Jump to content
×
×
  • Create New...

Lorem Ipsum is simply dummy text

Lorem Ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry. Lorem Ipsum has been the industry's standard dummy text ever since the 1500s

Test Test

Lorem Ipsum is simply dummy text

Lorem Ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry. Lorem Ipsum has been the industry's standard dummy text ever since the 1500s

Test Test

Lorem Ipsum is simply dummy text

Lorem Ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry. Lorem Ipsum has been the industry's standard dummy text ever since the 1500s

Test Test

Lorem Ipsum is simply dummy text

Lorem Ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry. Lorem Ipsum has been the industry's standard dummy text ever since the 1500s

Test Test

Lorem Ipsum is simply dummy text

Lorem Ipsum is simply dummy text of the printing and typesetting industry. Lorem Ipsum has been the industry's standard dummy text ever since the 1500s

Test Test

  • Profil Reklam Alanı

BEDAVA KODLAR

Members
  • Posts

    18
  • Joined

  • Last visited

  • Feedback

    0%

About BEDAVA KODLAR

monthly_2022_05/Member.png.b6ca39eaa5d9f3810153f1ced9933fd4.png
  • User Group: Members


  • Rank: Apprentice


  • Content Count: 18


  • Content Post Ratio: 0.03


  • Reputation: 0


  • Achievement Points: 180


  • Number Of The Days Won: 0


  • Joined: 04/06/2023


  • Been With Us For: 554 Days


  • Birthday: 02/01/2005 (19)


  • Last Activity:

About BEDAVA KODLAR

  • Birthday 02/01/2005

Personal Information

  • About Me
    m3rhem
  • Renk
      #000000
  • Takım
    FENER
  • Where did you see it
    Diğer Forumlar

BEDAVA KODLAR's Achievements

Apprentice

Apprentice (3/14)

