Jump to content
×
×
  • Yeni Oluştur...

Weblep.Com'a Hoş Geldiniz !

Weblep.Com'da aradığınız herşeyin çok daha fazlasını bulabilirsiniz , forum slayt reklam alanının da ilerleyen tarihlerde içerikler yer almaya başlauyacaktır.

WebLep Hosting ve Tasarım

Weblep.Com'a Hoş Geldiniz !

Weblep.Com'da aradığınız herşeyin çok daha fazlasını bulabilirsiniz , forum slayt reklam alanının da ilerleyen tarihlerde içerikler yer almaya başlauyacaktır.

WebLep Hosting ve Tasarım

Weblep.Com'a Hoş Geldiniz !

Weblep.Com'da aradığınız herşeyin çok daha fazlasını bulabilirsiniz , forum slayt reklam alanının da ilerleyen tarihlerde içerikler yer almaya başlauyacaktır.

WebLep Hosting ve Tasarım

Weblep.Com'a Hoş Geldiniz !

Weblep.Com'da aradığınız herşeyin çok daha fazlasını bulabilirsiniz , forum slayt reklam alanının da ilerleyen tarihlerde içerikler yer almaya başlauyacaktır.

WebLep Hosting ve Tasarım

Weblep.Com'a Hoş Geldiniz !

Weblep.Com'da aradığınız herşeyin çok daha fazlasını bulabilirsiniz , forum slayt reklam alanının da ilerleyen tarihlerde içerikler yer almaya başlauyacaktır.

