygınlaştı. 2019 yılının ilk altı aylık döneminde Ülkemizde satılan otomatik vitesli araçların payı %66,28’e yükseldi. Sedan, hatchback, MPV veya SUV tercihi Bu konuda kişisel tercihlerin yanında, otomobilin kullanım amacı ve ihtiyaçlar belirleyici olmaktadır. Örneğin; aileler için büyük bagaja sahip sedan otomobiller veya geniş iç hacimleriyle SUV modeller tercih sebebiyken, hatchback modeller sportif görünümleriyle öne çıkmaktadır. Türkiye’de gövde tiplerine göre en çok tercih edilen otomobiller, 2019 yılı ilk altı aylık dönemde gerçekleşen satışlara göre %50,7 oranında pay ve 79.341 satış adediyle sedan otomobiller oldu. Otomobilde marka ve model seçimi Otomobil üreticileri satış kampanyaları ile zaman zaman müşterilerine fiyat, finansman, garanti, servis ve donanım ile ilgili farklı avantajlar sunabilmektedirler. Güncel otomobil kampanyalarının takip edilmesi otomobil seçiminizde yardımcı olabilir. Marka seçiminde, otomobil üreticisine olan güven duygusu, aracın menşei, satış sonrası hizmetlerin kalitesi ve yaygınlığı öne çıkmaktadır. Opak, sedefli veya metalik boya tavsiyesi Tamamen kişisel bir tercih olan otomobilin renk ve boyası konusunda, bazı üreticilerin metalik boya için fiyat farkı uygulaması nedeniyle opak boya seçeneği tercih edilebilmektedir. Metalik boyaların göz alıcı pek çok farklı rengi otomobillere şık bir görünüm sağlamaktadır. Opak renk seçeneğinde ise genellikle beyaz ve siyah renkler tercih edilmektedir. Genel olarak otomobilde renk seçimi kişisel tercihler doğrultusunda yapılmakla beraber, otomobilin satış maliyetini etkilediği durumlarda, örneğin metalik renk için ek bir fiyat farkı vermek istemeyenler opak renkleri seçebilmektedirler. Bazı modellerin tasarımında, otomobil gövdesi ve bileşenlerinde birden fazla renk kullanılabilmekte ve farklı renk kombinasyonlarının seçilebilmesine olanak tanınmaktadır. Otomobiller için farklı özel boya çeşitleri de bulunmaktadır. Sıfır otomobillerde bu tür boyaların tercih edilmesi durumunda, metalik boyada olduğu gibi otomobilin fiyatına genellikle boya farkı eklenmekte, bu da toplam satış bedelini arttırdığından, otomobilin vergi dilimini değiştirebilmektedir. Otomobillerde donanım özelliklerinin karşılaştırılması Otomobil üreticileri, modellerini farklı donanım paketleri ile satışa sunarken, otomobile opsiyonel olarak eklenebilen ekstra donanım özellikleriyle de müşterilerine farklı fiyat ve özellik seçenekleri sunarlar. Tüm bu donanım özelliklerinin marka ve modeller arasında karşılaştırması, otomobil almak isteyenler için zaman zaman karışık bir durum oluşturabilir. Donanım paketleri kapsamında sunulan özellikler, otomobillerin satış fiyatlarını ve yeni ÖTV düzenlemesi ile otomobile uygulanacak ÖTV oranını da etkileyebilir. Otomobillerin donanım paketleri genel olarak güvenlik, konfor, performans ve tasarım unsurları ile gruplandırılabilir. Otomobil almak isteyenlerin donanım özellikleri seçimi konusunda, öncelikle güvenlik donanımlarının günümüz standartlarında olmasına dikkat göstermelerini önerebiliriz. Ayrıca benzinli veya dizel motor seçimi, otomatik veya manuel vites tercihi ile yakıt tüketimi ve motor gücünü de kapsayan performans özellikleri dikkatle incelenmelidir. Konfor özellikleri hem şehir içi hem de şehir dışı yolculuklarda önem taşımaktadır. Seçime sunulan tasarım özellikleri arasında fonksiyonel olanlar öne