  • One Month Later
  • Week One Done
  • Conversation Starter

Recent Badges

0

Reputation

  1. Tarihin pek çok noktasında çözülemeyen gizemler var ama bir tanesi öyle garip ki yıllar geçse bile tüm esrarengizliğini koruyor: Anunnakiler Aslında Sümer Efsanesi olarak anılan Anunnakiler'in hikayesi oldukça ilginç. Anunnakiler Sümerliler'in mitolojik tanrıları olarak yer alıyor ama görüntüleri o dönemdeki bir insana göre bile oldukça farklı. Tüm Sümerliler için Anunnakiler vazgeçilmez ve kutsallardı. Bazı tarihçilere göre Anunnaki tanrıları dünyayı ziyarete gelen yabancı bir ırktı. Aslında Anunnakiler üzerine yapılan pek çok çalışma da bulunuyor. Bu gizli tarih gittikçe daha da şekilleniyor. Anunnaki tanrıları Sümerliler'den de önce vardı, Antik Yunan ve Mısır mitolojilerinden de öncede var oldukları görülüyor. Yani bu şekil itibari ile oldukça farklı olan tanrıların hikayesi Sümerliler ile birlikte 4 bin yıl önce başlamıyor. Hikaye oldukça eskiye dayanıyor… O dönemdeki tüm tanrılar gibi Anunnakiler de gökten geliyordu, göklerdeki dünyaları oldukça değerli ve kutsaldı. Hatta Babilliler'e göre yerde 300, gökte 300 Anunnaki vardı. Hatta Sümerliler Anunnakiler'in 12.gezegen olarak da bilinen Niburu'dan geldiklerine inanıyorlardı. Bu gezegen 450 bin yıl önce Dünya'ya yaklaştığında Anunnakiler bizim gezegenimize gelmişti. Anunnakiler'in dünyamıza gelmesinin sebebi ise Niburu’nun atmosferini düzeltmek için kullanılacak olan altını bulmak istemeleriydi. Hatta altını çıkartmaları için de insanı yaratmışlardı. Bu fikrin doğruluğunu savunan profesörler de bulunuyor. Kulağa biraz çılgınca gelen bu hikayeyi kanıtlayabilmek için Sümerliler'in gelişmiş matematik ve astronomi hesaplarına bakmak gerekiyor. Döneme göre oldukça ileride olan Sümerliler 1400 yıl önce Jüpiter'in yörüngesini tamamen doğru hesaplayabilmişlerdi. Yazdıkları kil tablet 2015 yılında bulundu ve bu konuda gerçekten iyi oldukları yine kanıtlandı. O döneme ait bulunan pek çok resimde de ilgi çekici ve farklı şeyler görülüyor: Yıldızlara doğru yolcu taşıyan roketler. Sümerliler'in tabletlerinde yer alan gizemli çizimler ve matematik, astronomi alanında bu kadar gelişmiş olmaları Anunnakiler ile karşılaştıklarını düşündürüyor. İnsan ırkını yarattığı düşünülen Anunnakilerin bu dönemde dünyamıza yeniden geri döneceği düşünülüyor. Dünya genelinde pek çok yazar Anunnakilerin gerçekten dünyamıza geldiğiyle alakalı birçok kaynak topladı ve bunları da yazıya geçirdiler. Bir de tabii Anunnakilerin geldiği Niburu gezegenin gerçekte var olup olmadığı da büyük bir tartışma konusu. Güneş sistemi dışında yer alan bu gezegenin var olduğuna dair pek çok kanıt var hatta bilim insanları tarafından bu gezegene Planet X ismi verildi. Nibura'daki bir yıl Dünya'daki 3.600 yıla eşit, Anunnakiler'de ise ortalama ömür 120 SAR yani 432 bin yıl... Sümerliler'in metinlerine baktığımızda Anunnaki tanrılarının uzun yıllar boyunca yaşadıkları da vurgulanıyor. Her şeye rağmen Anunnakiler ile ilgili tartışmalar hala sürüyor, kesin bir şey bulunamadı. Peki siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
  2. Önce Sümerlerin tarihiyle başlayalım. Sümerlerin kökenleri hakkında kesin bir bilgiye sahip olmasak da, Mezopotamya'nın güneyinde, bugünkü Irak'ın bir bölümünde yerleşik oldukları bilinmektedir. M.Ö. 4. binyılda tarıma dayalı yerleşik hayata geçiş yapmışlardır. Sümerler, şehir-devletler olarak örgütlenmişler ve her biri kendi egemenlik alanına sahip bağımsız siyasi birimler olarak faaliyet göstermişlerdir. Sümer şehir devletleri nasıldı? Sümer şehir-devletleri, Mezopotamya'nın o dönemdeki politik yapısını oluşturmuştur. Her bir şehir, kendi tanrısı ve tapınağına sahipti. Şehirler arası çatışmalar ve işbirlikleri meydana gelirken, Sümerlerin toplumsal ve siyasi yapısı bu şehir-devletler etrafında şekillenmiştir. Sümerlerin kültürü ve edebiyata katkıları nelerdi? Sümerler, zengin bir kültürel mirasa sahipti. Sanat, müzik, dans ve tiyatro gibi alanlarda önemli ilerlemeler kaydetmişlerdir. Ayrıca, Sümer edebiyatı da dünya edebiyatının temel taşlarından biri olarak kabul edilir. Gılgamış Destanı gibi önemli epik şiirler ve hikayeler Sümerlerin edebi ürünleridir. Sümerler bilim ve matematiği nasıl kullandılar? Sümerler, matematik ve astronomi gibi bilimsel disiplinlerde de büyük başarılara imza atmışlardır. Çivi yazısı gibi temel bir yazı sistemi de dahil olmak üzere birçok icat ve keşfetmişlerdir. Zamanı takip etmek ve tarımsal faaliyetleri planlamak için takvimler oluşturmuşlardır. Sümerlerin hukuk ve yönetim sistemleri nasıldı? Sümerler, birçok açıdan modern hukuk sistemlerinin temellerini atmışlardır. Şehir-devletlerinde bir adalet sistemi ve yazılı hukuk kuralları vardı. Ayrıca, yönetimde bir kraliyet sistemi benimsemişler ve hükümdarlar toplumun siyasi ve dini liderleri olarak görev yapmışlardır. İçeriğin Devamı Aşağıda Sümerlerin ekonomi ve ticareti nasıl kullandılar? Sümerler, tarıma dayalı bir ekonomiye sahipti. Verimli topraklarda tarım ürünleri yetiştiriyor, aynı zamanda hayvancılıkla uğraşıyorlardı. Ayrıca, Mezopotamya'nın su kaynaklarından yararlanarak sulama sistemleri geliştirdiler ve verimli tarım alanları oluşturdular. Sümerler, ticaret açısından da önemli bir rol oynadılar. Ticaret ağları kurarak çeşitli değerli malzemeler, tarım ürünleri ve el sanatları ürünlerini diğer bölgelerle takas ediyorlardı. Bu ticaret, ekonominin büyümesini sağladı ve Sümerlerin zenginleşmesine katkıda bulundu. Sümerlerin mitolojisi nasıl anlatılıyordu ve hangi tanrıya inanıyorlardı? Sümerler, din ve mitolojiye büyük önem veren bir toplumdu. Çok tanrılı bir din sistemine inanıyorlardı ve her tanrıya özel tapınaklar inşa etmişlerdi. Tanrılarının doğa olayları, tarım, savaş ve diğer alanlardaki etkilerine inanıyorlar ve onları memnun etmek için ritüeller düzenliyorlardı. Sümerlerin yaratılış mitolojisi neye dayanıyordu? Sümer mitolojisi, Sümerlerin inanç sisteminin merkezinde yer alan bir yaratılış mitolojisine sahiptir. Bu mitolojiye göre, dünya ve insanlık tanrılar tarafından yaratılmıştır. En ünlü Sümer yaratılış miti olan 'Enuma Eliş'te, tanrı Marduk'un dünyayı yaratma hikayesi anlatılır. Bu mitolojide, tanrılar arasındaki savaş ve Marduk'un zaferi anlatılarak evrenin ve insanlığın nasıl var olduğu açıklanır. Sümerler, yaratılış mitolojileriyle kozmolojik ve dini inançlarını şekillendirmişler ve bu mitoloji üzerinden dünyanın varoluşunu anlamaya çalışmışlardır. Sümerler hangi tanrılara tapıyorlardı? Sümerler, çok tanrılı bir inanç sistemine sahipti ve çeşitli tanrılara tapıyorlardı. Sümer mitolojisine göre, her tanrı veya tanrıça belirli bir yetenek veya güçle ilişkilendirilirdi. Önemli tanrılar arasında Enlil (hava ve rüzgar tanrısı), Enki (su ve bilgelik tanrısı), Utu (güneş tanrısı), Inanna (aşk ve savaş tanrıçası), Nanna (ay tanrısı) ve Anu (gökyüzü tanrısı) bulunmaktaydı. Sümerler, bu tanrı ve tanrıçalara ibadet ederek, onlardan yardım ve bereket dilemekteydiler. Tapınç merkezleri olan tapınaklarda ritüeller gerçekleştirilir ve tanrılara sunular sunulurdu. Sümerlerin inanç sistemi, günlük hayatlarının her yönünü etkileyen bir rol oynardı. Sümerlerin günümüze Bıraktıkları miraslar: Sümerlerin mirası, sadece Mezopotamya bölgesinde değil, dünya tarihinde de önemli bir etkiye sahiptir. Çivi yazısı, matematik, astronomi ve hukuk gibi alanlarda yaptıkları ilerlemeler, daha sonraki medeniyetler üzerinde büyük bir etki bırakmıştır. Sümerlerin kültürel mirası da önemlidir. Edebiyat, sanat, müzik ve mimarideki başarıları, ilham verici ve etkileyici eserlerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Sümerlerin icatları ve keşifleri, insanlığın ilerlemesine katkıda bulunmuş ve gelecek nesiller için temel oluşturmuştur.
  3. 1. Yaz renklerinden kremin en güzel tonu için... Yazın tırnaklarınıza sürdüğünüzde içinizi açacak bu oje, soft renk sevenlerin vazgeçilmezi olacak! Rengiyle sizi kendine hayran bırakacak bu oje için tıklayabilirsiniz. 2. Pamuk şeker sevenler için... Pembenin hangi rengi olursa kabulüm diyenlerdenseniz bu ojeye bakmadan geçmeyin. İçinde sağlığa zararlı maddeler olmayan bu ojeyi satın almak için tıklayın. 3. Şeker gibi bir yaz için pembe... Pembe gönlüm sendecilerdenseniz bu pembe ojeyi kaçırmayın. Rengiyle aşk yaşayacağınız bu oje için tıklayabilirsiniz. 4. Tırnaklarında canlı renk görmek isteyenler için... Yazın kendi gibi tırnaklarını da canlı görmek isteyenler için bu oje ideal! 5. Rengini leylak çiçeğinden alan lila oje... Lila rengini sevmeyen yoktur. Bu lila ojeyi yaz boyu tırnaklarınızdan çıkarmak istemeyeceksiniz. 6. Denizin rengini tırnaklarınızda görmek için... Yaz denizden ayrı düşünülemez. Yazın en güzel renklerinden bu deniz mavisi oje tırnaklarınıza çok yakışacak. 7. Yazın en güzel iki renginin birleşiminden meydana gelen su yeşili... Denizin mavisi ile kırların yeşilinin birleşmesinden ortaya çıkan su yeşili ile tırnaklarınız hep bakımlı! 8. Ferahlatıcı bir yaz rengi için yeşil oje... Doğanın rengi yeşil oje ile tırnaklarınız çok şık! 9. Pastel renklerden vazgeçemeyenler için... Aynı renk ojelerden sıkılanlar için bu pastel tondaki mavi rengi çok iyi bir alternatif. 10. İddiasını tırnaklarında göstermeyi sevenler için... Pembenin en iddialı renklerinden birine sahip bu oje ile herkes tırnaklarınıza hayran olacak! Pembenin her tonunu sevenlerdenseniz
  4. Sanallaştırma Nedir? sorusu en basit haliyle; depolama birimi, sunucu ya da işletim sistemi gibi bir bilgi işlem kaynağının sanal bir sürümünü oluşturmak, şeklinde yanıtlanabilir. Geleneksel olarak şirketler sahip olduğu sunucuların her birini tek bir bilgisayarda çalıştırır. Sanallaştırma yardımı ile ise bir bilgisayarda daha fazla sayıda sunucu çalıştırılabilir. Sanal bir kaynak formunun (sunucu, masaüstü, işletim sistemi, depolama alanı, ağ veya dosyalar) oluşturulması olarak da tanımlanan sanallaştırma, temel donanımı bölümlere ayırır, böylece her bölüm işlemci, bağlantı noktaları, bellek gibi kendi bileşenlerine sahip eksiksiz bilgisayar sistemi olarak izole edilmiş şekilde çalışır ve Sanal Makine (VM) olarak adlandırılırlar. Sanal makineler, donanım soyutlama katmanında yürütüldüğünden şirketler tek bir sunucuda aynı anda birden çok işletim sistemi ve uygulamayı çalıştırabilir. Bu çözüm, şirketlerin artan bilgi işlem gücü ve depolama alanı ihtiyaçları ile devreye alınan birden çok sunucunun daha verimli ve düşük maliyetle kullanılmasına yol açar. Bireysel kullanıcılar için, tek bir bilgisayarda farklı işletim sistemleri gerektiren uygulamaları çalıştırmak için de sanallaştırma kullanılabilir. Eski bir teknoloji olmasına rağmen, popülerliğini koruyan ve bu bulut bilişim açısından oldukça önemli olan sanallaştırma; sanal makinelerin ve depolama cihazlarının donanım durumunu eş zamanlı kaydedebileceğimiz yeni bir snapshot konsepti yaratmıştır. Kaydedilen bu durum daha sonra geri yüklenebilir ve sonradan meydana gelen değişiklikleri etkin bir şekilde geri alabilir. Bu nedenle, bir yedekleme özelliği olarak da çok kullanışlıdır. Sunucu arızalanması gibi durumlarda, sunucu tüm ayarlarıyla ve depolama özellikleri ile aynen başlatılır. Hypervisor Nedir? Hypervisor, kaynakları çeşitli donanım parçalarına ayırmak, bölmek ve temeldeki donanımı taklit etmek için kullanılır. Sanal bir sistem oluşturmak üzere donanımın işlevselliğini çoğaltmak için kullanılan yazılıma Hypervisor denir. Hypervisor, tek bir donanım üzerinde birçok izole edilmiş sanal makineyi (VM) oluşturan ve çalıştıran bir yazılım katmanıdır. Kaynakları çeşitli donanım parçalarına ayırmak, bölmek ve temeldeki donanımı taklit etmek için kullanılır. Hipervisor, işletim sisteminin üstüne oturabilen ya da doğrudan donanım üzerine kurulabilen bir yazılımdır. Birincil sorumluluğu, mevcut olan fiziksel kaynakları alıp bir veya daha fazla VM’ye dağıtmaktır. Hipervisor, ana bilgisayar işletim sistemi ile sanal makineler arasında bir bariyer görevi görerek onu tek bir fiziksel cihaz üzerinde tamamen ayrı iki varlık haline getirdiği için sanallaştırmanın çok önemli bir parçasıdır. Birincil yeteneği, VM’lerin üzerinde çalışacağı ana işletim sistemindeki donanım bileşenlerini simüle etmektir. Hipervizörler, masaüstü sanallaştırma için de verimli bir şekilde kullanılabilir. Bu, çalışanların iş istasyonlarına istemci cihazları aracılığıyla İnternet üzerinden erişmesine ve uzaktan çalışmalarına olanak tanır. İki tür hipervisor bulunur: Tip I Tip II Tip II hipervizörler, gecikmenin sorun olmadığı ve gerekli sanal makine sayısının nispeten düşük olduğu küçük kuruluşlar için önerilir. Tip 1 (Native or Bare Metal Hypervisor) Doğrudan ana bilgisayarda çalışır ve herhangi bir temel sunucu işletim sistemi gerektirmez. Donanım kaynaklarına doğrudan erişimi vardır. Tip I hipervizörler, kurumsal bilgi işlem ve büyük ölçekli dağıtımlar için önerilir. VMware ESXi, Citrix XenServer, Microsoft Hyper-V, KVM, Oracle VM Server gibi örnekleri bulunur. Tip I hipervizörler bir yöneticinin, uygulamanın önceliğine göre kaynak tahsisini manuel olarak ayarlamasına izin veren, iyi performans gösteren, verimli hipervizörler olarak geniş çapta kabul görür. Yalın donanıma (bare metal) yerleştirme ihtiyacı nedeniyle maliyet açısından daha yüksek olsalar da sanal makineleri birbirinden izole ettikleri için güvenlik açısından önemlidirler. Tip I hipervizörlerin avantajlarını şu şekilde sıralayabiliriz: Ölçeklenebilirlik: Kaynakları doğrudan atama yeteneği, Tip I hipervizörleri ölçeklenebilir hale getirir. Fiziksel kaynakların optimizasyonu: Tip I hipervizörler, tek sunucu donanımının optimizasyonuna izin vererek, veri maliyetlerini ve enerji kullanımını azaltır. Daha iyi