WebLep Hosting ve Tasarım

  • Profil Reklam Alanı

LİTE

Kullanıcı
  • İçerik sayısı

    26
  • Üyelik Tarihi

  • Son ziyaret

  • Kazanılan Günler

    1
  • Ticaret Puanı

    0%

LİTE kullanıcısının paylaşımları

  1. Bahar ayının getirdiği sevinçle kendimizi dışarı atmak ve anın tadını çıkarmak isterken bazılarımız dayanılmaz kaşıntılar, burun akıntısı ve halsizlikten bertaraf olabiliyor. Polenlerin saçılması ile bahar alerjisi kendini göstermeye başladığında alerjik bünyeye sahip olanlar belirtileri hafifletmenin yollarını arıyor. Mart, Nisan ve Haziran ayları ile birlikte cilt hastalıkları arasında özellikle de kurdeşen rahatsızlığı alevleniyor. Peki, bahar alerjisi kaşıntısı nasıl geçer? Merak ettiğiniz tüm detaylar haberimizde… Polen salınımının arttığı bahar ve yaz ayları ile birlikte halk arasında kurdeşen olarak bilinen atopik dermatit şikayetlerinde artış görülüyor. Bununla birlikte duygu durum değişiklikleri de ürtikerin artmasına yol açabiliyor. El ve ayaklarda kimi zamanda da vücudun hemen hemen her yerinde kabarıklık ve kızarıkla kendini gösteren ürtikerde, özellikle kaşıntılar dayanılması zor seviyelere ulaşabiliyor. Yanı sıra eşlik edebilen dudak ve göz kapaklarında şişlikler acil müdahale gerektiriyor. Şimdi, bahar alerjisi kaşıntısı nasıl geçer? Gelin bu sorunun cevabına hep birlikte bir göz atalım… Bahar Alerjisi Neden Olur? Polen, yakup otu, sedir, çimen ve hatta bazı kimyasallar gibi havada uçuşan ajanlar solunduğunda bu alerjenler vücuda girdikten sonra ortalığı kasıp kavurmaya başlar. Alerjik hastaların bağışıklık istemi bazı maddelere karşı çok hassastır. Bu maddeler ile karşılaşan bağışıklık sistemi kontrolden çıktığında kaşıntı, göz yaşarması, burun akıntısı, kızarıklık, spazm gibi şikayetlere yol açar. Özellikle polen, küf, ev tozu, gıdalar ve ilaçlar en önemli alerjen tetikleyicilerdir. Bahar Alerjisi Kaşıntısı Nasıl Geçer? Bahar aylarında alerjik rinit ve astım rahatsızlığı bulunan bireylerde alerjik cilt hastalıklarında bir atış yaşanabiliyor. Bu süreçte polenlerden, ev tozu, alerji yapıcı besinlerden ve stresten mümkün olduğu kadar uzak durarak bu tetikleyicilerle temasın en aza indirilmesi önem taşıyor. Bahar alerjisinin sebep olduğu kaşıntılı cildi rahatlatmak ve döküntüleri gidermek için cildi düzenli olarak nemlendirmek oldukça önemli. Gün içinde en az 2-3 kez ve duş sonrası nemlendirici uygulanabilir. Kaşıntı hissinin azalması için antihistaminik ilaçlar kullanılıyor. Lezyonların geliştiği alanlara streroid ya da immunmodilatar kremler sürülerek kaşıntılarda azalma sağlanabiliyor. Ayrıca bu kaşıntılarla başa çıkmanın diğer bir yolu ise sağlıklı beslenmek ve bol su içmektir. Çünkü her ikisinin yetersizliği cilt tahrişini daha da kötüleştirebilir.
  2. En çok tercih edilen meslekler, özellikle üniversite tercihi dönemindeki öğrencilerin araştırdığı bir konu. En çok seçilen meslekler listesi zamanla değişse de aslında bazı meslekler, listedeki yerini korumaya devam ediyor. Örneğin bilişimle ilgili meslekler en çok tercih edilen meslekler listesinde uzun bir süre duracak gibi duruyor. Hazırsanız vakit kaybetmeden en çok seçilen meslekler listesini birlikte keşfedelim. En Çok Seçilen Meslekler Nelerdir? En çok seçilen meslekler şu şekilde sıralanabilir: Doktorluk Avukatlık Pilotluk Öğretmenlik Yazılım mühendisliği Noterlik Diş hekimliği Bilgisayar mühendisliği Dijital pazarlama uzmanlığı Polislik 1. Doktorluk En çok seçilen meslekler arasında ilk sırada doktorluk yer alır. Sayısal bölümde derece yapan öğrenciler genellikle Tıp Bölümü okumayı tercih ederek doktor olurlar. Doktorların maaşı ortalama 15.000 TL ile 40.000 TL aralığındadır. Ayrıca doktorların maaşı uzmanlık seviyesine ve görev yaptığı kuruma göre de değişiklik gösterebilir. Doktorluk mesleği, genellikle getirdiği sosyal statüsü ve maaşından ötürü tercih edilir. Bu mesleğin çalışma koşulları kimi zaman ağır olsa da yine de manevi ve maddi açıdan tatmin olmayı sağladığı için tercih edilen bir alandır. Ayrıca doktorluk sağlık ile ilgili bir alan olduğu için kırk yıl sonra bile bu mesleği yapan kişilere ihtiyaç duyulacaktır. Dolayısıyla doktorların mesleki açıdan gelecek kaygısı olmaması da bu mesleğin en çok tercih edilen meslekler arasında gösterilir. 2. Avukatlık Avukatlık, Hukuk Bölümü mezunlarının yaptığı bir meslektir. Avukatlar yaklaşık 11.000 TL ile 30.000 TL arasında maaş alır. Avukatlık da tıpkı doktorluk gibi sosyal statüsü yüksek bir meslektir. Eşit ağırlık öğrencileri tarafından en çok tercih edilen meslekler arasında bulunur. Avukatlık mesleği de geleceği parlak bir alandır. Toplumda suç var oldukça avukatlara da ihtiyaç duyulacaktır. Bu yüzden avukatlık mesleğini yapan kişilerin gelecek kaygısı olmayacaktır. Dolayısıyla bu meslek de sıklıkla tercih edilir. Online hukuk eğitimleri ile yetkinliğinizi arttırın! 3. Pilotluk Pilotluk mesleği, maaşlarının yüksek olmasından ötürü tercih edilir. Pilotlar ortalama 40.000 TL ile 100.000 TL arasında maaş alır. Örneğin yardımcı pilotlar 40.000 TL ile 60.000 TL arasında maaş alırken kaptan pilotlar 60.000 TL ile 100.000 TL arasında maaş alır. Pilot olmak için üniversitede Pilotaj Bölümü okumak ve İngilizce eğitimi almak gerekir. Nadiren de olsa bazı hava yolu firmaları İngilizce bilme şartı aramaz ancak İngilizce bilen pilotlar 1-0 önde olacaktır. 4. Öğretmenlik Öğretmenlik oldukça kapsamlı bir alandır. Gerek branş öğretmenliği gerek engelli bireylere yapılan öğretmenlik gerekse sınıf öğretmenliği gibi birçok öğretmenlik alanı bulunur. Öğretmenlik, toplumumuzda değer gören bir meslektir ve özellikle devlete atanan öğretmenlerin çalışma şartları birçok mesleğe kıyasla iyi durumdadır. Bu yüzden öğretmen olmak, birçok kişinin hayalidir. Öğretmenlik, sosyal haklarından ötürü özellikle kadınların en çok tercih ettiği meslekler arasında bulunur. Öğretmenlerin maaşı yaklaşık 9000 TL ile 15.000 TL aralığındadır. Genelde devlet üniversitesinde çalışan öğretmenler daha yüksek maaş alır. Öğretmen olmak için üniversitelerin eğitim fakültesinden mezun olmak gerekir. Eğitim fakültesi mezunu olmayan kişiler ise öğretmenlik ile ilgili tezsiz yüksek lisans yaparak bu mesleği icra edebilir. 5. Yazılım Mühendisliği Yazılım mühendisliği, geleceğin meslekleri arasında yer aldığı için en çok seçilen meslekler listesinde bulunur. Yazılım mühendislerinin maaşı ortalama 15.000 TL ile 40.000 TL arasındadır. Yazılımcıların evden çalışma, hibrit çalışma gibi fırsatları da vardır. Tüm bunlar, yazılım mühendisliği mesleğine duyulan ilgiyi arttırır. Yazılım mühendisi olmak için üniversitede Yazılım Mühendisliği Bölümü okumak gerekir. Ayrıca kişinin İngilizce seviyesinin de iyi olması önemlidir. Yazılım, sürekli gelişen ve oldukça kapsamlı bir alan olduğu için kişinin ek eğitimler alarak kendini geliştirmesi gerekir. Nitekim bu şekilde hareket eden kişiler, iş dünyasında daha avantajlı hale gelir. Online yazılım eğitimleri ile geleceğinizi sağlam temeller üzerine kurun! 6. Noterlik Noterlik, Türkiye’de en çok kazandıran meslekler arasında bulunduğu için tercih edilir. Noterler yaklaşık 35.000 TL ile 45.000 TL arasında maaş alır. Ancak noter olmak için yerine getirilmesi gereken çok fazla kriter vardır. Dolayısıyla noterlik mesleğini herkesin icra etmesi zordur. Noter olmak için Hukuk Bölümü mezunu olmak, en az 4 sene hukuk alanında çalışmak ya da akademisyenlik yapmak ve noterlik belgesi almak gerekir. Daha sonra staj yapılmalıdır, stajını tamamlayan kişiler noter pozisyonunda çalışmaya başlayabilir. 7. Diş Hekimliği Diş hekimliği, sayısal bölüm okuyan öğrenciler tarafından en çok tercih edilen meslekler arasında yer alır. Diş hekimi olmak da tıpkı doktorluk gibi toplumda saygın bir meslek olarak görülür ve maaşları yüksektir. Diş hekimliği maaşları ortalama 16.000 TL ile 30.000 TL arasındadır. Diş hekimi olmak için üniversitede Diş Hekimliği Bölümü okumak gerekir. Bu bölümü okuyan kişiler daha sonra isterse bir alanda uzmanlaşabilir. Bu sayede kişi maaşını arttırabilir. Online sağlık eğitimleri ile yeni bir işiniz olsun! 8. Bilgisayar Mühendisliği En çok seçilen meslekler listesinin bir diğer maddesi bilgisayar mühendisliğidir. Bilgisayar mühendisliği de geleceği parlak meslekler arasında bulunur ve gerek özel sektörde gerekse kamuda bu işi yapan kişilere ihtiyaç duyulur. Bilgisayar mühendisleri yaklaşık 15.000 TL ile 36.000 TL arasında maaş alır. Maaşların yüksek olması, bu mesleğin en çok tercih edilen mesleklerden biri olmasını sağlamıştır. Bilgisayar mühendisi olmak için ise Bilgisayar Mühendisliği Bölümü okumak gerekir. İngilizce seviyesi ileri düzeyde olan ve okuduğu bölümden ayrı olarak sertifika programlarına katılan kişiler, mesleğinde daha önde olur. 9. Dijital Pazarlama Uzmanlığı Son zamanların en popüler mesleklerinden biri dijital pazarlama uzmanlığıdır. Dijital pazarlama uzmanlığı, artık internetten yapılan satışların artmasıyla birlikte revaçta olmaya başladı. Ayrıca maaşların yüksek olması da bu mesleğe duyulan ilgiyi yükseltti. Nitekim dijital pazarlama uzmanları, ortalama 18.000 TL ile 45.000 TL arasında maaş alıyor. Dijital pazarlama uzmanı olmak için ise belli bir üniversite bölümü okuma zorunluluğu yok. Deneyim, staj vb. yoluyla ya da online sertifika programlarına katılarak dijital pazarlama uzmanı olmak mümkün. Örneğin iyi bir dijital pazarlama uzmanı olmak isteyen kişiler, Dijital Pazarlama Eğitimi ile Dijital Pazarlama ve Sosyal Medya Okulu gibi eğitimlere katılarak bu mesleği nasıl icra etmesi gerektiğini öğrenebilir. 10. Polislik Ülkemizde en çok tercih edilen meslekler arasında polislik de bulunur. Polislik alımları fazla olduğu için ve bu mesleğin sosyal hakları yüksek olduğu için çok sayıda kişi polis olarak çalışmak ister. Ayrıca gerekli şartları sağladığı takdirde liseden mezun olan kişilerin dahi polis olma hakkı vardır. Dolayısıyla bu mesleğe olan talep oldukça yüksektir. Polis olmak için en az lise mezunu olmak, polis okullarında eğitim alıp mülakatı geçmek ve KPSS'den yeterli puan almak gerekir. Ayrıca boy ve kilo şartını taşımak da bu mesleği yapmak için gerekli kriterler arasında bulunur. Türkiye'de Önü Açık Meslekler Hangileri? Türkiye’de önü açık meslekler listesi, daha çok mühendislik ve dijital pazarlama sektörleriyle ilgilidir ancak nadir de olsa bu meslekler dışında kalan alanlar da Türkiye’de önü açık meslekler arasında gösterilir. Örneğin Türkiye’de önü açık meslekler deyince akla ilk gelenler yazılım mühendisliği, dijital pazarlama uzmanlığı, uçak mühendisliği, e-Ticaret danışmanlığı, AR-GE mühendisliği, ağ ve siber güvenlik uzmanlığı gibi alanlardır. Ancak pilotluk, doktorluk, diş hekimliği ve biyomühendislik gibi sayısal meslekler de bu grupta gösterilebilir. Bu meslekler maaşlarının yüksek olmasından ötürü tercih edilir ve hatta Türkiye’de en kolay iş bulan meslekler arasında da yer alır. Dil ve konuşma terapistliği, özel eğitim öğretmenliği, polislik gibi sayısal meslekler haricindeki meslekler de Türkiye’de önü açık meslekler arasında yer alır. Ancak bu listenin zaman içerisinde değiştiği unutulmamalıdır.
  3. Gün içinde kahvenin farklı çeşitlerini deneyimlemeyi seven bir kahveseverseniz size mükemmel bir haberimiz var. Philips LatteGo 5400 ile sizin için sıraladığımız tüm kahve çeşitlerini kolayca yapabileceğinizi biliyor muydunuz? “Güne kahveyle başladım, ağzım kuru zihnim açık…” diye başlar eskilerden bir Mor ve Ötesi şarkısı. Kahvenin nasıl olduğu hakkında fazla detaya yer vermez; zira o tarihlerde kahve dendiğinde akla olsa olsa bir iki farklı yöntem ile hazırlanmış kahveler gelir. Oysa şimdi öyle mi? Günümüzde kahve hem damakta kalan tadı hem de yarattığı fiziksel etki sayesinde artık zengin bir evrene dönüştü. Elbette dünyanın farklı köşelerinde farklı yöntemlerle hazırlanan, farklı kavurma teknikleri sayesinde farklı anlamlar kazanan kahveler bir süredir vardı; ancak özellikle son 10 yıl içinde kahve ile olan ilişkimiz çok daha özel ve çok daha derinlikli bir hal aldı. Yöntemler çeşitlendikçe ve deneyim zenginleştikçe, kahvenin hayatımızda kapladığı alan da yeniden tanımlandı. Artık kahve denince akla bir değil beşten çok alternatif gelmeye, gün içinde damakta aranan lezzet ve aroma farklılaşmaya başladı. En sevilen kahve çeşitlerini birlikte inceleyelim. Espresso Dünya üzerinde kahve denince akla ilk gelen isimlerin başında yer alan Espresso, İtalya’da doğmuş ve hızla tüm dünyaya yayılmış olan bir çeşit. Latte ve Cappucino gibi pek çok sütlü kahvenin bazını da oluşturan Espresso, oldukça sert ve yoğun kıvamlı bir çeşit. Az su ve incecik öğütülmüş kahvenin, basınca maruz kalarak hazırlandığı Espresso tek shot olarak single veya daha çok tüketmek isteyenler için Espresso Doppio ismi ile iki shot olarak da hazırlanabilir. Ristretto Sert kahve düşkünlerinin favori kahvelerinden olan Ristretto ise Espresso’nun daha az su ile hazırlanmış olan kuzeni. Düşen enerjinize bir dokunuş yapmak istiyorsanız tercih edebileceğiniz Ristretto oldukça yoğun bir kahve. Sadece bir iki yudumda içilen ristretto’yu sevenlerin dikkat edeceği detaysa hangi çekirdeğin kullanıldığı. Lungo Espresso seviyorsunuz ancak bazen biraz daha hafif bir şeylere mi ihtiyaç duyuyorsunuz? O halde Lungo tam size göre! Bir shot Espresso’nun normalden biraz daha fazla su ile hazırlanmasını gerektiren Lungo, kahve keyfinizin süresini uzatmak için ideal! Latte Macchiato En çok tercih edilen çeşitlerden biri haline gelen Latte, aslında İtalyanca süt anlamına geliyor. Yani İtalya tatilinizde “Latte” siparişi verdiğinizde, önünüze sade süt gelme ihtimali oldukça yüksek. Bu yüzden siz en iyisi Latte Macchiato olarak siparişinizi verin! Genelde 240-250 ml’lik fincanlarda servis edilen Latte, 1 shot Espresso üzerine 2 ölçü sıcak süt ve en üst katmanda ise ince bir süt köpüğünden oluşuyor. Cappucino Latte ile farkı çoğu zaman anlaşılamayan Cappucino, İtalyanlar’ın favorisi. Latte’den daha küçük bir fincanda servis edilmesi gereken Cappucino; bir ölçü Espresso, bir ölçü sıcak süt ve son bir ölçü süt köpüğünden oluşuyor. Mocha Sade Kahve Taze kahvenin tadını, aromasını sevenler; kokusuyla mest olanlar için sade kahve vazgeçilmez oluyor. Hiç süt eklenmeden hazırlanan sade kahveyi sevenlerse kendi içinde şeker alanlar ve almayanlar olarak ikiye ayrılıyor. Americano Bir shot espresso üzerine sıcak su eklenmesiyle hazırlanan Americano, sade kahveye kıyasla daha sert oluyor. Kahveye zor ulaşıldığı yıllarda İtalyan tarzı espresso’nun tadını maksimumda alıp daha yumuşak şekilde içebilmek için çıkan bu yöntem bugünün favori kahvelerinden biri. Flat White Yumuşacık süt köpüğüne espresso eklenerek hazırlanan flat white keyifli içimiyle en beğenilen kahve çeşitlerinden bir tanesi. Latte ve cappuccino’ya kıyasla çok daha yumuşak için sağlayan flat white’ın ilk çıkış yerininse Avustralya olduğu tahmin ediliyor. Kafe Krema Orta Avrupa ülkelerinin, özellikle İsviçre’nin favorisi olan kafe krema kahve çekirdeklerinin daha büyük boyutta çekilmesiyle yapılan bir çeşit espresso. Çekirdekler daha iri çekildiği için de klasik espressoya kıyasla içimi da daha yumuşak oluyor. Bu Kahvelerin Hepsini LatteGo İle Yapabileceğinizi Biliyor Musunuz? Seçiminiz ne olursa olsun kahvenizi tek bir tuşa basarak hızlıca hazırlamak mükemmel olmaz mıydı? Cevabınız ‘evet’ ise Philips LatteGo 5400 serisine mutlaka göz atın. Americano’dan cappuccino’ya; flat white’tan ristretto’ya 12 farklı kahveyi LatteGo ile hazırlayabiliyorsunuz. Sadece haznelerine kahve çekirdeği, su ve süt koyduktan sonra yapmanız gereken tek şey hangi kahveyi içeceğinize karar vermek. Kahve aromasının maksimumda bardağa taşınması için seramik öğütme sisteminin bulunduğu Philips LatteGo, 12 farklı boyutta çekirdek öğütme imkanı sunuyor. Bu sayede de damak tadına göre kahve sertliği ayarlanabiliyor. Süt ve havayı yüksek hızda karıştıran teknolojisi sayesinde kahvelerdeki köpüğün yumuşacık, ipeksi kıvamda olmasını sağlayan LatteGo 5400 bu sayede kahvenin tadını da katlıyor. Kullanılan suya göre kahvenin ısısını en ideal şekilde servise hazırlayan LatteGo’nun en ayrıcalıklı yanlarından biri de seçilen kahvenin espresso miktarı, süt ve köpük ayarlarını değiştirerek özelleştirme imkanı sunuyor olması. LatteGo’nun kullanımı kolaylaştıran yanlarından biriyse kolay temizlik sağlaması. Damla tepsisi, kahve öğütme haznesi bulaşık makinesinde yıkanabiliyor. İçerisinde hortum bulunmayan süt sistemi ise iki parçaya ayrılıyor ve kolayca temizlenebiliyor. Makinede kullanılan AquaClean sistemi sayesinde de 5000 bardağa kadar kireç temizliğine gerek olmuyor. Adını kahvenin doğum yeri Yemen’den alan Mocha, tatlı ve aromalı kahve severlerin favorisi. Tatlı yerine bile geçebilecek olan bu çeşit, duble Espresso üzerine eklenen çikolata veya çikolata şurubu, sıcak süt ve az miktarda süt köpüğü ile hazırlanıyor. Beyaz çikolatalı varyasyonları bulunan Mocha, sıcak veya soğuk olarak tercih edilebilen kahvelerden. Frappe Soğuk olarak hazırlanan Frappe, bol köpüklü kıvamı ile görsel olarak da oldukça iştah açıcı. Yunanistan doğumlu olan bu tür, yaratıcılığınızı konuşturmaya da oldukça açık. Damak tadınıza uygun olarak dilediğiniz gibi aromalar ile Frappe’yi çeşitlendirebilirsiniz. Espresso ve süt köpüğünün üzerine buz; damak tadına göre dondurma ya da kremayla frappe hazırlayabilirsiniz.
      • 1
      • Faydalı
  4. Son yılların efsanevi şarkıcılarından biri olan Billie Eilish'i bilmeyen yoktur. Kendisi 14 yaşından beri kariyerinde büyük bir süratle yükseliyor. Billie Eilish, ilk olarak 14 yaşında "Ocean Eyes" parçasıyla İngiltere'de sahneye çıktı. Kariyer basamaklarını başarılı bir şekilde çıkmaya devam eden Billie Eilish, Kaliforniya'da büyüdü. Billie'nin bu başarısı, kariyerine sımsıkı tutunmasıyla başladı. Toplumun tabularını dikkate almadı ve tamamen kendi yolunu çizdi. Neon yeşil saçlarının yanı sıra dile takılan şarkı sözleriyle de ün kazanan Billie, 2015 yılından bu yana sadık bir hayran kitlesi kazandı. Gelin Billie Eilish'in kariyer basamaklarını tek tek inceleyelim.👇 ABD kökenli Billie Eilish, 18 Aralık 2001 yılında Maggie Baird ve Patrick O'Connel'in kızı olarak dünyaya geldi. Maggie Baird, Billie'yi doğurmadan önce yetenekli bir aktris ve senaristti. Billie'nin şöhreti genlerden de geliyor diyebiliriz! 2015 yılında ilk parçası olan "Ocean Eyes" şarkısını Soundcloud'a yükledi ve kelimenin tam anlamıyla viral oldu. Billie'nin kariyerindeki bu adım, onun için gerçekten başarının yegane anahtarı oldu. 2017 yılında Billie Eilish, 16 yaşındayken "Don't Smile At Me" albümü piyasaya sürüldü ve birçok eleştirel beğeni topladı. İlk albüm için bu gerçek anlamda büyük bir başarıydı. Akabinde çığır açan 'When The Party's Over' single'ıyla listelerde üst sıralara tırmandı. 2018 yılında Billie Eilish ilk turunu gerçekleştirdi. Billie, aylık 74 milyon dinleyiciden oluşan bir hayran kitlesine ve neredeyse 8 milyonluk bir Instagram takipçisine sahip oldu. Soundcloud'a yüklediği ilk müziğinden itibaren organik olarak hayranları artmaya başladı. Büyük başarısının yanı sıra hayranları Billie'yi adeta bir rol model olarak görüyorlar. 'Wish You Were Gay' şarkısıyla LGBT hakları, feminizm ve ruhsal psikolojiye değinen Billie, genç kadınların adeta önünü açtı diyebiliriz. Billie Eilish, 2018 yılında tam anlamıyla öne çıktı ve Z kuşağı genç kadınlara ilham verdi desek yanılmayız. En önemlisi ise kadınların güçlenmesini teşvik eden ve buna göre bir duruş sergileyen Billie Eilish kendine has bir tarza sahip oldu. Ayrıca Eilish, sadece kendisi olarak toplumdaki kadın baskısına da baskın bir duruş gösterdi. Kendisinin de dediği gibi Billie, Z kuşağını adeta sesi oldu. 2019'da çıkardığı "When We All Fall Asleep, Where Do We Go?" albümüyle Billie Eilish tekrardan kendini hatırlattı. ABD'li yetenekli şarkıcı o yıl çoğu listede 1 numaraya yükseldi. Sonrasında Billie Eilish, İngiltere Albüm listelerinde aynı anda 1 numaraya yükselen kadın şarkıcı olduğu için Guinness Dünya Rekoru'nu kırdı. Albümün kendisi ise 'Bad Guy,' 'Xanny', 'You Should See Me in a Crown', 'When the Party's Over ve 'Bury a Friend' gibi efsanevi parçalardan oluşuyor. 2019 yılındaki "Coachella" performansıyla Billie Eilish tekrardan akıllara kazınıyor. 2019 yılı Billie Eilish için hem başarı hem de moda yılı olmasının yanı sıra o sene Louis Vuitton kıyafetleriyle ön plana çıktı ve reklam filmlerinde oynadı. "Kimsenin benim hakkımda her şeyi bilmesini istemiyorum. Bu nedenle bol ve büyük kıyafetler giyiyorum." "Kimse vücudum hakkında herhangi bir fikre sahip olamaz. Çünkü altında ne olduğunu bilmiyorlar." 2020 yılı ise Billie Eilish için adeta bir kilometre taşı oldu: İlk Grammy ödülünü kazandı! 'Bad Guy' şarkısıyla 1981 yılından bu yana dört büyük ödülün sahibi Billie Eilish oldu. Bu ödüller sırasıyla 'En İyi Sanatçı', 'Yılın Şarkısı', 'Yılın Albümü' ve 'En İyi Pop Vokal Albüm' ödüllerini kazandı. Bu ödülleri kazanan en genç kişi olarak bir kez daha tarih yazdı. Aynı yıl "No Time to Die" şarkısıyla James Bond filmine katkıda bulundu. No Time to Die (2021) filminin adeta onu konuğu olan Billie Eilish, 2020 yılına damga vurmuştu. Şarkıdaki başarısı Adele ve Sam Smith'in başarısına ulaşmasını sağladı adeta. 2021 yılına gelindiğinde ise Billie, 450'den fazla konser vermişti. Akabinde Billie, kardeşi Finneas ile çalışmaya devam etti. Kardeşini de kariyerine dahil eden Billie, 2021'e damga vurmaya devam etti. Fakat Finneas O'Connell, şarkıcı-söz yazarı olarak kariyer basamaklarını kendi başına başarıyla çıkmıştır. Erkek kardeşiyle çalışan Billie ve Finneas, birlikte şarkılar yazdı ve yönetmenlik yaptı. Kardeşlerin yaptığı iş birliği, hem aile tarafından hem de hayranlar tarafından çokça takdir topladı. 2021 yılının Temmuz ayında "Happier Than Ever" albümünü yayınladı. Ayrıca Eylül ayında da Disney+ platformunda yayınlanan 'Happier Than Ever: A Love Letter to Los Angeles'ta ön plana çıktı. Ekim ayında ise "Eilish" isimli parfümü piyasaya sürüldü. Kasım ayında da tam anlamıyla satış rekorları kırdı. İçeriğin Devamı Aşağıda 2022 yılında ise Billie, ilk Avrupa konserini canlı yayınladı. Mayıs 2022'de Billie Eilish, 'Happier Than Ever'ın turnesine çıktı. Haziran'da ise Deutsche Telekom'un Almanya'daki genel merkezine gitti. Bu konseri Avrupa'daki ilk konseri oldu. Instagram'da Billie Eilish şunları söyledi: 'Merhaba ben Billie. Telekom ve ben Avrupa'daki gösteriye hepinizi davet ediyoruz. Gelemeyenler için ise Telekom tarafından canlı yayın yapılacak. Bu nedenle haber alabilmek için kaydolduğunuzdan emin olun." 2022 yılında "Happier Than Ever"ın dünya turuna çıktı. Billie Eilish dünya turuna ABD'de başladı ve Haziran ayında gösterilerini İngiltere ve İrlanda'ya taşıdı. Belfast, Londra, Manchester, Glasgow, Birmingham ve Dublin'de 13 kez konsere çıktı. Siz neler düşünüyorsunuz? Yorumlarda buluşalım!
