Kullanıcı nisanur Oluşturulma : 25 Mayıs, 2022 Kullanıcı #1 Paylaş Oluşturulma : 25 Mayıs, 2022 (güncelleme yapıldı) Lenf kanseri (lenfoma) vücudun savunma hücreleri olan lenfositlerin kanserleşerek kontrolsüz büyümesidir. Lenf kanseri en sık görüldüğü yerler; lenf bezleridir. Lenf bezleri vücudun en önemli savunma mekanizmalarından biridir. Vücudumuzda bulunan binlerce lenf bezi, enfeksiyon ve hastalıklara karşı direnmemizi sağlayan bağışıklık sisteminin en önemli parçasıdır. Yaşanan enfeksiyonlar sırasında lenf bezleri büyüyor. Hastalık sona erdiğinde ise yeniden eski boyutlarına dönüyor. Bu durum son derece normal olan bir mekanizmanın göstergesi. Lenfoma meydana geldiğinde, lenfatik sistemin hücreleri olan lenfositler bozuluyor ve çoğalıyor, böylece daha anormal hücreler oluşturuyor. Lenfomalar temelde Hodgkin ve non-Hodgkin (Hodgkin olmayan) olmak üzere iki grupta incelenir. Her ikisinin de belirtileri benzer olabilmekle beraber, lenfomanın hangi tür olduğuna yapılan tetkiklerde rastlanabilecek bir takım özel hücrelere göre karar verilir. Tedavi seçeneklerinin belirlenebilmesi açısından lenfomanın hangi tür olduğunun belirlenmesi oldukça önemlidir. Tedavi Yöntemleri Lenf Kanseri (Lenfoma) Tedavisi Lenfomada tedavi kararını etkileyen faktörler arasında; lenfomanın tipi, hastalığın evresi, büyüme ve yayılma hızı, hastanın yaşı, hastanın diğer sağlık problemleri sayılabiliyor. Yavaş ilerleyen ve belirtisi olmayan kimi çeşit lenfomlarda hasta, hastalığın ilerlemesi, belirtilerin ortaya çıkması ve tedavi gerekliliğinin doğması açısından düzenli aralıklarla kontrol ediliyor. Belirtileri olan yavaş seyirli lenfomalarda; kemoterapi, biyolojik tedaviler (monoklonal antikorlar) ve radyoterapi kullanılabiliyor. Hızlı seyirli lenfoma tedavisinde genellikle kemoterapi ve biyolojik (monoklonal antikorlar) tedaviler tercih ediliyor. Gerektiği durumda radyoterapi tedaviye eklenebiliyor. Hastalık tedaviye dirençli olduğunda ya da tedaviden sonra hastalık tekrarının (nüks) geliştiği durumlarda kullanılan tedavi şekilleri ise; kemoterapi, biyolojik tedaviler, radyoterapi, yüksek doz tedavi ve kök hücre veya kemik iliği nakilleri ve Car T Cell tedavisidir. Car-T Cell tedavisi bugün için B hücreli Lenfoma için onaylı bir tedavi yöntemidir. Bu tedavi türü hücresel bağışıklık sistemimizin ana elemanı olan T hücrelerinin genetiğini değiştirerek kanseri tanımayan bağışıklık sistemi hücrelerimizi kanseri tanıyan ve onlara savaşan hücrelere dönüştürülmesini esas almaktadır. Lenfoma tedavisi tamamlandıktan sonra, hastalar nüks olasılığı açısından, ilk 2 yıl daha sık olmak kaydı ile 5 yıla kadar yakın takipte tutuluyorlar. Sigara, alkol gibi zararlı alışkanlıklardan uzaklaşarak düzenli egzersiz ve sağlıklı besinler tüketmek gibi yaşam tarzı değişiklikleri, lenfomalardan korunma noktasında tavsiye ediliyor. Belirtiler Lenfomaların pekçok farklı türünde farklı belirtiler ortaya çıkabilmekle beraber bunlardan bazıları aşağıdaki gibidir: Ağrısız, büyüyen ve çoğalan lenf bezleri Sebebi bilinmeyen ateş, Açıklanamayan kilo kaybı, Rahatsız edici gece terlemesi, Sürekli yorgunluk, Öksürük, solunum problemi ve göğüs ağrısı, Karında şişlik, şişkinlik, dolgunluk hissi veya ağrı, Kaşıntı Bir kişide yukarıdaki belirtilerin olması, o kişide mutlaka lenfoma var anlamına gelmemektedir. Mikrobik hastalıklar ve diğer sağlık problemleri de bu bulgulara neden olabilir. Ancak belirtiler 2 hafta içinde düzelmez ise doktora başvurularak nedeninin araştırılmasında yarar var. Lenf Kanseri (Lenfoma) Risk Faktörleri Nedenleri henüz tam olarak tespit edilememekle beraber, Hodgkin lenfoma erkeklerde kadınlara kıyasla daha çok görülmektedir. Özellikle genç erişkinlik olarak tabir edilen 15-34 yaş aralığı ile 55 yaş ve üstünde daha sık görülür. Tanımlanmış bir takım risk faktörleri şunlardır: Aile öyküsü Epstein-Barr virüsü (EBV) enfeksiyonu HIV enfeksiyonu Non-Hodgkin Lenfomalar ise Yaş İlerledikçe Daha Sık Görülen Hastalıklardır. Non-Hodgkin Lenfomalar İçin Tanımlanmış Kimi Risk Faktörleri Aşağıdakilerdir: EBV enfeksiyonu HIV enfeksiyonu HTLV (insan T hücreli lösemi virüsü) enfeksiyonu Helicobacter Pylori enfeksiyonu (özellikle mide lenfomalarında) HHV-8 (insan herpes virüs tip 😎 enfeksiyonu Hepatit C virüsü enfeksiyonu Bir takım kimyasallar (özellikle zirai ilaçlar ve ısıtma-soğutma endüstrisinde kullanılan kimyasallar) Bazı kanserlerin tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçları Kleinefelter, Chediak-Higashi sendromları gibi kimi genetik hastalıklar Sjögren sendromu, çölyak hastalığı, sistemik lupus gibi bazı romatolojik hastalıklar Ancak kişinin bu risk faktörlerinden bir ya da birden fazlasını taşıması, mutlaka lenfoma olacağı anlamına gelmiyor. Birçok risk faktörü taşıyan bazı bireylerde yıllarca lenfoma gelişmeyebileceği gibi, risk faktörü olmayan bireylerde de lenfoma gelişimi mümkün. Birçok risk faktörü taşıyan bazı bireylerde yıllarca lenfoma gelişmeyebileceği gibi, risk faktörü olmayan bireylerde de lenfoma gelişimi mümkün. 25 Mayıs, 2022 nisanur tarafından düzenlendi Alıntı imzam budur Yorum bağlantısı Şimdi Paylaş Daha fazla paylaşma seçeneği...