çıkmalıdır. Sizin için en doğru donanım versiyonunu tespit etmek için kullanıcıların yorumlarından da faydalanabilirsiniz. Otomobil donanım versiyonu seçiminde eklenen özellikler sonucu artan fiyat bir üst segment fiyatına ulaşıyor ise donanım özelliklerinin tekrar incelenmesinde fayda olabilir. Aile aracı alacaklar için tavsiyeler Aile araçları hatchback, sedan, station wagon, MPV veya SUV gövde tipine sahip olabilir. Genellikle 5 veya 7 kişilik oturma alanları ile dikkat çeken aile araçları, geniş kullanım alanlarının yanı sıra büyük bir bagaja da sahip olabiliyor. Aileler için faydalı olabilecek fonksiyonel pek çok özellik eklenmiş olan bu araçlar, kapı cepleri, koltuk altları ya da orta konsol gibi noktalara yerleştirilen saklama alanları, ISOFIX koltukları ve gelişmiş multimedya bağlanabilirlik çözümleri ile de hayatı kolaylaştırıyor. Bir aile aracı seçerken göz önünde bulundurulması gerek bazı hususlar şu şekilde sıralanabilir. Güvenlik her zaman önemlidir, fakat aileniz söz konusu olduğunda bu olgu daha da önemli hale gelir. Çoğu modern aracın iyi bir güvenlik sistemi vardır. Mükemmel güvenlik sistemine sahip bir araç bulmanın en kolay yolu ise Euro NCAP değerlendirmelerine bakmaktır. Ayrıca araç içi güvenliğin bütünselliği açısından ISOFIX koltukları da önem taşır. Geleneksel tipteki bebek koltuklarının yerini alan ISOFIX çocuk koltukları, ergonomik tasarımları sayesinde hem rahat hem de güvenli bir yolculuk sağlar. Aile otomobili alırken iç hacme ve bagaj büyüklüğüne de dikkat etmekte yarar var. Özellikle uzun yolculuklarda bu detaylar oldukça ferahlatıcı olabilir. Seçtiğiniz aracın yapım kalitesi, kalabalık ailenizin ya da çocuklarınızın yarattığı günlük yıpranmalara dayanabilmelidir. İster bir SUV isterse kompakt bir sedan olsun konfor özellikleri, aile aracı tavsiyesi için önde gelen kriterler arasında yer alıyor. En çok tercih edilen otomobil segmentleri 2019 Haziran ayı sonunda otomobil pazarının %87,35’ini vergi oranları düşük olan A, B ve C segmentlerinde yer alan araçlar oluşturdu. Segmentlere göre değerlendirildiğinde en yüksek satışa 99.059 adet ve %63,3 oranında payla C segmenti otomobiller ulaştı. Otomotiv endüstrisinin elektrikli araçlara yöneldiği bir gerçek. Henüz şarj istasyonlarının yeterince yaygınlaşmaması ve satış fiyatlarının, benzinli ve dizel motorlu araçlara göre nispeten yüksek olması, elektrikli otomobillerin tercihinde soru işaretleri yaratsa da geçiş döneminde kendi kendini şarj edebilen hibrit otomobil modelleri yaygınlaşıyor.

Bağırsaklara İyi Gelen Smoothie Tarifi İçin Malzemeler 1 çay bardağı kefir 1/4 (çeyrek) büyük boy armut veya yarım orta boy armut 2 adet kuru kayısı 1 tatlı kaşığı çörek otu yağı veya zeytinyağı Kuru kayısıları sıcak suda 10-15 dakika bekletelim. Daha sonra kayısı ile armutu doğrayalım. Tüm malzemeleri robottan geçirelim ve afiyetle tüketelim. Şifa olsun 🙂 Not : “Diyetisyen Esengül Işık “ instagram hesabımı sağlıklı ve doğru beslenme, kilo verme, kilo alma, gebe & emzikli beslenmesi, motivasyonlar ve merak ettiğiniz her şey için takip edebilirsiniz. 🙂 Bağırsaklara İyi Gelen Smoothie Tarifi Fotoğraflı Yapılışı -- 4.9 milyon kişinin takip ettiği Youtube kanalımızda videolu tariflerimizi bulabilirsiniz. 15 milyondan fazla kişinin indirdiği Nefis Yemek Tarifleri uygulaması ile 850.000'den fazla denenmiş tarif her zaman yanınızda.