  5. TÜİK'in internet erişim imkanı olan haneler ve bireylerde internet kullanımı araştırmasının verileri. Görüldüğü gibi yıldan yıla bir artış söz konusu. 1. Bitcoinle Al Sat Yaparak Para Kazanmak Dijital bir çağda yaşıyoruz ve internet dünyası geliştikçe farklı yöntemlerle para kazanma yolları karşımıza çıkıyor. Özellikle kolay ve basit adımlarla para kazanmayı kim istemez ki? İnanılmaz derecede düşük ücretlerle anında bitcoin ve ya ethereum gibi varlıklarla kolayca ticaret yapabilirsiniz. Bitcoin ile ilişkili yüksek likidite ve kısa vadeli kar arıyorsanız, Bitcoin ve Ethereum gibi kripto paralar harika birer yatırım aracı haline gelebilir. Kripto para birimleri, yüksek pazar taleplerinden dolayı uzun vadeli yatırım araçlarıdır. Kripto para sektörünü hala keşfetmediyseniz sizi Türk kripto para borsalarından Icrypex ile tanıştırabiliriz. Üstelik kripto para, Ethereum, Bitcoin, Bitcoin al sat gibi terimlere yabancıysanız Icrypex kripto para borsasından nasıl yol izleyeceğinize dair ücretsiz destek alabilirsiniz. 2. Mikro İşler Yaparak Para Kazanmak Mikro işler yaparak aylık düzeyde harçlık çıkarmak veya belirli bir giderinizi karşılamak üzere internetten para kazanabilirsiniz. Mikro işler derken tanımını biraz açalım. Yurtdışında oldukça popüler olan bu işler belirli siteler üzerinden yapılıyor. Açık bir pazar yeri olarak düşünebilirsiniz. Grafik tasarım yeteneğiniz varsa logo yapımı, banner yapımı, içerik yazabiliyorsanız(dil çok fark etmiyor, hepsinin bir alıcısı oluyor genelde) ürettiğiniz yazılarla, animasyon videolarla, seslendirme yaparak, işletmeler için rapor hazırlayarak, araştırma yaparak mikro işler almanız ve para kazanmanız mümkün. Freelance çalışmak olarak kıyısından köşesinden bir tanımlama yapabiliriz. Bunun için yurtdışında Fiverr, Upwork; Türkiye'de ise Bionluk, Sadeceon, Uzmankirala bulunuyor. Türkiye'de yine kolay erişebileceğiniz, iş hacmi olan diğer platformlar ise webmaster forumları. R10, WMAracı, Donanımhaber gibi forumlar üzerinden de mikro işler alıp para kazanabilirsiniz. 3. Stok Fotoğraf Satarak Para Kazanmak İnternet geliştikçe ve büyüdükçe telif konusundaki hassasiyet de arttı. Reklam ajansları, dijital pazarlama ajansları, internet yayıncıları, gazeteler, orta ve büyük ölçekli şirketler telif ile ilgili sorun yaşamamak için veya aradığı uygun görselleri bulmak için stok fotoğraf satın alıyorlar. İşte tam da bu noktada stok fotoğraf çeken ve bunları satışa sunan kişilerin bundan para kazanma imkanı doğuyor. Stok fotoğraf satabilmek için bazı şartlar var tabi. Yeni bu işe giriyor ve bir portfolyonuz yoksa 100 fotoğraflık bir portfolyo ile aylık ortalama 15 ile 30 dolar arasında kazanabilirsiniz. Bunun üst sınırı ise fotoğraflarınızın ne kadar popüler olduğu ile ilgili. Shutterstock, PhotoDune, Alamy, 123rf, Gettyimages, Fotolia bunun için üye olabileceğiniz popüler siteler. 4. İnternet Sitesi Açarak Para Kazanmak Türkiye'de mobil cihazların sayılarının artması ile birlikte internete erişim oranı artmaya devam ediyor. TÜİK'in verilerine bağlı olarak yaklaşık 64 milyon kişinin internete erişimi olduğunu söylemiştik. Eğer yazılım bilginiz var ise veya yoksa bile belirli ücretsiz/ücretli servisleri kullanarak internet siteniz üzerinden para kazanabilirsiniz. Bu maddeyi aslında blog yazarak para kazanma maddesine de bağlayabiliriz ancak internet sitesi kapsamında yapabileceğiniz şeylerin sayısı bir hayli fazla. İnternet sitesi kurmak için şurada adım adım anlatılmış rehberi takip edebilirsiniz ya da bir sitenin nasıl kurulacağı ile ilgili bilginiz varsa da Wix, Godaddy, Squarespace, Webs, tr.gg gibi servisler mevcut. Bunlardan yararlanabilirsiniz. Ücretsiz ve ücretli seçeneklerini de inceleyebilirsiniz. İnternet sitenizi pek çok farklı alanda oluşturabilirsiniz. Yemek tarifleri, haber sitesi, içerik sitesi, oyun inceleme sitesi, vb. gibi. 5. Blog Yazarak Para Kazanmak Blog yazmak internetin en başında bu yana oldukça popüler bir konu ve para kazanma yöntemi. Bilginiz olan bir konuyu seçerek onun üzerine blog yazmak ve bunu düzenli yapmak size belirli bir kitle sağlayacaktır. Blogunuzu ziyaret eden kişilerin sayısı arttıkça da blogunuzda ücretli olarak tanıtım içerik yayınlayabilir(yayıncılar sizinle iletişime geçebilir veya siz reklam için iletişim çalışmaları yapabilirsiniz.) para kazanabilirsiniz. Ücretsiz blog açmak için Wordpress, Blogspot gibi ücretsiz servisleri kullanabilirsiniz. Ücretli olarak kendi alan adınıza sahip olarak ve kendi sitenizi kendi barındırma servisinde barındırarak da blog açmanız mümkün. Bununla birlikte blog yazarak para kazanmanın bir diğer yolu ise blogunuza reklam alanları açarak reklam veren platformlar üzerinden düzenli reklam gösterimi ile para kazanmak. Bunun için Adsense, Yllix, Infolinks, Media.net gibi platformları kullanabilirsiniz. 6. İçerik Üreterek ve Satarak Para Kazanmak İçerik üreterek ve satarak para kazanmak, blog yazarak para kazanmaktan farklı bir alan. İçerik yani yazı üretmenin çok farklı alanlar mevcut. Başkalarının bloglarına içerik üretebilir, e-ticaret siteleri için açıklama yazabilir, içerik girişi yapabilir hatta sosyal medya için paylaşım metinleri bile hazırlayabilirsiniz. Bunun satışını yaparak da para kazanmanız mümkün. İnternette araştırma yaptığınız 100 kelimesi için 1.5 TL'den başlayan fiyatlarla satış yapan kişileri görebilirsiniz. İçerikbulutu, Makale.net, İcerik.net, Makalemarket, R10 gibi pazar yerlerini inceleyebilirsiniz. 7. Mobil Uygulama ile Para Kazanmak Her yıl Google Play ve iOS App Store üzerinden milyonlarca uygulama indiriliyor. Bizler de mobil kullanıcılar olarak onlarca farklı uygulamayı, oyunu indiriyor ve kullanıyoruz. İnternet üzerinden para kazanmak için orta ve ileri seviye olan bu adımda hazır indirip, reklam alanlarını kullanarak para kazanabileceğiniz sistemler mevcut. Hazır mobil uygulama, oyun satın almak için Chupamobile, Flippa, Codecanyon'u inceleyebilirsiniz. Mobil uygulamanızdan reklam yayınlayarak para kazanmak için de Admob, Wingoads, MoPub, Tapjoy gibi platformları kullanabilirsiniz. Eğer bir geliştirici iseniz ve reklam yayınlıyorsanız Admost kullanarak da reklam gelirlerinizi artırabilirsiniz. 8. Oyun Oynayarak Para Kaza Kazanmak - bkz: Oyna Kazan Türkiye’nin En Çok Ödül Dağıtan Bilgi Yarışması “Oyna Kazan” Artık Daha Fazla Yarışma ile Çok Daha Fazla Kazandırıyor! 9. Sosyal Medya Fenomeni Olarak Para Kazanmak Sosyal medya fenomenlerini hepimiz takip ediyoruz. Yurtdışında 'influencer' olarak adlandırılan bu kişiler, sponsorlu reklamlar ve paylaşımlar ile çok güzel gelir elde edebiliyorlar. Facebook, Twitter ve Instagram fenomenlerin en fazla aktif olduğu platformlar. Bununla birlikte Scorp'u da bu listeye dahil edebiliriz. Bilginiz olan bir konuda düzenli paylaşımlar ile kendi kitlenizi oluşturmanız durumunda bu kitleniz sayesinde çok güzel kazançlar elde edebilirsiniz. 10. Cloud/Bilgisayar Madencilik Yapmak Bulut tabanlı sunucularda veya kendi bilgisayarınızda madencilik yani mining yaparak para kazanabilirsiniz. Kazdığınız coin'leri (Bitcoin, Ethereum, Dogecoin vb. olabilir) coin borsalarında satarak TL'ye çevirebilirsiniz. Kazanacağınız tutar tamamen bilgisayarınızın veya satın aldığınız bulut sunucunun gücü ile alakalı. Bilgisayarda madencilik en çok Minergate kullanılıyor. Minergate kayıt için buraya tıklayın. Bulut madencilikte ise Hashflare en çok kullanılan sistem olarak öne çıkıyor. Yatırdığınız parayı bir sene içinde geri alıp kara geçebiliyorsunuz. Küçük 5 dolarlık yatırım da mümkün 1000 dolarlık profesyonel paketler de. Hashflare kayıt için buraya tıklayın.
  6. Çoğunuzun oynamasa bile bir yerlerden aşina olduğu oyun CS:GO’da pek çok farklı tasarıma sahip skin bulunmaktadır. Bu skinler, kullanılan silahlara ya da oyunculara herhangi bir özellik, üstünlük ya da yetenek kazandırmaz. Ancak farklı ve havalı bir görünüm kazandırır. Birbirinden değerli skinlere sahip olmak oyuncuları, diğer oyunculardan ayırabilir. Ayrıca bu skinler, farklı platformlarda ve Steam’de satılarak para kazanılabilir. Her durumda sizi arkadaşlarınız arasında farklı gösterecek ve diğer oyunculardan ayrışmanıza olanak sağlayacak skinler arasında en çok kullanılanlara gelin yakından bakalım. Oyunlarda farkınızı ortaya koymak için tercih edebileceğiniz skinler burada! AK 47 Frontside Misty CS:GO’da en çok karşılaşabileceğiniz skinlerden biri, AK 47 Frontside Misty’dir. Fiyatına göre iyi bir skindir. Bu skin, şık görünümü ve üzerindeki renkler sayesinde oyuncuları motive etmeyi başarıyor. M4A1 S Hyper Beast Bir diğer en çok kullanılan skin M4A1. Bu skin, oyunda oldukça yaygındır ve fiyatı da çok uçuk miktarlarda değildir. Bu nedenle, M4A1’i oyunda sıklıkla görebilirsiniz. Farklı görünümü ile dikkatleri üzerine çeken bu skin, renk uyumuyla da göze hitap ediyor. AWP Asiimov CS:GO’da AWP denince akla ilk gelen skin Asiimov olabilir. 3 farklı rengin bir araya geldiği ve uyum sağladığı Asiimov, insanın içini açan bir havaya sahip. AK 47 kadar sık rastlanabilen Asiimov, AWP kullanmayı sevenlerin gözdesi. M4A4 Howl Bir diğer ünlü silah skini Howl, inanılmaz derecede iyi! Ancak fiyatı da bir o kadar yüksek. Factory New modelleri en az 1000 TL olan Howl, satın almak için yeteri kadar parası olanların sıklıkla tercih ettiği bir skin. Özellikle e-sporcular tarafından sıklıkla tercih ediliyor. Eğer oyunlara para yatırmayı seviyorsanız, bu skini tercih edebilirsiniz. AK 47 Redline O adeta bir kara şövalye! Redline skini, fiyat ve performans açısından en güçlü skinlerden biridir. Bu skinin size sağladığı oynama isteği ile rakiplerinize fark atabilirsiniz. Sade, tamamen siyah ve kırmızı hatlara sahip yapısı ile adeta bir kara şövalye olan bu skin, fiyat ve performans oranı yüksek skin arayanlar için uygundur.
  7. “Sosyal Ağlar” yazı dizisinin bu bölümünde özellikle Z kuşağının yoğun olarak kullandığı bir mecra olan “Tumblr”ı ele alacağız. Makale boyunca “Tumblr Tarihçesi”, “Tumblr Nedir?”, “Tumblr Nasıl Kullanılır?”, “Tumblr Niye Önemlidir?”, “Tumblr’ın Özellikleri Nelerdir?”, “Tumblr İstatistikleri”, “Tumblr Ne İşe Yarar?” konularına değineceğiz. Günümüzde gittikçe çeşitlenen ve hayatımızın her anına şahitlik eden sosyal ağların sayısı, her geçen gün artıyor. Bizler de uzun süredir sosyal ağları “3F Fenomeni” doğrultusunda A’dan Z’ye inceleyerek, tek tek sizlere sunuyoruz. “Sosyal Ağlar” yazı dizisinin bu bölümünde ise, özellikle genç kuşağın yoğun olarak kullandığı bir mecra olan “Tumblr”dan bahsedeceğiz. Detaylı bir araştırma ve incelemenin ardından hazırlamış olduğumuz bu makalede; “Tumblr Nedir?”, “Tumblr Nasıl Kullanılır?”, “Tumblr Ne İşe Yarar?” gibi soruları yanıtlayacağız. Ayrıca makale boyunca “Tumblr’ın Tarihçesi”, “Tumblr İstatistikleri”, “Tumblr Ne İşe Yarar?” gibi konulara da değineceğiz. Tumblr Nedir? Makalemizin ilk alt başlığı “Tumblr Nedir?” odağında olacak. Böylece özellikle Z kuşağı tarafından yoğunlukla kullanılan ve dinamik bir mecra olan Tumblr’ı yakından tanıyacağız. Tumblr, Şubat 2007’de David Karp tarafından kurulmuş, ABD menşeili blog tabanlı bir sosyal ağdır. Ülkemizde de özellikle genç kesim tarafından kullanılan Tumblr, Şubat 2007’de kurulduktan sadece 2 hafta sonra 75.000 kullanıcıya ulaşmıştır. Tumblr’ın sadece ABD’deki toplam kullanıcı sayısı ise 13.4 milyondur. Tumblr’ı diğer benzer türdeki mecralardan ayıran özelliği ise, diğer popüler sosyal medya platformları ile senkronize olarak, tam bir uyum içerisinde çalışmasıdır. Ayrıca Tumblr’ın yaş ortalaması oldukça gençtir. Kısacası Tumblr blog tabanlı bir sosyal ağ olmanın yanında, markaların gençleri yakalaması için de oldukça ideal bir platformdur. Tumblr Tarihçesi Tumblr 2012 yılına kadar, yani kurulduktan itibaren 5 yıl boyunca kullanıcılarına hiç reklam kampanyası olmadan hizmet vermiştir. Bu süre zarfında ise Tumblr gelir kaynağının çoğunluğunu; özel temaların satışından alınan paylarla ve gönderilerini öne çıkarmak isteyen kullanıcıların ödediği “1 dolar” tutarındaki ücretlerden oluşturuyordu. Tumblr, ilk büyük reklam kampanyasını ise Haziran 2012’de dünya çapında bir spor giyim markası olan Adidas ile gerçekleştirmiştir. Aynı sene içerisinde, 20 Mayıs 2013 tarihinde, Tumblr, Yahoo! tarafından 1.1 milyar dolar karşılığında satın alınmıştır. ∴ Bu arada Tumblr, işleyiş olarak Twitter gibi bir mikroblog sitesi olduğu için en başlarda Twitter’ı taklit ettiği yönünde eleştiriler almıştır. Ancak Tumblr için “Twitter ile tamamen aynı” demenin haksızlık olacağını düşünen kesim de bir hayli fazladır. Gerçekten de Tumblr ile Twitter arasında birçok fark vardır. İki mecranın birbirinin benzeri veya alternatifi olması pek mümkün değil. Her ne kadar her ikisi de mikroblog tabanlı bir sosyal ağ olsa da Tumblr, kullanıcılara daha sınırsız ve çeşitlendirilmiş içerik paylaşımı ve yönetimi imkanı sunmaktadır. ∴ Öte yandan Tumblr, kullanıcılara sunduğu hizmet kapsamında; kullanıcıların multimedya ve diğer içerikleri kısa bir form bloguna göndermelerine olanak tanımaktadır. Bu blogcular, birbirlerini takip edebilir, birbirlerine etkileşimde bulunabilir (yorum, like, dm vs.) veya bloglarını kendi arzularınca özelleştirebilirler. Kısaca özetleyecek olursak Tumblr; blogger olabileceğiniz ve konularını sizin belirlediğiniz şekilde paylaşımlarda bulunabildiğiniz bir nevi dijital günlük görevi görüyor diyebiliriz. 1 Nisan 2017 tarihi itibariyle 341.8 milyondan fazla bloga ev sahipliği yapan Tumblr, Ocak 2016 tarihinden itibaren aylık 555 milyon ziyaretçi ağırlamaktadır. Ayrıca Global Web Index’in verilerine göre Tumblr, 2015 yılı sosyal medya istatistiklerine göre en hızlı büyüyen sosyal medya platformu olmuştur. Tumblr bu süreçte aktif kullanıcı sayısını 120% arttırarak Facebook ve Instagram’ın önüne geçmiştir. Tumblr Nasıl Kullanılır? Tumblr Nedir? sorusunu yanıtladıktan sonra şimdi de bu mecranın nasıl kullanıldığına ilişkin detayları aktaracağız. Öncelikle belirtmek gerekir ki; Tumblr kullanmak birçok sosyal medya platformunda olduğu gibi aslında son derece anlaşılır ve kolaydır. Tabi ki bu mecrayı kullanabilmek için de yine tüm mecralarda olduğu gibi bir üyelik şartı bulunmaktadır. Ancak Tumblr’a üye olurken sizi bayacak kadar çok bilgi istenmediğini göreceksiniz. Üyelik formunda yer alan birkaç bilgiyi girdikten sonra e-postanıza, Tumblr tarafından bir aktivasyon maili gönderilmektedir. Bu aşamada yapmanız gereken tek şey hesabınızı aktifleştirebilmek için bu mailde yer alan linkte tıklamak ve hesabınızın gerçekliğini onaylamaktır. Akabinde hesabınız aktif hale gelecek. Artık istediğiniz şekilde paylaşımda bulunabilir ve arzu ettiğiniz kişileri takip etmeye başlayabilirsiniz. Bu arada hesabınız aktif edildikten sonra üye olurken doldurduğunuz bilgileri istediğiniz zaman düzenleyebilir, değiştirebilir veya güncelleyebilirsiniz. Ayrıca Tumblr’da kişisel bilgilerinizin yanına kendinizi daha iyi ifade edebileceğiniz resim, video, fotoğraf, yazı veya link de ekleyebilirsiniz. Profil Düzenleme Kullanıcılar, profili / blogu düzenlerken Tumblr tarafından sunulan ücretsiz ve hazır temaları kullanabilme hakkına sahip. Buna ek olarak isteyen kullanıcılar; kendilerine özel tema oluşturabilme hakkına sahip. Ayrıca Tumblr tarafından sunulan profesyonel bir temayı satın alarak daha iyi bir Tumblr deneyimi yaşayabilirsiniz. Kısacası Tumblr, blogunuzu ve profilinizi maksimum düzeyde kişiselleştirebilmenize olanak sağlayan yeni nesil bir sosyal ağdır. Başlarda da belirtmiştik. Tumblr sahip olduğu dinamizm itibariyle özellikle genç kuşağın dikkatini çekmiştir. Bugün Tumblr kullanıcılarının büyük çoğunluğunu 18-24 yaş aralığındaki kişiler oluşturmaktadır. Bu veri markaların niye Tumblr’da olmaları gerektiğini de özetler niteliktedir. Tumblr’daki İçerik Türleri Tumblr’da; Metin, Fotoğraf, Alıntı, Bağlantı, Sohbet, Ses, Video olmak üzere 7 farklı paylaşım / içerik türü bulunmaktadır. Hemen her mecrada bulunan bu paylaşım türlerine ek olarak Tumblr’da ayrıca bir paylaşım stili yani içerik üretim kültürü oluşmuştur diyebiliriz. Özellikle gif paylaşımlarının yoğun olduğu mecrada Z kuşağının üslubunu anlamadan kurumsal bir başarı yakalamak pek mümkün değildir. Tumblr Ne İşe Yarar? Günümüzde özellikle genç nesli oluşturan kişileri, sosyal medyadan bağımsız düşünmek neredeyse imkansız bir hale gelmiştir. Belki kültürümüzün yapısı gereği, daha çok aile büyüklerinin oluşturduğu Baby Boomers kuşağı ve X kuşağı tarafından gereksiz görülen sosyal medya platformlarının, bu düşüncelerin aksine doğru bir şekilde kullanıldığında birçok yararı olduğu ortadadır. Bu noktada “Tumblr Ne İşe Yarar?” sorusunu yanıtlamakta yarar var. Buna göre Tumblr’ın kullanıcılarına verdiği hizmet ve sağladığı yararlardan birkaç tanesi şu şekildedir: Tumblr kullanıcılarına, internet üzerinde açıp yönetebilecekleri bir kişisel blog hizmeti sunmaktadır. Ücretsizdir ve üye olma prosedürleri oldukça kolaydır. Kullanıcılar üyelik işlemlerini bitirip hesaplarını aktifleştirdiklerinde ise kullanmak istedikleri bir takma isimle blog paylaşımında bulunabilirler. Kullanıcılar Tumblr blogu oluştururken kendilerini en iyi yansıtan bir temayla bloglarını özelleştirebilirler. Kullanıcılar kişisel bilgisayarlarında bulunan fotoğraf, video, metin, link veya ses kayıtlarını istedikleri zaman, basit ve hızlı bir şekilde Tumblr’a yükleyebilirler. Facebook paylaşımları, Twitter’daki içerikler (tweetler) senkronize bir şekilde Tumblr’da yayınlanabilmektedir. Tumblr, sosyal medyada aktif olan bütün arkadaş gruplarını tek bir platform altında toplayarak, kullanıcılar arasındaki iletişimi güçlendirmektedir. Tumblr, kurulduğu zaman yalnızca İngilizce olarak hizmet vermeye başlamış olsa da sonradan Türkçe dahil birçok dili desteklemiştir. Bununla birlikte mecra, normalin üstünde bir hızla küresel çapta kullanıcı sayısını arttırmayı başarmıştır.. Tumblr yalnızca masaüstü cihazlar aracılığıyla değil, mobil cihazlarla da kullanılabilmektedir. Tumblr İstatistikleri Bir mecrayı, markayı, ürünü daha iyi anlamak ve onun potansiyelini görmek için rakamlara ihtiyaç duyarız. Buna göre Tumblr ile ilgili en güncel istatistikler şöyledir; Tumblr 2007 yılında yani kurulduktan 2 hafta sonra 75.000 kullanıcı sayısına ulaşmıştır. 2015 yılı sosyal medya istatistiklerine göre en hızlı büyüyen sosyal medya platformu olmuştur. Global Web Index’in verilerine göre aktif kullanıcı sayısını 120% arttıran Tumblr, bu konuda Facebook ve Instagram’ın önüne geçmiştir. Tumblr, 2016 tarihinden itibaren aylık 555 milyon ziyaretçi ağırlamaktadır. Statista.com’un yayınladığı tablodaki verilere göre Tumblr, 2011 yılında bünyesinde 17.5 milyon blog bulundururken, Ekim 2018 tarihi ile bu sayı 441.4 milyon blog sayısına ulaşmıştır. Bir önceki yıl ise bu sayı 373 milyondu. We Are Social 2017 raporuna göre WhatsApp, FB Messenger gibi mesajlaşma uygulamaları lsiteden çıkarıldığı zaman, Tumblr, sosyal medya platformları arasında en çok kullanılan 5. platformdur. We Are Social 2018 raporuna göre dünyada en çok kullanılan 8. sosyal medya platformu olmuştur. Bu sıralamaya göre Tumblr, 11. sırada bulunan Twitter’ın önünde bulunmaktadır. Tumblr’ın 17 Aralık Kararı Son yıllarda “+18” blogların ve içeriklerin sayısında yoğun bir artış olması Tumblr kullanıcılarını bir hayli bunaltmıştı. Markaların Tumblr’daki aksiyonlarını da kısıtlayan bu duruma Tumblr’dan bir müdahale geldi. Buna göre; Tumblr radikal bir karar alarak 17 Aralık 2018 itibariyle; müstehcen, cinsel içerik ve çıplaklık barındıran tüm medyaların / içeriklerin kesin bir şekilde yasaklandığını duyurdu. Ancak çıplaklık içeren klasik heykeller ve politik protestolar gibi medyalar, bu yasak kapsmaında yer almayacak. Tumblr Ve Dijital Markalaşma Dijital markalaşma kavramının çatısı altında yer alan dijital pazarlamanın tek bir alan ya da mecradan ibaret olmadığı bilinen bir gerçektir. Dolayısıyla dijital pazarlama dendiğinde nasıl ki sadece seo, sadece ads, sadece sosyal medya vs. şeklinde bir indirgeme yapamıyorsak sosyal medya dendiğinde de sadece Facebook, Twitter, Instagram, Snapchat şeklinde bir kısıtlamaya gidemeyiz. Tumblr, Z kuşağını hedefleyen markaların dijital markalaşma stratejilerinde önemli bir yer tutması gereken özel bir mecradır. Tumblr çok yönlü bir mecra olduğu için dijital pazarlamanın birçok dinamiğinde (seo, sosyal medya pazarlama, sosyal medya iletişimi, içerik pazarlaması) Tumblr’ın etkin kullanımı büyük öneme sahiptir. ∴ Evet, bir sosyal ağı daha tüm detaylarıyla inceledik. Bu bölümde Tumblr’ı tüm yönleriyle değerlendirerek sizlere aktarmaya çalıştık. Buna göre Tumblr Tarihçesi, Tumblr Nedir?, Tumblr Niye Önemlidir?, Tumblr Nasıl Kullanılır? 17 Aralık Kararının İçeriği Nedir? Tumblr Ve Dijital Markalaşma, Tumblr İstatistikleri gibi başlıklar çerçevesinde konuyu derinlemesine değerlendirdik. Bir sonraki bölümde “Sosyal Ağlar” yazı dizisine farklı bir sosyal ağ ile devam edeceğiz.