kaynak tahsisi: Tip I hipervizörler, yöneticilerin kaynak tahsisini manuel olarak ayarlamasını sağlar. Kaynak yönetimi, Tip I hipervizörlerde dinamik ve özelleştirilmiş bir seçenektir. Barındırma ortamında yaygın olan tip 1 hipervisor örneklerinden biri KVM’dir (Kernel tabanlı sanal makine). KVM, çekirdeğin değiştirilmemiş Linux veya Windows görüntülerini çalıştıran bir hipervisor olarak işlev görmesine izin verir. KVM’yi kullanarak, her biri benzersiz miktarda disk alanı, grafik adaptörü ve ağ kartı içeren çok sayıda sanal makine çalıştırabiliriz. KVM (Çekirdek Tabanlı Sanal Makine), Tip I ve Tip II hipervizörün karışımı olarak da bilinir. Linux’ta yerleşiktir ve Linux’u Tip I hipervizörüne dönüştürür. Rolü; işlemcinin donanım sanallaştırma yeteneklerini etkinleştirmek ve denetlemek olan KVM hakkında daha detaylı bilgi almak için KVM Nedir? adlı yazımızı okumanızı öneririz. Tip 2 (Hosted Hypervisor) Bu sanal makine denetleyicileri, işletim sisteminin üzerine inşa edilmiştir. İşletim sistemi içinde bir uygulama olarak çalışır ve bu da doğrudan ana bilgisayarda çalışır. Tip II hipervizörler ayrıca birden çok konuk makineyi destekler ancak ana bilgisayar donanımına ve kaynaklarına doğrudan erişmelerine izin verilmez. İşletim sistemi çökerse, hipervizör de çöker ve veri kaybı yaşanabilir. VMware Player, Parallels Desktop, Oracle Solaris Zones, Oracle VM Server for x86, Oracle VM Virtual Box, VMWare Workstation, VMware Fusion G gibi örnekleri bulunur. Gecikmenin sorun olmadığı ve gerekli sanal makine sayısının nispeten düşük olduğu küçük kuruluşlar için önerilen Tip II hipervizörlerin avantajları şunlardır: Daha kolay kurulum: Çalışacak temel bir işletim sistemi olduğundan, bu hipervizörlerin kurulumu ve yönetimi daha kolaydır. Daha kolay yönetim: Tip II hipervizörler, özel bir yönetici gerektirmez. Uyumluluk: Tip II hipervizörler, belirli donanım makineleri yerine bir işletim sistemi üzerinde çalıştıkları için daha geniş bir donanım yelpazesiyle uyumludur. Tip II hipervizörlerin maliyetleri daha düşüktür. Sanallaştırmanın Faydaları Sanallaştırma, 40 yıl kadar önce bilgi işlem kaynaklarının ortak kullanımını sağlamak ve verimliliği artırmak için geliştirildiğinde bilgisayar teknolojisinde bir dönüm noktası sayılmıştı. Başlangıçta seçkin teknoloji uygulamalarının bir parçası olarak benimsenen sanallaştırma günümüzde karmaşık tesis kontrol sistemlerinde ve diğer otomasyon senaryolarında kullanılmakta. Sanallaştırmanın sağladığı avantajları şu şekilde sıralayabiliriz: Tek bir görevin birden fazla fiziksel makinede birden çok kez gerçekleştirilmesi yerine, yalnızca bir kez gerçekleştirilmesine olanak tanıyan sanallaştırma; donanım maliyetlerinden tasarruf edilmesini ve yüksek verimlilik düzeyine ulaşılmasını sağlar. Sanallaştırma, sanal örneklerin her zaman kullanılabilir olmasına izin verir. Sanal örneği bir sunucu konumundan diğerine taşıma işlemi; halihazırda çalışmakta olan işlemleri kapatıp yeniden başlatmak zorunda kalmadan yapılabilir. Ayrıca, geçiş işlemi sırasında verilerinizin kaybolması önlenmiş olur. Bu nedenle, planlanmamış kesintilerde bile örneğiniz her zaman çalışır durumda olacaktır. Hosting firmalarının %99.9 uptime oranı vadetmelerinde bunun payı büyüktür. Sanallaştırma, dağıtımı basit ve güvenli bir ortamda veri analitiğini ve sistemleri korur. İhtiyaç duyulan bilgisayar ve yazılım lisanslarının sayısını azaltmaya yardımcı olur. Aynı zamanda yüksek kullanılabilirlik ve yazılım hatası toleransı sunarak korumalı verilere izin verir. Fiziksel sistemleri ve sunucuları kurmak bilindiği gibi zaman alan aşamalara sahiptir: Sipariş oluşturmak, ürünlerin gönderilmesini ve kurulmasını beklemek, gerekli işletim sistemini ve yazılımı yüklemek günler sürebilir. Ancak sanallaştırma; kuruluma dakikalar içinde başlanmasını sağlar. Sanallaştırma, sunucuların tam olarak optimize edilmesini sağlar. Sunucuyu bölümlere ayırarak, farklı programlar çalıştıran birden çok istemcinin tümü aynı sunucuyu kullanabilir. Birçok işletmenin hala eski usul metodolojileri kullanması BT sistemlerine büyük yatırım yapmış olmalarından kaynaklanıyor. Ancak dijital dönüşüm rüzgarlarıyla, buluta geçmek isteyen işletmelerin sayısı her geçen gün artıyor. Şirket içinde mevcut olan büyük miktardaki verinin buluta taşınmasını kolaylaştıransa elbette ki sanallaştırma! Yinelenen görevleri azaltarak zaman kazandırdığı gibi, daha az fiziksel makineyle çalışan BT personelinin donanım sorunlarını gidermek, yükseltmeleri ve yamaları yönetmek ve yedekleme yapmak için harcayacağı zamanı da azaltır. Uzak sunuculardaki sanal örneklerle çoğaltma, yedekleme ve kurtarma da daha kolaydır. Neredeyse gerçek zamanlı veri yedekleme ve yansıtma sağlayan yeni araçlarla, veri kaybı yaşanmaz. Kesinti veya çökme durumunda, başka bir sanal örneğe yansıtılan son kaydedilen konumdan kolaylıkla alınıp çalıştırabilirler. Bu iş sürekliliği kuruluşların yüksek verim elde etmesini sağlar. Sanallaştırma Çeşitleri Sunucu sanallaştırma, işletmelerin tek bir sunucu kullanarak tümü farklı yapılandırmalarla birden çok bağımsız işletim sistemi çalıştırmasına olanak tanır. Sanallaştırma, fiziksel makinelerin kapasitesini artırmaya yardımcı olduğu için hemen hemen her BT altyapısında kullanılmaktadır. Sanallaştırma türleri şu şekilde gruplandırılır: Masaüstü Sanallaştırma (Desktop Virtualization) Uygulama Sanallaştırma (Application Virtualization) Sunucu Sanallaştırma (Server Virtualization) Ağ Sanallaştırma (Network Virtualization) Depolama Sanallaştırma (Storage Virtualization) Masaüstü Sanallaştırma Masaüstü sanallaştırma, ana sunucunun bir hipervizör kullanarak sanal makineleri çalıştırabilmesidir. Bir hipervizör doğrudan ana makineye veya işletim sistemi (Windows, Mac ve Linux gibi) üzerine kurulabilir. Sanallaştırılmış masaüstleri, ana sistemin sabit sürücüsünü kullanmak yerine uzak bir merkezi sunucuda çalışır. Bu tür sanallaştırma, farklı işletim sistemlerinde uygulamalar geliştirmesi veya test etmesi gerekenler için yararlıdır. İki tür masaüstü sanallaştırma mevcuttur: Virtual Desktop Infrastructure (VDI): Sanal Masaüstü Altyapısı anlamına gelir. Ana sunucu üzerindeki sanal makinede birçok masaüstünü çalıştırır ve bunları kullanıcılara aktarır. Bu şekilde, VDI bir kuruluşun kullanıcılarına herhangi bir cihazdan çeşitli işletim sistemlerine erişim sağlamasına olanak tanır. Local Desktop Infrastructure: Yerel Masaüstü Altyapısı anlamına gelir. Yerel bir bilgisayarda bir hipervizör çalıştırarak kullanıcının o bilgisayarda bir veya daha fazla ekstra işletim sistemi çalıştırmasına olanak tanır. Ardından, birincil işletim sistemi ile ilgili hiçbir şeyi değiştirmeden bir işletim sisteminden diğerine geçiş yapar. Uygulama Sanallaştırma Uygulama yazılımını kullanıcının işletim sistemine yüklemeden çalıştırır. Sanal olarak birden çok sistem üzerinde çalıştırılabilen merkezi bir sunucuya (tek bilgisayar sistemi) bir uygulama yükleme işlemi, uygulama sanallaştırma olarak bilinir. Son kullanıcılar için sanallaştırılmış uygulama, tam olarak fiziksel bir makineye yüklenmiş yerel bir uygulama gibi çalışır. Uygulama sanallaştırma türlerini şu şekilde sıralayabiliriz: Yerel uygulama sanallaştırma (Local application virtualization): Uç nokta cihazında çalışır ancak yerel donanım yerine runtime ortamında çalışır. Uygulama akışı (Application streaming): Gerektiğinde son kullanıcının cihazında çalışması için yazılımın küçük bileşenlerini gönderen bir sunucuda yaşar. Sunucu tabanlı uygulama sanallaştırma (Server-based application virtualization): Yalnızca kullanıcı arayüzünü istemci cihaza gönderen bir sunucuda çalışır. Uygulama sanallaştırma ile kuruluşların uygulamaları merkezi olarak güncellemesi, sürdürmesi ve düzeltmesi daha kolaydır. Yöneticiler, kullanıcının masaüstünde oturum açmadan uygulamaya erişim izinlerini kontrol edebilir ve değiştirebilir. Uygulama sanallaştırmanın bir başka yararı da taşınabilirliktir. Kullanıcıların, iOS veya Android gibi Windows olmayan cihazlarda bile sanallaştırılmış uygulamalara erişmesine olanak tanır. Bu, kullanıcının uygulama kurulumlarına ve yükleme işlemlerine harcadığı zamandan tasarruf etmesine yardımcı olur. Sunucu Sanallaştırma Sunucu sanallaştırma, tek bir sunucunun kaynaklarını birden çok sanal sunucuya bölme işlemidir. Bu sanal sunucular ayrı makineler olarak çalışabilir. Sunucu sanallaştırma, işletmelerin tek bir sunucu kullanarak tümü farklı yapılandırmalarla birden çok bağımsız işletim sistemi çalıştırmasına olanak tanır. Bu süreç aynı zamanda bir dizi fiziksel sunucuyu tutmanın gerektirdiği donanım maliyetini de azaltır. Ağ Sanallaştırma Ağ sanallaştırma, tüm bilgisayar ağını tek bir yönetim varlığı olarak yönetmeye ve izlemeye yardımcı olur. Yöneticiler, tek bir yazılım tabanlı yönetici konsolundan yönlendiriciler ve anahtarlar gibi ağ altyapısının çeşitli öğelerini takip edebilir. Ağ sanallaştırma; veri aktarım hızları, esneklik, güvenilirlik, güvenlik ve ölçeklenebilirlik açısından ağ optimizasyonuna yardımcı olur. Genel ağın üretkenliğini ve verimliliğini artırır. Yöneticilerin kaynakları uygun bir şekilde tahsis etmesi, dağıtması ve istikrarlı ağ performansı sunması kolaylaşır. Depolama Sanallaştırma Depolama sanallaştırma, birden çok ağ depolama cihazının fiziksel depolamasını tek bir depolama cihazı gibi görünecek şekilde bir araya toplama işlemidir. Depolama sanallaştırma; arşivlemeyi, kolay yedeklemeyi ve kurtarmayı kolaylaştırır. Yöneticilerin kurumsal altyapı genelinde kaynakları verimli bir şekilde tahsis etmesine, taşımasına, değiştirmesine ve ayarlamasına yardımcı olur.
  5. Linux Nedir? sorusu; 30 yıl içinde yalnızca kodlayıcılar ve bilişim uzmanları arasında değil, bireysel kullanıcılar arasında da popülerliği artan bir işletim sisteminin kapsamlı anlatımını hak ediyor. Linus Torvalds tarafından 1991 yılında basit ve hobi amaçlı bir proje olarak geliştirilen Linux; tüm dünyada milyonlarca insan tarafından kullanılan, ücretsiz ve açık kaynaklı bir işletim sistemine dönüşmüştür. İşletim sistemlerinin atası olan UNIX işletim sistemi üzerinde çalışırken Torvalds, iyileştirmeler gerektiğini bildirmiş ancak, önerileri UNIX tasarımcıları tarafından reddedilmiştir. Böylece Torvalds’ın, kullanıcılarının önerdiği değişikliklere ve geliştirmelere açık olacak bir işletim sistemi tasarlama fikri doğmuştur. Linux aslında bir çekirdektir; diğer birçok bileşenle bir işletim sistemi halini alır. Çekirdek, Linux işletim sisteminin kalbinde yer alan ve donanımın yazılımla iletişim kurmasına izin vermek gibi temel görevlerle ilgilenen bir programdır. Linux komutları başlangıçta ürkütücü gelebilir, ancak sistemde dilediğiniz değişikliği yapma özgürlüğünü elde edeceğiniz için, Linux öğrenmeye değer. Linux İşletim Sisteminin Diğer İşletim Sistemlerinden Farkı Nedir? Linux, açık kaynaklı bir işletim sistemidir. Bu; kaynak kodun herkes için kullanılabilir olduğu ve herhangi bir izin olmadan koda katkıda bulunmanıza, onu değiştirmenize ve dağıtmanıza izin verildiği anlamına gelir. Linux diğer işletim sistemlerinden çok daha güvenlidir, herhangi bir antivirüs yazılımı gerektirmez ve kullanıcının gizliliğini korur. Sürekli olarak güvenliğini artırmanın yollarını arayan küresel çapta büyük bir gönüllü topluluğuna sahiptir ve her yükseltmede işletim sistemi daha güvenli ve daha sağlam hale getirilir. Linux, sık yazılım güncellemelerine ve yüksek stabiliteye sahiptir. Nadiren yavaşlar ve nadiren donar, kısa bir süre sonra yeniden başlatmaya gerek duyulmaz. Linux, kararlılığı ve güvenilirliği nedeniyle sunucu ortamları için çokça tercih edilen bir işletim sistemidir. Amazon, Facebook ve Google gibi devler sunucuları için Linux kullanır. Linux tabanlı bir sunucu yıllarca yeniden başlatmadan kesintisiz çalışabilir. Gereksinimlerinize göre kullanabilmeniz için farklı dağıtımları olan Linux’un performansı diğer işletim sistemlerinden çok daha yüksektir. Linux, çok sayıda insanın aynı anda verimli bir şekilde çalışmasına izin verir. Ağ dostu Linux’un esnekliği de yüksektir. Linux çok sayıda dosya formatıyla uyumludur. Ayrıca eski bilgisayar sisteminizde herhangi bir donanıma kurulabilir. Sabit diskte sınırlı yer olsa bile tüm görevleri düzgün şekilde yerine getirir. Linux az sayıda donanım kaynağı gerektirir. Bu, birçok şirket için yüksek miktarda kaynak giderini eleyen en önemli özelliklerden biridir. Linux işletim Sisteminin Kullanım Amaçları Nelerdir? Genel ve yanlış anlamaların aksine Linux’un ücretsiz olarak dağıtılması ve geliştirilmelerinin devam ediyor olması, profesyonel kullanımını olumsuz etkilemez. Linux işletim sistemi birçok özel kullanım alanı için avantajlarla doludur. Linux, normal bir kullanıcı için Windows veya macOS işletim sistemi gibi çalışır. Webde gezinebilir, e-postalarınızı kontrol edebilir, Office uygulamalarını kullanabilir, PDF belgelerini okuyabilir, müzik dinleyebilir, video izleyebilir, fotoğraflarınızı görüntüleyebilir ve oyun oynayabilirsiniz. Günümüzde tüm web siteleri neredeyse Linux üzerinde çalışmaktadır. Web sitesi barındırma açısından; bir Linux sunucusu oluşturmak gerçekten uygun maliyetlidir. WordPress ile oluşturulanlar gibi programlama dili PHP olan web sitelerinin Linux işletim sisteminin yüklü olduğu sunucularda barındırılması anlamına gelen Linux Hosting, kritik web uygulamaları için de kullanılabilir. İleri düzey kullanıcılar için Linux; alternatif bir ağ elemanı ve farklı protokollerde birden fazla ağa bağlanmak için bir yönlendirici / geçiş elemanı olarak kullanılabilir. Yönlendirici olarak kullanıldığında, güvenlik amacıyla kolaylıkla güvenlik duvarı olarak yapılandırılabilir. Ek olarak, bir ağ üzerindeki iki bölümün akışını ayırmak için bir köprü görevi görebilir. Çoğu kuruluşta Linux, bir veya daha fazla modemi bağlamak için bir terminal sunucusu olarak kullanılır. Linux, bilimsel araştırmalar için de tercih edilir. Buna en güzel örnek süper bilgisayarlarda kullanılan Centos’tur. Linux işletim sistemi aynı diski diğer sistemlerle paylaşabilir ve çoklu işlemcileri en etkin şekilde kullanabilir. Çok işlemcili bilgisayarlarda çalışabilir, piyasadaki hemen hemen tüm donanımlarla ve metin kodu kullanımındaki tüm grafik kartlarıyla çalışabilir. Tüm bu özellikleri nedeniyle, internet servis sağlayıcıları için de Linux, oldukça kullanışlıdır. Ağ veya sistem yöneticisiyseniz veya bu pozisyonlarda kariyer yapmak istiyorsanız, Linux’a aşina olmanız önerilir. Çünkü Linux, açık kaynak dünyasındaki en iyi projelerden biridir ve işletim sisteminde çalışan uygulamaların çoğu da açık kaynaklı olduğundan bu aşinalık işinize yarayacaktır. En Popüler Linux Dağıtımları Linux, Dünya’nın dört bir yanındaki programcılar, kuruluşlar, kâr amacı gütmeyen şirketler tarafından bireysel gereksinimlere uygun İşletim sistemleri oluşturmak için kullanılır, böylece “dağıtım” denen Linux varyasyonları (tür ya da sürümleri) ortaya çıkar. Linux’un birçok bileşenle bir işletim sistemi haline gelen bir çekirdek olduğundan söz etmiştik. İşte bu bileşenlerin değiştirilebilmesi Linux dağıtımlarını birbirinden farklı kılar. Linux çekirdeği normalde Dr. Richard Stallman’ın GNU projesinin kombinasyonunda kullanılır. Linux’un tüm mordern dağıtımları aslında Linux / GNU dağıtımlarıdır. Hedef kullanıcılarının taleplerini karşılamak için özel bir amaç için tasarlanmış yüzlerce Linux dağıtımı mevcuttur. En popüler Linux tabanlı dağıtım örneği olarak Android’i verip 2020’nin en iyi Linux dağıtımlarını sıralamaya geçebiliriz: Ubuntu Microsoft Windows ve Apple Mac OS’den sonraki en popüler üçüncü masaüstü işletim sistemi Debian’a dayanan Ubuntu’dur. Fedora Red Hat’a dayanan, masaüstü kullanıcıları arasında popüler olan ve versiyonları kısa ömürleri ile bilinen Linux dağıtımıdır. Arch Linux Geliştiriciler arasında popülerdir. Bağımsız olarak geliştirilmiş bir sistemdir. “DIY – Kendin Yap” yaklaşımını tercih eden kullanıcılar için tasarlanmıştır. Debian Ticari olmayan, kullanıcı odaklı, istikrarlı ve popüler bir Linux dağıtımıdır. Bir masaüstü dağıtımı şeklinde yaygın olarak kullanılır. Linux protokolleri dahilinde hareket eder. OpenSUSE MS Windows’a iyi bir alternatif olan, kurulumu ve kullanımı kolay bir Linux dağıtımıdır. Eski yapılandırmalara sahip küçük çaplı bilgisayarlarda bile çalıştırılabilir. Linux Mint En popüler masaüstü dağıtımlarından biri olan mint; 2006 yılında piyasaya sürülmüştür. Şu anda en çok kullanılan dördüncü İşletim sistemidir. Gentoo Kaynak tabanlı bir dağıtımdır, yani kodu kurmadan önce sisteminizde yapılandırmanız gerekir. Linux’a yeni başlayanlar için değil, ama deneyimli kullanıcılar için eğlencelidir. CentOS Kurumsal ve web sunucuları için en çok kullanılan Linux dağıtımlarından biridir. Ağırlıklı olarak Red Hat’a dayanmaktadır (RedHat tabanlı dağıtımlar daha kararlıdır ve yönetimi çok daha kolaydır). Masaüstü dağıtımları ilgili web sitelerinden ücretsiz olarak indirilebilir. En çok hangi dağıtımdan hoşlandığınızı bulmak için her biri kendi benzersiz tasarım, uygulama ve güvenlik özelliklerine sahip olan dağtımları tek tek deneyebilirsiniz. Linux Nasıl İndirilir ve Kurulur? USB bellek kullanarak Linux kurulumu yapmak, Ubuntu gibi bilgisayarınıza herhangi bir dağıtımı yüklemenin en kolay yöntemlerinden biridir. Özellikle CD/DVD sürücüsü olmayan Netbook bilgisayarlarda bu mecburi bir ihtiyaçtır. Kurulum için en az 4 GB büyüklüğünde bir USB bellek ve Ubuntu’nun güncel ISO dosyası gerekir. USB belleğin içindeki veriler yazdırma sırasında silineceği için kopyalamanız gereken belgeleri bellekten almanız önerilir. Ubuntu.com‘dan .iso veya OS dosyalarını ve Universal USB installer gibi ücretsiz bir yazılım indiriniz. Yukarıda göründüğü gibi açılır listeden Ubuntu dağıtımını seçip indirdiğiniz .iso dosyasının yolunu ve USB sürücünüzü seçiniz. Oluştur (create) butonuna basınız. Üstteki ekranı gördüğünüzde Ubuntu’yu USB’ye yüklemek için EVET’i tıklayınız. Yükleme tamamlandıktan sonra Linux Ubuntu’yu kullanmaya başlayabilirsiniz. Özet Linux İşletim Sistemi Nedir? sorusunu; “mobil veya web uygulamaları gibi birçok teknoloji için varsayılan işletim sistemi haline gelmiş, kararlı, güvenli, hızlı ve sadece pratik yaparak öğrenebileceğiniz harika bir işletim sistemi” şeklinde yanıtlayabiliriz. Linux’ta yeniyseniz Mint gibi kolay bir dağıtımla çalışmaya başlamanız önerilir. Debian ile ustalaşmak ve Redhat tabanlı dağıtımlarla çalışmaya devam etmek de sonraki aşamalar için tavsiye edilir.
  6. 1. Mumyalama Mumyalama, uzman mumyacılar tarafından gerçekleştirilen sofistike bir törendi. Sadece vücudun kurutulduğu basit bir prosedür değildi. İşlemin bir aşamasında, kanca şeklinde bir alet kullanılarak beyin ve diğer iç organlar çıkarılarak kanopik kavanozlara yerleştirilirdi. İlah Horus'un dört oğlu olan Imsety, Hapy, Duamutef ve Qebehsenuef, bu kavanozların temsil ediliyordu. Her oğul sırasıyla karaciğeri, akciğerleri, mideyi ve bağırsakları korumakla görevliydi. Vücut, organlar çıkarıldıktan sonra kuruması için birkaç hafta boyunca bir tuz olan natron ile doldurulurdu. Vücut, keten sargılarla sarılmadan önce yağlar ve reçinelerle kaplanırdı. Öleni, öbür dünyada korumak için bandajların arasına muska ve tılsımlar yerleştirilirdi. 2. Kedilerden timsahlara evcil de olsa vahşi de olmak üzere her tür hayvan Eski Mısırlılar tarafından saygı görmekteydi. Her hayvanın belirli bir tanrı veya tanrıçayla ilgili olduğu, doğaüstü yeteneklere sahip oldukları düşünülüyordu. Eski Mısır'da en sevilen hayvan, kedilerdi. Tanrıça Bastet'in enkarnasyonu oldukları düşünüldüğü için edebiyat ve sanatta sıklıkla tasvir edilmişlerdir. Kedilere evcil hayvan olarak bakılır, son derece dikkat ve şefkat gösterilirdi. Bir kedi öldüğünde, sık sık mumyalanır ve bir mezara defnedilirdi. Eski Mısırlılar özellikle tanrı Sobek'i temsil ettikleri söylenen Crocodilopolis (diğer adıyla Feyyum) şehrinde timsahlara taparlardı. Rahipler timsahları havuzlarda besler, bakımlarını yapardı. Timsahlar da kediler gibi mumyalanır ve büyük bir törenle gömülürdü. 3. Eski Mısır'da göz sürmelerinin kozmetik dışında çeşitli amaçları vardı. Çekiciliği arttırmak için kullanılmasına ek olarak, tedavi edici faydaları olduğu düşünülürdü. Gözleri güneşin parlaklığından ve çölün soğuk rüzgarlarından koruduğuna inanılırdı. Ayrıca sürmenin kişinin ruhsal gücünü artıracağı ve kötü ruhları kovacağına inanılırdı. Mısırlılar, güçlü bir ruha sahip olduklarını göstermek adına sürme çekerdi. Bir kurşun türü olan galena, bir yeşil mineral türü olan malakit ve odun kömürü sürme yapımında kullanılan bileşenler arasındaydı. İçerikler ince bir toza indirgenip bal, balmumu ve yağlar gibi macun yapıcı elementlerle birleştirilirdi. Macun daha sonra göz çevresine küçük bir çubuk veya kaşıkla uygulanırdı. 4. Eski Mısırlılar neyin estetik olduğuna dair belirgin bir fikre sahipti ve bu fikir, şimdilerde tuhaf veya nahoş bulabileceğimiz şeyleri kapsıyordu. Kadınlar daha genç ve daha çekici göründüklerini düşündüğü için kaşlarını sık sık tıraş ederlerdi. Tıraştan sonra kaşlara daha iyi ve etkileyici bir görünüm vermek için sürme kullanılarak geriye doğru çekilirdi. Eski Mısır'daki kadınlar da görünümlerini iyileştirmek için bir takım kozmetik ürünü kullanırdı. Dudaklarda ve yanaklarda pembe bir ışıltı için aşı boyası veya kınadan hazırlanan allıkları tercih ederlerdi. Vücut kokuları için yağlar ve parfümler de vazgeçilmezleri arasındaydı. 5. Eski Mısırlılar, semboller kullanarak kelimeleri temsil eden kendilerine özgü bir yazı türü geliştirmişlerdi: hiyeroglif. Anıtsal yazıtlar, mektuplar, yasal belgeler ve günlük yazılar hiyerogliflerle yazılmıştır. Bu yazı sistemi; adalet ve zevk gibi soyut fikirlerden, hayvanlara ve bitkilere kadar her şeyi tasvir edebilecek binlerce farklı sembol barındırmaktaydı. Hiyeroglifler sadece iletişim için kullanılmakla kalmayıp aynı zamanda ritüel ve büyü faaliyetlerinde de önemli bir rol oynardı. Hiyeroglifler, yaşayanları koruma ve öbür dünyada ölüleri yönlendirme yeteneğine sahip olduğu düşünülen büyüler yazmak için kullanılırdı. İçeriğin Devamı Aşağıda 6. Eski Mısır toplumunda yaygın olarak bira tüketilirdi. Bira yapımında kullanılan arpalar önce suya batırılır, çimlenmesine izin verilir ve ardından öğütülmeden önce kaba bir un haline getirilirdi. Bundan sonra un, suyla birleştirilip biraya benzeyen bir içecek üretilerek mayalanmaya bırakılırdı. Bira, beslenme ve hidrasyon kaynağı olmasının yanı sıra sosyal ve dini törenlerde önemli bir rol oynardı. Bira, adaklarda sıklıkla kullanılırdı. Tanrı Osiris'in biranın yaratıcısı olduğuna da inanılırdı. Ayrıca insanların tutum ve davranışlarını iyileştirdiği düşünüldüğünden etkinliklerde ve festivallerde bira bulundurulurdu. 7. Eski Mısır'da çok eşlilik, özellikle seçkin kesim arasında yaygındı. Firavunlar ve diğer güçlü insanlar, statü ve otoritelerini temsil eden çok sayıda eşe sahipti. Cariyelik de oldukça yaygındı. Çok eşlilik yaygın olmasına rağmen, Eski Mısır evliliği kutsal bir kurum olarak görüyordu. Boşanma uygun görülmezdi, çiftlerin birbirine sadık olması beklenirdi. Hâlâ kocalarının yetkisi altında olmalarına rağmen, kadınlar mülk sahibi olma ve kendi işlerini yürütme konusunda yasal hakka sahiplerdi. Eski Mısır'da çocuk sahibi olmanın önemi çok büyüktü. Ailenin zenginliğini ve statüsünü varislerin belirlediği düşünüldüğünden erkekler kızlara tercih ediliyordu. Kadınlar ise ev içi beceriler konusunda sıklıkla eğitim ve öğretim alırdı. 8. Eski Mısır'da takma sakallar, özellikle yönetici olan seçkinler arasında popüler bir aksesuardı. Firavunlar ve diğer yüksek rütbeli yetkililer, güçlerini ve tanrılarla olan bağlantılarını göstermek için sık sık bu sakalları takarlardı. Bu sakallar metal ve fayans dahil olmak üzere çeşitli malzemelerden yapılırdı. Ölü firavunun mumyalanmış vücuduna koruyucu etkisi olduğuna inanıldığı için sıkla yapay sakal takılırdı. Erkekliğin ve otoritenin bir diğer önemli simgesi olarak görülürdü. Eski Mısır'da uygulanan birçok uygulama ve gelenek, bugün insanlara alışılmadık ve hatta garip gelebilir. Bununla birlikte, bu gelenekler Eski Mısır kültürünün temel bir bileşeni olmakla beraber hem toplum hem de din üzerinde önemli bir etkisi oldu. Eski Mısırlılar yapay sakalları, hayvanlara tapınmayı ve mumyalamayı zaman içerisinde geride bıraktılar.
  7. 1. Aragonlu Catherine (Boşandı) İspanya Kralı II. Fernando ve Kraliçe I. Isabel'in kızı olarak 1485'te dünyaya gelen Catherine, VII. Henry'nin en büyük oğlu ve varisi Arthur ile evlendirildi. Ertesi yıl Arthur'un ölümüyle Catherine'nin Arthur'un erkek kardeşi, geleceğin kralı VIII. Henry ile evlenmesine karar verildi. Catherine'nin babasının çeyiz isteği nedeniyle, Henry 1509 yılında kral olana kadar evlenmediler. Evlendiklerinde Henry on sekizine yaklaşmışken Catherine ise yirmi üç yaşındaydı. İlişkileri güçlüydü hatta Catherine, Henry Fransa ile savaş halindeyken İngiltere'yi birkaç yıl yönetmişti. Fakat ailelerini yeterince genişletememişlerdi. Doğan çocuklarından sadece Mary bebeklikten öteye gidip yaşayabilmişti. Kral VIII. Henry'nin oğlan bir varis isteği, zamanla Catherine'ye olan aşkını gölgelemeye başladı. 1527 yılında, Henry o dönemki papadan eşinin daha önce ağabeyiyle yaptığı evlilikten dolayı kendi evliliğinin Tanrının gözünde kanunsuz olduğunu iddia ederek evliliğin iptalini talep etti. Catherine'nin Arthur ile hiçbir zaman bir karı koca olmadıklarını söylemesinin üzerine o dönemki papa, VIII. Henry'nin talebini reddetti. Papa ayrıca bu talebi kaul ederse doğacak politik sonuçlardan da endişeleniyordu: çünkü Catherine'nin yeğeni Kutsal Roma İmparatoru V. Charles'tı. VIII. Henry, isteğinin kabul görmemesi nedeniyle Katolik kilisesiyle olan bağını kesti; Catherine'den boşanmasını ve bir saray nedmimesi olan Anne Boleyn ile evliliğini yasallaştırmak için İngiltere Kilisesi'nin başına geçti. Catherine hem sürgüne gönderildi hem de kızını görmekten alıkoyuldu. İngiliz Kilisesi, 1533 yılında evliliğin iptalini ilan etti. Aragonlu Catherine, son yıllarını Kimbolton Kalesi'nde geçirdi.1536 yılında, 50 yaşındayken hayata gözlerini yumdu. Ölüm nedeninin kanser olduğu düşünülmekte. 2. Anne Boleyn (İdam edildi) Anne Boleyn’in doğum yılı tam olarak bilinmese de tarihçiler arasında 1501 veya 1507 olduğu konusunda bir tartışma bulunmakta. Babası Thomas Boleyn, saray çevresinde etkili bir kont ve şövalyeydi. Annesi Elizabeth Howard ise Aragonlu Catherine'nin saray nedimelerinden biriydi. Belçika ve Fransada eğitim alan Anne, 1522 yılında İngiltere'ye döndüğünde kız kardeşi Mary; çoktan Kral VIII. Henry'nin cariyerlerinden biri olmuştu. Kız kardeşlerin ikisi de Aragonlu Catherine'nin saray nedimesiydi. Çekici bir Fransız havasına sahip yetenekli bir dansçı olan Anne kısa süre sonra kralın dikkatini çekti. 1526 yılında görüşmeye başladıkları sırada VIII. Henry Aragonlu Catherine ile evliydi. Ocak 1533'te, VIII. Henry'nin ilk evliliği resmen iptal edilmeden önce gizlice evlendiler. Mayıs ayında resmi olarak evlendiler ancak bu süreç çok meşakkatli geçti. Evliliklerinden bir gün sonra Anne taç giydi. Eylül ayında geleceğin kraliçesi I. Elizabeth'i kucaklarına aldılar. Bundan sonrası ise tam bir trajediydi. Anne, bir kere düşük yaptı ve sonrasında oğlu ölü doğdu. Mayıs 1536'nın başlarında, şahsına yönelik suçlamalar dolayısıyla Londra Kulesi'nde hapsedildi. Bu suçlamaların arasında erkek kardeşiyle sevgili olduğu iddiası da vardı. Anne Boleyn nihayetinde zina, vatana ihanet ve ensestten idama mahkum edildi. 