Tıraş Jilet Kesiği, İzi ve Kanaması Nasıl Geçer? Pek çok insan jilet kullanırken bir anlık ihmalle cildini kesebilir. Bazen yüzünde bazen de bıyık çevresinde ufak tefek kesikler oluşabilir. Özellikle de acele şekilde yapılan tıraşlarda jilet kesiği kaçınılmaz son olabilir. Bu duruma artık dur demek isteyenler, jilet kesiği kanaması nasıl durdurulur diye merak içinde kalır Tıraş Jilet Kesiğine Ne İyi Gelir? Dudak Nemlendiricisi Vazelin E Vitamini Yağı Badem Yağı Hindistan Cevizi Yağı Kan Taşı Patates Yoğurt Sizlere bu konuyu aydınlatmak amacıyla faydalı bir yazı hazırladık. Artık kişisel bakımınızı yaparken jilet kesiklerini göremeyeceksiniz. Nasıl mı? Jilet kesiği nasıl geçer sorusunun yanıtlarını bu satırlarda okuyarak. Cildini koruyarak tıraş olmak isteyenler, burada jilet kesiği izi nasıl geçer sorusuna en etkili yanıtları bulabilir. Ufak dokunuşlarla ve evde bulunan malzemelerle jiletin kestiği dokuyu kısa sürede onarabilirsiniz. Şimdi traş kesiği nasıl geçer soru işaretine yanıt verelim! Sağlıkta en doğru tedavi yöntemleri ve kesin sonuçlar için lütfen alanında uzman bir doktora başvurunuz. Tavsiyelerimiz hafif şiddetteki rahatsızlıklar için evde geçici bitkisel öneriler içerir. Sağlıklı günler dileriz… Tıraş ve Jilet Kesiğine İyi Gelen 8 Doğal Çözüm 1) Dudak Nemlendiricisi Jilet kesiği yarasına ne iyi gelir diyenlere hemen evdeki dudak nemlendirici yardım edecektir. Dudak nemlendiricisinde bulunan vitaminler sayesinde kesiğin kanaması durur ve acı hissi çok düşük seviyelere iner. Dudak nemlendiricisini jiletin kestiği çizgide sürüp bekleyin. Birkaç defa sürerek katman oluşturun. Kullandığınız dudak nemlendiricisini sonrasında kana temas ettiği için kullanmayın. Eğer kullanmak istiyorsanız büyük bir parçasını kesin ve cildinize temas etmeyen kısımlarını kullanıma uygun hale getirin. 2) Vazelin Vazelinde bulunan çeşitli vitaminler sayesinde jiletin kestiği bölge kısa sürede iyileşir hale gelecektir. Tıraş olurken her ihtimale karşı yanınızda vazelin bulundurabilirsiniz. Eğer ufak bir kesik olursa hemen kesikten gelen ilk kanı silip vazelin sürebilirsiniz. Jiletin acıtan kesiğini vazelinle kapatarak dokunun rahatlamasını sağlayın. Bu yöntem sayesinde evde doğal bir yöntemle jilet kesiğini onarabilirsiniz. 3) E Vitamini Yağı Aktardan ya da eczaneden temin edeceğiniz E vitamini yağını tıraş olurken gözünüzün önünde bulundurabilirsiniz. Olası bir kesik anında hemen E vitamini yağını alın ve birkaç damla kanı sildikten sonra cildinize sürün. E vitamini yağının hücre onarıcı etkisi yüksek olduğu için kesilen alan kısa sürede acı vermeden iyileşecektir. E vitamini yağını jilet yapacağınız bölgelere nemlendirici etkisi vermesi için de kullanabilirsiniz. 4) Badem Yağı Badem yağı da diğer doğal yöntemler gibi jiletin kestiği alanları iyileştirmek için kullanılıyor. Bu yağı cildinize anında sürüp rahatlık sağlayabilirsiniz. Doku hasarını önleyecektir. Özellikle de iz kalmasın diyorsanız; E vitamini bakımından zengin badem yağını kullanabilirsiniz. Jiletin zarar verdiği dokuya badem yağını birkaç defa sürdüğünüz durumda hücre kısa sürede yenilecek ve hızla toparlanacaktır. 5) Hindistan Cevizi Yağı Hindistan cevizi yağının dokuyu onarma gücünü, jilet kesiklerinde görebilirsiniz. Eğer sık sık tıraş oluyorsanız ve cildinizi korumak istiyorsanız Hindistan cevizi yağını evinizde bulundurabilirsiniz. Bu etkili yağ sayesinde kanamayı kısa sürede durdurup jiletin hasar verdiği bölgeyi rahatlatabilirsiniz. Ayrıca Hindistan cevizi yağı sayesinde tıraş sonrasında ferahlık da hissedeceksiniz. 6) Kan Taşı Pek çok berberde bulunan kan taşı, jiletin kanattığı dokuyu onarmak amacıyla kullanılır. Çok eski zamanlarda doğal kan taşı bu amaçla kullanılırken şimdi tek kullanımlık kan taşı satılmaktadır. Eğer tıraş olurken kesikleri iyileştirmek ve kanı durdurmak istiyorsanız bu taşı evinizde bulundurabilirsiniz. Doğal taştan elde edilen bu yardımcı taş tıraş anında ihtiyacınız olabilecek bir destek. 7) Patates Tıraş olurken cildinizde ufak bir kesik oluştuysa ve ne yapacağınızı bilmiyorsanız hemen ufak bir patates dilimini mutfaktan getirin. Kesilen bölgeyi silip patatesi bu kesiğin üzerine temas ettirin. Biraz bekleyerek kanın durmasını sağlayın. Patatesin serinliği ile kesilen yerde acı hissi ortadan kalkacak, açık dokuda kanama da durmuş olacaktır. 😎 Yoğurt Doğal yöntemle tıraş ve jilet kesiğini durdurmak iyileştirmek isterseniz 1 çay kaşığı yoğurt kullanabilirsiniz. Cildinizdeki kanı silerek krem şeklinde yoğurt sürebilirsiniz. Yoğurdun serinliği sayesinde kesik acısını hissetmeden cildinizi iyileştirebilirsiniz. Jiletin acıttığı dokuyu yoğurttaki mineraller kısa sürede iyileştirecektir. Tıraş Jilet Kesiği Kanaması Nasıl Durdurulur? Cildinizde oluşan jilet kanamasını durdurmak için mutlaka bu bilgileri bir köşeye not ediniz: Kanamanın devam etmemesi için anında müdahale önemlidir. İlk müdahaleyi elinizle yapabilirsiniz. Kesilen bölgeyi silin ve parmağınızla bastırın. Ardından varsa hemen yara bandı yapıştırın. Eğer yara bandınız yoksa pamukla kanamanın durması için tampon yapabilirsiniz. Evde pamuk ve yara bandı kalmadığı durumlarda, soğuk patates dilimi size yardım edebilir. Şayet salatalık varsa bir halka kesip jiletin kestiği dokuya salatalık dilimini koyabilirsiniz. Birkaç dakika içinde kanın durmuş olduğunu görebilirsiniz. Devam eden kanamalar için mutlaka size en yakın sağlık kuruluşuna başvurunuz. Tıraş Jilet Kesiği İzi Nasıl Geçer? Traş kesiği izi nasıl geçer diyenler artık cildinde kesik izlerini göremeyecek. Çünkü sizlere doku onaran ve leke geçiren yöntemlerden kısaca bahsedeceğiz: Eğer jiletin kestiği alanda iz kalmaya başlamışsa; en kısa sürede aloe vera kremi sürmelisiniz. Bu krem hücre yenilenmesini hızlandıracaktır. Cildinizde iz kalmamasına yardım eden badem yağını düzenli şekilde kesiğin üzerine sürebilirsiniz. Eczaneden temin edeceğiniz doku onarıcı kremleri düzenli şekilde kullanarak tıraş anında oluşan kesikleri görünmez hale getirebilirsiniz.