  8. SEO Ajansları ve SEO uzmanlarının backlink’ler hakkında konuştuğunu duyuyorsunuz, ancak hala bir backlink’in ne olduğundan emin değilsiniz. SEO Tekniklerinden biri olan Site Dışı SEO Backlink nedir? Neden önemlidir? Burada size backlink’lerin ne olduğuna ve neden backlink oluşturmanın dijital pazarlama yatırım getirinizi artırmanın en etkili yolu olabileceğine dair genel bir bakış sunacağız. Backlink, basitçe bir web sitesinden diğerine verilen bağlantıdır. Bir web sitesinin sizin web sitenize ya da sizin kendi web sitenizden başka web sitelerine gönderme yapmanız ve bu gönderiyi linkler ile desteklemeniz olarak da tanımlanabilir. Site dışı SEO’nun çoğunluğunu oluşturan en önemli faktördür. Başka sitelerin bize sağlayacağı katkı o sitelerle aramızda olan ilişki, sektörel bağlantı ve o sitelerin Google arama motoru gözündeki güvenirliğine bağlıdır. Bu noktada şöyle bir örnek verebiliriz; kendimizden büyük sitelere link vermemiz onlara çok katkı sağlamazken, onlardan gelebilecek bir tavsiye veya bağlantı bizi sektörde yukarıya taşıyabilir. Gündelik hayatımızda firmalarda oluşan referans algısı dijitalde de birebir geçerlidir. Dolayısıyla sektörle alakalı kişilerden referans alabilmek, güvenilir kişilerden tavsiye alabilmek, doğru kaynaklardan doğru içeriklerimize bağlantı oluşturabilmek SEO çalışması için stratejik öneme sahiptir. Backlink, bir web sitesinin organik trafik arama motoru sonuçlarına büyük etki yapar. Arama motorları bu sıralamaları yaparken birden fazla faktörü ele alır ve bunların hangilerine ne kadar ağırlık verdiklerini henüz tam bilemiyoruz. Bildiğimiz tek bir şey var ki o da bunların SEO sıralaması için çok önemli olduğudur.. Backlink, anahtar kelimeleriniz ile sizi üst sıralara çıkarabilmektedir. Tabii ki bu çalışmalarda dikkat edilmesi gereken özel noktalar ve çok farklı ipuçları da vardır. Bunların hepsini doğru uygulamak ve anlamak sizi SEO’da başarıya ulaştıracaktır. Backlink (geri bağlantı) genellikle bir SEO stratejisinin ve onun "site dışı" bileşeni olan net bağlantı stratejisinin bir parçası olarak gerçekleştirilir. SEO danışmanı, kontrol etmediği kaynaklardan sitesine “doğal olarak” gelen geri bağlantılardan artık memnun değildir. Bunları daha fazla miktarda ve/veya kalitede üretmeye çalışacaktır. Geri bağlantı daha sonra teorisinde daha karmaşık hale gelir ve Google tarafından yapılan niteliklere ve değer yargısına atanır. Bir backlink'in iyi veya kötü kalitede olarak sınıflandırılması, SEO uzmanlarının etkilemeye çalıştığı, özellikle backlink bağlamıyla ilgili birçok kritere göre yapılır. Backlink Nasıl Yapılır? Öncelikle, doğru kullanılmayan backlink stratejileri sitenize faydadan çok zarar verebilir. Kalitesiz backlink kaynakları, Google algoritmasını karıştırmak için etik olmayan yöntemlerin kullanılması, faydadan çok zarar getirir. Bu sebeple backlink almaktan ziyade kazanılmasına odaklanmalıyız. Sektöre yönelik oluşturacağımız faydalı içeriklerle kullanıcıların bu içerikleri paylaşmasını, kendilerinin backlink sağlamasını amaçlamalıyız. Bu yöntemle gelen backlink çalışmaları hem organik hem de faydalı olacaktır. Backlink çalışması yapılırken tek bir doğru yoktur! İlgili sitelerden link ağı mı, tanıtım yazısı mı alınmalı, footer link mi alınmalı iyi tespit edilmelidir. Bir sektörde sizi başarıya götüren çalışma başka bir sektörde başarıya götürmeyebilir. Sektöre özel çalışma yapılması bile gerekebilir. Rakibi taklit etmek en çok yapılan yanlışlardan biridir ve ülkemizdeki birçok SEO uzmanı ilk sıralardaki web sitesini hem iç SEO hem dış SEO olarak taklit edip rakiplerini geçebileceğini düşünür. Peki bu doğru bir düşünce midir? Google algoritması siteleri birbirinden ayırt etmek üzerine kuruludur. Dolayısıyla sıralama sonucunda en çok değer verdiği faktörlerden biri de web sitesinin özgünlüğüdür. Kopya değil, kendi tarzınızı yaratmak çok daha doğrudur. Başka bir yöntem de mail yoluyla backlink istemedir. Bu noktada hazırlamış olduğunuz iyi bir içerik, iyi bir SEO uyumlu makale yazısı vardır. Belki trafiği yoğun olan bir sitede aynı içerikli bir yazı bulunmakta ve bu sayfa hata veren bir sayfa ya da sizin içeriğiniz daha güncel ve zengin bununla alakalı ilgili firmaya içeriğinizi anlatan bir mail ile backlink talep edebilirsiniz. Tek 1 anahtar kelimeye link alıp diğer anahtar kelimelere link almamakta yapılan hatalardan biridir. Mesela birçok firma SEO uzmanlarından x anahtar kelimede Google’da 1. sırada olmak istiyoruz diye isteklerde bulunuyor. Tam tersi bir durumda SEO uzmanları tarafından sizi istediğiniz kelimede 1. sıraya çıkaracağız garantisi verilerek oluyor. Bu tamamen kulaktan duyma tekniklerin kullanıldığının göstergesidir. Unutmamız gereken şey SEO bir bütün işidir ve Google aramalarının büyük çoğunluğu günümüzde de uzun kelimelerden oluşur. Yani, bir tek kelimenin üzerine odaklanmak özellikle de yeni açılan web siteleri için çok yanlış bir hareket olacaktır. Sonuç olarak backlinkler, web sitelerinin yükselmesinde doğru yapıldığında çok etkili bir yöntemdir. Tabii ki hızlı sonuç almak için web sitenizin iç SEO’sunun, içerik kalitesinin iyi olması gerekmektedir. İç SEO’nuzun kalitesini Google araçlarda bulunan hatalar bölümünü takip ederek görebilirsiniz. Kullanıcı deneyimini ise Analytics’teki kullanıcıların sitenizde kalma süresi ve yeniden gelip gelmediklerini gösteren metrikleri inceleyerek de tahmin edebilirsiniz. Backlink Ne Kadar Önemli? Arama motoru optimizasyonu sürecinde backlinklerin önemi büyüktür. Backlinkler benzer içeriğin bulunduğu kaliteli, büyük ziyaretçi potansiyeline sahip, arama motorlarında başarı sağlamış sitelerden alınan site bağlantılarıdır. Bu bağlantıların alındığı siteleri iyi göstermekte ve onlara referans sağlamaktadır. Backlinkler, Google ve benzeri arama motorları tarafından web sitesinin değerini belirlemek için kullanılan birçok metrikten bir tanesidir. Web sitenize backlink bağlantı veren web sitelerinin kalitesi ve sayısı, Google’da arama motoru sonuç sayfalarındaki (SERP) web site sıralamanızı belirlemek için kullanılan kriterlerdendir. Bir arama sonuç sayfasında ne kadar yüksekte yer alırsanız, kullanıcılar arama motorlarında listelenen sonuçlardan genellikle ilk sayfadaki sonuçları tıkladığından web sitenizin ziyaret sayısının artmasına olanak sağlanmış olur. Backlinklerin avantajlarına geçmeden önce, son birkaç yıl içinde backlinklerle alakalı çok şey değişti. Önceden çok düşük kaliteli, spam linkler bile bir web sayfasının kolay bir şekilde sıralamada yer almasına yardımcı olurdu. Ancak Google algoritmasını geliştikten sonra, bu anlayışımız değişti. Günümüzde alınmakta olan linklerin kaliteli sayfalardan ve içeriğimizle ilgili olması oldukça önemli. İlgili web sitelerinden alınmış olan backlinkler, diğer sayfada yer alan bütün linkler potansiyel bir trafik kaynağı olarak görülür. Bu da “nofollow” olsa bile oldukça faydalıdır. Bu nedenle amacınız her zaman yüksek trafiğe sahip, otoritesi yüksek ve ilgili sayfalardan backlink almak olmalıdır. Backlink neden önemli kısmında sıralama yapmamız gerekirse; Sıralamanızın organik bir şekilde gelişmesine katkı sağlar. Daha Hızlı Endeksleme Botlar arama motorundaki, trafiği yüksek, otoritesi yüksek web sayfalarına devamlı olarak giriş yaparlar ve oradan giden bağlantıları takip ederek yeni web sayfaları keşfederler. Sadece sayfanızı keşfettikleri zaman etkili bir şekilde tarayabilirler. Backlinklere sahip değilseniz, arama motoru botlarının sayfanızı bulabilmesi çok zor olacaktır. Otoriteniz düşük ise sayfanız botlar tarafından keşfedilse bile yaptığınız değişiklikler Google aramalarında daha yavaş görünecektir. Özellikle yeni bir web sayfanız var ise, sayfanızın daha hızlı bir şekilde keşfedilmesine ve dizine ilave edilmesine yardımcı oldukları için backlink almanız oldukça önemlidir. Yönlendirme Trafiği Backlinkler, web sitenize tavsiye trafiği getirmektedir. İnsanlar, bir sayfada yazı okurken konuyla alakalı daha fazla bilgi sahibi olmak için yazıdaki diğer bağlantıya tıklamaya meyillidir bu da size trafik sağlayacağından sıralamanızda olumlu etki yapar.
  9. Günümüzde çoğu işletmeleri ya da markaları internet üzerinden öğreniyoruz. Peki kendi işletmenizin internette ne kadar görünür olduğunu biliyor musunuz? Eğer yerel bir işletmeyseniz ve henüz lokal SEO ya da diğer adıyla yerel SEO çalışmalarınızı oturtmadıysanız, o potansiyel müşteriyi kaçırıyor olabilirsiniz. Bu nedenle yerel SEO işletmeler için çok önemlidir. Hadi hep birlikte yerel SEO kavramının ne olduğuna ve nasıl uygulanması gerektiğine bakalım! Hubspot’un hazırladığı bir rapora göre Google’da yapılan aramaların %46’sı yerel aramalara sahip ve kullanıcıların %71’i yeni bir lokasyona gitmeden önce arama yapıyor. Araştırmalara göre yerel işletmelerin %56’sı hala Google My Business’ta yer almıyor. Yerel SEO’nun Değişimi Şubat 2005’te Google Maps ortaya çıktı böylelikle Business Center verileri Maps’e aktarılmaya başladı ve işletmeleri haritalarda görebildik. Ocak 2007’de “3 Pack” denilen üçlü yapıya geçildi. Mayıs 2007’de Universal Search hayata geçmeye başladı. Universal Search’den önce kullanıcılar arama yaptığında sadece organic search çıkardı. Görseller, videolar görülmezdi şu anda hepsini görebiliyoruz bu da lokal sonuçları olumsuz etkiledi. Haziran 2007’de Google Maps’te yorum alanı oluştu. Ocak 2008’de Local One Box onlu bir yapıya geçti bu da işletme sahipleri için daha fazla rekabete yol açtı. Mart 2008’de Google kullanıcı deneyimi tarafından bir geliştirme gerçekleştirdi, işletmeler için öneri verebilme özelliği oluştu. Nisan 2010’da Google Places ortaya çıktı ve Places ile birlikte Search kısmı oluştu bunun sayesinde sadece lokasyon bazlı aramalar yapılabiliyor. Mart 2012’de lokasyon bazlı arama güncellemesi oluşturuldu artık şehire hatta konuma göre sonuçlar karşımıza çıkıyor. Mayıs 2012’de Google Plus’ta lokal arama entegre edildi, bunun avantajı da yorum yapma ve okuma için kolay bir alan oluşması oldu. Haziran 2014’te Google My Business açıldı. My Business ile daha temiz bir dashboard kullanma özelliği ve uzun açıklamalar girebileceğimiz bir alan oluşturuldu fakat soru cevap bölümü kaldırıldı. Temmuz 2014’te klasik SEO sinyalleri lokal aramalar için de çok önemli hale geldi. Bu güncellemeden işletme sahiplerinin sayfa yapıları SEO sinyallerine yönelik optimize edilmediyse olumsuz etkilendi. Yerel SEO Nedir? Bize coğrafi sonuç gösterecek her türlü aramaya yerel arama diyebiliriz. Yerel SEO, alakalı yerel aramalardan daha fazla kullanıcı çekmek için web sitenizi “optimize etme” sürecini ifade eder. Bu aramalar Google’da ve diğer arama motorlarında yapılabilir. Ayrıca lokasyon bazlı kullanıcıların anlık olarak yaptığı arama sonuçlarında sizin de ürün ve hizmetlerinizi tanıtmanıza yardımcı olan çalışmalar bütünüdür. Google yerel SEO hizmetleri, işletme ile ilgili tüm temel bilgileri ad, adres, web sitesi, iletişim numarası, çalışma saatleri, hizmetler, sosyal medya profilleri, yerel dizinler ve Google'daki işletme sayfanız olarak düzenleyen sistemdir. Ayrıca bu durum sadece Google’da yapılmıyor, kullanıcılar artık farklı platformlardan da arama yapıyor. Örneğin; Bing, Yelp, Apple Maps vb. Bing’te arama yaptığımızda aşağıdaki gibi bir sonuçla karşılaşıyoruz: Amerika’da yapılan bir araştırmaya göre Google’ın pazar payı %88’dir. Bu nedenle Google’da yerel SEO optimizasyonu bizim için büyük önem taşıyor. Örnek verecek olursak Google’da “Kadıköydeki cafeler” araması yapıldığında ilk olarak karşımıza çıkan arama sonuçları aşağıdaki gibidir: Yukarıda görüldüğü gibi iki farklı sonuç türü “snack pack” ve “organik sonuçlar” karşımıza çıkıyor. Snack Pack, Google arama butonunda arama sorgusuyla en alakalı 3 yerel işletme girişini görüntüleyen ve en üstte çıkan alandır. İlgili yazıya buradan ulaşabilirsiniz. Bir araştırmaya göre kullanıcıların %33’ü snack pack sonuçlarını, %40’ı ise organik sonuçlarını tıklıyor. Günümüzde bu tür aramalar telefonlardan, sesli asistanlardan ve harita uygulamalarından yapılıyor, bu nedenle optimizasyon yapmak için hepsini birden düşünmemiz gerekiyor. Ayrıca Google haritaları yol tarifleriyle ilgili yardım sağlıyor. İşletmeniz arandığında, arama sonuçlarının sağ tarafına gerekli tüm ayrıntıları gösteren bir kutu ekliyor. Bu kutuya da “My Business” alanı deniyor. Aşağıda ZEO Agency için gösterilen My Business alanını görebilirsiniz: Yerel SEO, sitenizin Google haritalarında gösterilmesini ve gelişmiş arama sıralamalarında görünürlüğünü sağlıyor. Rekabetin ve işletmelerin artmasıyla, bölgedeki işletmeler hakkında bilgi sahibi olma ihtiyacı giderek artıyor. Google bu güncellemeler ile yanımızda olan işletmeleri görmemize izin veriyor. Google Local optimizasyonu ile işletme bilgilerinizi, hizmetlerinizi ve güvenilir bir işletme olduğunuzu kullanıcılara gösterebilirsiniz. İşletmelerin artan rekabetle sonuçlanan Google Local sonuçlarında kendileri için bir yer yaratması ve buna ayak uydurması gerekir. Google Rehber, gerçek bir çevrimiçi varlık oluşturmanıza yardımcı olur. Yerel işletmelerin Google Haritalar'da listelenmesini ve mağaza hakkındaki bilgileri tüketicilere göstermesini sağlayan çevrimiçi bir araçtır. Yerel SEO ile organik SEO arasında bazı farklılıkları vardır ve yerel arama sonuçları daha hızlı değişmektedir. Yukarıdaki tablo, yerel SEO çalışmaları içindeki çeşitli sıralama faktörlerinin ağırlıklandırılmasını göstermektedir. Burada dikkat edilmesi gereken noktalar Google My Business sinyalleri, linkler, review sinyalleri ve site içi sinyallerdir. Standart SEO çalışmalarımızdan farkı; My Business, review alanı ve odaklanmak isteyeceğiniz bağlantı türleridir. İlgili yazıya buradan ulaşabilirsiniz. Local Pack listesinde yer almak istiyorsanız yapmanız gerekenler nelerdir? Google My Business Optimizasyonu Google My Business, işletme sahiplerinin arama motorunda ve artan hizmet portföyündeki çevrimiçi varlıklarını yönetmelerine yardımcı olan ücretsiz bir araçtır. Google'ın Yerel Arama sonuçları yakındaki işletmelerin bir listesini, belirli bir işletmeyi ve işletme ile ilgili bilgileri (adres, çalışma saatleri vb.) bulmak ve potansiyel olarak satın almak için gereken bilgilerin birçoğunu gösterir. Ayrıca Google’ın Bilgi Grafiği, veritabanında belirli aramalarla alakalı işletmeler ve ilgili varlıklar hakkında bilgi oluşturmasına yardımcı olmak için doğrulanmış Google My Business bilgilerini kullanır. Yeni bir liste oluşturulduktan sonra, kolay erişim ve aranabilirlik için geleneksel Google Arama ile senkronize edilen bir Google Haritalar konumu oluşturulur. Google My Business ve listesi hakkında bilgileri aşağıda görebilirsiniz: Google My Business alanı sitenizin asıl web sitesi yerine geçmez. İşletmeniz hakkında verdiğiniz bilgiler Google Arama'da, Google Haritalar'da ve Google + 'da görünebilir. İşletmeler için Google Places for Business ve Google+ Pages Dashboard, daha önce işletme bilgilerinizi yönetme yollarıydı, ancak ikisi de otomatik olarak Google’ın evrensel platformu Google My Business’a yükseldi. İlk olarak Google My Business listesi hazırlanmalı: Google My Business listesi hazırlamadan önce bir arama yaparak işletmenize ait bir My Business hesabı olup olmadığını kontrol etmeniz gerekiyor çünkü işletmeniz bir veya iki yıldan fazla Google’da yer alıyorsa kendiliğinden oluşan bir liste mevcut olabilir, böyle bir durumda sadece talep etmeniz gerekmektedir. Başarılı bir şekilde talep edildiğinde, bilgileri yıllar önce GMB listesinde kendiniz başlatmış gibi yönetebilirsiniz. İşletmenizin zaten talep etmeniz gereken bir listeye sahip olmadığından emin olmak için GMB listeleri eklemek ve talep etmek için Google İşletme sayfasına gidin ve işletme adını ve adresini girin. İşletmenize ait bir sayfa yoksa bilgilendirme alacaksınız. Ayrıca, bir başkasının işletmenizi talep ettiği konusunda da size bilgi verebilir. İşletmenizi oluşturmak için aşağıdaki adımları izleyin: Doğru biçimlendirilmiş ve bağlantılar içeren uzun, benzersiz bir açıklama ekleyin. İşletmeniz için doğru kategorileri seçin. Mümkün olduğunca çok fotoğraf yükleyin. Girişinize yerel bir telefon numarası ekleyin. Web sitenize ve yerel dizinlere uygun olan işletme adresinizi ekleyin. Yüksek çözünürlüklü bir profil resmi yükleyin. Açılış saatlerinizi ve günlerinizi ekleyin. Müşteriler için yorum alanı ekleyin. İşletmeniz ile ilgili tüm detayları bu bölümde doldurduktan sonra Google My Business sayfamız hazırlanmış olacak. Bu alan hazırlandıktan sonra size posta ile “postcode” gelecek ve bu kodu girdikten sonra işletmeniz bilgileri ile Google My Business alanına eklenmiş olacak. Artık işletmeniz doğru bir şekilde kullanıcılara gösterilecek. Ayrıntılı yazıya buradan ve buradan ulaşabilirsiniz. NAP (Name, Address, Phone Number) Düzenlenmesi Web sitesinin ismi, adresi ve telefon numarası doğru bir şekilde güncellenmesi gerekmektedir. Ayrıca, arama motorlarına şirket bilgilerinizi doğru göstermeleri için ihtiyaç duydukları her şeyi vermek için Schema.org işaretlemesini kullanmak gerekecek. Web sitenize yerleştirmeniz gereken kod aşağıdaki gibi olmalı: <div itemscope itemtype="http://schema.org/LocalBusiness"> <p itemprop="name">COMPANY NAME</p> <p itemprop="address" itemscope itemtype="http://schema.org/PostalAddress"> <p itemprop="streetAddress">ADDRESS LINE 1</p> <p itemprop="addressLocality">CITY</p>, <p itemprop="addressRegion">REGION</p> <p itemprop="postalCode">POSTCODE/ZIP</p. <p itemprop="telephone">PHONE NUMBER</p> <meta itemprop="latitude" content="LATITUDE" /> <meta itemprop="longitude" content="LONGITUDE" /> </div> Yukarıdaki şablonu kendi web sitenize uygun olarak oluşturabilirsiniz. Ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. NAP ile ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz. Local Reviews Optimizasyonu Local Reviews olarak bilinen “lokal incelemeler” yerel arama sıralaması üzerinde büyük etkisi vardır. Local Reviews ile öncelikle mevcut hedef kitlenizle temasa geçerek sitenizi incelemeleri için teşvik edeceksiniz. Bu durum sitenizin görünürlüğünü etkilerken müşterilere işletmenize güvenmeleri için bir yol açacaktır. Bu konu hakkında Amerika’da bir deney yapılıyor. Deneyde insanlara babalarının bir konumda kaçırılıp kilitli kaldığı söyleniyor ve telefon kapatılıyor. İnsanların ne yaptığı gözlemlendiğinde ise bir denek ilk olarak SERP’te arama yapıyor ve reklamları geçerek Snack Pack alanına geliyor. Buradaki işletmelerde ilk başta çıkan işletmeyi seçiyor. Neden o işletme seçildiği sorulduğunda ise; ilk sırada çıkması ve yorumların iyi olması olduğunu söylüyor. Peki burada aklımıza takılan bir şey var. Organik sonuçlarda yıldızlar ve yorumlar olsaydı davranışı değişir miydi? İkinci denek ise araştırma yapmadan önce konumunu değiştiriyor ve SERP’te arama yapıyor. Bu denek birinci denek gibi yapmayarak ilk iki işletmeyi de inceliyor. Neden o işletmeleri incelediği sorulduğunda ise yine aynı cevap alınıyor, yıldızlar ve yorumlar dikkat edilerek en iyi yerel sonucu seçtiğini söylüyor. Üçüncü denek ise diğerlerinden farklı olarak çeşitli aramalar yapıyor. Bu deneğin dikkatini çeken site ilk yerel sonuçta yer almıyor çünkü ilk sırada çıkan sonucun yorumları ve yıldızları bulunmuyor. Yorumlu ve yıldızlı diğer işletmeye bastığında ise harita bölümü açılması ve yorumların olumlu olması deneği etkiliyor. Her kullanıcının davranışının benzersiz olduğu açık olsa da, bu deneyde odaklanabileceğiniz çok net bazı sonuçlar ortaya çıkıyor: Yapılan her testte, tıklamayı en çok yorumlar bölümü etkiledi. Aynı zamanda rakiplerin de yıldızları ve yorumları inceleniyor. Böylelikle olumlu yorum alan ve yıldızı çok olan işletmeler tıklanıyor. Önemli kaynaklardan bağlantı alan işletmeler daha fazla güven sağlıyor. İlk üç sonuçta listelenmemiş olsanız bile, bazı kullanıcıların siteye girme nedeni harita sonuçları. 