3. Jane Seymour (Vefat etti) Anne'nin ölmünden bir gün sonra VIII. Henry daha önceki iki karısına nedimelik yapan Jane Seymour ile nişanlandı. Jane dindar, yumuşak başlı ve erdemli biriydi. Hatta bir keresinde Henry’nin kendisine verdiği parayı şerefinden daha büyük bir zenginliği olmadığını söyleyerek reddetmişti.Onun bu ahlaki tavırları Henry’i etkilemişti. Çift, 30 Mayıs 1536 tarihinde evlendi. İçeriğin Devamı Aşağıda Jane'in ilkesi "itaat ve hizmet etmeye bağlı" idi ve Henry'ye çok beklediği erkek varisi, VI. Edward’ı vererek gücüne güç kattı. Jane ayrıca Henry'yi annesiyle birlikte kraliyetten ihraç edilen Mary Tudor ile uzlaşmaya ikna etmesiyle de tanınır. Aralarında sadece sekiz yaş fark olan Jane ve Mary, Jane'in kraliçe olarak görev yaptığı süre boyunca yakın kaldılar. Jane Seymour sıklıkla Henry’nin favori karısı olarak anılır. Jane Seymour, Edward doğduktan iki haftadan kısa bir süre sonra doğumdan kaynaklı nedenlerle vefat etti. 4. Clevesli Anne (Boşandı) Henry, kısa süre sonra Kutsal Roma İmparatorluğu ve onun Roma Katolik müttefiki Fransa'nın İngiltere'ye karşı komplo kurduğundan endişe duymaa başladı ve bu da onu kendisine müttefikler kazandırabilecek bir kadınla evlenmeye zorladı. Kralın baş yardımcısı Thomas Cromwell müstakbel gelini seçti. Saray ressamı Hans Holbein, onun portresini yapmak için Almanya'ya gitti. Henry, Anne’nin portesini görünce evlenmeyi kabull etti. 1540 yılında İngiltere’de, yirmi dört yaşındaki Anne ve kırk sekiz yaşındaki müstakbel kocası Henry resmen tanıştı. Henry, genç kadının görünüşünden etkilenmese de evliliği politik nedenlerle sürdürdü. Gerçek bir karı koca ilişkileri olmazken söylenirken Henry siyasi tehlike ortadan kalkınca ondan boşanmaya karar verdi. Evliliklerinin iptali, 9 Temmuz 1940’ta gerçekleşti. Anne, diğer üç eski eşin aksine baskı altında olmadan lüks ve bolluk içinde yaşamını sürdürdü. Henry, ona yıllık maaş bağlamasının yanı sıra oturabilmesi için ev ve başka mülkler verdi. Anne, İngiltere’de kaldı ve eski eşiyle arası her zaman iyi oldu. Birbirlerine abi-kardeş olarak hitap ettikleri de oldu. Anne, Anne Boleyn’in kızı I. Elizabeth ile de arkadaştı. 1557'de öldüğünde sadece 41 yaşında olmasına rağmen, Henry'den on yıl daha uzun yaşamıştı. VIII. Henry’nin Westminster Abbey'de gömülen tek eşi oldu. 5. Catherine Howard (İdam edildi) VIII. Henry, beşinci eşini de kraliyet nedimelerinden seçti. Bir önceki eşi Anne’in görevlilerinden olan, güçlü Norfolk Dükü'nün yeğeni ve Anne Boleyn'in ilk kuzeni olan Catherine Howard ile evlendi. Howard'ın doğum tarihi tam olarak bilinmese de 1524 yılında doğduğu düşünülmekte. Catherine, genç yaşlarında müzik öğretmeni tarafından cinsel tacize uğramıştı. Büyükannesinin sekreteri Francis Dereham ve Henry'nin saray mensuplarından biri olan Thomas Culpeper'ın da cinsel istismarına maruz kalmıştı. Kısacası Catherine, Henry ile evlendiğinde bakire değildi. Evliliği sırasında da Culpeper ile ilişkisini sürdürdüğüne inanılmakta. Canterbury Başpiskoposu Thomas Cranmer, Ekim 1541'de Henry'ye karısının geçmişi hakkında konuşuğunda, kral geçmişi soruşturmaya başladı ve ertesi ay Catherine suçlamaları üstlendi. 13 Şubat 1542'de unvanı elinden alındı ve Londra Kulesi'nde başı kesildi. Neyse ki Catherine'nin istismarcıları, Culpeper ve Dereham sonsuza dek mutlu yaşamadılar: Catherine'in ölümünden birkaç ay önce vatana ihanetten idam edildiler. İçeriğin Devamı Aşağıda 6. Catherine Parr (Hayatta kalan tek eş) 1512'de doğan Catherine Parr, VIII.Henry'nin danışmanlarından biri olan Sir Thomas Parr'ın ve Aragonlu Catherine'in nedimelerinden Maud'un kızıydı. Aslında, adını Aragonlu Catherine'den almıştır. Catherine, Mary Tudor'un evinde çalışıyor ve Thomas Seymour (merhum Jane Seymour'un erkek kardeşi) ile evlenmeyi dört gözle bekliyordu. Ne yazık ki, VIII. Henry onu kendisi için istedi. Kraliçe olmanın sevdiklerine fayda sağlayacağını bilen Catherine, evliliği kabul etti. 12 Temmuz 1543'te VIII. Henry ile evlenen Catherine, Mary Tudor'dan sadece dört yaş büyüktü. Ayrıca Henry'nin iki küçük çocuğu Elizabeth ve Edward için harika bir üvey anneydi ve hevesli bir teoloji öğrencisiydi. Hatta 1545'te, Prayers or Meditations adlı bir kitap bile yayımladı. Kitapta yansıttığı protestan inancı, dönemin standartlarına göre radikal bir şekilde çarpıktı ve İngiliz muhafazakarlar, 1546'da onu sapkınlıktan idam ettirmeye çalıştılar. Ancak Catherine, Henry'yi masum olduğuna ikna etti ve hakkındaki tutuklama emri kaldırıldı. Catherine kendini adamış bir eş ve oldukça başarılı bir kraliçeydi. VIII. Henry'nin ölümünün ardından Catherine, aynı yıl Thomas Seymour ile evlendi. Catherine'nin mutluluğu kısa sürdü. Thomas, kendisi için daha stratejik bir eş olacağını düşündüğü genç prenses Elizabeth'i etkilemeye çalışıp başarısız olunca kamuoyunda bir skandala neden oldu. Catherine 1548 yılının Ağustos sonlarında kızını doğurduktan sonra lohusa hummasına yakalandı ve bir hafta içinde öldü.
  8. 2000 Kalorilik Sporcu Diyeti Düzenli antrenman yapıyorsanız, düzenli bir beslenme programınız da olmalı. “Ben zaten iyi besleniyorum” diyip konuyu kapatmayın. Aldığınız kaloriyi hesaplamıyorsanız, düzenli bir beslenme programınız yok demektir. Sizin için 2000 kalorilik sporcu diyeti oluşturduk. İhtiyacınıza göre buradaki kaloriyi azaltıp, artırabilirsiniz. Tek yapmanız gereken listedeki yiyecekleri çıkarmak ya da miktarını artırmak. Biz burada herkesin ihtiyacını karşılayacak tek bir program oluşturmayı değil (ki bu zaten imkansızdır), genel hatları ile sağlıklı beslenme programı nasıl oluşturulur onu anlatmaya çalışıyoruz. Haftada 4 gün spora giden, ağırlık ve kardiyo antrenmanlarını uzmanların tavsiye ettiği şekilde yapan 80 kilogramlık biri için günde 2000 kalori almak hayal ettiği vücuda kavuşmak için optimum bir hedeftir. Ancak yukarıda bahsettiğimiz, sporcu diyet listesi oluştururken kişinin tüm ihtiyaçları ve yaşam alışkanlıkları göz önünde bulundurulmalı. Bunu da ancak bir uzman yapabilir. O yüzden bu programı bir yön gösterici olarak değerlendirmenizi, ve başlamadan önce mutlaka bir diyetisyene danışmanızı öneriyoruz. Önemli not: Size her öğünde seçenekler sunuyoruz. O seçeneklerden sadece bir tanesini seçeceksiniz. Yoksa tüm seçeneklerin kalorisini toplarsanız, 2000 kalorinin çok üzerine çıkarsanız. 06.00–08.30 KAHVALTI Günlük 2000 kalori almak için tüm kahvaltı dahil tüm öğünlerde protein ve kaliteli karbonhidratı karıştırın. Protein enerji sağlar ve konsantrasyonu güçlendirir. SEÇENEKLERİNİZ 110 kalori: Şekersiz latte 145 kalori: 1 kâse meyveli yoğurt 203 kalori: 2 adet yumurta beyazı, 2 dilim kepek, çavdar veya tam buğday ekmeği ve 50 gram az yağlı beyaz peynir 188 kalori: 1 kâse diyet sütlü yulaf ezmesi 09.30–10.30 Kahvaltı sonrası atıştırma bir sporcu diyeti klasiğidir. Peki neden Bu öğün kan şekerinizin düşmesine ve acıkmanıza da engel olacaktır. SEÇENEKLERİNİZ 10 Kalori: BCAA takviyesi 60–70 kalori: 1 kâse erik, 1–2 portakal ya da 4–5 mandalina 60 kalori: 1 adet ekşi yeşil elma 210 kalori: 1 adet diyet peynirli kepekli tost 12.00–13.30 Öğle Günlük 2000 kalori almak sandığınızdan daha kolay ulaşılabilir bir hedeftir. Pek çok kişi öğlşe yemeğini fazla kaçırdığı için 2000 kalorinin üzerinde çıkar. O yüzden bu aşama dikkat istiyor. Ara öğünü meyve, kahvaltıyı da yulaf ezmesi ile geçiştirdiyseniz, öğle yemeğinde biraz daha fazla yemelisiniz. Ancak kahvaltıda fazla kalori aldıysanız, daha az kalorili olan seçeneklere yönelin. SEÇENEKLERİNİZ 215 kalori: Ton balıklı sandviç (diyet ton balığı, marul, domates) 230 kalori: Ton balıklı salata (diyet ton balığı, salatalık, göbek salata ve limon) 150 kalori: 1 tabak sebze yemeği (karnabahar, lahana, ıspanak, brokoli) 320 kalori: 1 tabak zeytinyağlı (pırasa, taze fasulye, dolma) 150 kalori: 1 tabak sebze çorbası 240 kalori: Ispanak salatası (ıspanak, Ceviz ve beyaz peynir) 360 kalori: 1 tabak domatesli spagetti 380 kalori: İnce dilimlenmiş tavuk eti ile pişirilmiş mevsim sebzeleri 14.30–15.30 Öğleden sonra atıştırması Toplam 100 kalori edecek şekilde çikolata ya da bir kâse yoğurt yiyebilirsiniz. Çikolata size zar zor protein sağlarken, yoğurt 8 gram verecek. SEÇENEKLERİNİZ 40 kalori: 1 bardak diyet süt ile hazırlanmış neskafe 130 Kalori: 1 ölçek protein tozu 145 kalori: 1 kâse meyveli yoğurt 120 kalori: 1 tane haşlanmış patates 137 kalori: 1 paket diyet mısır patlağı 200 kalori: 1 paket diyet bisküvi 70-100 kalori: Elma, armut ya da muz 99-110 kalori: 20-25 gram bitter çikolata 17.30–19.30 AKŞAM Tamam, kabul, bu sizin alışık olduğunuz akşam yemeklerinden değil. Belki yediğiniz anda, tıka basa doymayacaksınız. Ancak paniğe de gerek yok, unutmayın ki 2 saat sonra tekrar yiyebileceksiniz. Akşam menüsünde protein alımına dikkat etmek gerekir. Bu öğünde alacağınız protein, diyetinizde size yardımcı olacaktır. Zaten akşam yemeğinde tıka basa doymayı bekliyorsanız 2000 kalorilik diyet programına hiç başlamayacaktınız J SEÇENEKLERİNİZ 340 kalori: 200 gram haşlanmış tavuk (göğüs) eti ile buharda pişmiş mevsim sebzeleri 400 kalori: 200 gram yağsız ızgara et ile yanında 50 gram kepekli pirinç veya makarna 210 kalori:1 adet alabalık ve salata 95 kalori: 1 adet levrek 156 kalori: 1 adet palamut 420 kalori: Haşlanmış dana eti ve mantarlı makarna 300 kalori: Tavuklu roka salatası 20.30–22.00 AKŞAM ATIŞTIRMASI Açlıktan mideniz mi kazınıyor? Belki de kalori sayınız çok düşük kaldı. Demek ki yüksek lifli gıdalar tüketmeniz gerekiyor. Yavaş sindirildikleri için daha uzun süre tok hissetmenizi sağlarlar. Ayrıca aldığınız besinlerin karbonhidrat içermemesi ve sağlıklı yağ asitleri ile protein içermesi de gerekiyor. SEÇENEKLERİNİZ 150 kalori: 25 gram badem 160 kalori: 25 gram fındık 150 kalori: 25 gram ceviz 78 kalori: 1 bardak süt 200 kalori: 2 avuç zeytin
  9. Arka Kol Hareketleri Kol antrenmanı yaptığınız günler eğer ağrılığı biceps hareketlerine veriyorsanız, hata yapıyorsunuz. Tişörte sığmayan geniş kollara sahip olmak istiyorsanız, bunu yolu arka kol (triceps) hareketlerinden geçer. Nihayetinde üst kol kas kütlesinin üçte ikisini tricepsler oluşturur. Ancak onları çalıştırmanın bir de dolaylı etkisi vardır, güçlü triceps’ler diğer alanlardaki kazanımların da artmasını sağlar. Triceps brachii kasının üç başı, “tüm press hareketlerinde kullanabileceğiniz üç katkılı bir roket yakıtı gibidir,” diyor ETT Corp Fitness şirketinin sahibi antrenör Eric Fleishman. “Bu özellikle göğüs ve omuzları geliştirmek için gereklidir. Bu, Batman daha fazla kişiyi dövebilsin diye Robin’e doping vermek gibi bir şeydir.” Arka Kol Antrenman Programı Hareket İsmi Set Sayısı Tekrar Sayısı Lying Triceps Extension 3 8-12 Close-Grip Bench Press 3 8-12 Overhead Dumbbell Extension 3 8-12 Cable Pressdown 3 8-12 * Isınma setleri dahil değildir. Her hareket öncesinde 12 tekrarlı bir ısınma seti yapın. Fleishman bu programı triceps’leri yüksek ağırlıklarla mümkün olan her açıdan çalıştıracak şekilde tasarladı. İlk iki hareket (lying extension ve close-grip bench) kolların hacim ve kuvvetinde kısa sürede ilerleme olması için en ağır direnci kullanmanızı sağlarken, diğer ikisi de daha mütevazı ağırlıklarla çalışmanızı sağlayacak. Bu dört egzersiz bir araya gelerek kollarınız farklı açılardan çalıştırıp –gövdeye yatay, baş üstü ve yanlarda– üç başın da büyümesi için gereken uyarılmayı sonuna kadar almasını sağlayacak. Lying triceps extension Sırtüstü düz bir bench’e uzanın, bir barbell’i kol mesafesinde yüzünüzün üzerine tutun. Dirseklerinizi içeride tutarak barı yavaşça alnınıza doğru indirin. Bar alnınıza değmeden durun ve triceps’lerinize yüklenerek ağırlığı tekrar başlangıç konumuna kaldırın. Fleishman, egzersizin bu türünü tavsiye ediyor: Barı aşağı indirdikten sonra üst kollarınız yaklaşık yere paralel olana kadar başınızın arkasına doğru getirin, ardından hareketi tersine çevirip barı tekrar yukarı kaldırın. Çeşitlilik için düz yerine decline (aşağı eğimli) bench kullanın, hareketin üst noktasında kollarınızın yere dik olmasına dikkat edin. Close-grip bench press Barbell’i omuz hizası ya da biraz daha dar şekilde tutun, avuçlar ileri baksın. Bar kollarınız tam açık göğsünüzün üzerinde olduğu halde başlayın. Dirseklerinizi yanlara açmadan vücudunuza bitişik tutun, barı kollarınızı bükerek alt göğüs kaslarınıza doğru indirin. Bar o noktaya değdiğinde tüm gücünüzle tekrar başlangıç konumuna kaldırın. Barın normal bench press’e kıyasla göğsünüze biraz daha alt noktadan temas etmesine dikkat edin. Böylece omuz kasları üzerindeki baskı azalırken triceps’in büyük başı üzerindeki baskı artar. Close-grip bench press’te ağır kaldırmak istiyorsunuz ancak partneriniz yoksa bir Smith machine kullanın ya da bir power rack’in içine bir bench koyun ve emniyet pinlerini göğüs hizanıza yakın bir yere ayarlayın. Overhead dumbbell extension Bir bench ya da sırtlığı kısa bir sehpa üzerine oturun. Dumbbell’ın üstteki ucunu altından tutun, ardından dirsekleri tam açarak başınızın üzerine kaldırın. Triceps’lerinizde hafif bir esneme hissedene kadar dumbbell’ı başınızın arkasına indirin, daha sonra tekrar başlangıç konumuna kaldırın. Bu hareketi ayakta da yapabilirsiniz. Dizlerinizi hafif bükük tutun, böylece hem alt sırtınızı korursunuz hem de ağırlığı rahatça kaldırabilirsiniz. Bu harekette dirsekleri biraz dışarı açabilirsiniz ama tümüyle yanlara açılmalarına mani olmak için elinizden geleni yapın. Cable pushdown Makaranın yükseğe ayarlanmış olduğu bir kablolu istasyona bir düz bar ya da bir halat eklentisi takın. Yüzünüz ağırlıklara dönük halde ayakta durun ve barı omuz genişliğinde üstten tutuşla kavrayın; eğer halat kullanıyorsanız iki ucunu en dipten, avuçlarınız birbirine bakacak şekilde tutun. Ön kollarınız yere paralelin biraz üzerinde başlayın ve dirsekleriniz de yanlarınıza yakın olsun. Triceps’lere yüklenerek kollarınızı düz olana kadar açın. Alt noktada triceps’leri bir saniye sıkın, ardından elleri yavaşça başlangıç konumuna getirin. Cable pushdown, drop set yapmak için çok uygun bir egzersizdir çünkü pimi değiştirip ağırlığı azaltmak birkaç saniye alır. Bu süre de dinlenmeniz için yeterlidir. Daha Belirgin Tricepsler İçin Antrenman Programı Triceps kası kol kaslarınızın aslında %70’ini oluşturur. Yani eğer hedefiniz kol kası yapmak ise kol antrenmanı içinde triceps hareketlerine ağırlık vermelisiniz. Tricepsler 3 parçadan oluşur ve en büyük parça da lateral başı denilen kas grubudur. Kütlesi büyük olduğundan kollara genişlik verir ve şekilli olduğu zaman da tricepslerin at nalı şeklini almasını sağlar. Lateral başı çalışmak için genellikle halatla rope pressdown hareketi tavsiye edilse de American Council on Exercise’ın (ACE) Wisconsin-La Crosse Üniversitesi ile ortak yürüttüğü bir araştırmada bunun için dumbbell kickback ve düz ile bar ile lying triceps extension gibi hareketlerin daha uygun olduğunu göstermiştir.