Balık sezonunun açılmasıyla birlikte balık tutmak çok zevkli hale geldi. Balık tutmayı sevenler ellerine oltaları alarak sahilerde yerini almaya başladı bile. Birçok kişi tarafından hobi olarak yapılan olta balıkçılığında balık tutarken en önemli şeylerden biri sabırlı olmak ve pes etmemektir. Peki balık nasıl tutulur? Detaylar haberimizde... İstanbul bölgesinde özellikle jeopolitik konumunun vermiş olduğu imkanlardan dolayı gerek tekne ile gerek kıyıdan amatör balıkçılık yüksek av verimiyle gerçekleştiriyor. Özellikle balık sezonun açılmasıyla birlikte İstanbul'da boğaz kıyısında Sarıyer, Kireçburnu, Arnavutköy, Bebek, İstinye gibi özellikle akıntının belli duvarlara çarpıp geri dönmesiyle yeni meralar oluşturduğu alanlarda balık avcılığı çok yapılmakta ve ayrıca verimli geçmektedir. Aynı zamanda adalar etrafında güzel av yerleri bulunuyor. Amatör balıkçılıkta 3 tarafı denizlerle çevrili ülkemizde bölgesel olarak balık türleri konusunda çok avantajımız bulunuyor. Özellikle İstanbul bölgesinde avlayabileceğiniz türler palamut, lüfer, istavrit, sardalya ve levrek balığıdır. İstanbul'un Karadeniz'e olan kıyılarında özellikle Kalkan balığı gibi balıklarında avcılığı yapılabiliyor. Peki balık nasıl tutulur? Balık tutmanın incelikleri neler? İşte yanıtlar: ALIK NASIL TUTULUR? Balık avlamak için, çeşitli bilgileri bilmek gerekiyor. Amatör bir ba­lıkçı her şeyden önce balık cinsleri, avlanış zaman­ları, avlanma araçları (Ağ, olta, zıpkın, kayık gibi), gereken malzemeleri bilmeli ve aynı zamanda balık tutarken sabırlı ve soğukkanlı olma­sı gerekiyor. Amatör balıkçılıkta kullanılan malzemeler: - Olta kamışı - Olta misinası - Olta iğnesi - Şamandıra - Yemler - Fırdöndü ve klips - Misina makası - İğne çıkarıcı - Kurşun - Kova Balık nasıl tutulur: - Kamış makinesine uygun misinayı sarın. - Kamışla makineyi eşleştirin. - Yakalamak istediğiniz balığa göre seçtiğiniz iğne takımınızı kamışla birleştirin, yemi hazırlayın. - Klipsle sabitleme yapın, ardından en altta kurşun ağırlığı bırakın. - Olta takımınız atışa hazır, etrafınızı kontrol ederek yavaşça merayı savurun. - Beklemeye başlayın ve oltanıza tepki geldiğinde sararak kontrol edin. - Çıkardığınız balıkları yarıya kadar su doldurduğunuz kova da biriktirebilirsiniz.

Oyunlarda birçok şekilde para kazanabilme yöntemi var. Hangi oyunlarda, nasıl para kazanabileceğinizi anlatacağım. Bu oyunlar daha önce benim de para kazandığım oyunlar. Hadi başlayalım. 1. Fortnite ile Para Kazanma Fortnite'de para kazanmak için bildiğim 3 yolu var. Onlar da şöyle; Bidvine sitesi aracılığı ile oyun içinde eğitmenlik yapmak (Oyunda en az 25 kez 1. olmanız gerekiyor), Fortnite üzerinden yayın içerikleri paylaşmak (Yayın ya da video paylaşarak kitle elde edip kazanç), Turnuvalara katılıp kazanmak. 2. Metin2 ile Para Kazanma Metin2 şu an özellikle Y kuşağının gençliğinde para kazandığı ve senelerini heba ettiği oyun diyebiliriz. Metin2'de para kazanmanın yöntemleri şunlar; Level kasıp hesap satmak, İtem düşürüp satmak, Düşürülen 75 itemlere ortalama getirip satmak, Yang satmak, Hesap satmak. TR orijinal serverinde daha çok hesap satılıyor ancak PVP serverlerde, yeni açılmış aşırı hit bir serverde birçok kez item ve yang satabilirsiniz. Bu satışlar oyun için aracı sitelerden (GameSatis, İtemci, Kabasakal) gibi yerlerden yapılabilir. 