6. veya 7. sırada listelenen sayfaların harita özelliği bulunuyor bu durumdan da yararlanılabilir. Bizim üstümüzde listelenen rakiplerimizde yıldız veya yorum yoksa ve bizim yıldızlarımız ve yorumlarımız güçlü ise kullanıcıyı etkileyebilir. Anahtar kelime araştırmanızı niş pazarınız için yapın ve coğrafi değiştiricileri göz önünde bulundurun. Hedeflediğiniz kelimelerin varyantları için uygun anahtar kelime hacimlerine baktığınızdan ve gerektiğinde optimize ettiğinizden emin olun. Ayrıca yorumlar ve yıldızlar için aşağıda listelenenleri yapmamaya dikkat etmelisiniz: Reviews için ödeme yapmayın, kendiliğinden yapılması her zaman önemlidir. Müşteri gibi yorum yapan pazarlamacılara dikkat edilmeli. İşletmenize kendiniz veya çalışanlarınız yorum yapmamalı. Aynı ağa sahip bir ortamdan yorum yapılmamasına dikkat edin. Bunu yapan müşteriler için bir filtreleme şansınız yok fakat kendi şirket içinde yapılırsa önlem alabilirsiniz. Şirketiniz tarafından rakiplerinize karşı olumsuz bir yorum ya da inceleme yapılmamalı. Tek bir platforma yönlenmeyin. Her zaman çeşitlilik sağlamak önemlidir, bir platformda işletmeniz ile ilgili olumsuz bir durum olduğunda çeşitlilik sayesinde olumlu bir taraf olacaktır. Olumsuz yorumlara karşı profesyonel olmayan sahiplerin verdiği yanıtlarla itibarınıza zarar vermeyin. Olumsuz yorumlara her zaman profesyonellik, dürüstlük ve mükemmel müşteri hizmetleri konusunda gelecekteki müşterilere güvence vereceğinizi düşünerek yanıtlayın. Belirli inceleme platformlarının kurallarını göz ardı etmeyin. Kendinize ait başka web sitesi var ise dürüst incelemeler ve referans için kullanabilirsiniz. Google artık üçüncü parti yorum sitelerinden verileri çekiyor. Bu nedenle Zomato, Booking gibi sitelerde de kullanıcı yorumlarına dikkat edilmeli. Ek olarak yukarıda da bahsettiğim gibi yıldız alanı çok göründüğü için direkt kullanıcıyı etkiliyor. İşletme için bu yıldızları almak çok önemlidir. Kullanıcıların en çok değer verdiği özellik yıldızların genel ortalamalarıdır, artık işletmeniz için puan 4’ün altında ise kullanıcılar işletmenizi silebilir ve bu nedenle işletmeniz görünmeyebilir. İlgili kaynağa buradan ve buradan ulaşabilirsiniz. Yerel Site İçi SEO Faktörleri Yerel işletmeler için sayfa içi SEO yöntemleri hepimizin bildiği yöntemlerdir. Yerel arama listelerinde sayfa içeriğine karşı büyük bir ağırlık var, bu nedenle mümkün olduğunca içeriğimizden en yüksek değeri almaya çalışmalıyız. Bu konu ile ilgili 2018’de yapılan ayrıntılı bir çalışmaya buradan ulaşabilirsiniz. Bu çalışmadan çıkan önemli noktaları aşağıda iletiyorum: Açılış sayfası başlık etiketine şehir, bölge ve alakalı bir anahtar kelimeyi eklemeye çalışın. Açılış sayfası H1 etiketine şehir, bölge ve alakalı bir anahtar kelimeyi eklemeye çalışın. Açılış sayfası URL'ine şehir, bölge ve alakalı bir anahtar kelimeyi eklemeye çalışın. Açılış sayfası içeriğine il, bölge ve alakalı bir anahtar kelimeyi eklemeye çalışın. Açılış sayfası görselinin “alt” etiketlerine şehir, bölge ve alakalı bir anahtar kelimeyi eklemeye çalışın. İçeriklerin her zaman söylediğimiz gibi doyurucu ve derin olmasına dikkat edin. Kullanıcı deneyimi için verilen servislerle ilgili açıklayıcı bilgi vermeye çalışın. Müşteri yorumları, referanslar, konumlar, ulaşım ve yol tarifleri eklemeye çalışın. NAP bilgilerinin her sitede tutarlı olmasına dikkat edin. Mümkünse açılış sayfasında bulunan footer alanında adres ve iletişim bilgileri olmasına dikkat edin. Birden çok kontakt sayfamız varsa bunları linklerken yüksek hiyerarşiden linklenmeli yani ana navigasyondan linklemeye başlanmalı. İşletme konumunuzu içeren bir Google haritasını açılış sayfasına eklemeye çalışın. Örneğin ZEO Agency şirketinin web sitesinde bulunan bir harita: Yerel Link Building Yerel SEO kampanyalarında ilgili siteler ile bağlantı kurma inanılmaz derecede önemlidir fakat yeteri kadar dikkat edilmiyor. Standart SEO ile kıyasla yerel SEO, işletmenizle gerçekten alakalı olan diğer yerel web sitelerinden gelen bağlantılara çok daha fazla güveniyor. Bu nedenle yüksek otorite web sitelerinden ve yaptığınız iş ile ilgili web sitelerinden referans almaya dikkat edilmeli. İşletmeniz için oluşturacağınız NAP bilgilerine tutarlı bir şekilde link verilmesi çok önemlidir. Aldığınız tüm alıntıları veya linkleri kontrol etmek için Bright Local gibi bir araç kullanabilir ve sonra hepsini tutarlı olacak şekilde güncelleyebilirsiniz. Aracı, rakiplerinizin alıntı yapılan siteleri izlemek ve kendi web sitelerinizi de aynı web sitelerine eklemek için kullanabilirsiniz. Yerel citation almak için bazı ipuçları: Moz web sitesindeki geniş alıntı listesine göz atmalısınız ve alıntılarınızı manuel olarak gönderebilirsiniz. Rekabet için bağlantı araştırması yapmak ve rakiplerinizin kazandığı linkleri bulmak için Ahrefs, Majestic veya Open Site Explorer gibi araçları kullanabilirsiniz. Rakiplerinizin NAP listesindeki bahsedilen yerleri takip etmek için Mention veya Google Alerts aracılığıyla uyarıları ayarlayabilirsiniz. İşletmenize referans almak için ya da işletmenizden bahsedilmesi için neler yapılabilir? İşletmeniz ile ilgili web siteleri bulunabilir ve sponsorluk hakkında onlarla iletişim kurulabilir. Yerel etkinlikler oluşturarak etkinlikler ile bağlantı oluşturulabilir. İşletmeniz hakkında yapılan röportajlar var ise göz önüne çıkarabilirsiniz. Yerel organizasyonlara, ürünleriniz veya hizmetleriniz için, web sitelerinde verilen bir bağlantı karşılığında indirim yapabilirsiniz. İşletmenizin aldığı yerel ödüller var ise sitenizde gösterebilirsiniz. Yerel haberler için PR çalışması yapılabilir. Düzenli olarak rakiplerinizin linkleri üzerinde çalışma yapın ve kendinize fırsat yaratın. Öğrencilere burs vererek üniversitelerden ve kariyer sitelerinde iş alanı oluşturarak benzer platformlardan link alabilirsiniz. Tıklanma Oranı (CTR) Tıklanma Oranının bu kadar güçlü bir sinyal olması şaşırtıcı değil çünkü Google’ın AdWords platformundaki Kalite Puanı ölçütlerinden biri olarak kullanılıyor. Elde ettikleri kullanıcı deneyimini ölçeceklerini ifade ediyor. Rand Fishkin, tıklama oranındaki büyük artışın arama sıralamalarındaki etkisini görmek için Twitter takipçileri ile ilginç bir deney yaptı. Bir site 7. sırada listeleniyordu ve Rand bir tweet atarak kullanıcılara bu sitenin aramalarını ve sonuçlarını kendi ile paylaşmasını söyledi. Tahminen 175 - 250 kişinin bu deneye katıldığı düşünülüyordu. Deney bitiminde sayfanın 1. sırada listelendiği görülüyordu. Google’ın sıralama faktörlerinde sadece tıklanma oranı olduğu bu deney ile söylenemez tabi ki ama etki ettiğini görebiliyoruz. Önemli bir faktör olan CTR için neler yapılabilir? Yukarıda da bahsettiğimiz gibi schema.org sitesi ile Local Business işaretlemelerinin yapıldığına emin olunmalı, Her zaman söylediğimiz gibi başlık hedef kitle odaklı ve dikkat çekici olmalı, Meta description yapısı açıklayıcı olmalı, URL yapısı anahtar kelime odaklı olarak optimize edilmeli, Yukarıda da bahsettiğimiz gibi reviews alanı oluşturulmalı, Sitemiz mobil uyumlu olmalı, Hedeflediğimiz bölgeye ve kitleye yönelik anahtar kelime analizi yapılmalı. İlgili kaynağa buradan ulaşabilirsiniz. Mobil Uyumluluk Testi Araştırmalara göre mobil kullanıcıların bir işletme ile mobil site üzerinden iletişim kurma olasılığı %61 oranındadır. 2019’da mobil kullanım oranı da artmışken sitemizin mobil uyumlu olmaması bizim için olumsuz bir durumdur. Sitemizi Google’ın Mobil Uyumluluk Testi aracı ile kontrol etmeliyiz: zeo.org testi geçmiş görünüyor. Sitenizin de mobil uyumlu olması bu tür aramalarda tıklanma oranı için çok önemlidir. Mobil uyumluluk kontrolünden sonra tıklanma oranı için ve lokal aramalarda üst sıralarda çıkmak için ilk yapmamız gereken tabi ki “anahtar kelime analizi”. Anahtar Kelime Analizi İşletmenize ve hedef kitlenize yönelik kelime analizi yapmak zor değil sadece hedef kitlenizi iyi tanımanız gerekiyor. Yukarıdaki örnekten devam edecek olursak işletmenizin Kadıköy’de bir cafe olduğunu varsayalım müşteriler kafenizi “kadıköydeki cafeler”, “en yakın cafeler” ve “kahve içeceğimiz cafeler” vb. sorgularla mı arayacak? Bunlara karar vermek için Ahrefs aracını kullanarak aranma hacmi yüksek olan kelimeyi hedefleyebiliriz. Örneğin “kadıköydeki cafeler” üzerinden bir arama yaptığımızda aşağıdaki sonuç ile karşılaştık: Görüldüğü gibi “kadıköydeki cafeler” sorgusu en fazla aranma hacmine sahip olduğu için bu kelime hedeflenebilir. Not: Bu örneğimiz çok niş bir örnek olduğu için bu kadar az kelime seçenekleri çıkmıştır. Ek olarak Google’da arama yaptığımızda “ilgili aramalar” bölümünde bir kaç kelime de bize örnek olabilir: Bu aramalarımız bittikten sonra rakip incelemelerine geçebiliriz. Ahrefs’te “content gap” bölümünü kullanarak rakiplerimizin sıralandığı kelimeleri inceleyerek hedefleme yapabiliriz. Böylelikle hedef kitlesine yönelik araştırma yaparak lokal aramalarda başarı sağlayabiliriz. Yeni Güncelleme: Mevsimsel İşletmeler İçin Google My Business Klasik yerel SEO’ya ek olarak Google My Business mevsimsel işletmeler için yeni güncelleme getirdi. Bu güncelleme mevsimlik işletmeler için yeni kurallar ve sezon dışı aylarda mesai saatleri ayarlama hakkında detaylara sahip. Sezonluk bir işletme yönetiyorsanız, sezon dışı aylarda “geçici olarak kapatılmış” olarak işaretlenmesi artık önem taşıyor. Eskiden, işletme saatleri Google My Business bölümünden silindiği sürece sezon dışı aylarda bu liste “açık” kalabiliyordu. Şimdi tüm listenin (geçici olarak) kapalı olarak işaretlenmesi gerekiyor. Bu sayede işletme arama sonuçlarında göründüğünde, “geçici olarak kapalı” yazan belirgin bir kırmızı etiketi olacak. Google My Business, işletme sahiplerine girişlerin geçici bir şekilde kapalı olarak işaretlemesine izin vermiyor. Bunu yapmak için, işletmenin sahibinin Google My Business desteğiyle iletişim kurması ve "geçici olarak kapatılmış" ayarını istemesi gerekiyor. İşletme yeniden açıldığında, normal iş saatlerini işletme sahibi tekrar girebilir. İşletmenizin mevsimsel saatleri varsa, aşağıdaki yönergeler kullanılmalı: İşletmenizin açık olduğu sezonda, normal çalışma saatleri ayarlanmalı. Tatiller, geçici kapanışlar veya diğer etkinlikler için özel saatler ayarlayabilirsiniz. Ayrıca, işletmenizin yalnızca iş tanımında belirli bir mevsimsel dönem için açık olduğunu da belirtebilirsiniz. Sezon dışı boyunca, işletmenizin geçici şekilde kapalı olarak işaretlenmesi için destek birimiyle iletişim kurunmalı. Alternatif olarak, bu süre zarfında işinizi “kalıcı olarak kapalı” işaretleyebilirsiniz. İşletmeniz tekrar açıldığında normal çalışma saatlerini ayarlayabilirsiniz. Tüm kullanıcıları birden hedeflemek yerine işletmenize yakın olan, mağazanıza uğrayarak alışveriş yapma fırsatı olan ve satın alma potansiyeline sahip kullanıcıları hedefleyerek konumlandırma yapılmalı. Yerel SEO ile elde edeceğiniz güçlü sonuçlar müşteri sayınızın artmasına ve bu müşterilerin müdavimlere dönüşmesine yardımcı olabilir.
  10. Kripto madenciliği, kripto alanında oldukça popüler bir konudur. Bununla birlikte, madencilik yeni bir şey değil, Bitcoin’in 2009’da piyasaya sürülmesinden beri yapılmaktadır. Kripto madenciliği, kripto para birimlerini ödül olarak almak için bilgisayarların kullanılması yoluyla karmaşık kriptografik denklemlerin çözülmesini içerir. Bu karmaşık kriptografik denklemlerin çözümünde kullanılan bilgisayar kaynağı, madenciliğin türünü belirler. Kripto madenciliğinin en temel biçimi, bir uygulamaya özgü entegre devrenin (ASIC), merkezi bir işlem biriminin (CPU) hesaplama gücüyle madenciliği içerir. Ancak günümüzde bir GPU veya grafik işleme birimi ile kripto para madenciliği yapmak da mümkündür. Herkes kripto para madenciliği yapabilir, ancak Bitcoin madenciliğinin %70’inden fazlası, ucuz elektriğin madencilik bilgisayarlarını çalıştırmayı son derece karlı hale getirdiği Çin’de gerçekleşir. Kripto para madenciliği hakkında daha fazla detaya girmeden önce, kripto para temelleri hakkında size kısa bilgiler verelim ki, ilerleyen bölümlerde konuyu anlamanız daha kolay hale gelsin. Öncelikle unutulmaması gereken en önemli nokta, kripto para birimi işlemlerinin bir blok zincirine kaydedilmesidir. Bir blok zinciri, merkezi bir varlığın aksine bir topluluk tarafından paylaşılan ve sürdürülen bir veri tabanıdır. Blockchain, güvenlik amacıyla herkes tarafından görülen bir kripto para biriminin bugüne kadarki tüm işlem geçmişinin kaydıdır. Satoshi Nakamoto, insanları yeni basılan Bitcoin ile ödüllendirerek Bitcoin’in blok zincirini korumaya teşvik etti. Bu, madencilere çalışmalarının tutunmaya değer bir para birimiyle ödüllendirileceğine dair güven veren kalıcı ve şeffaf bir enflasyon stratejisi yarattı. Kripto paralar, merkezi bir varlık veya grup tarafından kontrol edilemez. Madencilik, bir blok zincirinde yeni işlemleri doğrulama ve kaydetme işlemi için kullanılan terimdir. Kripto Para Madenciliği: Bir Blok Zinciri Oluşturma Bir blok zinciri yani “blok”, aşağıdaki 2 şeyi içeren bir veri yığınıdır: Veri tabanına eklenecek bazı ilgili veriler. (Örneğin, son 10 dakika içinde gerçekleşen tüm bitcoin işlemleri.) Zincirde kendisinden önceki bloğun kimliği. Kendisinden önceki bloğun kimliği dahil edilerek, her blok kendisinden önceki bloğa zincirlenir (baştan sona kadar). Blok zincirine yeni bir blok eklemek için, bloğun verilerini şifrelemek için bir hesaplama bulmacası çözülmelidir. Madencilik, bu bulmacayı çözme eylemidir. Bloğu şifreleyen ve internette paylaşmayı güvenli hale getiren ilk madenci, çalışmaları için Bitcoin ile ödüllendirilir. Kazanan, sonuçlarını şifrelemenin güvenli olduğu ve işin tamamlandığını doğrulayan diğer tüm madencilerle paylaşır. Buna “iş kanıtı (proof of work)” denir. Kazanan, diğer madenciler tarafından doğrulandıktan sonra, yeni bloğu güvenli bir şekilde mevcut zincire ekler. Bitcoin 2009 yılında oluşturulduğunda, ödül, her blok için 50 Bitcoin’di. Bu ödül o zamandan bu yana toplam 3 kez yarıya indi ve mevcut ödül Mayıs 2020 itibariyle 6,25 BTC oldu. Bitcoin, 21.000.000 Bitcoin’in tamamı dolaşımda olana kadar yarı yarıya azalmaya devam edecek. Son Bitcoin çıkarıldıktan sonra (yaklaşık 2140), madenciler küçük işlem ücretleri almaya başlayacaklar. Madencilik Havuzu (Mining Pool) Nedir? Birçok madenci, kendi başına bir blok çıkarmak için gerekli ekipmana sahip değildir. Bu yüzden kar etmek için madencilik havuzlarına katılır. Madencilik havuzları, madencilerin madencilik güçlerini birleştirmelerine (veya bir araya getirmelerine) ve kazançlarını bölmelerine olanak tanır. Havuzun üyeleri, ödülün havuzun toplam madencilik gücüne katkılarına eşdeğer bir kısmını alır. Kripto Para Madenciliği İçin Kullanılması Gereken Bilgisayarlar Teşvik sisteminin kuralları, en hızlı bilgisayara sahip olanların en çok parayı kazandığını belirtir. Çoğu bilgisayar Bitcoin madenciliği yapabilir, ancak bu, kar etmek için yeterince verimli değildir. En ucuz elektrik maliyetine sahip olanlar, en yüksek madencilik gücü yoğunluğuna sahiptir. 1. GPU Madenciliği Neredeyse her bilgisayar kripto para madenciliği algoritmalarını çalıştırabilir, ancak bazıları diğerlerinden çok daha iyidir. Modern bir bilgisayarda bir CPU (merkezi işlem birimi) ve bir GPU (grafik işleme birimi) bulunur. CPU bilgisayarın beyniyse, GPU madencilik için kullanılan kastır. GTX 3080 gibi modern GPU’lar, elektrik maliyetlerinin genellikle çok yüksek olduğu Amerika Birleşik Devletleri’nde bile madenciliği karlı hale getirecek kadar güçlü ve verimlidir. 2. ASIC Bilgisayar Bitcoin madenciliğinin popülaritesi arttıkça, Bitmain ve Antminer gibi şirketler yalnızca 1 işlemi (madencilik) gerçekleştirebilen özel bilgisayarlar inşa etmek ve satmak için ortaya çıktı. Bu ASIC (uygulamaya özel entegre devre) bilgisayarlar ağ gücüne hakim olmaya başladığı için insanlar çiftlik madenciliğine başlamak için bunlardan yüzlercesini topladı. ASIC bilgisayarlar bu işte o kadar uzmanlaştı ki, genellikle sadece 1 belirli kripto para birimini çıkarabilir hale geldi. Dash madenciliği yapmak için Bitcoin madenciliğinden tamamen farklı bir ASIC bilgisayara ihtiyacınız vardır. Bu aynı zamanda bir yazılım güncellemesinin bir ASIC bilgisayarını bir gecede eski haline getirebileceği anlamına gelir. ASIC vs GPU Madenciliği ASIC bilgisayarlar, kripto para madenciliği dışında hiçbir şey için işe yaramaz, ancak piyasadaki her GPU’yu içerir. ASIC bilgisayarlarla madencilik yapmak, GPU’lardan daha fazla risk taşır, ancak çok daha uygun maliyetlidir. ASIC bilgisayarlar, Bitcoin dahil olmak üzere çoğu blok zincirindeki madencilik gücünün çoğunu oluşturur. En büyük ASIC operasyonlarına sahip bazı madenciler ve madencilik havuzları, madencilik gücünü ağ üzerinde merkezileştirme eğilimindedir. Bu nedenle, Ethereum ve diğer birçok kripto para birimi, ASIC’lerin ağlarında madencilik yapmasını önlemek için tasarlanmıştır. Yalnızca GPU madenciliğine izin vererek, ağa hükmetmek çok daha pahalıdır. Kripto Para Madenciliği Yapmalı Mısınız? Modern bir GPU’ya sahip bir bilgisayarınız varsa, kripto para madenciği yaparak para kazanmak için bilgisayarınızı kullanmayı düşünebilirsiniz. ASIC madenciliği yapmak istiyorsanız, bu herkes için uygun değildir. Çin’de yaşamadığınız sürece, elektriğiniz pahalı olacağı için muhtemelen madenciliği büyük ölçekte düşünemezsiniz. Ancak umudunuzu kaybetmeyin, yeni keşfedilen madencilik yöntemlerinden yararlanmanın başka yolları da olabilir. Teminat kanıtı Ethereum 2.0, pahalı madencilik ekipmanlarına olan ihtiyacı ortadan kaldırmayı vaat ediyor. Verileri güvence altına almak için madenciler arasında bir yarış yerine, madencilerin işlemlerinin bir kısmını güvence altına alması için Ethereum ödemeyi planlıyor. Madencilik gücünü kiralayın NiceHash, dünyanın en büyük madencilik havuzlarından biridir. Elektrik maliyetlerinin düşük olduğu ülkelerde makinelerin ürettiği madencilik enerjisini kiralamak için hizmet verir. Bu şekilde hiç teknik bilgi olmadan madencilik yapabilirsiniz. Sektöre yatırım yapın Bu, NiceHash, Bitmain veya Antminer gibi şirketlerin halka açık bir şekilde işlem görmesi durumunda bir seçenek haline gelebilir. Kripto para birimi endüstrisi çok yeni ve madenciliğin olgunlaşmadan önce daha alması gereken uzun bir yol var. Bu yüzden kripto para madenciliği ile ilgili bir yatırım yapmanız gerekip gerekmediği risk toleransınıza bağlıdır. Bu kadar yeni ve gelişmemiş bir sektörde çok fazla belirsizlik olması muhtemeldir, ancak belirsizlikle birlikte kâr potansiyeli de insanları etkilemektedir. Kripto Para Madenciliği İle İlgili Çok Sorulan Sorular 1. Ethereum mining nedir, nasıl yapılır? Ethereum ağının kendi blok zinciri vardır. Ethereum kullanılarak yapılan tüm işlemlerin madenciler tarafından onaylanması gerekir. Bu nedenle, birisine gönderdiğiniz Ethereum’un karşı tarafa ulaşması biraz zaman alır. İşlem doğrulanmalı ve Ethereum blok zincirinin içine konulmalıdır. İşlemlerin geçerli olduğundan emin olmak için madenciler karmaşık matematiksel denklemleri çözer. Diğer tüm madenciler bu sayının doğru olup olmadığını kontrol eder ve %51’i bunun doğru olduğunu kabul ederse, blok zincirine yeni bir blok eklenir. Bu yeni blok, şu anda doğrulanmış olan tüm işlemleri içerir ve numarayı bulan madenci ödüllendirilir. Madenciler daha sonra başka bir işlem bloğunu doğrulamak için yeni bir matematik problemi çözmeye başlar. Ethereum madenciliği yapmanın üç yolu vardır: Pool mining (Önerilen) Tek başına madencilik (Önerilmez) Bulut madenciliği hizmetlerini kullanma (Önerilmez) 2. Kripto para madenciliği yasal mı? Bitcoin madenciliği ülkemizde yasaldır. Bununla birlikte, dünya çapında Bitcoin bulundurma ve kullanımının yasa dışı olduğu ve Bitcoin madenciliğinin de yasa dışı olduğu bazı yerler vardır. 3. Bitcoin Mining ile ne kadar kazanıyor? İlk bitcoin madencileri, evlerinde sahip oldukları bilgi işlem gücünü kullanarak nispeten hızlı bir şekilde kripto para kazanabildiler. Fakat 2019’a gelindiğinde, kripto para madenciliği biraz daha karmaşık hale geldi. Bitcoin ile ödül her dört yılda bir yarıya iniyor. Bunun da ötesinde, ciddi madenciler, madencilik yapmak için devasa diziler oluşturarak küçük madencilerin rekabet etmesini zorlaştırıyor. Daha etkili olmak için bir bitcoin madenciliği havuzuna katılabilirsiniz, ancak bu maliyet karınızı azaltır. Bazı kripto madencileri bu yüzden diğer kripto para birimlerini tercih eder. Fakat hangi kripto para birimini tercih ederseniz edin, madencilik yapmaya karar verirseniz, kurulum maliyetlerinizi de hesaba katmalısınız. Teçhizatınızı inşa etmenin yanı sıra, oldukça fazla güç kullanacağınızı da anlamanız gerekir. Yüksek güç yani elektrik kullanıyorsanız, özellikle de bitcoin madenciliği için oldukça fazla harcama yapabilirsiniz. Daha az güçlü bir teçhizat ile madencilik yaparak alternatif para birimlerinden kazanabilirsiniz. Fakat ilk yatırımınızı telafi etmek ve karlı hale gelmek, birkaç hafta, hatta aylar sürebilir.
  11. League of Legends’a bir kere bulaştıysanız, muhtemelen rekabetçi oyunlara girmek, sıralamada merdivenleri tırmanmak ve yeteneklerinizi diğer oyunculara karşı test etmek istiyorsunuzdur. Buna rağmen yeni bir oyuncu olarak League of Legends’da doğrudan dereceli oyunlara girme şansınız yok. İlk olarak sihirdar seviyenizi 30 yapmanız gerekiyor. Peki League of Legends’da nasıl hızlı seviye atlanır? League of Legends’da nasıl level kasılır? League of Legends Hızlı Seviye Kasma Maçları Kazanın Bunu söylememize gerek var mı? Oyunda kaybettiğinizde de tecrübe puanı elde ediyorsunuz fakat daha az oluyor. Her maç galibiyetinde daha çok tecrübe puanı kazanacak ve seviyenizi yükselteceksiniz. Günün İlk Galibiyeti League of Legends’da yıllardan beri günün ilk galibiyeti bonusu var. Bu artık görev olarak sunuluyor ve ilk galibiyeti aldığınız her gün ekstradan tecrübe puanı kazanıyorsunuz. Böylece kazandığınız ilk maçtan 400 bonus tecrübe puanı alabilirsiniz. XP Takviyesi XP takviyeleri geçici olarak maç sonu kazandığınız tecrübe puanını artırıyor. Bu takviyeler ikiye ayrılıyor ve birisi süreli oluyor, diğeri ise galibiyet başına artış sağlıyor. Her ikisini de Riot mağazasından RP ile satın almak mümkün ve tabii ki gerçek para ödüyorsunuz. Aceleniz varsa tercih edebilirsiniz. Twisted Treeline’da Botlarla Maç Hesaplamalara göre League of Legends’ın üçe üç haritası Twisted Treeline’da seri bir şekilde botlara karşı yapılan maçlar hızlı seviye atlamanızı kolaylaştırıyor. Tek yapmanız gereken maksimum tecrübe puanı elde etmek için maçları yaklaşık 8 dakika civarında tutmak ve ardından galibiyet almak. Elbette Sihirdar Vadisi haritası genel olarak daha çok tecrübe puanı getirecektir fakat bu haritanın avantajı daha hızlı ve küçük olması. Oynamaya Devam Aslında her tavsiye bir yana, League of Legends konu hızlı seviye atlamak olunca fazla açığa sahip olmayan bir oyun. Bu yüzden de oyuncuları oyunu oynamaya teşvik ediyor. Siz de hızlıca level kasmak istiyorsanız en iyi yöntem her zaman oynamaya devam etmek olacaktır.
  12. LİTE