  10. ChaosVPN Kurulum Linux işletim sisteminizde bir terminal açın ve sudo apt-get install chaosvpn komutunu çalıştırın. Bu komut ChaosVPN paketini indirecek ve kuracaktır. ChaosVPN’nin resmi sitesine ChaosVPN:IPRanges - CCCHHWiki gidin ve IP Ranges kısmından istediğiniz bir VPN ağının adını ve IP numarasını not edin. Terminalde sudo chaosvpn -d komutunu çalıştırın. Bu komut ChaosVPN daemonunu başlatacaktır. Terminalde sudo chaosvpn -c vpn_adi komutunu çalıştırın. Burada vpn_adi yerine not ettiğiniz VPN ağının adını yazın. Bu komut seçtiğiniz VPN ağına bağlanmanızı sağlayacaktır. Terminalde ifconfig komutunu çalıştırın ve tun0 adlı bir arayüzün oluştuğunu kontrol edin. Bu arayüz VPN ağına bağlı olduğunuzu gösterir. Artık closed shell system’de gezinebilirsiniz. .clos uzantılı url’leri kullanarak istediğiniz sitelere girebilirsiniz. Ancak bazı siteler için ownerın izni gerekebilir.
  11. Bayramı bayram yapan geleneklerden biridir tatlılar. Bayram denince akla ilk olarak baklava gelse de tüm şerbetli tatlılar, çikolatalar, hatta sütlü tatlılar bayram ikramlarının gözdesidir aslında. Sevdiklerimizle bir arada olup tatlı yiyip tatlı konuşmak demek mutluluk demektir. Bu bayramda da bu tatlı gelenekten vazgeçecek değiliz tabii ki. Evde tatlı yapmaya vakit bulamayanlar ya da baklava konusunda kendine güvenemeyenler için bu mekanlar tatlıların en iyilerini, en lezzetlilerini sunuyor. Size düşen de bu birbirinden lezzetli mekanların menülerine göz atmak ve canınızın istediği tatlıyı tek tıkla sipariş vermek oluyor. Hadi o zaman sizi hiç bekletmeden bu mutluluk dolu buluşmanın adreslerini bir bir açıklayalım. Herkese baldan tatlı bayramlar! Divan Birçok şubesiyle şehrin dört bir yanında lezzetlerine ulaşabildiğimiz adreslerden Divan, yılın her günü olduğu gibi bayramda da bizi yalnız bırakmıyor ve bayrama yakışan muazzam tatlarıyla mutluluğumuzu en az ikiye katlıyor. Menüsünde çikolatalardan özel tatlılara, hem kendi bayram menünüze uyacak hem de bayram ziyaretine giderken yanınızda hediye olarak götürebileceğiniz birçok lezzet var. Ne alacağınıza karar veremiyorsanız bu yıla özel olarak hazırladıkları, en sevilen iki lezzeti, fıstıklı baklava ve cheesecake'i bir araya getirdikleri "Baklava Cheesecake"lerinin muazzam olduğunu da söylemeden geçmeyelim ve sizi hemen aşağıya doğru alalım. Beyaz Fırın Yine İstanbul'un birçok noktasında kolayca ulaşabileceğiniz adreslerden Beyaz Fırın'dayız şimdi. Kendileri tüm özel günlerimizde menülerinden en az birkaç lezzet seçmeye bayıldığımız mekanlardan biri. Bu bayram da ondan destek almadan olmaz dedik, bir fırından çok daha fazlası olmayı başaran Beyaz Fırın'ın menüsündeki onlarca çeşit tatlılar arasında seçimlerimizi yaptık. Keşkülden profiterole uzanan çeşit çeşit sütlü tatlıları, ramazana özel hazırladıkları tulumba, lokma, şekerpare gibi lezzetleri ya da pastaları ağzınızı tatlandıracak seçeneklerden sadece bazıları. Sevdiklerinize yapacağınız bayram ziyaretlerinde dilerseniz makaronlarından ve tatlı&tuzlu kutularından da yararlanabilirsiniz. Mekanın tüm menüsünü incelemek ve kararınızı hızlıca vermek üzere sizi hemen aşağıya doğru almak isteriz. Magnolia Shop Hep aynı cevizli ev baklavasından sıkılanları menüsündeki değişik ve tadı damakta kalan tatlılarıyla farkını ortaya koyan Magnolia Shop'a doğru alalım. Menüsünde çeşit çeşit meyveyle lezzetlendirdikleri mag'lardan cheesecake'lere, eklerden cupcake'lere, çikolatalardan tartlara, kurabiyelere uzanan birçok lezzet bir arada. Üstelik tatlıları sadece lezzetli olmakla kalmıyor, şık sunumlarıyla midelerden önce gözleri şenlendiriyor. Tam da bayrama yakışır şekilde! Mis. Mua Gelatieri D'Italia Bayramın güzel havalara denk gelmesini fırsat biliyor ve ağır şerbetli tatlıları bir kenara bırakıp dondurmalarla ferahlayalım diyoruz. Siz de bize katılmak isterseniz şehirde seçebileceğiniz en lezzetli adreslerden biri olan Mua Gelatieri D'Italia'nın menüsünde buluşalım hemen. Zira mekanın menüsü öyle renkli, öyle bayrama yakışır ve leziz ki... "Neler var?" derseniz mekanın en sevilenleri arasında taptaze meyvelerle hazırladıkları tam kıvamında dondurmalar ilk sırada. "Dondurmadan başka seçenek yok mu?" diyenlerin bayramını renklendirecek Antep fıstıklı dondurmalı pasta, Brüksel kurabiyeli dondurmalı pasta, frambuazlı ya da bitter çikolatalı dondurmalı pasta, el yapımı trüf çikolata, tablet çikolata ve rocher çikolata çeşitleri, barlar, çikolatalı atıştırmalıklar gibi aynısını başka yerde bulamayacağınız çok özel tatlar olduğunu da söylemeden geçmeyelim. Gül Dondurma Ferah tatlarla bayramın tadını çıkarmaya şimdi de Gül Dondurma'nın yıllardır en sevilen lezzetleriyle devam ediyor, bayramda kapınızı çalacak herkesi mutlu edecek nefis dondurmalarıyla, profiterolleriyle şeker tadında bir bayram geçirmenizi diliyoruz. Üstelik mekanın önünde kuyruklar oluşmasına sebep bu nefis dondurmalarını ya da profiterollerini kiloluk olarak sipariş verebilir, gideceğiniz bayram ziyaretlerinde nefis bir hediye olarak da onları seçebilirsiniz. Buyursunlar, sizi hemen mekanın menüsüyle baş başa bırakalım. Butterfly Chocolate Bugüne dek geçirdiğiniz tüm bayramları unutmaya hazır olun, çünkü Butterfly Chocolate'ın özenle hazırladığı çok özel bayram çikolatalarıyla bu bayram hepsinden farklı, hepsinden tatlı olacak! Şık sunumlu kutularıyla tam bir görsel şölen sunan mekan, sağlıklı malzemelerle hazırladıkları çikolatalarıyla pişmanlık yaşatmıyor, bayramı bayram tadında geçirmenizi sağlıyor. Hediyelik olarak bayram ziyaretlerine giderken de mekanın çikolatalarından almayı ihmal etmeyin. Unutmadan, mekanın menüsünde sadece çikolatalar değil pastalar, makaronlar, dondurmalar, barlar ve mochi'ler de sizi bekliyor. Üstelik Butterfly Chocolate'tan Yemeksepeti üzerinden vereceğiniz siparişlerde Nisan sonuna kadar 36'lı Keşif Koleksiyonu Çikolata Kutusu ve Just Fly Madlen Küçük Çikolata Kutusu %15 indirimli. Bu fırsatı kaçırmamak ve bayram siparişinizi hemen oluşturmak isterseniz sizi hemen aşağıya doğru alalım. Karaköy Güllüoğlu 1843 yılından beri lezzetlerine aşina olduğumuz, şehrin en sevilen tatlıcılarından Karaköy Güllüoğlu da bayrama en çok yakışanlardan tabii ki. Onu bu denli özel yapan İstanbul'un ilk baklavacısı olması ve yıllardır kalitesini bozmadan muazzam baklavalar hazırlaması. Fıstıklısından çikolatalısına, hem en klasik hem de en farklı baklavaları bir arada bulabileceğiniz bu mekanın menüsünde kuru baklavadan diyabetlilere özel hazırladıkları baklavaya, fıstıklı gelin bohçasından şöbiyet, dolama ve baklava burgere uzanan çeşit çeşit tatlı bir arada. Hızlıca kararınızı vermek ve siparişinizi oluşturmak üzere sizi hemen aşağıya doğru alalım. Kahve Dünyası Yılın her günü kahve-tatlı molalarının vazgeçilmez adreslerinden olmayı başaran Kahve Dünyası da bayramda sizi yalnız bırakmayacak isimlerden biri tabii ki. Bayrama özel olarak hazırladıkları lokum ve çikolata koleksiyonlarından damak tadınıza en çok uyanları hemen şimdi bol bol alabilir, evinize gelen misafirlerinize ikram ederken gideceğiniz bayram ziyaretlerinde de yanınızda hediyelik olarak götürebilirsiniz. Mekanın menüsünde lokum ve çikolataların yanı sıra bayram menünüzü tatlandıracak nefis profiteroller, kurabiyeler, kekler, pastalar, cheesecake'ler, makaronlar ve dondurmalar da bulunuyor üstelik. Hemen incelemek ve tek tıkla sipariş vermek için şöyle buyurun... Krispy Kreme Hem Avrupa Hem de Anadolu Yakası'nda birçok şubesi bulunan mekanlardan Krispy Kreme, özel günlerde tercih edebileceğiniz en farklı ve en lezzetli alternatiflerden biri. Gideceğiniz bayram ziyaretlerinde mekanın donut'larından oluşan renk renk kutuları tercih ederek sürekli şerbetli tatlıya maruz kalmış damaklara bambaşka bir lezzet sunabilir, Krispy Kreme'in rengarenk dünyasıyla bayramı şeker tadında geçirebilirsiniz. Sizi mekanın menüsünü incelemek ve kararınızı vermek üzere hemen aşağıya doğru alabiliriz. Buyursunlar... Mado Yurt içi hatta yurt dışında birçok şubesi bulunan meşhur adreslerden Mado da bayramda en çok tercih edilen adreslerden. Sebebi ise menüsünde sizi bekleyen sütlüsünden şerbetlisine onlarca çeşit bayrama yakışır tatlıları tabii. Kazandibi ve profiterol gibi tatlılar da var menülerinde, sütlü soğuk baklava, fıstıklı ve cevizli baklava, fıstıklı dolama ve şöbiyet de... Bitti mi? Tabii ki hayır. Ferah dondurma çeşitleri, burma kadayıfları, supangleden trileçeye uzanan çeşit çeşit tatlıları da burada bulabilirsiniz. Sözün kısası burada her damağa hitap eden, herkesin bayramını güzelleştirebilecek tatlılar bir arada. Değerlendirmeli. Bolulu Hasan Usta İstanbul'dan İzmir'e, Adana'dan Eskişehir'e birçok farklı şehrimizde hizmet veren lezzet dolu adreslerden Bolulu Hasan Usta da bayramda bizimle olacak isimlerden. "Ne sipariş edelim?" diyecekler için mekanın menüsünden en sevilenleri hemen sıralayalım: Burada kazandibi, fırın sütlaç, profiterol, tavukgöğsü kazandibi, frambuazlı cheesecake, şekerpare, soğuk baklava, ekmek kadayıfı gibi yılın tüm zamanlarında çokça sevilen tatlılar sizi bekliyor. Tekli pastalar, yaş pastalar, makaronlar, kurabiyeler, çikolatalar ve şekerler de hem kendi bayram menünüze ekleyebileceğiniz hem de bayram ziyaretlerinde hediye olarak götürebileceğiniz nefis alternatiflerden. Mekanın tüm menüsünü incelemek üzere sizi hemen aşağıya doğru alalım. Emirgan Sütiş Yıl boyu önünden sıranın eksik olmadığı, tüm İstanbulluların pek yakından bildiği ve sevdiği adreslerden Emirgan Sütiş de bayram için tercih edebileceğiniz en iyi adreslerden biri. Zengin menüsünde bayram tatlısı olarak seçebileceğiniz lezzetler de bir hayli çeşitli. Eklerden profiterole, ekmek kadayıfından fırın sütlaca, soğuk baklavadan soğuk kadayıfa, cevizli baklavadan şöbiyete, hem sütlü hem de şerbetli ya da çikolatalı birçok tatlıyı bir arada bulabileceğiniz menüsünü hemen incelemek ve tek tıkla siparişinizi vermek isterseniz aşağıya doğru buyurun lütfen.
  12. Aşağıdaki mama tarifleri, köpekler için oldukça besleyici ve sağlıklı alternatifler oluşturuyor. Ayrıca ödül maması ve çiğneme besini tariflerimiz de var. Köpeğinizi, eğer özel bir diyet uygulanması gereken herhangi bir sağlık sorunu, rahatsızlığı yoksa, ev yapımı mamalarla besleyebilirsiniz. Öte yandan kuru mamalarda, bizlerin kolaylıkla temin edemeyeceği bazı vitaminler de mevcut. Bu nedenle köpeğinizi 1 öğün kuru mama 1 öğün ev maması veya 1 gün kuru mama 1 gün ev maması yöntemiyle de besleyebilirsiniz. petsworld Ev yapımı mamaları, özellikle kış günlerinde zorlukla yiyecek bulan sokaktaki dostlarımız için de hazırlayabilir, ılık şekilde servis ederek karınlarının doymasını ve ısınmalarını sağlayabilirsiniz. wikinasil Önemli bir not: Ticari hazır mamaların kullanımına, köpeklerin doğasına aykırı olduğuna dayanan bir dizi gerekçeyle karşı olan ve köpeklerini kısaca barf (bone and raw food) adı verilen, kemik ve çiğ sebze tüketimine dayanan bir beslenme biçimiyle besleyen pek çok insan da var. Biz burada yalnızca pişirilmiş tarifler sunuyoruz. Bu yeni eğilimi araştırabilir, veterinerinize de danışarak detaylı bilgi sahibi olabilirsiniz. Tüm mamalar için ihtiyacımız olan temel malzemeler Et: Her tür kırmızı ve beyaz et. Sebzeler: Ispanak, bezelye, patates, havuç, kabak, fasulye, nohut, brokoli. Tahıllar: Pirinç (esmer veya beyaz), erişte, makarna, kepekli makarna, buğday, yulaf. Ek olarak: Yumurta ve zeytinyağı. Bayat ekmekleri değerlendirmenin En güzel yolu: Papara Adeta bayatlamış ekmekleri değerlendirmek için icat edilmiş olan, yapımı oldukça kolay bir yemeğin, köpekler için yeniden uyarlanmış halidir bu tarif. Kemikleri kasaplardan veya büyük marketlerin et reyonlarından oldukça ucuza temin edebilirsiniz. İnsanlar için kemik suyuna çorba ne kadar besleyici ise köpekler için de öyle. Malzemeler: Bayatlamış ekmek, kemik, elma sirkesi Yapılışı: Kemikleri, normal veya daha hızlı pişmesi için düdüklü tencerede, kemiklerin miktarına göre göz kararı 1.5 – 3 lt su ile iyice haşlayın. Haşlandıktan sonra ocağı söndürün, ılıyana kadar bekleyin. Doğradığınız bayat ekmekleri içine atın. 1-2 yemek kaşığı elma sirkesi ekleyip karıştırın. Sirke, köpeklerde ağız kokusunu azaltıyor ve ağız içi bazı sorunlara iyi geliyor. Fakat kesinlikle tek başına verilmemelidir. Mama karışımına ılıma sürecinde yukarıda bahsi geçen sebzelerden de doğrayıp ekleyebilirsiniz. Yanına