3. PUBG ile Gerçek Para Kazanma Pubg'de ise para kazanmanın yolu şunlardan geçiyor; Hesap satmak, Turnuvalara katılıp başarı elde etmek, Elo boost (Rank boost). Pubg'de para kazanmanın tek yolu hesabını satmak aslında çünkü elo boost o kadar değerli değil. Hesap satma işlemi yukarıda Metin2'de örneğini verdiğim siteler aracılığı ile yapılabilir. Hesaplar baya değerli. Örneğin 4 level buz diyarı olan bir hesap 2.000 TL fiyatla satılabiliyor. Elo boost ise reklamla olabilecek bir şey. Örneğin, çok iyi oynuyorsunuzdur ve insanlara boost yapabilirsiniz. Mesela altın liginde biri as ligine kastırmak isteyebilir. Bu da genelde 100 TL gibi rakamlara yapılabiliyor ama müşterisi zor bulunur. 4. Team Fortress 2 ile Para Kazanma Team Fortress 2'de para kazanmanın yolu da item satmaktır. Oyun içi değerli eşyalarınızı gerçek paraya çevirebiliyorsunuz. Steam pazarında ya da forumlarda satılabiliyor. Müşteri bulduktan sonra gerisi kolay. Pazar ağı da fazlasıyla geniş. 5. CS:GO ile Para Kazanma CS:GO item satış ağında neredeyse en yükseklerde bir oyun. Oyun içi kasa açarak ya da değerli item çıkartarak satış yapabiliyorsunuz. Burada biraz da akılcılık üstün seviyede oluyor. Örneğin bir itemi ucuzdan alıp daha sonra daha pahalıya satabiliyorsunuz. Değerli itemleri de kasa açarak çıkartabilirsiniz ancak şans faktörü büyük rol oynuyor. 6. Dota 2 ile Para Kazanma Dota 2 para kazanmak için çok uygun bir oyun değil çünkü pek satışı yok ancak yine de birkaç yolu var. Dota 2'de nasıl para kazanılır? Smurf hesap kasılıp, satarak. Sıfırdan hesap açıp 4k mmr yaparak satılabilir. Düşük mmr'li oyunculara boost yaparak, İtem, hazine düşürerek ve satışını yaparak. 7. Call of Duty ile Para Kazanma Call of Duty'de para kazanma işi de aslında Pubg ve türevi oyunlarla aynı diyebiliriz. Bunun yolları; Turnuvalara katılıp kazanmak, Hesap satışı yapmak. Bunun dışında para kazanabilecek pek alanı bulunmuyor. 8. Exodus 3000 ile Para Kazanma Oyun içi parayı dolara çevirebileceğiniz ve dolar kazanabileceğiniz güzel bir oyun. Oyunda bir imparatorluk kuruyorsunuz ve onu geliştirmeye çalışıyorsunuz. "Mars Doları" adında oyun para birimine sahip. Toplam 300.000 Mars Doları biriktirirseniz 20 Dolar ile takas edebiliyor ve gerçek para kazanabiliyorsunuz. 9. Mobile Legends: Bang Bang ile Para Kazanma Mobile Legends üzerinden para kazanmanın da tek yolu hesap satmaktır. Herhangi bir oyun hesap satışı sitesinden yapılabilir. Hesap bilgileri verilerek para kazanılır. Hesap büyüterek para kazanmak mümkün. Oyun Oynayarak Para Nasıl Kazanılır? Oyun oynayarak para kazanmanın yollarını biraz söyledim ancak üzerinden geçecek olursak, Hesap kasmak ve satmak, Yang satışı yapmak, İtem satışı yapmak, Kasa satışı yapmak, Oyun yayınları ve videoları ile içerik çekmek, Turnuva kazanmak, Boost yapmak. Genelde tüm oyunlarda hepsini yaparak para kazanamazsınız. Bazı oyunlarda bazı seçenekler mümkün oluyor maalesef. Kripto Para Kazandıran Oyunlar Nelerdir? Kripto para şu an gündemimizde aşırı revaçta olan bir şey. Oyunlardan da kripto para kazanmak mümkün. Kripto para kazanabileceğiniz oyunları sıralıyorum. Axie Infinity Splinterlands Chainmonsters Gods Unchained Coin Hunt World DeFi Degen Land Decentraland Star Atlas The Sandbox Crypto Royale Illuvium Bu oyunlar kripto para kazanabileceğiniz oyunlar. Önce başlayacağınız oyuna karar vermeli ve sonra da oyunu tüm detaylarıyla öğrenmeniz gerek. İyi kazançlar