    NFT Nedir?

    NFT Nedir? Nasıl Üretilir? NFT, adını son zamanlarda sıklıkla duyduğumuz uzmanlar tarafından “devrim” diye nitelenen bir teknolojidir. Kripto paralarla birlikte NFT’nin altyapısını da blockhain teknolojisi oluşturmaktadır. Yerli ve yabancı bu alana yatırım yapan birçok kişi vardır. Ünlü kişilerinde bu alana yatırım yapmasıyla bir trend haline gelmiştir. BTM olarak biz de bu yazımızda sizler için NFT nedir ve neden kullanılır gibi konuları ele alacağız. Keyifli okumalar dileriz. NFT Nedir? NFT’nin açılımı Non-Fungible Token’dır. Bu, benzersiz, eşsiz ve yerine yenisi konulamayan yani kopyalanamayan dijital ürünlere verilen isimdir. Örnek vermek gerekirse, 1 adet Ethereum yerine başka bir kişiden 1 Ethereum alarak elinizdeki coinleri değiştirebilirsiniz. Fakat bu Leonardo Da Vinci’nin “Mona Lisa” tablosuysa bu tablonun bir eşi benzeri yoktur. Ne olursa olsun, bu tablonun yerine yenisini koyamazsınız. Eğer bu eser eşsiz ve benzersiz ise bu alanda alınıp satılabilmektedir. Bu teknoloji sadece sanat eserlerinde kullanılmaz. Videolar, sesler, gifler, fotoğraflar ve hatta atılan ilk tweetler bile NFT olarak alınıp satılabilmektedir. Blockchain teknolojisi, bu alanın altyapısını oluşturmaktadır. Blockchain teknolojisi ile NFT edinen kişi veya kurumlar telif hakkının yanında ayrı bir sahiplik lisansı elde eder. Böylece, eşsiz ve benzersiz dijital ürünlerin izinsiz kopyalanarak satılmasının önüne geçilmektedir. Blockchain teknolojisinin bu özelliği, dolandırıcılığın önüne geçilmesi bakımından oldukça önemlidir. NFT Nasıl Üretilir? NFT, Ethereum kurucuları tarafından geliştirilen ERC token standardına göre üretilmektedir. Bu teknolojiyi üretmek için bir dijital cüzdana sahip olmanız gerekir. Bu dijital cüzdanda NFT pazaryerlerinin kullandığı coinler olmalıdır. Bu coinler ile bu teknolojiye yatırım yapabilirsiniz. Dileyen herkes dijital cüzdana sahip olduktan sonra elindeki benzersiz ürünleri üretip satabilmektedir. Birçok dijital ürünü bu alanda kullanabilirsiniz. Bununla birlikte, satmak istediğiniz benzersiz dijital ürününüzü Opensea, Rarible veya KnownOrigin gibi NFT pazaryerlerine yüklemeniz gerekir. Yüklediğiniz dijital ürününüz burada açık artırmaya girer. Satmak istediğiniz dijital ürününüzün fiyatı veya kaç tane üretileceği gibi özellikleri belirlemelisiniz. Bu özellikleri belirledikten sonra ağ ücretini ödemenizle birlikte benzersiz dijital ürününüz üretilmiş olur. Böylece, dijital ürününüz blockchain teknolojisinde kayıt altına alınmıştır. Burada kayıt altına alınması ürününüzün kopyalanmasının önüne geçilmesi açısından oldukça önemlidir. NFT Nasıl Kullanılır? Bu teknoloji özelinde insanların en çok sorduğu soru nasıl kullanırım sorusudur. Bu soru Metaverse teknolojisiyle birlikte daha anlamlı hale geldi. Metaverse ile edindiğimiz evimizde NFT teknolojisini kullanabiliriz. Fiziki dünyada duvarımıza astığımız bir poster veya tablonun işlevini NFT almaktadır. Yani, Metaverse evreninde sahip olduğumuz evin duvarlarına aldığımız NFTleri asabiliriz. Bu teknoloji, spor, sanat, oyun, koleksiyonculuk, kamu hizmetleri alanında kullanılabilmektedir. Tapular, uçak biletleri, videolar, resimler, albümler NFT’ye çevrilip kullanılabilir. BTM olarak bu yazımızda son zamanların en çok konuşulan teknolojisi NFT’yi detaylarıyla ele aldık. Siz de yazımızdan ilham alarak benzersiz ürününüzü bu alanda alıp satabilirsiniz. Daha fazla bilgi için web sitemizi ziyaret edebilir veya bizimle iletişime geçebilirsiniz.
  13. 22. Dünyanın En Uzun Saçlı Adamı Olan Amca Vietnamlı Tran Van Hay isimli bu rahmetli amcamız 'Guinness Rekorlar Kitabı'na 'dünyanın en uzun saçlı erkeği' olarak girmeyi başarmış. 2010 yılında, 79 yaşında öldüğünde 50 yıldan fazla bir süredir saçını kestirmemişti. Ayrıca amcamız saçını da bu sürede son seferi 14 yıl önce olmak üzere sadece birkaç kez yıkamış. Temizlik imandan gelir be amca senin durum vahim. Allah taksiratını affetsin. 😇 21. Anasının Karnında Biraz Daha Kalsa Tamamen Ağız Olarak Doğacak Adam Kola kutusunu ağzına sokan Francisco Domingo Joaquim isimli bu Angolalı adamın 17 cm büyüklüğünde bir ağzı var ve bu onu dünyanın en büyük ağızlı adamı yapıyor. Ağzına soda şişesinden, cüzdana çeşit çeşit şey sokuyormuş...😅 20. İncecik Belli Bu Hanım Kız Michele Kobke isimli bu genç Alman kadın üç yıl boyunca her gün uyurken bile korse takarak, 63.5 cm olan belini 40.5 cm'ye indirmeyi başarmış. Bunu neden yaptığına dair en ufak bir fikrim yok. Fakat onun güzel hatırına bir türküden bir beyit gönderiyorum: 'Ah ince bel ince bel da boylarına maşallah bizim evde gelin yok da sen olursun inşallah...' 19. Buz Adam ⛄️ Wim Hof isimli Hollandalı dünya rekortmeni bu abimiz tam 1 saat 52 dk. buz içinde kalmayı başarmış. Kendisi dünyanın farklı yerlerinde dondurucu soğuklar altında çeşitli gösteriler yapıyor. 18. Adrenalini Sıradanlaştıran Arkadaş Eskil Ronningsbakken isimli Norveçli bu abimiz ekstrem sporlarla uğraşıyor ve ölüme sürekli meydan okuyor. Sürekli ölümle burun buruna olduğu yerlerde gösteriler yapıyormuş. Havalı ! 👍 17. Kendini İsa Mesih Sanan Parti Başkanı Mitsuo Matayoshi Japonya vatandaşı. Protestan vaiz olarak eğitilmiş ve Hristiyanlık üzerine dini çalışmalar gerçekleştirmiş. Aynı zamanda siyasi aktivist ve parti lideri. 1997 yılında kurduğu Dünya Ekonomik Topluluğu Partisi'nin dayalı olduğu ilke ise bu amcanın Hz. İsa olduğunun kabul edilmesiymiş ! 16. Kendi Kendini Papa İlan Eden Adam Amerikan vatandaşı ayrıca Papa Michael olarak bilinen David Allen Bawden 1958 yılında Papa Pius XII'den bu yana meşru papa seçilmediğini belirterek, Katolik inancından ayrılmış. Aralarında ailesinin de bulunduğu 6 kişi tarafından papa seçilmiş. Tabii kendisinin nasıl meşru papa olduğunu düşünüyor orası tam bir muamma.😄 15. Terminal Filmine İlham Veren Adam İranlı mülteci Mehran Karimi Nasseri 26 Ağustos 1988 itibaren Fransa'da Charles de Gaulle Havaalanı 1 Nolu Terminali'nde Temmuz 2006 yılına kadar yaşadı. Hikayesi Tom Hanks'in başrolünü oynadığı ' Terminal' filminin ana ilham kaynağı ve temeli oldu. 14. "Kadınlar Hiçbir Şeyi Unutmaz" Klişesini Doğrulayan Kadın Jill Price isimli bu abla 'kadınlar hiçbir şeyi unutmaz' klişesini doğruluyor. Bu abla yaşadığı hiçbir anı unutmuyormuş. Ayrıca kokulara karşı çok hassasmış ve bunlar anılarını tetikliyormuş. Kocası yandı. ☺️ 13. Öz Hakiki Hulk 'Canavar' ve 'hayvan' gibi lakapları olan Brezilyalı vücut geliştirici Romario Dos Santos Alves aralarında petrol ve alkol gibi tehlikeli maddelerin de bulunduğu kimyasal bir karışımı vücuduna enjekte ederek kendini Hulk'a dönüştürdü. Hayatını riske atan ve sakat kalma tehlikesi bulunan bu arkadaşın lakaplarını sonuna kadar hak ettiğini düşünüyorum. Ayrıca hayvana kurban olsun mal bu mal. İçeriğin Devamı Aşağıda 12. Eli 45 Yıldır Cennete Dönük Olan Dede 👳 Sadhu Amar Bharati isimli Hintli dede Tanrı Shiva onuruna 1973 yılında kolunu kaldırdı, ve o zamandan beri de bir daha bir yere koymadı... Dedenin havada kalan eli... 11. 37 Senedir Yediği Her Yemeği Analiz Eden Çılgın Mucit Dr. Yoshiro Nakamatsu 4000'den fazla patent sahibi olan ve hakkında belgesel dahi çekilen ünlü bir Japon mucit. Bu listeye girme sebebi ise bu değil. Çılgın mucidimiz insanın kendine iyi bakması halinde 140 yıl yaşayabileceğini öne sürerek, yediği her yemeği fotoğrafik ve kimyasal olarak analiz etmeye başlamış. 37 senedir de bu işe devam ediyor. Kötü haber ise kendisi şu an prostat kanseri ve yeni bir tedavi yöntemi icat etmeye çalışıyor. Kısacası, emekleri boşa gitmiş. Allah şifa versin bey amca... 10. Gerçek Biyonik Kadın İngiliz Eileen Brown, son yirmi yılda bir düzine operasyon geçirmiş. Şu anda bedeninde omuz, kalça ve dizler ve sol dirsek hariç her parça metal ya da plastik parçalarla değiştirilmiş... 9. 17 Karakterli Kadın Karen Overhill aşırı derecede çoklu kişilik bozukluğu taşıyan bir kadındı. 1999 yılında kendini hiç hatırlamadığı biçimde tuhaf yerlerde bulmaya başladı. Doktor kontrolüne alınan kadının 17 farklı kimlik taşıdığı tespit edildi. Tedavisi büyük ölçüde olumlu sonuçlandı. İçeriğin Devamı Aşağıda 8. Boynuzlu Nine Boynuzlu 👿 derken mecaz olarak demiyoruz. Sahiden boynuzu olan bu nine, bir ara epey gündeme oturmuştu. 2010 yılında 101 yaşındaki Zhang Ruifang adında Çinli teyzenin alnından birden bire boynuz çıktı. Doğal olarak ailesi, akrabaları, komşuları hatta tüm dünya şoke oldu. 7. Doğmamış İkizini Karnında Taşıyan Adam Hindistan'ın Nagpur kentinde yaşayan Bhadat isimli adam büyük göbeğinin sıra dışılığının hep farkında olduğunu iddia etmesine karşın, 1999 yılında sıcak bir yaz gecesi, nefes alamaz hale gelene kadar doktora gitme ihtiyacı duymamış. Hastaneye gittiğinde hayretler içinde kalan doktorlar karnında hiç doğmamış bir bebek oğlan çocuğu buldular. Bu Bhagat'ın tam olarak gelişmemiş ve içinde kurum haline gelmiş ikiz kardeşiymiş. Abi epey rahatmış, nefesi kesilmese doktora gitmeyecekmiş... 6. Kafasını Çekiç Olarak Kullanan Adam Gino Martino, kafasını çekiç gibi kullanan ve insanüstü bir güçle her türlü metali kırıp parçalayan, eğip büken, çivi çakan profesyonel bir güreşçi ve şovmen. Abinin şovları izleyenlerin küçük dilini yutturuyormuş...Ne gerek var be güzel abim? 5. Kendini Hipnotize Ederek Anesteziye İhtiyaç Duymadan Ameliyat Olan Abi İngiltere'de yaşayan Alex Lenkei isimli bu abimiz inanılmaz yetenekli bir hipnozcu. Öyle ki, kendi kendini hipnotize ederek anestezi olmadan kol ameliyatı olmayı başarmış. Helal ! 👏 4. Her şeyi Yiyen Abi Fransız Michel Lotito sahip olduğu bir mental bir rahatsızlık olan 'Pika' nedeniyle 40 yıl boyunca tahminen 9 ton metal yemiş. Önceleri çamur ve plastik yiyen abimiz, sonraları metal ve cam gibi tehlikeli maddeleri mideye indirmeye başlamış. Zamanla midesi tüm bu maddeleri öğütecek inanılmaz bir yapıya kavuşmuş. Lotito abi de bunu bir kariyer fırsatına dönüştürmüş ve her şeyi yiyen adam olarak tarihe geçmiş. 2007 yılında ölen abimiz beslenme alışkanlıkları ilgili olarak değil, tamamen doğal nedenlerle hayatını kaybetmiş. Umarım başka şeyler yememişsindir abi. Yazıktır, günahtır. İçeriğin Devamı Aşağıda 3. X-Ray Gözlü Kadın Rus Natasha Demkina henüz 10 yaşındayken insanların vücutlarının içini görebildiğini iddia ederek, X-Ray Gözlü kız olarak ünlendi. Natasha kendi anlattığına göre 10 yaşındayken evde birden bire annesinin iç organlarını farklı renklerle görmeye başlamış. Zamanla bu yeteneğini geliştiren kız bunların anlamlarını öğrenmiş ve insanlara sağlıkları ile ilgili bilgiler vermeye başlamış. Bilim adamlarının kızı incelemesi sonucu yeteneğine dair bir bulguya rastlanmamış. Ancak şu anda 30 yaşında ve gözleriyle insanların röntgenini çektiği (!) bir sağlık merkezi işletiyor. Bizde olsa komşu teyzeler 'kenafir' gözlü kız derlerdi. 😄 2. 40 Seneyi Aşkın Süredir Uyumayan Emmi Vietnamlı Thai Ngoc isimli bu amca 40 yılı aşkın süredir uyumuyor daha doğrusu uyuyamıyor. Amcanın bu özelliği ise onu sadece meşhur yapmadı ayrıca bilimsel açıdan da bir 'mucize' olarak görülüyor. Çünkü bu emmi uyku üzerine söylenen her şeyi boşa çıkarıp normal biçimde hayatını sürdürebiliyor! 1. İnsanı İnsanlıktan Soğutan Arabaseksüel Adam
  14. Instagram hesabınızı doğrulamak için e posta adresinizi ve cep telefonu numaranızı yazmanız gerekebilir. Hesabınızı eklediğiniz zaman ise doğrulamak için gelen onay ve güvenlik kodunun yazılması gerekmektedir. Hesabınıza onay veya güvenlik kodu gelmemesi durumunda ise ne yapmanız gerektiğini öğrenmek isteyebilirsiniz. Instagram onay ve güvenlik kodu gelmiyor ne yapmalıyım? Instagram kod gelmeme sorunu çözümü ne şekilde yapılmalıdır detayları ile derledik. İnstagram kullanıcıları tarafından karşılaşılabilen sorunlardan birisi de onay ve güvenlik kodunun gelmemesi olarak ifade edilebilir. Hesabınızı doğrulamak istediğiniz de güvenlik kodunun gelmemesi durumunda uygulayabileceğiniz çözüm yöntemleri bulunmaktadır. Instagram Onay ve Güvenlik Kodu Gelmiyor Ne Yapmalıyım? Instagram hesabınız da doğrulama yapmak istediğiniz cep telefonu numarasına onay veya güvenlik kodunun gelmemesi durumu genel olarak aşırı istek sonucunda meydana gelebilmektedir. Bu durumu çözmek için ise öncelikle hesabınızdan çıkış yapmanız gerekecektir. Uygulamayı da tamamen kapattıktan sonra telefonunuzun uygulama çerezlerini temizleyin. Ardından ise instagram hesabınıza girmek istediğiniz cihazdan VPN ‘ e bağlanın. Ardından Instagram’ı tekrar açıp, uygulama üzerinden şifre talebinde bulunulması gerekmektedir. Doğrulama kodunun gelmesi durumunda ilgili alana kodu yazmanız gerekmektedir. Bu şekilde hesabınızı onaylamanız mümkün olmaktadır. Kod istemeniz durumunda size ulaşmaması aşırı istek ve talep nedeniyle söz konusu olabilmektedir. Birçok instagram kullanıcının olması ve kod istenmesi sırasında yoğunluk yaşanması nedeniyle istenilen onay kodunun ulaşmaması mümkün olabilmektedir. 1-2 dakika bekledikten sonra tekrar kod talebinde bulunabilirsiniz. Instagram Kod Gelmeme Sorunu Çözümü Instagram hesabınızda kod gelmemesi durumunda hesabınızın kullanımına dair sıkıntı yaşamanız söz konusu olabilmektedir. Hesabınızın doğrulanması gerektiği zamanlarda kod gelmemesi hesabınıza giriş yapamamanıza neden olmaktadır. Kod gelmeme sorununu çözmek için ise öncelikli olarak Instagram'ın tamamen kapatılması gerekmektedir. Instagram hesabını kapattıktan sonra telefonunuzda bulunan çerezleri temizlemeniz gerekir. Cihazın uygulama çerezleri temizlendikten sonra VPN bağlantısı açmanız gerekir. VPN bağlantısı kurulduktan sonra Instagram'ı tekrar açıp giriş yapmayı deneyin. Tekrar doğrulama kodu istenmesi durumunda, kodu gönder seçeneğine bastığınız zaman telefonunuza kod gönderilir. Instagram tarafından size gönderilen 6 haneli doğrulama kodunun gelmesi durumunda ise ilgili alana yazarak hesabınızı doğrulamanız mümkün olmaktadır.
  15. Hepatit, karaciğerde oluşan ve nedeni çeşitlilik gösteren iltihaptır. Bu iltihap bazı hastalıklarla birlikte karaciğer yetersizliğine neden olabilmektedir. Hepatitler genellikle virüslerle meydana gelir, bu virüslerin en sık görülenleri ise beş harf ile ifade edilmiştir. Sıklıkla görülen bu virüsler Hepatit A, B, C, D, E olarak anılırlar. Virüsler benzer etkilere neden olsalar da bulaşma yolları kendi içlerinde farklılık gösterebilmektedir. Oluşan hepatit bazen başka nedenlerle de meydana gelebilmektedir. Virüsler dışında meydana gelen hepatitlerin genel olarak nedenleri arasında alkol ve ilaçlarla birlikte zararlı bakteriler de yer almaktadır. Virüslerle oluşan hepatitlere viral hepatit adı verilmektedir. Bu virüs türlerinin etkileri ve bulaşma yolları kendi aralarında değişiklikler gösterebilmektedir. Bulaşıcı özelliklerinde de farklılar olduğunu söyleyebiliriz. Kimi virüsler gıda ve besin yollarıyla bulaşabilirken, kimileri içinse kan ya da sıvı teması gibi unsurlar gerekmektedir. Ülkemizde birbirleriyle karıştırılıyor olsalar da sarılık hastalığı ile hepatit aynı şey değildir. Hepatitler sarılık hastalığına neden olabilseler de, bazen sarılık rahatsızlığı görülmeden de hepatit virüsü barındırılabilir. Dolayısıyla sarılık tek başına bir hepatit tanısı gibi görülse de tanı koymak için tek başına yeterli olmayabilir. Tanı aşamasında semptom görülmeyen kişilerin olmasıyla birlikte halsizlik, ishal, iştahsızlık, bulantı, kusma ve eklemlerde sızı gibi semptomlardan da yola çıkılabilir. Hepatitlerin oluşmasında en sık rastlanan iki virüs olan A ve B türlerini gelin birlikte daha iyi tanıyalım. Hepatit A Nedir? Nasıl Bulaşır? Hepatit A virüsü çoğunlukla gıdalardan beslenme yoluyla bulaşan bir virüstür. Aşılama yoluyla önüne geçilebilen bu virüs bulaştığında belirli bir kuluçka dönemi ve etki dönemi ardından atlatılabilir. Genellikle temiz olmayan su kaynaklarıyla yıkanmış sebze ve meyve türleriyle bulaşabilmektedir. Hepatit A’dan korunma yöntemi birçok virüste de olduğu gibi hijyene oldukça önem vermekten geçmektedir. Hastalığı bir kere atlatan ya da aşı olan kişilerin tekrardan yaşaması bir hayli istisnaidir. Fakat daha önce hastalığı yaşamamış ya da aşılanmamış kişiler HAV için risk grubunda görülebilir. Hepatit B Nedir? Nasıl Bulaşır? Hepatit B taşıyıcılığı da bulunan bulaşıcı bir Hepatit virüsü türüdür. Kan ve sıvı temasının yanı sıra cinsel birleşme esnasında da bulaşabilmekte olan Hepatit B virüsünden aşı ve hijyen kurallarına uyarak korunmak mümkündür. Özellikle diş fırçası gibi kişisel eşyaları bireysel olarak kullanmak, cinsel birleşmede kondomlardan faydalanmak ve tıbbi gereçlerin doğru bir şekilde sterilize edilmesi yaşanabilecek hastalıkların önüne geçebilmektedir. Hepatit B taşıyıcılığın mümkün olduğu bir hastalık türü olduğundan, hiçbir belirti göstermeden hasta olma şansınızın azımsanmayacak kadar yüksek olduğunu unutmayın, çevreniz ve sevdikleriniz için hijyen kurallarına uyum gösterin. Virüsün belirtileri arasında yer alan karın ağrısı, bulantı ve kusmanın yanı sıra halsizlik, ateş ve sarılık gibi gözlemlenebilir durumlara karşı da dikkatli olmak oldukça önemlidir. Bu belirtilerle karşılaşmanız durumunda doktorunuzla iletişime geçerek yardım talep etmeyi unutmayın.
  16. Renk körlüğü, retinadaki renk pigmentlerinin eksikliği nedeniyle gözün bazı renkleri algılayamamasının sonucunda oluşan rahatsızlıktır. Bu pigmentler çoğunlukla doğuştan eksik olabilmekle birlikte bazı hastalıkların sonucu olarak da eksilebilirler. Yani hastalığın doğuştan ya da sonradan oluşma ihtimali vardır. Renk körlüğünün farklı çeşitleri vardır. Bu çeşitler arasında tek renk görememe durumuyla birlikte, çift renk görememe ya da renk görememe gibi durumların olması da yer alır. Kişinin retinası hiçbir rengin pigmentine sahip olmadığında tamamen siyah, beyaz ve gri görme gibi durumlar yaşanabilmektedir. Bu durumun adı ‘Tam renk körlüğü’dür. Renk körlüğü çoğunlukla erkeklerde görülmekte olan bir rahatsızlıktır. Bunun sebebi hastalığın büyük oranda doğuştan ve kalıtsal bir şekilde gelmesiyle birlikte aktarım yolunun ‘X’ kromozomu olmasıdır. Dünya toplumunun geneline baktığımızda renk körü kadınların toplumda %1’den az yer aldığını görebiliriz. Ancak rahatsızlığı yaşayan erkekler %10’a yakın bir şekilde toplumda yer almaktadır. Hastalık gündelik hayatı doğrudan etkilemektedir. Örneğin ehliyet için alınan sağlık raporunda şartlar arasında bu rahatsızlık da yer almaktadır. Bu nedenle testleri gerek internette, gerekse sağlık kuruluşlarında kolaylıkla bulunabilmektedir. Test yöntemi olarak ise ‘İŞARE’ testi ile sonuç alınması alışılageldik yöntemler arasında yer alır. Rahatsızlığın ameliyatla ya da ilaçla bir tedavisi henüz mümkün olmasa da tıp dünyası bu konuda çalışmalara devam ediyor. Bu süreçte de hastaların renkleri daha kolay bir şekilde algılayabilmeleri ve seçebilmeleri amacıyla üretilmiş olan kontak lensler, gözlük camları da doktorlar tarafından tavsiye edilmekte. Eğer kırmızı, yeşil ve mavi renklerini ayırt edemiyorsanız hekiminizle görüşmenizi önemle tavsiye ediyoruz.
  17. Heterofobi, transseksüel ve homoseksüel bireylerin böyle olmayan insanlara önyargılı yaklaşması durumuna verilen isim. Heteroseksüel insanlara karşı gelişen aciz görme, küçümseme, dost edinmeme ve hatta nefret söylemi nedeniyle ortaya çıkan bir kelime olan heterofobi kendisine gün geçtikçe kullanım alanı bulmaktadır. Bunda elbette kutuplaşmanın ve azınlık grubun bu zamana kadar yaşadığı zorlukların payı olduğunun altını çizmek gerekir. Diğer pek çok sosyolojik problem gibi heterofobi sorununun da çözümü toplumun bilinçlendirilmesine yönelik faaliyetlerin arttırılmasından geçiyor diyebiliriz. Heteroseksüel bireylerin yalnızca karşı cinsiyete ilgi duyuyor olmasının küçümsendiği heterofobik durumları sıklıkla görebiliyoruz. Burada buna sebep olan şeyin elbette homoseksüel ve transseksüel aktivizmlerle bağlantısı olduğunu düşünmek hiç de zor olmayacaktır. Tabii ki aktivizmin yanlış olduğu gibi bir kanı da doğru değil. Ancak bu gibi durumlarda ayrışma, kutuplaşma sorunlarının oluşmaması adına herkesin birbirini daha iyi anlayacağı çalışmalar yürütmenin önemi oldukça büyüktür. Son olarak yaşanan fobinin nedenleri içerisinde tek suçlu aramanın yanlış olduğunu da belirtmek elzem, zira bu da ayrıştırıcı bir tavır olacaktır. Elbette hata tek bir tarafa ait değil. Heteroseksüellerin çoğunluk olduğu ve diğer azınlık kimliklerin, yönelimlerin ezildiği bir geçmiş tarih gözlerimiz önünde. Buna karşı azınlıkların örgütlü hareketlerinin oluşması oldukça doğal. Bu noktanın ardından yapılması gereken ortak bir çözüme yönelik, ortak bir çaba olacaktır. Söylediğimiz gibi, suç tek bir tarafa ait değil ve çözüm de bu şekilde düşünülürse topluma fayda sağlanabilir.