az yağlı yoğurt da olur: Kıymalı ve ıspanaklı mama Malzemeler: 500 gram dana, tavuk veya hindi kıyma, 1 su bardağı kuru fasulye, 1 kabak, 1 havuç, birkaç dal ıspanak, 1 yumurta Yapılışı: Kabak ve havucu kabuklarını soyup küp küp doğrayın. Ispanakları toprakları tamamen temizlenene kadar yıkayın ve ince ince kıyın. Fasulyeyi, 1 gece öncesinden suya koyun ve sabahleyin suyunu süzüp, üstünü geçecek kadar temiz içme suyu ekleyip ayrı bir kapta haşlayın. Geniş bir tencereye kıymayı, doğranmış sebzeleri, kıyılmış ıspanağı ve fasulyeyi koyun, üstünü aşacak kadar içme suyu ekleyip kısık ateşte 30-35 dakika haşlanmaya bırakın. Süre bitince tahta bir kaşıkla iyice karıştırın ve karışıma 1 yumurta kırıp yeniden karıştırın. Ilıdığında servis edebilirsiniz. Tam bir vitamin kombosu: Karışık sebzeli ve etli mama eatcheapandhealthy Malzemeler: 400-500 gr kuşbaşı et (dana, koyun, tavuk, hindi), 2 avuç taze yeşil fasulye, 1 su bardağı tahıl (temel malzemelerdeki tahıllardan birini seçin), 5-6 baş brokoli, 1 havuç, 1 su bardağı bezelye, 1 kırmızı elma Yapılışı: Kuşbaşı eti, yakınıp doğranmış fasulye, brokoli ve elmayı, bir de bezelyeyi bir tencerede ortalama 1.5 litre içme suyu ile kısık ateşte 30-35 dakika haşlayın. Aynı esnada diğer ocakta da seçtiğiniz tahıldan 1 su bardağını haşlayın. Tahıl iyice haşlandığında kalmışsa suyunu döküp, etli karışıma ekleyin. Tüm malzemeleri iyice karıştırın. Ilıdığında servis edebilirsiniz. Dilerseniz bu karışıma da bir önceki tarifte olduğu şekilde yumurta ekleyebilirsiniz. Bunun da tarifi var: Ödül maması Malzemeler: 2 yemek kaşığı yer fıstığı ezmesi, 2 yumurta, 1 su bardağı yulaf ezmesi, 2,5 su bardağı tam buğday unu, 1 havuç, 4-5 yaprak ıspanak Yapılışı: Mutfak robotunda yer fıstığı ezmesi ve yumurtaları iyice karıştırın. Yulafı ve tam buğday ununu içine ekleyip yeniden karıştırın. Kabuklarını kazıyıp rendelediğiniz havucu ve iyice yıkayıp incecik kıydığınız ıspanağı da karışıma ekleyip yeniden karıştırın. Kıvamını almazsa biraz daha un ekleyin, fazla katı olduysa 1 yumurta daha ekleyebilirsiniz. Karışımı derin bir kaba elin ve biraz da elinizle yoğurun. Sonra karışımı uygun bir yüzeyde hamur gibi açıp kalıplar kullanarak şekilli bisküviler halinde kesin. Pişirme kağıdını yerleştirdiğiniz fırın tepsisine dizin. Önceden ısıttığınız 200 derecedeki fırında, altın rengi bir hal alana kadar yaklaşık 40-45 dakika pişirin. Bisküvileri cam bir kavanozda 1 haftaya kadar muhafaza edebilirsiniz. Çiğnemeye bayılırlar: Fırında kızarmış tatlı patates Malzemeler: 3-4 adet tatlı patates Yapılışı: Patatesleri iyice yıkayın ve kabuklarını soyun. Çok ince dilimler halinde, boylamasına keserek doğrayın. Fırın tepsisine pişirme kağıdı serip, her biri birbirinden ayrı olacak şekilde yerleştirin. 250 derecelik fırında kızarana kadar pişirin. Ayrıca büyük bir not olarak: Buraya dikkat! • Köpeğinizin cinsine, yaşına, ağırlığına göre mama tariflerinden 1-9 kaşık arasını 1 öğün olarak verebilirsiniz. • Mamaları sıcak değil, ılık servis etmelisiniz. • Mamaları, öğün poşetlerine bölüp ya da ağzı kapalı bir kaba koyup 2-3 gün boyunca buzdolabında muhafaza edebilirsiniz. Fakat buzdolabından çıkardıktan sonra köpeğinize sunmadan önce az miktarda ılık suyla karıştırın ki buz gibi olmasın. • Mamalarda tahıllar ve patates gibi nişasta içeren sebzeler ağırlıklı olmamalı. Temel malzemelerden yola çıkarak yeni tarifler denerseniz, 3’te 1 et, 3’te 1 tahıl, 3’te 1 sebze olacak şekilde mamaları hazırlayın. • Köpeklerinize başta yaş veya kuru üzüm olmak üzere çok şekerli meyveler kesinlikle yedirmeyin. Elma, muz, kavun gibi meyveleri de sınırlı porsiyonlarda ve ciddi bir sağlık sorunu yaşamıyorsa verin. Soğan ve mantar da köpekler için kesinlikle tavsiye edilmemektedir. • Ev yapımı mamalarda kullandığınız tahılların iyice pişmesine dikkat edin. Hazım açısından önemlidir.
  13. Durum : Satıcı Hesap Türü: Web AdSense ve Admob Hesap Tarihi: 2021 Pin: Pinli Ödeme Alındı mı : Hayır Adres onayı: UK Onaylı Site Sayısı: 1 adet .Com Telif/ İhlal sorunu yaşandı mı?: Hayır Kesinleşen Ücret: 10 Pound Kesinleşmeyen Ücret: Hesap için istenen fiyat : 2500 Den Açık Arttırna ilk mail ile mi devredilecek: Evet/Hayır Ödeme Türü: Havale/ Eft
  14. Arama motorları günlük hayatımızın değişmez bir parçası haline geldi ve gün içerisinde en fazla zaman geçirdiğimiz ortamlardan birine dönüştü. Artık merak ettiğimiz, cevap aradığımız veya ulaşmak istediğimiz her şeyi bulmak için arama motorlarına danışıyoruz. Hatta günlük dilimize o kadar yer ettiler ki “Google’da bir şey aramak” anlamına gelen “Googlelamak” fiili günlük konuşma dilimizde türedi. “Googlelamak” fiili sadece Türkçe içinde değil, tüm dünyada internet araması yapmayı tanımlayan jenerik bir fiil haline geldi. İlk arama motorunun geçmişi 1990 yılına kadar uzanmaktadır. Ancak, her ne kadar bu tarih 1990’a uzansa da arama motorları için milat denilebilecek yıl, Google’ın kurulduğu 1998 yılıdır diyebiliriz. Öyle ki, gs.statcounter.com verilerine göz attığımızda 2021 Ocak itibarıyla Google’ın pazar payı %91.86’dır. Aynı tarihte Google’ın Türkiye’de pazar payına baktığımız zaman ise bu rakam 80.23’tür. En çok bilinen arama motorlarının dünya pazarındaki payını aşağıda görebilirsiniz. En çok bilinen arama motorlarının Türkiye pazarındaki payını aşağıda görebilirsiniz. Geçmişi 1990 yılına uzanan arama motorları içinden herkesin aklına ilk gelen isim Google olmasına rağmen Google’a alternatif olabilecek [çok iddialı olabilir :”)], bilinen veya bilinmeyen birçok arama motoru de bulunmaktadır. Bu blog yazımızda; aralarında Yahoo, Bing, ve Yandex gibi geniş kitlelere ulaşabilmiş alternatif arama motorlarının yanında, henüz belki de ismini ilk defa duyacağınız birkaç alternatifi ve bu arama motorları hakkında temel bilgileri bulabilirsiniz. Alternatif arama motorlarına geçmeden önce Google’a da bir göz atalım; Google Dünya çapında kullanıcıların en yaygın kullandığı arama motoru Google, arama motorlarının lideri olarak tanımlanabilir. Bir arama motorundan çok daha fazlasını kullanıcı hizmetine sunan Google, arama motorları pazar payının en büyük kısmına sahiptir. Dijital dünyanın her bir alanında en iddialı isim olan Google’ın algoritmasını günden güne geliştirdiği arama motoru, Google ürünleri arasında en popüler olanıdır denilebilir. Kişiselleştirilebilme özelliği, kolay bir arayüz sunması, çevrimiçi reklamcılık, kullanıcı verisi toplama, gizlilik… vs. konularının hiç birine girip siz değerli okuyucularımızı sıkmadan konunun biraz daha ilgi çekici kısmına göz atalım. 🙂 Herkesin bildiği gibi hikaye, Larry Page ve Sergey Brin isminde iki doktora öğrencisinin 1995'te Stanford Üniversitesi'nde tanışmasıyla başladı. Aslında Google ilk olarak bir öğrenci yurdunda “Backrub” adında bir araştırma projesi olarak hayata geçmişti. Bu ikili Google ismini kullanmaya karar verdikten sonra ilk önce google.stanford.edu alan adını kullandı. Günümüzde kullandığı alan adını ise tam olarak 1997 yılında aldı ve 1998 yılında şirket resmen kurulmuş oldu. Şirket daha sonra aldıkları 100.000 dolarlık yatırımla öğrenci yurdundan Kaliforniya’da bir garaja geçiş yaptı. Ben hikayeyi çok uzatmadan kendilerini anlattıkları linki buraya bırakıyorum. 🙂 Eğer siz de Google’ın Doodle’larına benim gibi ilgi duyuyorsanız Google’ın tüm Doodle’larını arşivlediği bu siteyi ziyaret edebilirsiniz. 🙂 Şimdi biraz birlikte geçmişe dönelim; Google’ın 1998 yılında ilk yaptığı Doodle (“Burning Man Festivali” temalı) Google’ın 29 Ekim 2009’da Cumhuriyetimizin Kuruluş Yıl Dönümü İçin Hazırladığı Doodle Son yıllarda Google’a Alternatif Bir Arama Motoru Arayışı Neden Arttı? Google’ın çalışma prensibi günden güne kullanıcı verileri ve reklamlar üzerine evrildiğinden, gizliliğin önemi kullanıcılar tarafından önemsenmeye başladı. Son yıllarda yaşanan gizlilik skandalları ile birlikte kullanıcılar alternatifler aramaya koyuldu. Son olarak 2020 yılında medyada yer alan haberlere göre Kalifornia’da, Boies Schiller Flexner isimli hukuk bürosu tarafından birkaç bireysel tüketici adına, Alphabet şirketine karşı 'yasa dışı izleme ve gizlilik ihlal' gerekçesiyle toplu dava açıldı. Bildiğiniz gibi Alphabet, Google’ı da bünyesinde bulunduran bir şirket. Açılan davanın en dikkat çeken kısmı ise “kullanıcıların gizli modu etkinleştirmesine rağmen, şirketin, Chrome tarayıcı etkinliklerini gizlice kaydetmesi” iddiası idi. Söz konusu gizlilik olunca alternatif arama motoru listesine birinci sıradan giren isim ise DuckDuckGo oluyor. DuckDuckGo DuckDuckGo’nun 2008 yılında Amerika’da kurulmasının ardından kişisel verilere özen gösteren ve onları kaydetmeyen, IP adreslerini almayan bir arama motoru olması sebebiyle kullanıcıların dikkatini çekmiştir. Kullanım politikası açısından Google’ın tam tersidir denilebilir. Kişiselleştirme üzerinden kullanıcı verilerini toplamaz. Yani eğer kullanıcı, çevirimiçi gizliliğine önem veriyorsa DuckDuckGo onun için en uygun arama motorlarından biri. Etik arama motorlarından biri olarak kullanıcıya hizmet veren DuckduckGo; kullanıcı profillerine göre değil, tüm kullanıcılara aranılan terim için aynı sonuçları göstererek bir sonuç sunuyor. Perl dilinde programlanan DuckDuckGo, dünya çapında çeşitli ülkelerden kullanıcıya sahip olsa da Türkiye’de pek yaygın değildir. Gizliliği ön plana çıkaran ve etik kodlu arama motorları arasında en çok bilinen/tercih edilenlerin başında gelen DuckDuckGo’nun gs.statcounter.com’a göre dünya çapında pazar payı oranı %0.66 ve Türkiye pazar payı 0.18’dir. Her ne kadar pazar payı çok küçük olsa da dijital pazarlama dünyasında en çok gelecek vadeden arama motoru olarak gösteriliyor. DuckDuckGo, 2021 Ocak ayında yapmış olduğu açıklamada “günlük 102.2 milyon arama ile şirket rekoru kırdığını” açıklamıştı. 2018 yılında Google ile DuckDuckGo arasında ilginç bir pazarlık gerçekleşmiş, daha önce Duck.com alan adına sahip olan Google, bu alan adını DuckDuckGo devrettiğini açıklamıştı. Bu devrin ne kadar ücret karşılığında ya da ücretsiz mi olduğu konusunda ise bir açıklama yapılmamıştı. Microsoft Bing Microsoft Bing, önceki isimleriyle Live Search, Windows Live Search ya da MSN, isminden de anlaşılacağı gibi Microsoft’un bir arama motorudur. “Bing is for doing” sloganı ile yola çıkan arama motoru, 2009 yılında beta sürümünü yayınlayarak Google’a rakip çıkmıştır. Onu Google’dan ayıran en önemli özelliklerden biri, arama sonuçlarında reklam yayınlamamasıdır. Ayrıca arama sonuçlarında kullandığı kendi algoritması konusunda da oldukça iddialıdır. Microsoft güvencesiyle kullanıcıya hizmet veren arama motoru, belirli araçlarıyla kullanıcıların beğenisini toplamıştır. Özellikle görsel arama konusunda oldukça yetkin olan Bing, video arama optimizasyonu ile aynı zamanda Youtube’a bir alternatif. Sahip olduğu ödül programıyla ise kullanıcıların arama yaparken puan toplamasına izin verir. Dünya üzerinde 40 dilde kullanıma hazır halde hizmet veren Bing’in bu özelliği sayesinde kullanıcılar, puanlarını Microsoft ve Windows mağazalarında kullanabilirler. gs.statcounter’ın verilerine göre Bing’in Ocak 2021 itibari ile dünya genelindeki pazar payı %2.71 ve Türkiye’de pazar payı %1.12’dir. Microsoft Bing, geçtiğimiz yıl logo değişikliği yaptı ve bugüne kadar tercih ettiği logolardan çok farklı bir tasarım tercih ederek kullanıcılarını şaşırttı. Baidu 2000 yılında kurulan Baidu, Çin’de Google’ın yasaklanmasının ardından kurulmuş ve günümüzde dünya çapında hizmet veren arama motorları arasında yerini almıştır. Bunun en önemli nedenlerinden biri, dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip Çin’in, Google’ı yasaklamasının ardından ülke genelinde Baidu’nun ön plana çıkmasıdır. Ancak, Çin dışından fazla kullanıcıya sahip olmayan Baidu, hala en yoğun trafiği Çin üzerinden çekmektedir. Çin’in en büyük yapay zeka ve internet şirketi tarafından kurulan Baidu’nun sunduğu hizmetler arasında haritalar, çevrimiçi ansiklopediye ulaşma imkanı, bulut depolama gibi hizmetler de bulunmaktadır. Baidu, dünya çapında pazar payı oranları listesinde %1.13’lük bir yüzde ile bulunmaktadır. Yahoo! Kurulduğu 1995 yılı ile 90’lı yılların sonuna doğru büyük bir ün kazanan arama motoru Yahoo!, dünya çapında büyük oranda kullanılmaktadır. Kullanıcıya Yahoo Movie ve Yahoo Music gibi hizmetler de sunan ve arama motoru özelliğini geri planda bırakan Yahoo!’nun özellikle ABD’de oldukça yaygın kullanıldığı bilinmektedir. Yalnızca müzik ve film hizmeti vermekle kalmıyor; Hotjobs bölümü ile kullanıcıya iş arama imkanı da tanıyor. Yahoo!’nun diğer hizmetleri ise Yahoo Finans, Yahoo News ve Yahoo Games. Pazar payına bakıldığında Yahoo!’nun dünya çapında %1.46’lık bir orana sahip olduğu görülmektedir. Türkiye pazar payı %1.9 oranındadır. Birçok alanda hizmet vermeye başlayan Yahoo!, 2008 yılında Microsoft tarafından satın alınmak istense de bu teklif yetkililer tarafından reddedilmiş, 44.6 milyar dolarlık teklif geri çevrilmiştir. 2016 yılında ise Amerikan telekominikasyon şirketi, Yahoo!’yu 4.83 milyar dolara satın aldığını piyasaya duyurmuştur. Yandex Rusya kökenli arama motoru olan Yandex, gs.statcounter.com’a göre %46.04’lük oranla Rus pazar payının hatırı sayılır bir kısmını elinde bulunduruyor. Dil hizmetleri seçeneği için Rusya’da Google’dan daha iyi hizmet verdiği düşünülüyor. Tıpkı Google gibi kullanım kolaylığı ile öne çıkan Yandex, diğer özellikleriyle Google’ın karşısında en büyük rakiplerden biri. Canlı trafik, panoramik fotoğraf, haber, e-posta ve 360 derecelik sokak görünümü hizmetleri ile Türkiye’de piyasada yerini alan Yandex, 2011 senesinden itibaren yoğun ilgi ile karşılanmıştır. Yandex, sunduğu tüm hizmetleri ve oldukça büyük kullanıcı kitlesiyle Google’ın en büyük rakiplerinden, yani iki arama motorunun arasındaki çekişme “iki devin rekabeti” olarak adlandırılabilir. Türkiye pazar payı ise gs.statcounter.com’a göre %15.83’dür. Yandex’in dünya pazar payının artmasının en büyük nedenlerinden biri de Mozilla Firefox’un ve Türkiye Microsoft Edge’in varsayılan arama motoru olmasıdır. Ayrıca Yandex, Microsoft ile anlaşma içerisindedir ve Microsoft’un haber sitesi olan MSN’in arama motorudur. 