Kullanıcı seo Oluşturulma : 11 Haziran, 2022 Kullanıcı #1 Paylaş Oluşturulma : 11 Haziran, 2022 (güncelleme yapıldı) Şempanze Kültürü Şempanzeler, Senegal savanalarında zıpkın benzeri sopalarla galagoları avlıyor. Şempanzelerin "teknoloji" ürettiği bu bölge insanın evrimine ilişkin ipuçları sunuyor. Gündoğumu o kadar ani ve hızlı ki, insan görünmez bir elin uzanıp tüm ışıkları açtığını düşünüyor. Otuz dört şempanze, bir arada, şafakla birlikte uyanıyor. Hepsi hâlâ bir gece önce çıplak bir platonun kenarındaki ağaçlarda yaptıkları yuvaların içinde. Yabanıl bir şempanzenin yataktan kalkışı hiç de sessiz olmuyor. Bağırış çağırış uyanıyorlar. Duyduğum seslerin teknik adları var -solumalı bağırtı, solumalı havlama, haykırma, çığlık- ama bunlar alışık olmayanlar için çılgın, taşkın, giderek yükselen bir gürültüden başka bir şey değil. Dinlerken gülümsemekten kendinizi alamıyorsunuz. Bu şempanzeler daha önce bu sayfalarda gördüklerinizden değil. Bunlar doğu Senegal’de ve sınırın ötesinde, batı Mali’de görülen savana-orman şempanzeleri. Yağmur ormanındaki daha iyi tanınan akrabalarının aksine savana-orman şempanzeleri günün büyük bölümünü yerde geçiriyor. Burada yüksek bir ağaç örtüsü yok. Ağaçlar bodur ve seyrek. İlk insanların evrimleştiği açık, bozkır alanlara çok benziyor. Bu nedenle -yayılım alanlarının ortasından geçen ırmağın adı ile anılan- Fongoli grubu gibi şempanze topluluklarının, türümüzün kökenini inceleyen bilim insanları için eşsiz bir değeri var. Sabah saat 8 ve benim ucuz anahtarlık termometrem 32 dereceyi gösteriyor. Gömleklerimiz, beyaz tuz izleri ile lekelenmiş. Terimizden bulaşan tuz bu. Geçtiğimiz plato, ekvator güneşini kesecek bir ağaç gölgesine rastlanmayan, kızıl kayalar ve cilt kanseri tehlikesinden başka hiçbir şeyin olmadığı bomboş bir alan. Her birimiz sırt çantalarımızda üçer litre su taşıyoruz. Yola çıktığımızda hava serindi. Ama öğle vakti, çay demleyecek kadar ısınacak. Şikayet etmiyorum. Sadece durumu anlatıyorum. Savanada -hatta nehir yatakları boyunca yer yer ağaçlıklarla kaplı küçük alanların bulunduğu mozaik savana adı verilen yerlerde bile- yaşam son derece çetin. Eğer daha yeşil yerlere alışık bir primatsanız, hayatta kalmak için davranışlarınızı bu koşullara göre ayarlamak zorundasınız. Bizim en eski hominid atalarımız, bundan beş milyon yılı aşkın bir süre önce geniş çayırlık alanları yaratan aşırı kurumanın yaşandığı Miyosen döneminde evrimleşmişti. Bu çayırlık alanların çevresindeki tropikal primatlar için artık ne bol meyve ne de bütün bir yıl boyunca var olan ırmak ve göller vardı. Koşullara uyum sağlamak, yiyecek ve su aramak için daha uzaklara yayılmak, başka kaynaklardan yararlanmak, kısacası, yaratıcı olmak zorunda kaldılar. 2007’de Iowa Devlet Üniversitesi’nden antropolog Jill Pruetz, Tumbo adındaki dişi bir Fongoli şempanzesinin şu an bizim bulunduğumuz yere yaklaşık bir kilometre uzaklıkta bir yerlerde, bir dalı dişleriyle yontup sivrilterek zıpkın gibi kullandığını gözlemlediğini bildirdi. Bu dişi şempanze, yaptığı mızrağı -ağaçlarda yaşayan, geceleri aktif, çekirge gibi daldan dala atlayan ve cebe sığacak kadar küçük bir primat olan- bir galagoyu vurmak için kullanmıştı. Bu bilgi elde edilinceye dek, avlanmak ve memeli hayvanları öldürmek için alet yapmanın yalnız insana özgü bir davranış olduğu düşünülüyordu. Pruetz, 2006 yağmur mevsiminin başlarındaki 17 günlük bir süre içinde şempanzelerin galagoları avlamasına 13 kez tanık oldu. 2007’de 18 olay gözlemlendi. Görünüşe göre şempanzeler yaratıcı olmaya başlamıştı. Pruetz’in zıpkın kullanan şempanzelerle ilgili anlattıklarından rahatsız olanlar vardı, ve bunlar sadece galagolar değildi. Harvard’da biyolojik antropoloji profesörü olan Richard Wrangham, Uganda’daki Kibale Ulusal Parkı’nda şempanze saldırganlıklarını incelemişti ve bu konuda bazı kuşkuları vardı. Wrangham, erkek şempanzelerin kendi bölgelerinin güvenliğini sağlarken işledikleri vahşi cinayetlerin, insanın özündeki vahşi duygulara işaret ettiğini ileri süren "şeytani erkek" teorisi ile tanınıyor. The Hunting Apes (Avlanan Kuyruksuz Maymunlar) adlı kitabın yazarı Primatolog Craig Stanford da Pruetz’in bulgularının çok önemli olmadığı görüşünde. "Bu davranış ilginç, ama gözlemler öylesine başlangıç evresinde ki, bunlar ancak bilimsel bir dergide kısa bir not olarak yer alabilir." Pruetz’in raporu, önemli bir dergi olan Current Biology’de yayınlandı ve görünüşe göre insanlar bunu ilginç buldu. Bu olay, 1970’lerde Gombe’de Jane Goodall’ın araştırma yaptığı bölgedeki yeni doğan bebeklerin öldürülmesi ve yamyamlık haberlerinden bu yana üzerinde en çok konuşulan primatoloji haberi oldu. Pruetz ile şempanzelerin yuvalarından aşağı inişini seyrediyoruz. İri bir erkek tek koluyla asıldığı alçak bir dalda sallanıyor, hiç acelesi yok. Silueti dimdik, dikkat çekici biçimde insansı. Dalı bırakıyor, yere düşüyor ve platoda uzaklaşıyor. Buradaki sembolizmi fark etmemek olanaksız. İşte, pek çok kişinin ilk hominid atalarımızın yaşayan en yakın örneği olduğunu düşündüğü şempanze, kelime anlamıyla ağaçtan yere iniyor ve göz alabildiğine uzanan savanada ilerliyor… 11 Haziran, 2022 seo tarafından düzenlendi Alıntı lkjh Yorum bağlantısı Şimdi Paylaş Daha fazla paylaşma seçeneği...