  18. Bugün sizlerle birlikte Raspberry Pi nedir bunu inceleyeceğiz. Sizlerde daha önce proje yaptınız mı? Cevaplarınızı bekliyorum, iyi okumalar! İçindekiler 1-) Raspberry Pi Tarihçesi 2-) Raspberry Pi Ne İçin Kullanılır? 3-) Raspberry Pi Nasıl Kullanılır? 4-) Raspberry Pi ile Yapılabilecek Projeler Nelerdir? Raspberry Pi Tarihçesi Raspberry Pi, 2012 yılında Birleşik Krallık merkezli Raspberry Pi Vakfı tarafından piyasaya sürülen bir mikro bilgisayar kartıdır. İlk olarak, özellikle İngiltere'deki okullarda, öğrencilerin bilgisayar programlama becerilerini geliştirmek amacıyla tasarlanmıştır. İlk nesil Raspberry Pi, Broadcom BCM2835 yongasına sahip bir ARM işlemci, 256 MB RAM, Ethernet bağlantısı ve bir USB bağlantı noktası gibi temel özelliklere sahipti. İlk kez piyasaya sürüldüğünde, Raspberry Pi, yalnızca 35 ABD Doları fiyatla sunuldu ve bu da onu dünyanın en ucuz bilgisayarlarından biri yaptı. Özellikle öğrenciler, makerlar ve hobiistler arasında popüler hale geldi ve birçok farklı proje için kullanıldı. Raspberry Pi Vakfı, Raspberry Pi'yi herkesin öğrenmesi ve yaratıcılık potansiyelini gerçekleştirmesi için erişilebilir kılmak istedi. Bu nedenle, Raspberry Pi'nin tasarımı ve belgeleri tamamen açık kaynaklıdır ve birçok farklı işletim sistemi ile uyumlu hale getirilmiştir. Bugüne kadar, Raspberry Pi'nin birçok farklı sürümü piyasaya sürüldü ve cihazın özellikleri sürekli olarak geliştirildi. Raspberry Pi, artık robotik, akıllı ev cihazları, medya oynatıcıları ve daha birçok projede kullanılıyor. Raspberry Pi Vakfı, Raspberry Pi'nin eğitimde kullanımını artırmak için de çalışmalar yapıyor ve dünya genelinde öğrencilere yardımcı oluyor. Raspberry Pi Ne için Kullanılır? Raspberry Pi, ARM tabanlı bir işlemci, RAM, grafik işlemci ve USB, HDMI, Ethernet, Wi-Fi gibi çeşitli bağlantı noktaları gibi temel özelliklere sahiptir. Ayrıca Raspberry Pi, işletim sistemleri için destek sunar ve Linux tabanlı bir işletim sistemi olan Raspbian gibi birçok farklı işletim sistemi kullanılabilir. Raspberry Pi, çeşitli projeler için kullanılabilir. Örneğin, ev otomasyonu, robotik, medya merkezi, oyun konsolu ve web sunucusu gibi birçok farklı uygulama için kullanılabilir. Ayrıca, öğrenme amaçlı olarak kullanılan birçok eğitim kaynağı ve kitap da mevcuttur. Raspberry Pi Nasıl Kullanılır? Kendiniz için uygun bir model seçtikten sonra şu adımları izleyebilirsiniz; İşletim sistemi yükleyin: Raspberry Pi'yi kullanmadan önce bir işletim sistemi yüklemeniz gerekir. Raspbian, Raspberry Pi için özel olarak hazırlanmış bir Linux tabanlı işletim sistemidir. İndirin ve bir microSD kartına yazın. Raspberry Pi'yi kurun: MicroSD kartı Raspberry Pi'ye takın, klavye, fare, monitör ve güç kaynağı gibi gerekli donanımları bağlayın. Ardından, Raspberry Pi'yi açın. İlk ayarları yapın: Raspberry Pi ilk açıldığında, dil, klavye yerleşimi ve Wi-Fi gibi bazı temel ayarları yapmanız gerekebilir. Bu ayarları yapmak için ekrandaki talimatları izleyin. Raspberry Pi'yi kullanın: Raspberry Pi, bir masaüstü ortamı sunar ve çeşitli uygulamaları ve araçları içerir. Bu uygulamaları ve araçları kullanarak, Raspberry Pi'nizi farklı projeler için kullanabilirsiniz. Projelerinizi gerçekleştirin: Raspberry Pi'yi, ev otomasyonu, robotik, medya merkezi, oyun konsolu, IoT ve diğer projeler için kullanabilirsiniz. Raspberry Pi ile yapılabilecek projeler hakkında daha fazla bilgi için online kaynakları ve örnek projeleri inceleyebilirsiniz. Raspberry Pi ile Yapılabilecek Projeler Nelerdir? Medya oynatıcı: Raspberry Pi, bir medya oynatıcı olarak kullanılabilir ve kullanıcıların müzik ve videolarını oynatmalarına olanak tanır. Akıllı ev kontrolü: Raspberry Pi, akıllı ev cihazlarını kontrol etmek için kullanılabilir. Örneğin, ev ısıtmasını, aydınlatmayı, kapıları ve pencereleri kontrol edebilirsiniz. IoT (Nesnelerin İnterneti) cihazları: Raspberry Pi, IoT cihazları için bir kontrol merkezi olarak kullanılabilir. Sensörler ve diğer cihazlar, Raspberry Pi'ye bağlanabilir ve veri toplayabilir. Robotik: Raspberry Pi, robotik projelerinde kullanılabilir. Bu, öğrencilerin ve maker'ların robot tasarımı ve programlaması için harika bir platformdur. Ağ yönlendiricisi: Raspberry Pi, bir ağ yönlendiricisi olarak kullanılabilir. Bu, kullanıcıların evlerindeki ağları kontrol etmelerini ve yönlendirmelerini sağlar. Kişisel sunucu: Raspberry Pi, kişisel bir sunucu olarak kullanılabilir. Bu, kullanıcıların dosyalarını ve verilerini saklayabilecekleri ve erişebilecekleri bir yer sağlar. Arcade oyunları: Raspberry Pi, retro oyunlarının oynatılması için kullanılabilir. Bu, birçok oyuncunun nostaljiyle dönmesine yardımcı olabilir. Güvenlik kamera: Raspberry Pi, bir güvenlik kamerası olarak kullanılabilir. Bu, kullanıcıların evlerini ve ofislerini izlemelerine olanak tanır. Eğitim: Raspberry Pi, eğitimde kullanılan bir araçtır. Öğrenciler, Raspberry Pi'yi programlamak ve kodlamak için kullanabilirler. Sesli asistan: Raspberry Pi, bir sesli asistan olarak kullanılabilir. Bu, Alexa veya Google Home gibi bir cihazı taklit edebilir ve kullanıcıların sesli komutlarını yerine getirebilir.
  19. 🛠️💡 Ürün İyileştirme Yazılım işletmenizi büyütmek istiyorsanız, müşteri memnuniyetini sağlamak ve sadakatini kazanmak önemlidir. Bu nedenle, ürün iyileştirmeleri yaparak müşteri deneyimini geliştirmek işletmenizin büyümesine yardımcı olabilir. Geri bildirimleri dikkate alarak düzenli olarak ürün güncellemeleri yaparak ve kullanıcı dostu bir ürün sunarak müşterilerinizi memnun edebilirsiniz. 🕵️‍♂️📈 Büyüme Hunisi Büyüme hunisi, potansiyel müşterilerinizi işletmenize çekmek, onları müşteriye dönüştürmek ve daha sonra müşterilerinizi sadık müşterilere dönüştürmek için bir stratejidir. Bu nedenle, bir büyüme hunisi oluşturarak, müşterilerinizin dönüşüm oranını artırabilirsiniz. Eğitimler, web seminerleri ve ücretsiz deneme sürümleri sunarak potansiyel müşterilerinizin dönüşüm oranını artırabilirsiniz. Müşterilerinizi farklı aşamalarda hedefleyerek daha etkili bir strateji geliştirebilirsiniz. 📊🔍 Veri Analizi Verilerinizi takip edin ve analiz edin. Hangi pazarlama faaliyetlerinin en etkili olduğunu belirleyin. Hangi müşterilerinizin en yüksek katma değere sahip olduğunu öğrenin. Veri analizi yaparak işletmenizin büyümesine katkı sağlayabilirsiniz. 💡🚀 Yenilikçilik Müşterilerinizin ihtiyaçlarını ve beklentilerini anlayın. Yeni ürünler ve hizmetler sunarak rakiplerinizden farklı olun. Kendi işletmenizi özgün bir şekilde sunun. 🤝🤝 İşbirliği Stratejik ortaklıklar kurun. Potansiyel iş ortaklarıyla görüşün. Müşterilerinize ek faydalar sağlamak için birlikte çalışın. İşbirliği yaparak işletmenizin büyümesine katkı sağlayabilirsiniz. Umarım bu emoji'li versiyon, yazılım işletmenizi 10x büyütmek için ihtiyacınız olan stratejilere daha kolay erişmenizi sağlamıştır.
  20. Apple 2025 Yılına Kadar Tasarladığı Pilleri %100 Geri Dönüştürülmüş Kobalttan Üretecek 2025 yılına kadar Apple tarafından tasarlanan piller %100 geri dönüştürülmüş kobalttan üretilecek. Apple 2021 yılında akıllı cihazların içerisindeki minerallerin %13'lük bir kısmını, 2022 yılında ise akıllı cihazlarının içinde kullandığı minerallerin %25'lik bir kısmın geri dönüştürmüştü. Yeni tasarlanan pillerin geri dönüştürülmüş kobalt ile üretilmesi Apple ürünlerin %90'lık kısmında kullanıldığı için gerçekten büyük bir yenilik. Şirket 2021 yılından beri geri dönüştürme tekniğini kullanarak 11 tondan fazla geri dönüştürülmüş kobalt elde ettiği düşünülüyor. Apple sadece kobalt değil akıllı cihazlarının içerisinde bulunan 14 farklı hammaddeleri geri dönüştürmek için çalışıyor. Bu hammaddeler cihazların yapımında kullanılan maddelerin %90 gibi yüksek bir orana sahip. 2022 yılına kadar Apple ürünlerinde kullanılan malzemelerin %20'si geri dönüştürülmüş veya yenilenebilir kaynaklardan elde edilmiş. Bu çaba, Apple'ın 2030 yılına kadar karbon nötr olma hedefinin bir parçasıdır.
  21. Bundan birkaç yıl önce, ilk piyasaya çıktığı zaman fazla ilgi çekemeyen bir arkadaşlık sitesi olan Facebook. Doğru reklam ve yarattığı fotoğraf trendlerinin de faydasıyla bir anda, dünyanın en popüler sayfalarından biri olmuştu. Bu popülerlik ise bir nevi kendi çarkını döndürdü ve kısa sürede, ünlüler ve gazetecilerin de site üzerinde bir hesap sahibi olmasını sağladı. Bundan sonraki adım çok basitti, ‘ilkokul arkadaşınızı bulun‘ sloganıyla başlayan reklam kampanyaları yavaş yavaş yerini ‘çevrenizdeki en popüler Facebook üyesi olun’ içeriğine bıraktı. Böylece, site kısa sürede büyüdüğü gibi sosyal ağ çılgınlığını da başlatmış oldu. Şu anda sitenin 300 milyonu aşkın üyesi var. Üstelik Facebook yılda, resmi açıklamalara göre 700 milyon dolar‘lık bir kazanca sahip. Ancak site bu başarısını, üyelerini mutlu ederek yapmıyor. Geçtiğimiz aylarda gizlilik ayarlarına yenilik getiren site, bir anda 300 milyon üyesinin profilini herkese açık hale getirmişti. Bu durum birçok kullanıcı için bardağı taşıran son damla oldu. http://static.shiftdelete.net/img/article/facebook1270297987.jpg Ama yine de ciddi anlamda bir harekete geçemediler çünkü, Facebook‘dan profilinizi tamamen silmenin bir yolu yok. Ancak hesabınızı dondurabiliyorsunuz. Eğer ünlü sosyal ağ üzerinde, çakılı bir çivim bile kalmasın diyorsanız bunu yapmak için tek bir yol var. O da kendinizi siteden ban’latmak. Sizin için Facebook’tan gerçekten kurtulmanın yolunu adım adım anlattık. Eğer bu siteden sıkıldıysanız, eğlence için ya da arkada izinizi bırakmamak için kendinizi site üzerinde yasaklatabilirisiniz. Yasalara göre, ban‘lanan hesabınızı bir süre sonra tamamen silinmek zorunda. Bu rehberi hazırlarken anladık ki, Facebook üye silmek konusunda diktatörlerden bile daha acımasız davranıyor. {pagebreak::Hack’lenmiş hesap numarası yapmak} Hack’lenmiş hesap numarası yapmak Son aylarda artan, hack ve hesap ele geçirme olayları nedeniyle Facebook yöneticileri işlerini sıkı tutmaya başladı. Çünkü phishing (yemleme ) yöntemiyle ele geçirilen bir sayfa anında başka kullanıcılarında bu durumun kurbanı olmasını sağlıyor. Yöneticilerde bu salgının yayılmaması için şikayet alan, hesapları gerçek sahibi başvurana kadar kapatıyor. Facebook bu durumu, resmi olarak sayfaları tek tek incelemek isteriz ama bunun için vaktimiz yok diye açıklamış. Bu durum sizin için bir avantaj. Profilinize sanki hack‘lenmişsiniz gibi anlamsız şeyler yazın. http://static.shiftdelete.net/img/article/facebookyontem11270894163.jpg Daha sonrada 5-6 arkadaşınıza , profilinizin ele geçirildiğine dair Facebook yöneticilerine mesaj atmaları için rica da bulunun. Aynı hesap için gelen mesajlar üzerine Facebook hemen hesabınızı kapatır. Arkadaşlarınızın şikayet dilekçesinde bildirdiği hesap dışında başka bir elektronik postayla mesaj atarsanız da başvurunuzu dikkate almaz. Bu yöntemi gerçekleştirmek için, aşağıdaki linke gitmelisiniz. http://www.facebook.com/help/contact.php?show_form=friend_compromised {pagebreak::Sahte hesap açıp şikayet etmek } Sahte hesap açıp şikayet etmek Facebook‘da birçok sitenin aksine aynı kullanıcı adıyla birkaç hesap almak mümkün. Dünyada aynı isimli birçok insan olacağı düşünülürse bu mantıklı bir yöntem. Ancak, bu sistem hacker‘ların hesapları ele geçirmek için en çok uyguladığı yöntemlerden biri. Sosyal ağ bu konuda o kadar çok şikayet aldı ki, artık bu tarz durumlarda daha acımasız davranmaya başladı. Bu sizi biraz uğraştırabilir ancak ban‘lanmak için en kesin yöntemlerden biri. İlk önce orijinal hesabınıza her zaman kullandığınız bilgisayarlar dışında bir yerden girin. Facebook güvenlik gereği, bulunduğunuz bilgisayarı ilk kez kullandığınızı bu yüzden bankalardaki gibi gerçekten kendiniz olduğunuzu kanıtlamanızı isteyecektir. http://static.shiftdelete.net/img/article/facebookyontem21270894420.jpg Karşınıza çıkan sorulara yanlış cevap verin. Facebook sizi kara listeye alıp bir süreliğinize hesaba ulaşmanızı engelleyecek. Daha sonra ise kendinize hiç kimsenin ekli olmadığı, gözden çıkarılabilir yeni bir hesap açın. Buradan site yöneticilerinize, diğer hesabınızın hack’lendiğini anlatan bir mesaj adın. Diğer hesabınızın güvenlik için iptal edilmesini bununla devam edeceğinizi söyleyin. Esas hesabınız iptal olacaktır, bu işlem için kullandığınız profili ise bir daha kullanmayabilirsiniz. Eğer içiniz rahat etmezse ilk yöntemle bu profili de kapattırın. Bu yöntemi uygulamak için gerekli link ise aşağıdaki gibi; http://www.facebook.com/help/contact.php?show_form=account_hacked {pagebreak::İnsanları rahatsız edin } İnsanları rahatsız edin Din, siyasi görüşler ve kişisel haklar yüzünden kendilerine dava açılmasından bıkan Facebook yönetimi, bu tarz şikayetlerde hesap kapatmak için artık tek bir kritere bakıyor. O da, aynı şikayetin aynı gün içerisinde ne kadar sürede geldiği. Bunun için, yine arkadaşlarınızın yardımına ihtiyacınız var. http://static.shiftdelete.net/img/article/facebookyontem31270894606.jpg Anlaştığınız en az 10 arkadaşınıza onları kızdıracak mesajlar atın. Arkadaşlarınız ise bu gelen mesajları ekranın üstünde bulunan, spam’ı şikayet et butonunu kullanarak yöneticilere bildirsin. Normalde bu konuda sadece uyarı alırsanız. Ancak aynı mesajı gün içerisinde defalarca yollayıp 10′un üzerinde kişiden şikayet yerseniz hesabınız engelletirsiniz. {pagebreak::Halka açık gruplarda rahatsızlık verme} Halka açık gruplarda rahatsızlık verme Bu yöntem için arkadaşlarınıza ihtiyacınız yok, en popüler gruplardan birine üye olun. Daha sonra ise bu grubun, duvarına üyeleri rahatsız edecek ve kızdıracak şeyler yazın. Burada amaç aynı gün içerisinde onlarca kişi tarafın şikayet edilmeyi hedeflemek. http://static.shiftdelete.net/img/article/yontem41270894940.jpg Mesajınızın altındaki şikayet et butonuna basarak ban’lanmanızı sağlayackalar. Irkçılık ve küfür gibi konuların affı bulunmuyor. {pagebreak::Kişisel haklara hakaret } Kişisel haklara hakaret Bir önceki yönteme benzer bu konuda, arkadaşlarınızın yardımına ihtiyaç duyacaksınız. Bunun için 20 kişiden fazla tanık da gerekiyor. Anlaştığınız kişinin duvarına gelin ve ona açık açık hakaret veya küfür edin. Diğer arkadaşlarınız ise sizin o mesajınızı alta bulunan şikayet et butonuna tıklayarak yöneticilere bildirsin. Bir sonraki adımda sistem sizden bu şikayetin nedenini soracak. Bu kısmı ise, kişiye hakaret olarak işaretleyin. Yeterince, şikayet yerseniz Facebook hesabınız kullanım dışı kalacaktır. http://static.shiftdelete.net/img/article/yontem51270895035.jpg Ancak aşağıda vereceğimiz linke bireysel şikayette bulunursanız bu kişinin gerçekten hiçbir şansı kalmaz. Bu linki normalde ana sayfadan ulaşamıyorsunuz, ancak site üzerinde biraz dolaşırsanız daha ölümcül olan yöntem karşınıza çıkar. Verdiğimiz linkteki sayfayı eksiksiz olarak doldurursanız, şikayet ettiğiniz kişi Facebook‘tan kurtulur. http://www.facebook.com/help/contact.php?show_form=report_tos_violation
  22. Instagram hesabım kapatıldı, nasıl geri alabilirim? Instagram’a giriş yapmak isteyen kişiler bazen “hesabın kapatıldı” uyarısıyla karşı karşıya kalabiliyorlar. Bu uyarı sonrasında hesabını geri kazanmak isteyen kullanıcılar “Instgram hesabım kapatıldı, nasıl geri alabilirim?” sorusuna yanıt arıyor. İşte kapatılan hesabı geri alabilmek için yapılması gerekenler… Topluluk kurallarını ihlal eden kullanıcıların hesapları telif, kopya içerik, taciz ve rahatsızlık, çıplaklık ve tehdit dili gibi nedenlerle dönem dönem kapatılabiliyor. Ya da hesaba birden fazla kez yanlış girince hesap askıya alınabiliyor. Yine aynı şekilde hesaba farklı bir cihazdan giriş yapıldığında onay verilmezse Instagram hesabı korumak adına askıya alabiliyor. Peki, böyle durumlarda ne yapmak gerekiyor? INSTAGRAM HESABIM KAPATILDI, NASIL GERİ ALABİLİRİM? Telif içerik ya da kopya hesaplar nedeniyle Instagram hesabınız kapatıldıysa bu konuda Instagram telif sahibinin haklarını koruyor. Bu nedenle öncelikle hesabınızın hangi sebepten kapatıldığını tespit edin ve ilgili yanlışlığı ortadan kaldırın. Hesabınızın neden kapatıldığına dair bir fikriniz yoksa Instagram’a inceleme talebinde bulunabilirsiniz. İlgili formu doldurarak hesabının kapatılma nedenini öğrendikten sonra açılması yönünde talepte bulunabilirsiniz. Formu gönderdikten sonra Instagram size hesabın kapatılma nedeniyle ilgili bilgiler verebileceği gibi açılıp açılmayacağı yönünde açıklamasını da yapabilir.
  23. Dropshipping Nedir Bu gönderi en son 4 Aralık 2022 tarihinde güncellendi. E-ticaret dünyasında aktifseniz ve hazır bir e-ticaret sitesi kurma niyetiniz varsa, dropshipping terimini duymuş olabilirsiniz. “Stoksuz e-ticaret” veya “stoksuz satış” olarak da bilinen dropshipping, son birkaç yıldır tavan yapan sektör trendlerinden biri. Bu rehberinde size dropshipping’in ne olduğunu anlatarak, girişiminize başlamadan önce bilmeniz gerekenleri aktaracağız. Gelin dropshipping’in (stoksuz e-ticaret) detaylarına ve nasıl başlayacağınıza göz atalım: Dropshipping Nedir? Dropshipping (stoksuz satış), internette satış yapmanızı sağlayan bir e-ticaret modelidir. Bu modelde müşteri ürünü satıcıdan sipariş eder ve tedarikçi veya üretici ürünü doğrudan, satın alan müşteriye gönderir. Elde edilen gelir satıcı ve tedarikçi arasında paylaşılır. Satıcılar bir bakıma tedarikçi/üretici ve müşteri arasında bir köprü görevi üstlenir ve ürünlerle direkt olarak ilgilenme, stoklama, depolama veya nakliye gibi süreçlerle uğraşmalarına gerek kalmaz. Dropshipping Nasıl Yapılır? Bu işe girmek nispeten kolay ve düşük riskli bir süreçtir. Asıl yapmanız gereken, ürünleriniz etrafında ilgi ve satış oluşturmaktır. Dropshipping sağlayan tedarikçiler hakkında araştırma yaparak birlikte çalışmak istediğiniz üreticileri/tedarikçileri seçerek işe başlarsınız. Sonrasında sürece şu şekilde devam edersiniz: . Online mağazanızda satmak istediğiniz ürünlerin listesini belirlersiniz. Ürünlerin sitenizde gösterilmesi için tedarikçi ile XML entegrasyonu sağlarsınız. Satış yapabilmek için ürün fiyatları, açıklamalar ve diğer görselleri dilediğiniz şekilde kişiselleştirirsiniz. Satışları artırmak ve işinizi geliştirmek için kendi pazarlama stratejinizi belirler ve uygularsınız. Satış yapıldığında, ödemeyi alırsınız ve satış otomatik olarak tedarikçinize yönlendirilir. Tedarikçiniz ürünü paketleyerek doğrudan müşterinize gönderir. Stoksuz satış depolama gerektirmediği için internetten satış yapmak isteyen firmalar için nispeten daha kolay ve hızlı bir süreçtir. Dropshipping Avantajları ve Dezavantajları Nelerdir? Avantajları Düşük başlangıç maliyetleri Siz sadece ürünleri pazarlamakla ilgilenirken, ürünlerinizin stoklama, depolanma ve yönetim maliyetlerini tedarikçileriniz karşılar. Yerden tasarruf Depolama görevini tedarikçiler üstlendiğinden, bulunduğunuz yeri ürün stoklarıyla doldurmanıza gerek kalmaz. Geniş ürün yelpazesi Çok çeşitli sektörlerde, çok fazla tedarikçi ile çalışabilirsiniz. Stok oluşturmak için büyük sermayeler harcamadan, ürünleri müşteriler üzerinde test etme özgürlüğü veren neredeyse sınırsız bir ürün havuzuna erişirsiniz. İstediğiniz yerden çalışabilme Belli bir konumda olmanıza gerek kalmaz, internete erişiminiz olduğu sürece dilediğiniz yerden çalışabilirsiniz. Otomatikleştirilmiş iş akışları Mağazanız işlemeye başladıktan sonra, günlük işlerin çoğu otomatik olarak yürütülür. Verimli büyüme İşlemler otomatik ve tedarikçiler dışarıdan olduğu için, lojistik sorunlarıyla uğraşmaz ve daha az sayıda personel ile işinizi halledebilirsiniz. Dezavantajları Yüksek rekabet Rekabet ettiğiniz ortam sadece dropshipping sektörü değil, tüm işletmeler ve e-ticaret girişimcileridir. Bu yüzden işinizi daha farklı kılmak ve güçlü bir e-ticaret pazarlama stratejisi oluşturmak önemli hale gelir. Düşük marjlar Bu işlere girmenin kolaylığından, dropshipping sektörü genellikle düşük fiyat ve düşük kâr marjlarına yol açar. Tedarikçilerin yanı sıra ödeme altyapısı sağlayıcıların ya da dropshipping platformlarının aldığı komisyonlar da kâr oranınızı düşürür. Kalite kontrol eksikliği Ürünlerle fiziksel olarak siz ilgilenmediğiniz için, her bir ürünün kalite standartlarınızı karşıladığından emin olmak zor olabilir. Tedarikçi koşulları Envanter, paketleme ve nakliye işlemleri tedarikçilere ait olduğu için, yaptığınız iş tedarikçilerin koşul ve hükümlerine tabi olur. Minimum sipariş eşikleri, iade/değişim politikaları ve müşteri memnuniyetini etkileyebilecek diğer gereksinimler üzerinde kontrolünüz sınırlı olur. Kısıtlı kişiselleştirme Ürünler üçüncü taraflardan seçildiği için ürünün nasıl göründüğü, nasıl yapıldığı ve nasıl markalaştırıldığı konusunda çok fazla kontrolünüz olmaz, bu yüzden ürün teklifinizi doymuş bir pazarda farklı kılmak zor olabilir. Müşteri hizmeti Bir müşteri aldığı ürünle ilgili bir sorun yaşarsa, şikayetleri dinlemek ve sorunu çözmek size düşer. İade/değişim işlemlerini sizin yönetmeniz gerekebilir. Nakliye hususları Dünyanın dört bir yanından tedarikçilerle çalıştığınız için nakliye süreleri ve maliyetleri arasında büyük farklar olacaktır. Bu nedenle müşterilere hızlı ve ücretsiz gönderim sunma şansnız olmayabilir ve böyle bir durum e-ticaret dönüşüm oranlarında önemli bir faktördür. Dropshipping’de Tedarikçi ve Ürün Seçimi Nasıl Yapılır? Ürün ve tedarikçi seçimi oldukça zor bir süreç. Bu süreci kolaylaştırmak ve ürün seçeneklerinizi genişletmek için bir dropshipping pazar ağıdan yararlanmanızı öneririz. Dropshipping Tedarikçi Seçimi Dropshipping’de tedarikçi seçimi en önemli noktadır, çünkü satış yaparken kendi üretmediğiniz bir ürünü temsil ediyorsunuz. Seçiminizi yapmadan önce aşağıdaki maddeleri göz önünde bulundurmanızı öneriyoruz. Dolandırıcılık gibi durumlara maruz kalmamak için tedarikçi araştırmalarınızı çok iyi yapın. Daha az sayıda ancak güvenilir ve kaliteli olduğundan emin olduğunuz tedarikçileri seçmeye çalışın. Tedarikçi ve ürünleri ile ilgili internet yorumlarını okuyun. Anlaşma yapmadan önce gidip tedarikçi ile doğrudan görüşün yada numune isteyin. Tedarikçinin paketleme, kargo, nakliye süreleri, iade süreci vb. detaylarını öğrenin. Markanızın güvenilirliğini ve işinizin gelişmesini sağlayacak en önemli faktör kaliteli ve doğru tedarikçilerle çalışmaktır. Dropshipping Ürün Seçimi İkinci önemli nokta ürün seçimi. Dev internet dünyasında, milyonlarca ürün arasından seçim yapmak elbette kolay değil. Ürün araştırmalarına katkısı olması için Google Trends kullanarak gündemdeki alışveriş trendlerine bakabilirsiniz. Sonrasında aşağıda vereceğimiz ipuçlarını değerlendirmenizi öneririz. Satış yapacağınız müşteri profilini çok iyi belirleyin. Dropshipping’de ana akım veya çok dar pazarlar başarı getirmez. İhlale neden olmamak için ürünlerini listelemeden önce tedarikçilerden gerekli izinleri alın ve ilgili anlaşmaları yapın. Sürümden kazanmak istediğiniz için tekrar eden ürünler seçebilirsiniz (örn; kedi maması, ofis malzemeleri, temizlik ürünleri). Umut vadettiğini düşündüğünüz spesifik ve niş alanlara yönelebilirsiniz (örn; vegan ürünler, yeni çıkan elektronik ürünler, teknoloji aksesuarları). Bir ürünün modası geçtiğinde tedarikçileri veya ürünleri rahatlıkla değiştirebilirsiniz. Dropshipping rekabet ortamını çok iyi araştırın. Pazarı doymuş ürünlere yönelirseniz, boş yere vakit ayırmış olursunuz. Tedarikçi ve ürün seçimlerini açıkladıktan sonra stoksuz satış yapabileceğiniz platformlara bir göz atalım. Ürün seçimleriniz için araştırma yaparken internetten en çok satılan ürünler adlı listemizden ilham alabilirsiniz. Dropshipping Platformları Wix E-Ticaret Eğer Wix E-ticaret gibi bir platform kullanıyorsanız Modalyst, Printful ve Printify gibi bir dizi dropshipping tedarikçisine de kolayca erişebilirsiniz. Örneğin, Modalyst tarafından sunulan Wix dropshipping çözümünü kullanırsanız, giyimden güzellik ürünlerine kadar milyonlarca ürün arasından seçim yapma şansınız var. Satmak istediğiniz ürünleri seçtikten sonra bunları otomatik olarak Wix mağazanıza ekleyebilir ve satışlarınızı yapabilirsiniz. Bu tür hazır dropshipping tedarik ağlarında tedarikçiler detaylı bir şekilde denetlenir ve milyonlarca çeşit ürün olur. Dolayısıyla dropshipping e-ticaretinizi gönül rahatlığıyla yapabilirsiniz. Sanal Pazar Yerleri Alternatif bir seçenek olarak, marka adınızı yaymak ve satışlarınızı artırmak için popüler sanal pazar yerlerinde adeta mağazanızın bir online şubesini açabilirsiniz. Türkiye’de dropshipping için ana akım sanal pazar yerleri arasında Trendyol, N11, Amazon, Hepsiburada, Gittigidiyor ve Aliexpress gibi markalar yer alıyor. Elbette öncesinde bu sitelerdeki tedarikçi seçimi, üyelik koşulları ve maliyetler gibi detayları iyice araştırmanız gerekir. Talep Üzerine Baskı Talep üzerine baskı, bir dropshipping türüdür. Fason üretim veya gönderim (white label) yapan pek çok tedarikçi vardır. Bu tür ürünlerin üzerinde tedarikçi markası yazmaz. Bazı