2020 yılında Huawei ve Google arasında yaşanan ambargo krizi sonucunda Yandex, Huawei ile anlaşıp Rusya ve Türkiye’de Huawei telefonların varsayılan arama motoru olmuştur. CC Search Telif hakkı ödemeden kullanılabilecek içerikleri kullanıcıya sunan CC Search, Creative Commons tarafından kurulmuştur. Kâr amacı gütmeyen Creative Commons, kullanıcıları CC Search ile birlikte ücretsiz içerik, resim ve video gibi görsel hizmetlere ulaştırmaktadır. Her türlü içerik için önem arz eden bir konu olarak telif meselesine bu şekilde bir çözüm getiren CC Search ile, kullanıcılar telif ödemeden kullanabilecekleri içeriklere kolayca ulaşabilmektedir. CC Search, bünyesindeki görsellerin, telif sahibinin izni olmaksızın ve onunla iletişime geçmeden kullanılması açısından kullanıcıya fayda sağlar. CC lisansları ile paylaşılan görsellerde bu sayede telif sahibinden izin alma adımı ortadan kaldırılmış olur. WolframAlpha Matematiksel hesaplar yapan bir bilgi motoru olan ve 2009 yılında kurulan WolframAlpha, temelde bilimsel sorulara ve matematiksel hesaplamalara cevap sunmayı amaçlamaktadır. Kullanıcı istediği bilimsel veya matematiksel sorunun cevabını ya da herhangi bir ülke adını, şehri ve onun hakkındaki detaylı bilgileri, herhangi bir tarih ve aranmak istenen tarihsel olayları arattığında bunlar hakkında temel, oldukça detaylı ve kesin cevaplara ulaşır. WolframAlpha’nın çalışma prensibine örneğin, kullanıcı bu arama motoruna “Kastamonu” yazdığında, Kastamonu hakkında nüfus bilgilerini, haritadaki yerini, koordinatlarını, yerel tarih ve saati gibi temel bilgileri içeren ayrıntılı bir sonuca ulaşabilir. WolframAlpha, bir arama motoru değil; bir bilgi motorudur. Yani, asıl rakibi Google değil, Wikipedia’dır. Bu bilgi motorunun amacı, tıpkı Wikipedia gibi güvenilir bir veritabanı sunmaktır. WolframAlpha; tüm bilinen model, metod, algoritma ve formülleri bir araya getirerek kullanıcıya sunar. Ask Ask.com 1996 yılıda Kaforniya’da kurulan bir arama motorudur. Soru sormaya dayalı arama motoru hakkında yazılabilecek en temel olgu, kullanıcılar arasında bir dönem oldukça popüler olduğu fakat daha sonra popülaritesinin düşerek yerini neredeyse tamamen olumsuz yorumlara bıraktığıdır. Kullanıcının soracağı soru üzerine sonuç çıkartan Ask’te eğer kullanıcı bir soru ile arama yapmazsa önüne benzer sonuçları çıkarıyor. Herhangi bir soru sorulduğunda ise kullanıcının önüne en fayda alacağı alakalı web sitelerini çıkarıyor. 1996 yılında kurulan Ask.com otomasyon sistemine sahip olmayışı ile diğerlerinden çok daha farklı bir çalışma prensibine sahipti. 100 kadar editör, kullanıcıya aradığı kelimeye göre en uygun sonuçları kendileri sunmaktaydı. Zahmetli bir işlemi daha fazla kaldıramayan Ask, daha sonra klasik arama motoru şekline geçtiler fakat Pazar payı oldukça düşük seviyelerde kaldı. GoodSearch Yahoo tarafından desteklenen bir arama motorudur. GoodSearch, gelirinin yarısını kullanıcılar tarafından belirlenen vakıf ve okullara bağışlaması ile bilinmektedir. Amerika Birleşik Devletleri, Kanada ve Britanya’dan en fazla trafiği çekmektedir Çalışma prensibi tamamen okul ve vakıflara bağış üzerine kurulan arama motorunda, kullanıcının her aramasına karşılık ve kullanıcıya gösterilen reklam politikası gereğince, belirlenen kurum ve kuruluşlara belirli bir miktar bağış yapılmaktadır. Sene boyunca yapılan aramaların karşılığı olan bağış miktarı, her yılın Aralık ayında kurum ve kuruluşlara çek şeklinde ödenmektedir. Ayrıca GoodShop üzerinden, kullanıcılar alışveriş yaparak bu bağışa daha farklı şekilde destek olabilirler. GoodSearch’ün ana sayfasında toplanan bağışın miktarı da kullanıcılara gösterilmektedir. Yippy Arama sonuçlarının ve uygunsuz içeriklerin kullanıcı isteğine göre filtrelenebilmesi imkanı sağlayan Yippy, kullanıcıların verilerini toplamıyor bu nedenle gizlilik isteyen kullanıcılara oldukça hitap etmekte. Resimler, web, haber, blog ve iş ilanları gibi farklı kategorilere sahip olan arama motoru tüm bu imkanlarıyla kullanışlı olan arama motorları arasında yerini almaktadır. Özelleştirilmiş reklamların gösterilmemesi ve verilerin toplanmaması ise Yippy’yi tercih edilebilir kılan özelliklerinden diğer ikisi. Yippy’nin bir özelliği ise internette iz bırakmak istemeyen kullanıcılara hitap ediyor. Arama motorunun söylemi ise “Kullanıcılarımıza mümkün olan en güvenli ortamı sağladığımız için hiçbir şeyin kaydını tutmamıza gerek yok.” şeklindedir. Bu sayede Yippy, internet içeriklerinde kötü içerikleri kullanıcıya göstermeyerek özellikle çocuk ve gençler için tercih edilebilir özelliği ile ön plana çıkıyor. Ancak bu özellik şu anda sadece ABD kullanıcılarına açık. Startpage Teknolojisi için Google’a ödeme yapan Startpage, bunu yaparken arama sonuçlarının kayıt ve takip teknolojilerinden arınmış olmasını sağlıyor. Böylece, hem kullanıcıya arama sonuçlarını en iyi şekilde sunarak hizmet vermenin yanında, kullanıcı gizliliğini de koruyor. Startpage sunucularında hiçbir veri saklanmıyor, kullanıcı profilleri çıkarılmıyor ve bu sayede herhangi bir tarafa paylaşılabilecek bir veri de bulunmuyor. Tüm bu özellikleri ile Startpage kendini “dünyanın en gizli arama motoru” olarak tanımlamaktadır. Ancak, kullanıcının tamamen Startpage içerisinde kalması onun gizliliğin korumaktadır. Arama sonuçlarına tıklayıp Startpage’den ayrıldığınızda gizlilik ihlali olabilir. Bunu önlemek adına Startpage “anonim görüntüleme” özelliği ile kullanıcılarına gizlilik ihlali olmadan arama yapma imkanı da sunuyor. Startpage tüm listeleme sonuçlarını Google’dan aldığından listeleme sayfasında Google’a ait search reklamları görebilirsiniz. AOL Search Google’dan oldukça eski bir tarihe sahip American Online, zamanında en iddialı arama motorlarından biri olarak biliniyordu. Yalnızca Amerika odaklı hizmet vermesiyle dünya çapında bir başarı yakalayamamıştır. Ayrıca günden güne gelişmekte olan Google’ın kullanıcıya sunduğu hizmetleri de öngörememesi geride kalmasının en büyük sebeplerinden biridir. E-posta, haber ve sosyal ağ bağlantıları hizmetleriyle aslında arama motoru Google tarafından desteklense de bahsedilen hizmet çeşitleriyle aynı zamanda ona bir rakip. Ecosia Elde ettiği gelirler ve gelir şekli konusunda kullanıcıya karşı şeffaflık politikası izleyen arama motoru, aynı zamanda etik kodlara dikkat etmesi ile DuckDuckGo’dan sonra en çok bilinen ve tercih edilen arama motorlarındandır. Bir diğer özelliği ise çevreci bir politika izlemesidir. Şeffaflık politikası sebebiyle elde ettiği kâr ile ağaç diktiklerini açıklamışlardır. Her 45 arama için bir ağaç diken ekip, dünyanın farklı yerlerine ulaşarak çevre dostu politikalarını devam ettirmektedir. Yaptığınız her arama sağ yukarıda gördüğünüz sayaç ile sayılmakta ve rakam 45’e ulaştığında bir adet ağaç dikmiş oluyorsunuz. Bununla beraber, arama motorunun sunucuları da %100 yenilenebilir enerji ile çalışmaktadır, yani doğanın desteklenmesi Ecosia’nın çalışma prensibinde ilk sıralardadır. Bunun yanında Ecosia, kullanıcı aramalarını 1 hafta içerisinde anonimleştirerek bilgilerinizi gizli tutuyor ayrıca üçüncü parti teknolojilerini kullanmıyor. Reklam verenlere verilerin satılamaması da onun tercih edilebilir olmasında önemli bir unsur. Ecosia, başlangıçta Yahoo! arama sonuçlarını kullanırken zamanla Bing ile çalışmaya başlamış ve Wikipedia verilerini de arama sonuçlarına entegre etmiştir. Mobil uygulamaya da sahip olan Ecosia hem android hem de iOS platformlarında bulunuyor. Şimdi de listeye birkaç Metasearch arama motoru ekleyelim. Ancak listeye devam etmeden önce Metasearch arama motoru nedir gelin birlikte bakalım; Metasearch (Meta Arama) Nedir? Meta arama, kullanıcıların sorgulama yaptıkları aramaları birçok arama motorunda sorguladıktan sonra her birindeki sonuçları bir arada sunan bir arama motorudur. Metasearch arama motoru, birden fazla arama motorundan ve dizininden sonuç alır ve bunları kullanıcıyla birleştirir. Yani siz bir sorgu yapıyorsunuz, Metasearch arama motoru sizin için birçok arama motorunda bu sorguyu aratıyor ve her birine ait sonuçları karşınıza çıkarıyor. İxquick Türkiye’de de ilgi gören ixquick’in öne çıkan en önemli özelliği, kullanıcıların hiçbir verisini kaydetmemesidir. Ayrıca arama ağı ve sonuçları oldukça başarılı bulunan arama motorunun cookie bile kullanmaması dikkat çekiyor. Kullanıcının isteğine göre kişiselleştirilme özelliğine sahip olan ixquick’te kullanıcı isterse bilgilerini girip aramalarını özelleştirebiliyor. Bir diğer özellik ise kullanıcı aramalarının ixquick depolarında bıraktığı tüm izler 90 gün içerisinde arama motorunun veri merkezinden silinmesidir. Dogpile Meta arama denildiğinde ilk akla gelen arama motoru Dogpile’ın çalışma prensibi gereği kullanıcı, aradığı terim her ne olursa olsun herhangi bir reklam görmüyor. Dogpile’ın özellikleri arasında görsel arama, ses/video araması, haber gibi diğer hizmetler de bulunuyor. Dogpile şu anda Google , Yahoo , Bing başta olmak üzere birçok arama motorundan sonuç alıyor. Searx Çalışma prensibi, diğer arama motorlarının sonuçlarını kullanıcıya sunmak olan Searx, kullanıcılarının bir profilini çıkarmıyor. Kullanıcılarının verilerini depolamıyor ve üçüncü partilere kullanıcı verilerini de sunmuyor. Bu yönüyle öne çıkan Searx ayrıca açık kaynak koduna sahip.
  15. Grip influenza adı verilen virüs tarafından meydana getirilen; 39 derece ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtilerle ortaya çıkan bir mevsim hastalığıdır. Grip kış aylarında yaklaşık 6-8 hafta kadar etkili olur. Etken influenza virüsü A, B, ve C tiplerine sahiptir. C tipi insanlarda hastalık yapmaz. İnfluenza A, daha hafif seyreder. Tip B ise daha çok çocukları etkiler. Grip virüsü bazı yıllarda büyük salgınlar yapabilir. Hastalığın bulaşma yolu hasta insanların solunum salgılarının sağlam insanlara bulaşması şeklindedir. Hastalığın kuluçka süresi 1-3 gündür. Grip hastaları hastalık belirtileri başlamadan bir gün önce hastalığı bulaştırmaya başlar, bulaşıcılık 5 gün daha devam eder. Çocuklarda bu süre 10 gün kadar daha uzun olabilir. Grip belirtileri nelerdir? Ateş: 38-39 Baş ağrısı Genel vücut ağrısı 2-3 hafta süren yorgunluk, halsizlik Burun tıkanıklığı Boğaz ağrısı Sıklıkla öksürük Grip hastalığına bağlı komplikasyonlar; zatürre, ensefalit (beyin iltihabı) ve miyokardittir (kalp zarı iltihabı). Grip hastalığından sonra ölüm görülebilir. Ancak ölüm nedeni genellikle komplikasyonlardır. Grip tanısı nasıl konur? Grip hastalığının belirtileri sıklıkla soğuk algınlığı belirtileri ile karıştırılır. Grip hastalığının kesin tanısı hastalığın ilk 3 gününde burundan alınan bir sürüntü yardımı ile konur. Grip tedavisi nasıl yapılır? Grip tedavisinde başlıca kullanılan ilaçlar antiviral ilaçlar ve aşılardır. Grip virüsü her yıl antijenik değişime uğrar. Bu nedenle grip aşıları her yıl bir önceki yıl en sık görülen grip virüslerine göre üretilir. Aşı eylül-kasım ayları arasında uygulanır. Aşılama sayesinde hastalığın ağır geçmesi ve komplikasyonlar önlenir. Aşının koruyuculuğu % 70-90 arasındadır. Öncelikli olarak aşılanması gerekenler: 65 yaşın üzerindekiler, Yaşlı bakım evinde kalanlar, Astımlı çocuklar ve yetişkinler, Kalp akciğer hastalığı olanlar, Şeker hastalığı, böbrek hastalığı ve bağışıklık sistemi zayıf olanlar, Uzun süreli aspirin tedavisi alanlar, Grip sezonunda gebeliğinin ikinci veya üçüncü 3 ayında olacak kadınlar, sağlık çalışanları, yaşlı merkezlerinde çalışanlar, AIDS virüsü taşıyan insanlardır. Emziren anneler aşı olabilir. Grip aşısı diğer aşılarla birlikte uygulanabilir. Küçük çocuklara ilk uygulamada 1 ay ara ile iki yarım doz yapılır. Aşı yapılmaması gereken risk grupları: Altı aydan küçük bebekler, Yumurta alerjisi olanlar, Yüksek ateşi olanlar, Bir önceki grip aşısında alerjik reaksiyon gösterenler. Grip ilaçları Grip tedavisinde kullanılan antiviral ilaçlar vardır. Bu ilaçlar hastalık belirtileri başladıktan sonra ilk 48 saat içinde kullanılırsa etkili olur. Her grip hastasının antiviral ilaç kullanması gerekli değildir. Bu ilaçlar özellikle riskli gruplara uygulanır. Grip tedavisinde ağrı kesici ve ateş düşürücüler sıklıkla kullanılır. Tedavide aspirin kesinlikle kullanılmamalıdır. Bol sıvı alınmalı ve yatak istirahati yapılmalıdır. Taze meyve ve sebzeler bol tüketilmelidir. Eller sık sık yıkanmalıdır. Hastalığın etrafa bulaşmasını azaltmak için maske kullanmak uygun olur. Gribe iyi gelen besinler nelerdir? Tavuk çorbası, paça çorbası, portakal, greyfurt, mandalina, limonlu çay, zencefil, ekinezya, kuşburnu, adaçayı, kekik çayı, okaliptus çayı, bal, soğan ve sarımsak grip hastalığına faydalı olan başlıca besinlerdir. Gripten nasıl korunabiliriz? Grip hastalığının sık görüldüğü ve salgın yaptığı mevsimlerde kalabalık ortamlardan uzak durmak, maske kullanmak, elleri sık sık yıkamak, sağlıklı beslenmek, yorgunluk ve uykusuzluktan kaçınmak, bol sıvı tüketmek gereklidir. Hasta çocukların kreş veya okullara gönderilmemesi hastalığın yayılımını yavaşlatabilir. Kış mevsiminde öpüşmek ve tokalaşmaktan kaçınmak faydalıdır. Aşı yaptırmak korunmada birinci sırada etkilidir.
  • Profil Reklam Alanı
  • Bu Alana Reklam Verebilirsiniz
    Bu Alana Reklam Verebilirsiniz
×
×
  • Create New...