dropshipping tedarikçileri ürün ambalajlarına sizin tasarımınızı ve logonuzu yerleştirmenize izin verir. Bu tür tedarikçiler sattığınız ürünlere sizin tasarımlarınızı basıp, ürünleri müşterilere o şekilde yollar. Yani kendi logonuz ve ambalajınızla ürün satabilirsiniz! Üzerinde marka olan ambalajlar: Müşterilerde güven oluşturur Profesyonel görünür Markanızın akılda kalmasına yardımcı olur Ayrıca dropshipping için illa e-ticaret yapan bir mağaza olmanız gerekmez. Sunduğunuz hizmet ne olursa olsun, insanlara sunduğunuz teklifleri çeşitlendirmek isteyebilirsiniz. Örneğin; bir müzik grubu, web sitesine grup logosunun basılı olduğu tişörtler, şapkalar vb. ürünlerin satıldığı bir “Ürünler” menüsü ekleyebilir. Wix online mağazanıza talep üzerine baskı uygulaması ekleyebilirsiniz. Özellikle Modalyst, sizi binlerce üst düzey markanın yanı sıra talep üzerine baskı ürünleriyle de buluşturuyor. Aşağıdaki videomuzdan İngilizce olarak Wix e-ticaret sitenize Modalyst ile optimize edilmiş stoksuz satış yöntemini nasıl ekleyeceğinizi öğrenebilirsiniz. Dropshipping Siteniz için Pazarlama Stratejileri Elbette ürünlerinizi satacağınız yerin, yani mağazanızın güzel olması çok önemli. Fiziksel bir mağazayı hayal edin; vitrin, ürünlerin düzeni, ödeme noktası. Bunların internette hayat bulduğu yer, kuracağınız e-ticaret web sitesidir. Wix’te sektörlere ayrılmış yüzlerce hazır e-ticaret şablonu arasından seçim yaparak sitenizi özelleştirmeye başlayabilirsiniz. Markanızı temsil edecek, akılda kalıcı bir domain adı almayı ihmal etmeyin. Dropshipping söz konusu olduğunda sitenizle ilgili dikkat etmeniz gerekenler: Gezinmesi kolay, kullanıcı dostu bir site oluşturun. Sitenizdeki ürünleri düzenli ve güncel tutun. Ürün detaylarını, resim/video gibi görselleri ve yazıları, kaliteli ve markanızı yansıtacak şekilde kişiselleştirin. Müşterilerin ürünleri kolay bulabilmesi için kategoriler, koleksiyonlar, filtreler vb. oluşturun. Satışları ve kârınızı dengede tutacak fiyat ve gönderim kuralları belirleyin. Güvenilir ödeme altyapıları kullanın, alternatif ödeme seçenekleri sunun. Nakliye süreleri konusunda dürüst olun. Dilerseniz müşteri yorumlarını gösterebilirsiniz. Daha fazla bilgi için e-ticaret sitesi nasıl kurulur açıkladığımız rehberimizi okuyabilirsiniz. Web sitenizi dilediğiniz şekilde oluşturup süsledikten sonra geriye sitenizi tanıtmak, ürünleriniz için ilgi uyandırmak ve etkili bir şekilde pazarlama yapmak kalıyor. Her işte olduğu gibi, pazarlama kararlarınız ve stratejileriniz ne kadar verimli ve etkili olursa, dropshipping siteniz/işiniz o kadar başarılı olur. Müşteri toplamak için kullanabileceğiniz yöntemlerin planlamasını yapın. Markalaşmak için çalışmalar yürütün, marka kimliğinizi geliştirin ve büyütün. Bir blog açarak satış yaptığınız alanlarla ilgili faydalı bilgiler ve içerikler paylaşın. SEO (Arama Motoru Optimizasyonu) gibi Google’da öne çıkmanızı sağlayacak etkili yöntemleri öğrenin ve uygulayın. Dijital pazarlama kanallarını öğrenin ve verimli bir şekilde kullanın (örn; e-posta pazarlama, ücretli reklamlar). Sosyal medyada aktif ve güncel olun ve kampanyalar yürütün (örn; Facebook, Instagram mağaza özellikleri, hashtag kullanımı, hedef kitlenize tavsiyeler, ürün görselleri, tanıtım videoları). Dropshipping’de Nasıl Başarılı Olunur? Dropshipping yapmaya başlamadan önce şu önemli 7 ipucunu aklınızda bulundurun: Araştırmanızı iyi yapın - Dropshipping ürün trendlerine bakın. Çalıştığınız alanda diğer işletmelerin neler yaptığını araştırın. Bir niş bulun - Rekabeti azaltmak ve mağazanızı belirli bir kategoride lider konuma getirmek için bir niş alana veya özel bir ürüne odaklanın. Pazar doymuşsa veya marjlar çok düşükse en iyi dropshipping ürünlerinin bile getirisi olmaz. Envanterizi artırın – Ürün hattınıza yeni ürünler ekleyin, yeni kategoriler deneyin. Hem ürünlerinizi çeşitlendirmiş hem de müşterilerin ne istediği konusunda fikir edinmiş olursunuz. Talep üzerine baskı ürünleri satın - Envanter tutmak zorunda kalmadan tişört, kupa ve telefon kılıfları gibi kişiselleştirilmiş ürünler tasarlayın ve satın (özellikle hizmet odaklı işletmeler için harika bir seçenektir). Müşteri memnuniyetine öncelik verin - Müşterilerin alışverişlerinden memnun olmaları için elinizden geleni yapın. İyi bir müşteri hizmeti, esnek iade/değişim politikaları ve belirgin nakliye süreleri sunun. Doğru platformu seçin - Piyasada çok fazla e-ticaret platformu var. İşinizi büyütmek için ihtiyacınız olan özellikleri ve desteği sunan bir platform seçmek önemli. Wix e-ticaret platformu gibi otomatik envanter güncellemeleri ve sipariş yönetimi araçları sunanları tercih edin. Pazarlama için yatırım yapın - Farklı pazarlama taktiklerini test ederek işletmeniz için faydalı olanları keşfedin. SEO, sosyal medya ve influencer reklamları, Google Ads gibi reklam yöntemlerini ve diğer yaratıcı stratejileri deneyin. Dropshipping – Sıkça Sorulan Sorular Dropshipping yapmaya başlamadan önce merak ettiğiniz sorulara aşağıda cevaplar bulabilirsiniz. Dropshipping yasal mı? Evet, dropshipping tamamen yasal bir ticarettir. Ürünleri tedarikçilerin izniyle satıyorsunuz. Dikkat etmeniz gereken noktalar: İnternetten satışla ilgili vergi yasalarına uymak, Pazarlama kampanyalarını dürüst bir şekilde yürütmek. E-ticarete yeni başlıyorum, dropshipping yapabilir miyim? Evet, dropshipping e-ticarete yeni başlayanlar için iyi bir seçenek. İşi kurmak nispeten kolay ve riski düşük. Envanter/ürün depolama ve yönetim işlemlerini tedarikçi yürüttüğün için sizin ufak adımlarla başlayabilmenizi sağlar. Dropshipping ne kadar kazandırır? Dropshipping, e-ticarete düşük bir bütçeyle giriş yapmak için iyi bir seçenektir. 5.000 TL’den 100.000 TL’ye kadar bir aralıkta gelir elde edebilmeniz mümkün olabilir. Ancak burada çok önemli bir detay var: Kazancınız edindiğiniz tecrübeyle ve uyguladığınız pazarlama stratejileriyle (bir bakıma yaptığınız yatırımla) doğru orantılı olarak artacaktır. Dropshipping’de nasıl kâr sağlarım? Dropshipping yaparken maliyeti gelirle dengelemeniz gerekir. Ürünlerinizin toptan satış fiyatlarını ve pazarlama bütçenizi hesaba katın. Ürünlerinizi, harcadığınızdan daha fazlasını kazanacak şekilde, akıllıca fiyatlandırın. Dropshipping ödemelerini nasıl alırım? Yurt içi ödemelerde havale, EFT, kredi kartı gibi yöntemlerle ödeme alabilirsiniz. Ancak yurt dışına satış yaparsanız uluslararası transferi mümkün kılan ve Türkiye’ye hizmet veren üçüncü taraf online ödeme sağlayıcılarını (örn; Payoneer, Verifone vb.) kullanmanız gerekir. Türkiye’de dropshipping maliyeti nedir? Dropshipping işine başlarken dikkate alınması gereken bazı maliyetler: Şirket kurma: Şahıs şirketi, limited veya anonim şirket kurma ücretleri (devlet tarafından belirlenmiş güncel fiyata göre). E-ticaret platformu üyelik planınız: Wix E-ticaret planları ayda 70 TL ila 146 TL arasında seyrediyor. Web sitenizin domain adı: Wix’te en basit domain adı ayda 20 TL’den başlıyor. Wix e-ticaret planı satın alırsanız domain adınız ilk yıl ücretsiz sunulur. Sanal POS Entegrasyonu: E-ticaret sitelerinde sanal ödemelerle banka arasında iletişimi sağlayan hizmetin kurulması. Bankaya/firmaya göre komisyon oranları %1-%5 arasında seyretmektedir. Muhasebeci ücretleri: Bütçenize ve işinizin büyüklüğüne göre birlikte çalışmak istediğiniz muhasebeciyi seçersiniz. Pazarlama faaliyetleriniz: Bunların maliyetleri stratejinize bağlıdır. Wix İşletme ve E-Ticaret paketlerinin içinde halihazırda bazı profesyonel pazarlama araçları mevcut. Ancak, reklam kampanyaları veya ücretli pazarlama çalışmaları için ayrı bir bütçe ayırmanız gerekir. 2023’te dropshipping yapmaya değer mi? Biz değer diye düşünüyoruz. Türkiye bazında 2022 yılının ilk yarısında e-ticaret oranı %116’lık bir büyüme göstermiştir. Bu veri de, Türkiye’de e-ticaretin ne kadar geliştiğini ve gelecek için ne kadar umut vadettiğini ortaya koymaktadır. Bir tüccar olarak dropshipping küçük bir yatırım gerektirir. Satıcılar toptan mal alırken çoğunlukla minimum ürün adeti sipariş etme zorunluluğu olur. Dropshipping’de böyle bir zorunluluk olmadığı için risk düşüktür. Wix E-ticaret ile Dropshipping Kolaylığı Artık dropshipping hakkında bilgilendiğinize göre, kendi e-ticaret yolculuğunuza başlamanın zamanı geldi. Wix E-Ticaret ile güvenilir tedarikçilerden milyonlarca yüksek kaliteli ürün kaynağına erişebilir, tüm işlemleri tek bir yerden yönetebilir ve minimum seviyede riske girererek ticaret yapabilirsiniz.
  24. Editör Kimdir? Editör; kitap, gazete, dergi veya web sitelerinde yayınlanmak üzere oluşturulacak bir içeriğin planlamasını yapan, bu içeriği gözden geçiren, revize eden ve yayına hazır hale getiren kişidir. Editör, metne yayınlanmadan önceki son halini verir ve metnin yazarın vermek istediği mesajı okuyuculara kusursuz bir şekilde taşıdığından emin olur. İçeriğin yazılmasından okuyucu ile buluşmasına kadar geçen bütün süreç, editörün bilgi ve sorumluluğundadır. Editörlük Neden Yapılır? Editörlük, metnin kalitesini artırmayı amaçlar. Anlaşılırlık, akıcılık, dil bilgisel ve kültürel doğruluk gibi faktörler metnin kalitesini belirleyen unsurlardır. Editörlük hizmeti ile metin hedeflenen kitleye ve sektöre daha uygun hale getirilir. Editörlük sırasında metnin kontrolünü tek dilde yapılır; metnin bütün dil bilgisel, mantıksal ve kültürel hatalardan arındırıldığından emin olunur; kelime seçimlerinin hedef kitleye uygunluğu kontrol edilir ve müşterinin ihtiyaçları doğrultusunda metin son haline getirilir. HeliCo Tercüme olarak yerleşmiş kalite kültürümüz ve standartlarımız doğrultusunda profesyonel editörlerimiz ile her alandaki editörlük ihtiyaçlarınız için sizlere yardımcı olmaya hazırız. Editörlük Nasıl Yapılır? Editörlük hizmet verilirken metnin işlevi doğrultusunda daha kolay anlaşılır, akıcı ve düzgün hale getirilmesi amaçlanır. Bu amaç doğrultusunda editör; cümleleri bölebilir, birleştirebilir veya tamamen farklı sözcüklerle yeniden yazabilir. Editörlük görevini üstelenen kişinin editörlük yapılacak metnin alanında uzman olması ve çeviriyi yapan veya metni yazan kişilerden farklı biri olması gerekir, çünkü metne objektif bir gözle bakmalı ve gerekli düzeltmeleri ön yargısız şekilde gerçekleştirmelidir. Editörlük sırasında metnin son haline getirilmesinden önce bütün yazım ve dil bilgisi hatalarından arındırılması gerekir. Metnin yazım ile ilgili unsurlarına odaklanılan bu süreçte editörün görevi; terim kullanımında ve formatta tutarlılık sağlamaktır. Ayrıca editörlük sırasında tipografi, noktalama işaretleri, yazım, büyük-küçük harf kullanımı ve sayılar konusunda ve kısaltma, dipnot, alıntı ve referanslarda düzeltmeler yapılır; paragraf ayrımları düzeltilir; mantıksal, matematiksel ve kavramsal hatalar giderilir ve gereksiz ifadeler kaldırılır. Metin taslağı son haline getirilene kadar mükemmelleştirilir ve her türlü hatadan arındırılır. Müşterinin editörlük hizmetinden önce verdiği talimatlar ve müşterinin geri bildirimleri ile metin son haline getirilir. HeliCo Tercüme, uzman editörleri ile sizlere kaliteli editörlük hizmeti sağlar. Profesyonel editörlük hizmeti ile ilgili bilgi edinmek için bizimle iletişime geçebilirsiniz. Kimler Editörlük Yapabilir? Editörlük genellikle üniversitelerin Türk Dili ve Edebiyatı, Çeviribilim, Karşılaştırmalı Edebiyat gibi bölümlerinden mezun, editörlük yapılacak metnin diline ve konusunda hakim ve mesleği editörlük olan kişiler tarafından yapılır. Ülkemizde editör yetiştiren bir üniversite bölümü olmadığı için editörler genellikle çevirmenlik, yazarlık gibi görevlerde edindikleri bilgi birikimleri ve tecrübeleri ile editör görevini üstlenirler. Redaksiyon ile Editörlük Arasındaki Farklar Nelerdir? Editör ile redaktörün görev ve sorumlulukları arasındaki en bariz fark; editör yalnızca hedef dilde veya tek dilde kontrol yaparken, redaktörün çevirisi yapılmış bir belgeyi kaynak metinle karşılaştırarak editörün sorumluluğunda olmayan bazı ilave kontrolleri de yapmasıdır. Dolayısıyla editörlük istenen durumlarda öncesinde çeviri yapılmış olması gerekmez. Editlenmesi istenen bir dosya, sadece tek dilde de hazırlanmış olabilir ve bu dosyada yazım yanlışı, dil bilgisi hatası, noktalama işaretlerinin kullanımında hata gibi teknik hatalar veya anlam bütünlüğünü koruma, bağlama uyma, konular arası geçişi sağlama, akıcılık veya terim kullanımı gibi anlamsal konularda hata yapılmadığından emin olunur. Çeviri metni üzerinde de editörlük çalışması gerçekleştirilebilir, ancak bu durumda editörden kaynak dili bilmesi veya kaynak metinle hedef metni karşılaştıracak şekilde kontrol yapması beklenmez. Redaksiyonda ise elimizde kaynak ve hedef metin olması gerekir. Redaktörden editörlükte yapılması gerekenlere ek olarak yapılacak diğer kontrollerin yanı sıra hedef metinde çeviri hatası olup olmadığından ve kaynak metnin hedef kültüre uygun ifadelerle yerelleştirilip yerelleştirilmediğinden emin olması ve bu doğrultuda gerekli ek düzeltmeleri yapması beklenir. Redaksiyon ve editörlük hizmetleri, çeviri hizmetine ek olarak talep edilebilecek hizmetlerdendir. Bu hizmetlerin çeviri hizmetine eklenmesinin sebebi ise, çeviri metninin kalitesini artırmak ve o metni olası hatalardan arındırmaktır. Bireyler ve şirketler, çeviri ve redaksiyon hizmetlerini bir arada alacak şekilde tek bir anlaşma yapmayı tercih edebilirler. Bu anlaşmanın gerekliliği olarak talep ettikleri hizmet için daha fazla süreye ve bütçeye ihtiyaç duyulacağını göz önünde bulundururlar. Kitap çevirisi konusunda yukarıda bahsedilenlerden kısmen daha farklı uygulamalar görülebilir. Bu durumda editör, kaynak dildeki kitabın telif hakkının alınmasından itibaren tüm aşamalarda yer alır. Gerekli çevirmenlerin bulunmasından çevirinin tamamlanmasına kadarki tüm ilerlemeleri kontrol etmesi beklenebilir. Kitabın yayınlanmadan önce son haline getirilmesinde de editör rol oynar. Bunun tüm yayınevlerinde genel geçer bir uygulama olmadığını ve uygulamaların çeşitlilik gösterebileceğini belirtmek gerekir. Kitap editörlüğü işinde editöre verilen sorumlulukların diğer sektörlere kıyasla daha kapsamlı olduğunu düşünebiliriz. Dijital ortamda içerik yayınlanmasında da web içerik editörlüğü, web sayfası editörlüğü veya oyun editörlüğü gibi görevlerde de editöre benzer şekilde kapsamlı sorumluluklar verilebilir. Bunlara ilaveten teknik editörlük de diğer bir ihtiyaca yönelik şekilde ortaya çıkmış editörlük unvanlarından biridir. Editörlük Fiyatları Nasıl Belirlenir? Editörlük hizmeti ücretleri, editörlük yapılacak olan metnin diline göre farklılık gösterir. Örneğin İngilizce editörlük ile Almanca editörlük arasında editörlük ücretleri anlamında farklılık olması beklenir. Ayrıca editörlüğü yapılacak metnin konusuna ve editörlüğün türüne göre de yapılacak işte farklılıklar ortaya çıkacağı için tüm editörlük işlerinde standart bir editörlük ücreti belirlenmesi mümkün değildir. Profesyonel editörlük hizmeti almak üzere ihtiyaçlarınızı net şekilde belirledikten sonra hizmet sağlayıcınızla iletişime geçmeniz önemlidir. İhtiyaçlarınızı belirleme konusunda hizmet sağlayıcınızdan destek almayı da tercih edebilirsiniz. Editörlük Ücreti Çeviri Ücretinden Farklı Mıdır? Editörlük ücreti belirlenirken editörlük yapılacak belgenin daha önceden bizim tarafımızdan çevrilmiş olup olmadığı ve çevirinin genel durumu hakkındaki hususlar göz önünde bulundurulur. HeliCo Tercüme tarafından yapılan tüm çeviriler editör gözetiminden geçmeden asla teslim edilmediği için aslında çeviri ücretinin içinde editörlük ücretinin de dahil olduğunu söylemek mümkündür. Başka bir hizmet sağlayıcı tarafından yapılan çeviriler için HeliCo Tercüme’den editörlük hizmeti almak isterseniz en uygun editörlük ücretleri hakkında bilgi almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz.
  25. Eğer Letgo, Sahibinden veya GittiGidiyor gibi uygulamalardan sık sık alışveriş yapıyor ve bir noktadan sonra aradığınızı bulamıyorsanız, siz takipçilerimiz için bu uygulamalara benzer olan Zebramo ve Dolap gibi alternatifleri sıraladık. Devir artık teknoloji devri ve bu neredeyse her alanda geçerli. En basitinden artık market alışverinizi bile online uygulamar üzerinden evinize sipariş edebiliyorsunuz. Tabii kıyafet, kitap, bilgisayar parçası veya herhangi bir eşyayı da online alışveriş sitelerinden temin edebiliyorsunuz. Hatta sadece sıfır ürünler değil, ikinci el araba, ikinci el telefon, ikinci el bisiklet veya ikinci el bilgisayar gibi birçok önemli eşyayı da daha ucuza kapatabiliyorsunuz. Bu tarz alışveriş yapabileceğiniz Letgo, Sahibinden veya GittiGidiyor gibi ünlü uygulamalar var. Ancak bazen bu sitelerden bile aradığınızı bulamadığınız olabiliyor. Bu içeriğimizde sizlere bu ünlü online alışveriş sitelerine alternatif olabilecek ve aradığınızı kolaylıkla bulmanızı sağlayacak Letgo benzeri uygulamalardan bahsedeceğiz. Letgo ve benzeri ikinci el eşya alım-satım uygulamaları Letgo Letgo, sahibinden satılık araba veya kiralık daireden ikinci el mobilya, telefon ve konsola kadar birçok ürünü bulabileceğiniz bir site. Sitede kullanmadığınız eşyalarınızı satarak kolay bir şekilde para kazanabilir veya yüzbinlerce kullanıcının milyonlarca ürününü uygun fiyatlara satın alabilirsiniz. Üstelik İstanbul, İzmir, Ankara ve Türkiye’nin diğer tüm illerinden satıcı ve alıcı bulabiliyorsunuz. letgo: 2. El Eşyaları Al & Sat İNDİR letgo: 2. El Eşyaları Al & Sat İNDİR Kitaplar için Sahaf: Sahaf, kitaplığınızda artık boşu boşuna yer kaplayan ve elden çıkarmak istediğiniz kitapları paraya dönüştürebileceğiniz bir uygulama. Sadece satmak değil, bulması zor olan kitaplar dahil birçok kitabı da bu uygulamada ucuza satın alabiliyorsunuz. Aradığınız kitapları sahafçılara da sorabiliyorsunuz Sahaf - Kitap Al Sat İNDİR Genellikle otomobil arayanlar için Sahibinden: Sahibinden.com, sahibinden satılık veya kiralık araba, daire ve ikinci el veya sıfır birçok ürünü bulabileceğiniz devasa bir platform. Sahibinden’de sadece eşya, otomobil, teknolojik cihazlar değil iş ilanları, hizmetler, iş makineleri veya ustaları da bulabilirsiniz. Bu bağlamda Sahibinden için Türkiye’nin en büyük platformlarından biri diyebiliriz. sahibinden.com İNDİR sahibinden.com İNDİR Geri kalan her şey için GittiGidiyor: GittiGidiyor da aynı Sahibinden.com gibi devasa bir platform. GittiGidiyor’da ikinci el telefon, konsol veya televizyon gibi birçok ürünü bulabilmeniz mümkün. Onaylanmış satıcılardan ise sorunsuz sıfır ürünler bulabiliyorsunuz. GittiGidiyor’un bir güzel yanı ise indirim kuponları. Kullanıcılarına indirim kuponları sayesinde kolaylık sağlayan GittiGidiyor, alışveriş yapmak için güzel bir site diyebiliriz. GittiGidiyor İNDİR GittiGidiyor İNDİR Giyim ve aksesuarlar gibi ihtiyaçlar için Zebramo: Zebramo, daha çok elinizde bulundurduğunuz kozmetik, giyim ve ev eşyası tarzı ürünleri kolayca satıp paraya çevirmenize yarayan bir uygulama. Her ne kadar bahsettiğimiz kategoriler sıklıkta olsa da platformda elektronik eşyaları da alıp satabiliyorsunuz. Uygulamanın güzel yanı ise Zebramo Kargo sayesinde kargolamalarınızı indirimli biçimde gerçekleştirebiliyorsunuz. Zebramo: İkinci el pazarı İNDİR Zebramo İNDİR Kıyafet ihtiyaçlarınız için ikinci seçenek Gardrops: Gardrops’a giriş yaparak artık giyinmediğiniz kıyafetlerinizi veya kullanmadığınız aksesuarlarınızı siteye %0 komisyon vererek elinizden çıkarıp paraya dönüştürebiliyorsunuz. Aynı şekilde birçok ürünü çok uygun fiyattan satın alabiliyorsunuz. Satın alımlarda herhangi bir sorun olursa uygulama size para iadesi de yapıyor. Gardrops - İkinci El Moda İNDİR Gardrops İNDİR Modacruz Modacruz da aynı Gardrops gibi ikinci el abiye, kadın aksesuarları, iç giyim, tesettür giyim veya kozmetik alım satımı yapabildiğiniz bir platform. Sitenin her ay 6 milyon civarında ziyaretçisi oluyor ve toplamda 3 milyon üyesi bulunuyor. Eğer bir sorun oluşursa ürünleri iade etme seçeneği de sizlere sunuluyor. ModaCruz - Sat, Para Kazan, Keşfet İNDİR ModaCruz - İkinci El Alışveriş İNDİR Giyim ihtiyaçlarınız için üçüncü seçenek Dolap: Bir ara kendinize, çocuğunuza severek aldığınız elbise, ayakkabı, çanta, gözlük veya saat gibi eşyaları Dolap uygulaması sayesinde kolayca paraya dönüştürebiliyorsunuz. Kullanmadığınız ikinci el ürünleri satarken güvenilir mi diye düşünmeden direkt olarak satış yapabileceğiniz Dolap’ta kargo kodu sayesinde kargonuzu da ücretsiz bir şekilde gönderebiliyorsunuz. Dolap İNDİR Dolap: Sat, Keşfet, Yenilen İNDİR Bebek giyimi ve aksesuarları için BebeCruz: Bebecruz, Modacruz’un alt uygulaması niteliğinde. Ancak Modacruz’un aksine Bebecruz, adından da anlaşılabileceği üzere tamamen bebek giyim, aksesuar ve eşyaları üzerine. Platformda ikinci el bebek arabasından tutun da akülü arabaya kadar her şeyi ikinci el olarak uygun fiyata bulabiliyorsunuz. Aynı şekilde elinizde bulunan ikinci el bebek ürünlerini de kolayca elinizden çıkarabiliyorsunuz. BebeCruz - 2. El Bebek Eşyaları %0 Komisyonla Sat İNDİR BebeCruz İNDİR İkinci el elektronik eşya alırken nelere dikkat edilmeli? İkinci el eşya alışverişi yaparken, öncelikle yapmanız gereken gerçekçi bir fiyat belirlemek. Örneğin, iPhone model telefonlar değerlerini uzun süre korurlar. Yani sıfır ürünle ikinci el ürün arasında uçurum boyutunda bir fark aramak yanlış olur. Eğer aldığınız üründen memnun kalmak istiyorsanız, yapmanız gereken ilk şey en ucuzunu aramak değil, hak ettiği ucuzlukta olan ürünlere odaklanmak. Gerçekçi bir fiyat belirlemek bir köşede dursun. Daha önemli bir husus daha var. Alacağınız elektronik ürün muhtemelen her sene yeni modeli çıkan bir ürün olacaktır. Yeni model çıktığı zaman da doğal olarak daha da ucuzlayacak. Bu yüzden sabırlı davranmak, alışverişi doğru zamanda yapmak ikinci el elektronik alışverişinde en çok faydası dokunan noktalardan biri. Son olarak, doğru bir satıcı bulmak da çok önemli. İkinci el alışveriş yapılan siteler her satıcı için bir puanlama yapılmasına izin verir. Yapacağınız alışverişi olabildiğince fazla kişi tarafından puanlanmış, iyi puana sahip bir satıcıdan yapmanız riski en aza indirmekte önemli bir rol oynayacaktır. E-ticaret dendiği zaman kullanılabilecek platformları listelediğimiz yazımızın sonuna geldik. Bu platformlar arasında seçim yapmak gördüğünüz gibi amacınız göre çok değişkenlik gösterebiliyor. Bir tanesi elektronik üzerine odaklanırken, başka bir tanesi giyim üzerine yoğunlaşıyor. Yani ne arıyor olursanız olun, aradığınız şeyi bulabileceğiniz site listemizin içinde bir yerlerde. Tek yapmanız gereken ne almak ya da ne satmak istediğinize karar vermek. Dileriz yardımcı olabilmişizdir 🙂
  • Profil Reklam Alanı
  • Bu Alana Reklam Verebilirsiniz
    Bu Alana Reklam Verebilirsiniz
×
×
  • Yeni Oluştur...